Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
   YARGITAY
2.HUKUK DAİRESİ

      SAYI
 Esas      Karar  
91/734    91/3720

	Özet :Tam kusurlu eş
	Temyiz eden:Davacı
	
	Gülfiye Önen ile Besim Önen arasındaki boşanma davasının yapılan
 muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hüküm mürafalı olarak davacı
 tarafından temyiz edilmiş isede duruşma için davetiye pulu olmadığından
 duruşma isteği reddedilerek evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
	 Bilindiği gibi genel boşanma nedeniyle ilgili Medeni Kanunun 134.
 maddesinin eski şeklinde [ifadesinde] şiddetli geçimsizliğe ilişkin boşanma
 davası, ilke [unsur] olarak doğrudan kusura dayanmıyor görünse de ikinci
 fıkrası ile dava hakkını kusuru olmayan yada, daha az olan tarafa tanımak
 suretiyle kusuru gizli bir unsur haline getirmiştir. Nitekim ilk bakışta dava
 hakkına yönelik görünse de, söz konusu 134. maddenin eski biçiminde, kusura
 ilişkin hükmün böylesine "katı bir tarzda uygulanması şikayetlerin odak
 noktasını teşkil etmişti" [3444 sayılı kanunun Hükümet tasarısı 4.madde
 gerekçesi] İşte bu ve benzer düşüncelerle 3444 sayılı kanun, Medeni Kanunun
 134.maddesini değiştirirken, kusur unsurunun boşanmada yarattığı güçlüğü
 önemli ölçüde hafif letmiş; kusur yerine evlilik birliğinin onarılmaz bir
 biçimde sarsılmasına önem vermiş, özetle kusurlu eşede dava açma hakkı
 tanımıştır.
      Ne varki, bu değişikliği tamamen kusurlu eşin de dava 
açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak
 ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü  böyle bir düşünce, kimsenin kendi
 eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemiyeceği
 yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir
 düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya
 çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve
 davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek
 derecede temelinden sarsar, sonrada  mademki birlik artık sarsılmış
 diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.
      Öyle ise Medeni Kanunun 134. maddesine göre boşanmayı 
isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha
 fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya
 karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun
 belirlenmesi kaçınılmazdır.
	Az Kusurlu eşin	itirazının boşanma kararı verilmesine engel
 olacağı prensip olarak belirtikden sonra "bu itiraz hakkın kötüye
 kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve
 çocukları bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar
 verilmebileceği " hükme bağlanmıştır.
	Tarafların nikahlanmakla beraber fiilen bir araya gelmemişlerdir.
 Davacının ağabeyninin davalının kız kardeşini karçırması sebebiyle davalının
 davacı ile birleşmek istemediği birkaç kez yapılan ricaları ret ettiği, ev
 temin etmediği düğün yapmadığı davacının eşyalarını iade ettiği davacı
 kadınında başka bir erkekle kaçarak karı koca hayatı yaşamaya başlağıdı
 davalının şikayeti üzerine zina sucundan mahkum olduğu anlasılmaktadır.
 Evlilik birliğini temelinden sarsan olaylarda davacı daha çok kusurlu isede
 azda olsa davalının kusuruda vardır. Tarafların müşterek çocukları yoktur. 
	Evlilik birliğinin devamında davalı bakımından bir yarar ortaya
 konmadığı gibi böyle bir yarar resende belirlenememiştir. Davacı hakkında bir
 yandan ceza takibatı için şikayette bulunan diğer yandan boşanmaya karşı
 çıkan ve böylece çelişkili davranış yasağını ihlal eden davalının itiraz
 hakkını kötüye kullandığı açıktır. Bu yönler gözetilerek boşanmaya karar
 verilecek yerde davanın reddi doğru bulunmamıştır. 
	SONUÇ: Davacının temyiz itirazının bu sebeplerle kabulü ile hükmün
 BOZULMASINA, 1.3.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan	 Üye       Üye             Üye         Üye
İ.Yanıkömeroğlu Tahir Alp Ş.D.Kabukcuoğlu A.N.Tuncer  Hakkı Dinç 
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Suçlar] Dolandırıcılık mı hukuki ihtilaf mı 
  • 25.04.2024 13:09
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini