Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi

	E.	1991/2650
	K.	1992/9966
	T.	15.10.1992 

*  ALACAĞIN TESBİTİ DAVASI
*  MAHÇUZ MAL
*  İŞLETME REHNİ

ÖZET : Türk Usul Hukuku uygulamasında "muarazanın men'i" davaları, sadece
 tesbit değil, bünyesinde tesbit işlemini de içeren bir tür eda davası olarak
 kabul edilmektedir.

(743 s. MK. m. 618/2)(2004 s. İİK. m. 97)

Taraflar arasındaki davadan dolayı, (İstanbul Birinci Asliye Ticaret
 Mahkemesi)nce verilen 13.2.1990 tarih ve 4483-423 sayılı hükmün temyizen
 tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi
 içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği
 konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili; dava dışı "M...... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited
 Şirketi"nden çek ve bonoya dayalı alacakları sebebiyle bu şirket aleyhine
 İstanbul Dokuzuncu ve İkinci İcra Memurlukları'nda iki ayrı takip başlatıp
 Dokuzuncu İcra'daki takip kesinleştirilerek hacizli menkul malların paraya
 çevrilerek bedeli (7.920.000) TL.nın müvekkiline ödendiğini, İkinci İcra'da
 ise malların satıldığını, bu aşamada davalı bankanın devreye girerek satılan
 menkul mallar üzerinde "işletme rehni" hakkının bulunduğundan bahisle paranın
 kendisine verilmesini istemesi üzerine Tetkik Merciilerine şikayet yoluna
 gidilmesi sonucu ikinci icra dosyasından Beşinci Tetkik Mercii'nin şikayeti
 reddettiğini, ancak dokuzuncu icra dosyasında ise Dördüncü Tetkik Mercii'nin
 şikayeti hatalı olarak kabul etmesi, akabinde iadei muhakeme sonucunda
 yapılan düzeltmenin ise usul hatasından dolayı Onikinci Hukuk Dairesi'nce
 bozulmasıyla davalı bankanın (7.920.000) TL.ı geri istemek için muhtıra
 çıkarttığını, aslında menkul işletme rehni tesisinin usulsüz olduğunu, davalı
 bankanın borçlusunun "K....... Tekstil A.Ş." olduğunu ileri sürerek davalının
 çıkardığı muarazanın men'iyle (7.920.000) TL.nın müvekkiline ait olduğunun
 tesbitini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; dava dışı "M.......... Ltd. Şti"nin yine dava dışı "K......
 Tekstil A.Ş."nin paravan bir şirketi olup alacaklılardan mal kaçırmak
 amacıyla kurulduğunu, davacının sattırdığı malların işletme rehni
 kapsamındaki menkul mallar olduğunun anlaşıldığını, davacının malların
 "M........ Ltd. Şti."ne ait olduğuna dair İİK. 99'a dayalı istihkak davası
 açması gerekirken bu davayı açamıyacağını savunarak davanın reddini
 istemiştir.

Mahkemece; iddia, savunma, mübrez belgeler ile ilgili icra ve icra tetkik
 mercii dosyalarına nazaran davacı isteminin İstanbul Dokuzuncu İcra
 dosyasındaki paranın kendisine ait olduğunun tespitine yönelik olduğu,
 davacının parayı 8.1.1990 tarihinde tahsil ettiği, davanın 26.10.1990
 tarihinde açtığı, davalının 27.9.1990 tarihinden itibaren parayı ele geçirmek
 için icra dosyasında taleplerde bulunmağa başladığı ve 01.11.1990 tarihinde
 davacıdan geri aldığı, şu duruma göre davacının dava açtığı tarihte yedinde
 olan bir para için davalı aleyhine davalı iktisabının haksız ve sebepsiz
 olacağından bahisle bir eda davası açması gerekirken bir tespit davası
 açmasının anlamsız olduğu, eda davası açılabilecek durumlarda tespit davası
 açılmasında davacının hukukö yararı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın bu
 sebeple reddine karar verilmiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Davacı vekili; dava dilekçesinde, müvekkilince dava dışı borçlusundan icra
 yoluyla tahsil ettiği para hakkında davalı bankanın bu para üzerinde hak
 iddia ederek ve kendisine ödenmesi gerektiğini ileri sürerek muaraza
 çıkardığını, bu muarazanın önlenmesiyle para üzerindeki hakkın kendisine ait
 olduğunun tespitini talep ve dava etmiş bulunmaktadır. Nitekim, yargılama
 sırasında da davalı banka muarazayı devam ettirerek yine icra marifetiyle bu
 parayı davacıdan almış bulunmaktadır.

Türk usul hukuku uygulamasında "muaraza'nın men'i" davaları, sadece tespit
 değil bünyesinde tespit işlemini de içeren bir tür eda davası olarak kabul
 edilmektedir. Bu nedenle davanın esasına girilmesi gerekirken davaya mücerret
 bir tepsit davası niteliği verilerek davanın sırf bu yönden reddi doğru
 görülmemiştir.

S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz
 itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz
 peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.10.1992 tarihinde
 oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Get More Info abacus darknet 
  • 06.05.2025 05:24
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini