|
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
91/4615 91/7361
ÖZET : Karı-koca arasında ihtilaflı olan motorlu araçın ilk alımında
(yeni tescil) ortak olup olmadığının tesbiti adli yargıda istenir.
Taraflar arasındaki tesbit ve tazminat davasının yapılan muhakemesi
sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Davacı eşin isteği motorlu aracın 1/2 mülkiyet hakkının kendilerine
ait olduğunu tesbit ile engel olunan faydalanma sebebiyle tazminatın
ödetilmesini de kapsamaktadır.
Dava konusu motorlu araç menkul niteliğinde olup mülkiyet ilişkisi
Medeni Kanununda düzenlenmiştir. Makul mülkiyeti yönünden de ortak mülkiyet
hakkı ve buna dayanan istekleri inceleme yeri adli yargıdır. Davacının isteği
bu hali ile hem edayı, hemde edanın hukuki dayanağını teşkil eden tesbiti
kapsamaktadır. Eda davasının konusunu oluşturan hakkın doğup doğmadığının
belirlenebilmesi için her şeyden önce isteğin tesbit bölümünün çözümlenmesi,
hasıl olacak sonuç uyarınca eda isteğinin hükme bağlanması gerekir. Taraflar
arasında hukuki ilişki net bir şekilde ortaya konmadan ihtimali duruma göre
oluşturulan hüküm tarafların haklarının ihlali sonucunu doğurabilir.
"Hilafına mukavele olmadıkça, hissedarlar müşterek mülklerini
biliştirak idare ederler" (M.K.624/1) Bir şeye suiniyetle zilyet olan kimse o
şeyi hak sahibine iade etmekle beraber, haksız alıkoymuş olmasından
mütevellit zararları ve elde ettiği veya elde etmediği ihmal eylediği
semereleri tazmin ile mükelleftir." (M.K.908) Bu kuralları menkulün müşterek
mülkiyetinde de uygulamak mümkündür. Müşterek menkulü kullanan şerikten diğer
şerikin şartlarıda varsa tazminat istemesini engelleyen, onu ortaklığın
giderilmesini istemeye zorlayan bir hüküm yoktur.
Mahkemece yapılacak iş dava konusunun taraflar arasında ortak
mülkiyete konu olup olmadığını ortak mülkiyete konu ise tazminat isteme
hakkının doğup doğmadığını belirlemekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden
"müşterek mal durumunda bulunan eşyanın müştereklerden birinin kullanma
mahrumiyetinden dolayı ortaklık giderilmediği müddetce tazminat
isteyemeceğinden" söz edilerek davanın reddi doğru bulunmamıştır.
Kaldı ki; Davacının tek başına mülkiyetin tesbitini istemekte de
hukuki yararı vardır. Zira söz konusu menkul malda ortaklığın giderilmesi
davasının açılması için mülkiyet ihtilafının öncelikle çözümlenmesi gerekir.
Zira, dava konusu malın değeri dikkate alındığında ihtilaf HUMK. 8/3. maddesi
uyarınca ortaklığın giderilmesi davasına bakmakla görevli Sulh Hakimi
tarafından çözümlenemez.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazının bu sebeple kabulü ile hükmün
BOZULMASINA, 2.5.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
İ.Y.Ömeroğlu N.K.Yalçınkaya Tahir Alp Ş.D.Kabukçuoğlu A.N.Tuncer
|