Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu

	E.	1991/8-298
	K.	1991/329
	T.	25.11.1991

*  KÖY MER'ASINA TECAVÜZ

ÖZET : Türk Ceza Kanununun 513. maddesinin 2. fıkrasının uygulanabilmesi için
 tecavüz edilen taşınmazın köy hükmi şahsiyetine ait olması veya öteden beri
 köylünün müşterek yararlanmasına terk edilmiş bulunması gerekir.

(765 s. TCK. m. 513/2)

Köy mer'asına tecavüz suçundan sanık İhsan'ın TCY.nın 513/2, 522; 647 sayılı
 Yasanın 4. maddeleri gereğince sonuç olarak 160.000 lira ağır para cezası ile
 cezalandırılmasına ilişkin (Ahlat Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen 7.6.1990
 gün, 35/20 sayılı hükmün Yerel C. Savcısı tarafından temyizi üzerine, dosyayı
 inceleyen Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi, 25.12.1990 gün 10371/11198 sayı
 ile;

"Hazineye ait mer'aya tecavüz fiillerinden TCK.nun 513. maddesinin
 uygulanamayacağı, koşullarının varlığı ve suç öğelerinin oluşması halinde
 3091 sayılı Yasaya aykırılıktan söz edilebileceği düşünülmeden yazılı şekilde
 hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozmuş, 
Yerel Mahkeme, 28.2.1991 gün 2/8 sayı ile;

"Şikayetçi, bilirkişiler ve sanık, tecavüz edilen yerin mer'a olduğunu
 söylemişlerdir. Mer'a olarak sınırlandırılan yerler de Hazine arazisi gibi
 Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bu nedenle, mer'a ve Hazine arazileri
 arasında yapay bir ayırım yapılmamalıdır" gerekçesiyle önceki hükümde
 direnmiştir.

Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi, sanık ile Yerel ve Üst C. Savcıları
 tarafından süresinde istenildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın
 bozma istemli 4.11.1991 tarihli tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa
 gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Şikayetçi tarafından sanık aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan men'i
 müdahale davasının yapılan yargılaması sonunda; sanığın tecavüz ettiği
 taşınmazın davacıya ait olmayıp mer'a olduğunun anlaşılması üzerine,
 mahkemece yapılan suç ihbarı sonucu, sanığın TCY.nın 513/2. maddesi gereğince
 cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.

Sanık hakkında yapılan yargılama sırasında mahallinde yapılan keşifde, sanık
 tarafından sürülen 16.900 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, ham toprak
 niteliğinde maliye Hazinesi adına tapuda kayıtlı olduğu ancak parselin
 güneyinde bulunan mer'a ile birlikte dava konusu yerin köy halkı tarafından
 kullanıldığı saptanmıştır.

TCY.nın 513. maddesinin 2. fıkrasının uygulanabilmesi için tecavüz edilen
 taşınmazın köy hükmi şahsiyetine ait olması veya öteden beri köylünün
 müşterek yararlanmasına terk edilmiş bulunması gerekir.

Maddi olayda, sanığın zapt ve tasarruf ettiği taşınmaz köy mer'ası veya köy
 tüzel kişiliğine ait yerlerden olmayıp, Hazinenin mülkiyetinde özel hukuk
 hükümlerine tabi yerlerdendir. Bu taşınmazın köylüler tarafından
 kullanılmasıyla, maddede belirtilen "taşınmazın öteden beri köylünün ortak
 yararlanmasına terkedilme" koşulunun gerçekleştiği kabul edilemez. Çünkü,
 köylülerin tapuda kayıtlı bir taşınmazı sahibinin rızası dışında
 kullanmaları, o yere maddede belirtilen nitelikleri veremez. Taşınmaz maliki
 olan Hazinenin, mülkiyetinde bulunan bu yere vaki tecavüzün giderilmesini
 isteme, bu arada elatmanın önlenmesi davası açma veya 3091 sayılı Yasadan
 yararlanma olanağı mevcuttur. Özel Hukuk hükümlerine tabi olan taşınmaza
 tecavüz, yasada açıkça suç sayılmadığından, suçların kanuniliği kuralı
 gereğince de, yasada yazılı olmayan biçimde suç ihdas edilemeyeceğinden,
 direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

* Bozma sebebinde çoğunluk görüşüne katılmayan iki Üye; "Tecavüz edilen
 taşınmazın köy mer'ası olduğu Yerel bilirkişi ile sanık ve şikayetçinin
 beyanlarından anlaşılmaktadır. Taşınmazın Hazine adına tapuda tescili, mer'a
 vasfını etkilemez. Ancak sanık, sürdüğü taşınmazın köy mer'ası olduğunu
 bilmemektedir Bu nedenle yüklenen suçun manevi unsuru gerçekleşmemiştir"
 görüşüyle direnme hükmünün değişik gerekçeyle bozulması gerektiği
 doğrultusunda oy kullanmışlardır.

S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem gibi
 (BOZULMASINA), 25.11.1991 günü, bozmada oybirliğiyle, bozma sebebinde
 oyçokluğuyla karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Emlakçı dolandırıcılığı 
  • 22.06.2025 06:35
  • [Ceza davaları] Kripto Transferi Nedeniyle 7258 Sayılı Kanundan Yargılanıyorum – Yardımcı Olur Musunuz? 
  • 18.06.2025 04:12
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini