Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
   YARGITAY
7.Ceza Dairesi

Esas No    : 1996/2086
Karar No   : 1996/2435
Tebliğname : 7m/76720

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

	1918 sayılı kanuna muhalefetten sanık İbrahim Yıldırım hakkında
 yapılan duruşma sonunda: Kamu davasının TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddeleri
 uyarınca ortadan kaldırılmasına dair İSLAHİYE Asliye Ceza Mahkemesinden
 verilen 20.4.1995 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil idare vekili
 tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının onama
 isteyen 15.3.1996 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki
 kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
	Yıldırım Ticaret (Canlı hayvan alım satımı ve ihracatı İbrahim
 Yıldırım)in Eylül 1986 dönemine ait ihracatından doğan KDV'nin iadesi
 talebinde bulunması ile defter ve belgelerinde vergi kontrolörünce yapılan
 inceleme sonucu düzenlenen 22.1.1988/12-1 gün ve sayılı vergi inceleme raporu
 ve 22.1.1988/12-2 gün ve sayılı vergi suçu raporunda "İbrahim Yıldırım'ın
 27.9.1986/743 gün ve sayılı gümrük çıkış beyannamesi ile İslahiye gümrüğüne
 tescille Habur gümrük kapısından ihraç ettiği malların bir kısmını
 25.9.1986/12520 gün ve sayılı fatura ile Ayvaz Yıldız'dan bir kısmını da
 20.8.1986/034305 gün ve sayılı fatura ile Çelik Ticaret Ahmet Çelik'ten almış
 gibi gösterip ticari defterlerine kayıtla, başka yerlerden aldığı düşük
 değerli malları 26.9.1986/9830 gün ve sayılı fatura ile Suudi Arabistan'a
 ihraç ettiği karşıt incelemede fatura sahibi AYVAZ YILDIZ'ın faturada
 belirtilen malı gerçekte imal etmediği, sadece MAHMUT ALTAŞ'tan faturaları
 temin etmiş olduğu, Mahmut Altaş'ın ise mal alım-satımı yapmadığı ve komisyon
 karşılığı fatura ticareti yapıp sahte (naylon) fatura düzenlediği, ve
 ifadesinde de bu hususları doğruladığı, fatura sahibi AHMET ÇELİK'in de
 İbrahim Yıldırım'a ihraç edilen malı satıp para alma durumunun olmadığı ve
 damadı ve sanık İbrahim Yıldırım'ın oğlu olan OSMAN YILDIRIM'ın teşvikiyle iş
 yerini açıp adına bastırılan fatura ciltlerini firma kaşeli ve imzalı olarak
 Osman Yıldırım'a verdiği ve sahte (naylon) fatura düzenlendiğinin tesbit
 edilmesiyle; ihraç edilen mallara sahte ve yanıltıcı fatura teminle yüksek
 meblağlarla alınmış gibi gösterilip çok düşük fiyatlarla alınan malların
 yüksek fiyatlar gösterilen sahte faturalar ile ihraç edilmişçesine 4.152.475
 lira KDV iadesi alındığının" açıklandığı ve 22.2.1988 tarihli iddianamenin
 konusunu teşkil ettiği,
	7.3.1988/12-16 ile 8.3.1988/12-17 gün ve sayılı vergi inceleme raporu
 ve 11.3.1988/12-18 gün ve sayılı vergi suçu raporunda da "Yıldırım Ticaret'in
 1986 yılı ŞUBAT, MART ve HAZİRAN dönemlerinde toplam 8.538.700 lira ARALIK
 döneminde ise 5.404.307 lira olmak üzere tamamı 13.943.007 lira tutarındaki
 KDV'nin iade olarak 1986 yılının bu dönemlerinde yaptığı ihracatlara karşılık
 aldığı, bu ihracatlarda tedarikçi olarak Mahmut Altaş ve Şefik Berke'den
 temin ettiği sahte (Naylon) faturaları kullandığı ve karşıt incelemelerde
 MAHMUT ALTAŞ, ŞEFİK BERKE, MEPAŞ LTD.ŞTİ. ve Çelik Ticaret (AHMET ÇELİK)'in
 ihraç edilen malları imal veya tedarik etmedikleri gibi bu malların alım ve
 satımını da yapmamakla sahte fatura düzenlediklerinin defter ve belgelerinin
 incelenmesi ve ifadeleriyle tesbit edilmiş olmakla, sanık İbrahim Yıldırım'ın
 ihraç konusu malları başka yerlerden çok düşük fiyatlarla alıp faturalarını
 da fatura ticareti yapan sözü geçen şahıslardan malların fiyatı çok yüksek
 tutularak teminle, ihracatta kullandığı faturaya dayanak yapmak suretiyle
 ihracatı gerçekleştirip, ihracattan doğan KDV iade miktarı çok yüksek
 miktarlara ulaştırılarak geri alındığının "belirtildiği ve 31.4.1988 günlü
 iddianamede dava konusu edildiği anlaşılmıştır.
	Açıklandığı üzere sanık İbrahim Yıldırım'a mal satmış görünen
 tedarikçi-imalatçı Ayvaz Yıldız, Ahmet Çelik, Osman Yıldırım, Mahmut Altaş,
 Şefik Berke ve Mepaş Ltd. Şti'nin ihraç edilen malları imal ettikleri veya
 satın almak suretiyle temin ettikleri belgelenememiş olup bu şahısların
 faturaları olmadan ihracatın yapılamayacağı, faturaların ticari defterlere
 kaydedilmesi yeterli olmayıp, fatura konusu malın miktar ve vasıf olarak da
 imal veya temin edildiğinin de yasaya ve ticari hayata uygun belgelerle
 tesbitinin gerektiği ve bunun da ancak imalathanelerde, imalatçıların
 giriş-çıkış kayıtlarında ve kapasite raporlarında yapılacak kontrolle, fatura
 konusu eşyanın üretilip üretilmediğinin araştırılmasıyla mümkün olacağı ve
 vergi kontrolörlüğünce bu kıstaslar esas alınıp yapılan incelemelerle ihraç
 edilen malların teminine ilişkin faturaların sahte (naylon) olduklarının
 tesbit edildiği gibi yargılama sırasında dinlenen ve 25.4.1991 tarihli raporu
 dosyada bulunan bilirkişinin de aynı tesbitlere iştirakla ihracatta vergi
 iadesinden ve KDV iadesinden yararlanmak için yüksek meblağları içeren
 muhteviyatları itibariyle sahte ve yanıltıcı faturalar düzenlendiğini ve her
 ne kadar İbrahim Yıldırım adına düzenlenen faturaların kaynağını teşkil
 edecek girdi faturaları varsa da alınan ve satılan mal olmadığından naylon
 fatura ticareti yapıldığını da saptadığı ve İslahiye Gümrüğünce tescil edilen
 27.9.1986/743 gün ve sayılı gümrük çıkış beyannamesi konusu malların Habur
 Gümrük kapısından yurt dışı edilmek üzere 44.DA.766 plaka sayılı kamyona
 konulup mühürlenerek şöför Osman Yıldırım'a teslim edildiği ve yine
 tedarikçilerden Ayvaz Yıldız'ın faturada yazılı malların nakliyesi için
 nakliye ücreti ödememesinin de mal alım-satımının olmadığını ve Ayvaz
 Yıldız'ın  İbrahim Yıldırım'a 25.9.1986 tarihli fatura ile, İbrahim
 Yıldırım'ın da Ayvaz Yıldız'a 8.10.1986 tarihli fatura ile mobilya
 satışlarının olmasının da bu şahısların fatura ticareti yaptığını gösterdiği
 dikkate alınarak;
	Vergi kontrolörünün raporunda ihraç edilen eşyaların gerçek değerinin
 çok üzerinde kıymet beyanı ile ihraç edilmek suretiyle haksız vergi iadesi
 alındığı belirtilmiş olduğu cihetle, buna göre araştırma ve konusunda uzman
 bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak ihraç edilen malların değerini
 haksız vergi iadesi almak amacıyla gerçek değerinden yüksek beyan edilip
 edilmediğinin tesbiti, yüksek gösterildiği anlaşıldığı takdirde
 imalatçı-tedarikçi ihracatçı firmalara ait şirket esas mukaveleleri
 getirtilerek şirketleri kimlerin temsile yetkili  olduklarının belirlenmesi,
 31.4.1988 günlü iddianamede dava konusu edilen 1986 yılı Şubat, Mart, Haziran
 ve Aralık dönemlerindeki ihracata ilişkin gümrük çıkış beyannameleri ve
 eklerinin asılları veya okunaklı suretleri merciinden celb olunup, şirket
 adına beyannameleri imzalayanların kimler olduğunun veya şirket adına
 beyannameyi vekaleten imzalayıp gümrük işlemlerini takip edenlerin açıklığa
 kavuşturulması, iharacatçı firmanın olaydan önce veya sonra başka ihracatları
 nedeniyle haksız vergi iadesi veya ihracat teşviklerinden yararlanma durumu
 bulunup bulunmadığının ilgili gümrükler ve Merkez Bankasından, vergi
 dairelerinden tahkiki, tesbit edilecek gümrük işlemlerini takip edenler
 çağrılıp dinlenerek beyannameyi ihracatçı firma yetkilisi ile birlikte
 gümrüğe tescil ettirip ettirmediklerinin saptanması ayrıca benzer konuda
 sanık hakkında açılıp devam eden veya sonuçlanmış dava dosyalarının olup
 olmadığının ilgili mercilerden sorulup tahkiki ve varsa evrakta sahtekarlık
 dosyasının sonucunun araştırılması ile buna nazaran ismi tesbit edilecek
 sanıkların adı geçen ihracatçı firmayı temsile yetkili diğer kişi veya
 kişilerle ve yukarıda ismi geçen ve naylon fatura düzenleyen
 tedarikçi-imalatçı şahıslarla ve belirlenecek gümrük komisyonculariyle fikri
 ve maddi dayanışma içinde veya önceden anlaşıp birleşmeleri suretiyle
 eylemlerinin devamlılık arzetmekte olup olmadığı da araştırılıp tartışılarak
 suçun 1918 sayılı yasanın 45. maddesi aracılığıyla 27/2 veya 27/1 maddelerine
 uyan toplu veya teşekkül halinde kaçakçılık niteliğinde bulunup bulunmadığı
 ve katıldıkları eylemleri ve olaylardaki fonksiyonları belirlenerek hukuki
 durumlarının ayrı ayrı tayini ve görev hususunun düşünülmesi gerekirken eksik
 soruşturma ve yazılı gerekçe ile eylemin münferit ticari kaçakçılık
 niteliğinde bulunduğu kabul edilerek zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan
 kaldırılmasına karar verilmesi,
	Yasaya aykırı, müdahil idare vekilinin temyiz itirazları bu itibarla
 yerinde görüldüğünden hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 9.4.1996 günü
 oybirliğiyle karar verildi.

Başkan      Üye        Üye           Üye         Üye
S.Gençay    K.Başal    M.Ertuğrul    S.Aslan     T.Demirtaş
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 6 aylik peşin ödemeli kontrat yapildi. Kiraci ödemeyi tam yapamadiği için anahtar verilmedi 
  • 10.05.2024 18:42
  • İnternetten bulunan Esc numarasının başkasına ait çıkması 
  • 10.05.2024 16:23
  • İstinaf mahkemesinde bekleyen dosya bilgi akışı 
  • 10.05.2024 10:40
  • İhtiyaç nedeniyle tahliye davası (Kiraya Verenin birden fazla taşınmazı olması) 
  • 08.05.2024 21:01
  • [Vasiyetname] Vasiyet var mı nasıl belli olur? 
  • 07.05.2024 12:49


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini