 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1990/7-338
K. 1990/356
T. 24.12.1990
* KARŞILIKSIZ ÇEK
* DÜZELTME HAKKI
* ŞİKAYET HAKKI
ÖZET : Hesap sahibinin ihtar mektubunu aldığı veya 12. madde gereğince
aldığının kabul edildiği tarihten itibaren 7 işgünü içinde düzeltme hakkını
kullanmaması halinde bu sürenin sonunda şikayet hakkı doğmaktadır. Böylece
fiil ve fail, çekin karşılıksız çıktığı anda öğrenildiği halde şika-yet
hakkı, düzeltme hakkının kullanılmaması ile doğduğundan Türk Ceza Kanunundaki
kurala, karşılıksız çek keşidesi suçlarında istisna getirilmiştir.
(3167 s. Çek K. m. 16/2, 8, 7, 12) (765 s. TCK. m. 108)
Karşılıksız çek vermek suçundan sanık Abdullah'ın 3167 sayılı Yasanın 16.
maddesi uyarınca bir yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve bir yıl çek
hesabı açma ve keşide etmesinin yasaklanmasına ilişkin (İzmir Dokuzuncu
Asliye Ceza Mahkemesi)nce verilen 3.11.1989 gün 452/870 sayılı hükmün sanık
vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Yedinci Ceza
Dairesi, 9.10.1990 gün 1275/10379 sayı ile;
"1- Sanığın savunmalarında dava konusu çek dışında verdiği 12 çek için dava
açıldığını beyanı karşısında mükerrer mahkumiyete meydan verilmemesi
bakımından anılan dosyaların celbiyle dava konusu çeklerle aynı ticari
münasebet nedeniyle aynı anda düzenleyip şikayetçisine verilip verilmediği
araştırılarak mükerrerlik durumu olmadığı takdirde 1989/452 esas nolu dosyaya
konu 3448 seri nolu çekle ilgili ihtarın yapılmadığı gözetilerek 16. maddeye
göre şikayet hakkının düzeltme hakkının hitamında başlayacağı cihetle
şikayetin yerinde olduğu bin netice,
2- Muhatap bankaca, 3167 sayılı Yasanın 7. maddesine göre zorunlu olduğu
ihtaratı yapmadığı cevaben bildirilmekle mevzubahis bu kuralın keşidecinin
iyi niyetini göstermek imkanını sağlamak amacına yönelik olduğu da gözönüne
alınarak çekin, mahkemece bankaya tevdi edilip 7. maddeye göre zorunlu
ihtaratın yapılmasının sağlanması ve bu ihtarat üzerine kanundaki yazılı 7 iş
günü içinde düzeltme hakkını kullanıp kullanmadığının araştırılıp belgeleri
de eklenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde
karar verilmesi"
İsabetsizliğinden hükmü bozmuştur.
Yargıtay C. Başsavcılığı, 23.11.1990 gün, 70 sayı ile;
"3167 sayılı Yasanın 16. madesinde suç ibraz ve karşılıksız kalma esasına
dayandırılmış, suçun bu tarihte işlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Aksi
görüşün kabulü, suçun oluşmasının, banka görevlilerinin insiyatifine
bırakılması sonucuna götürecektir. İhtar ve düzeltme hakkının suçun unsuru
olmayıp takip şartı bulunduğu ve ihtarın süresinden sonra yapılmasının
şikayet hakkının doğmasına engel olmayacağı, şikayet süresinin çekin bankaya
ibraz tarihinden başlayacağı Ceza Genel Kurulu'nca kabul edilmiştir."
Gerekçesiyle itiraz ederek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasını ve hükmün
"yasal sürede şikayette bulunulmaması nedeniyle bozularak davanın
düşürülmesine karar verilmesini" talep etmiştir.
Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
Şikayete tabi bulunan karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanığın
cezalandırılmasına karar verilen olayda; Özel Daire ile Yargıtay C.
Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlığın konusunu "şikayet süresinin, karşılıksız
çıkan çekin bankaya ibraz tarihinden mi, yoksa keşideci tarafından
kullanılmayan düzeltme hakkının bitim tarihinden mi başlayacağı" hususu
oluşturmaktadır.
Şahsi şikayet ve dava hakkının düşme süresini belirleyen genel kural, TCY.nın
108. maddesinde yer almıştır. Maddeye göre; dava açılması suçtan zarar
görenin şikayetine bağlı bulunan fiillerde altı ay içinde şikayette
bulunulması gerekir. Bu sürenin başlangıcı, zamanaşımı dolmamak kaydıyla
fiilin ve failin kim olduğunun öğrenildiği tarihdir. Genel kural bu olmakla
birlikte, yasa koyucu bazı hallerde ve fiillerde genel kuraldan ayrılmış,
özel düzenlemeler getirmiştir. Bu cümleden olarak, karşılıksız çek keşide
etmek suçunda da, genel kurula istisna getirilerek 3167 sayılı Yasanın 16.
maddesi kabul edilmiştir.
3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması
Hakkında Kanunun 16. maddesinin 2. fıkrasında; "Bu fiilerden dolayı takibat
yapılması çek hamilinin şikayetine bağlıdır. Şikayetten vazgeçme, hüküm
kesinleşinceye kadar geçerlidir. Fiili işleyenin 8. maddeye göre düzeltme
hakkını kullanmak suretiyle hamilin zararını karşılamış olması veya düzeltme
hakkı yoksa, anılan maddede belirtilen müddet içinde çek bedelinin
karşılıksız kalan kısmını 10 tazminatı ve gecikme faiziyle muhatap bankaya
veya herhangi bir şubesine yatırmış bulunması halinde şika-yet hakkı doğmaz"
hükmü yer almaktadır.
Yasanın, "ihtar" başlığını taşıyan 7. maddesi; "Yeterli karşılığı olmadığı
için çeki kısmen veya tamamen ödemeyen muhatap banka, hesap sahibinin
kendisinin veya vekil ve temsilcilerinin elinde bulunan bütün çek karnelerini
aldığı bankalara geri vermesini, 8. madde hükmüleri gereğince düzeltme
işlemlerini yerine getirmeden bir yıl müddet ile çek keşide edemeyeceğini ve
aksine davranışların cezai müeyyideleri gerektireceğini, ibraz tarihini
izleyen on iş günü içinde, hesap sahibine iadeli taahhütlü mektupla tebliğ
etmek zorundadır" hükmünü içermektedir.
"Düzeltme hakkı" başlıklı 8. madde ile de; "Hesap sahibi ihtar mektubunu
aldığı veya 12. maddeye göre almış sayıldığı tarihten itibaren yedi işgünü
içinde çek tutarını veya karşılıksız kalan bölümünü 10 tazminatı ve gecikme
faiziyle birlikte hamil adına muhatap bankaya yatırdığı takdirde çek keşide
etme hakkını yeniden kazanır.
Düzeltme hakkı, karşılıksız çekin ibraz tarihini takip eden bir yıl içinde
ancak iki defa kullanılabilir" hükmü getirilmiştir.
3167 sayılı Yasanın amacı; adına ve 1. maddesine göre çek hamillerinin
korunmasıdır. Bu nedenle 8. madde ile düzeltme hakkı kabul edilmiş,
karşılıksız çek meblağının ödenmesi amacı güdülmüştür. Fail ihtar mektubunu
aldıktan itibaren 7 işgünü içinde düzeltme hakkını kullandığı, düzeltme hakkı
yoksa aynı süre içinde çek bedelinin karşılıksız kalan kısmını 10 tazminatı
ve gecikme faiziyle birlikte muhatap bankaya veya herhangi bir şubesine
yatırdığı takdirde, hamilin şikayet hakkı doğmayacaktır. 16. maddede olumsuz
bir ifade kullanılarak, şikayet hakkının doğmayacağı durumlar saptanmıştır.
Açıklanan yasal düzenlemeler ile TCY.nın 108. maddesinde belirlenen kuraldan
ayrı bir yöntem kabul edilmiş, suç; çekin bankaya ibrazında karşılıksız
çıktığı anda oluştuğu halde, şikayet süresinin düzeltme hakkının yani 8.
maddedeki yükümlülüklerin süresi içinde yerine getirilmemesi halinde
başlayacağı hükme bağlanmıştır. Diğer bir ifadeyle hesap sahibinin ihtar
mektubunu aldığı veya 12. madde gereğince aldığının kabul edildiği tarihten
itibaren 7 işgünü içinde düzeltme hakkını kullanmaması halinde bu sürenin
sonunda şikayet hakkı doğmaktadır. Böylece fiil ve fail, çekin karşılıksız
çıktığı anda öğrenildiği halde şikayet hakkı, düzeltme hakkının
kullanılmaması ile doğduğundan Ceza Yasasındaki kurala, karşılıksız çek
keşidesi suçlarında istisna getirilmiştir.
Öğretide de bu görüş benimsenmiş olup, şikayete ilişkin altı aylık sürenin;
hesap sahibinin muhatap bankanın ihtarını aldığı veya almış sayıldığı
tarihten itibaren yedi işgününün hitamında başlayacağı belirtilmiştir (Doç.
Celal GÖLE, Çek Hukuku, Sh. 217, 218, Ankara 1989, Prof. Süheyl DONAY, Son
değişikliklerle Çek. Sh. 157, 158, Vize 1990, Prof. Seza REİS-OĞLU, Türk
Hukukunda ve Bankacılık Uygulamasında Çek, Sh. 134, 173, Prof. Eralp ÖZGEN
tarafından Uygulama Açısından 3167 sayılı Çek Kanunu Sempozyumunda sunulan
Tebliğ, Sh. 9).
Bu nedenle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
* Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı ve Üyeler; "Ayrıntıları Ceza
Genel Kurulu'nun 6.3.1989 gün 39/94 sayılı, 25.9.1989 gün 192/251 ve aynı gün
204/254 sayılı, 9.10.1989 gün 213/280 sayılı kararlarında açıklandığı üzere,
3167 sayılı Yasanın 8. maddesiyle kabul edilen düzeltme hakkı, keşideciye bir
olanak tanımaktadır. Hamilin zararının karşılanması halinde çek keşide hakkı
yeniden kazanılmakta ve hamilin şikayet hakkı ortadan kalkmaktadır.
Karşılıksız çek keşide etmek suçunun oluşması ihtarda bulunacak olan banka
görevlilerinin insi-yatifine bırakılmamıştır. İhtar ve düzeltme hakkı suçun
unsuru olmayıp takip şartıdır ve ihtarın süresinden sonra yapılması şikayet
hakkının doğmasına engel olmayacaktır. Suç; çekin bankaya ibrazında
karşılıksız çıkması anında oluşacaktır.
Şikayet süresinin, suçun oluştuğu tarih yerine, düzeltme hakkının ihtarını
izleyen yedi iş gününün hitamından başlatmak, bu kerre şikayet hakkını banka
görevlilerinin insiyatifine bırakmak olacaktır. Suç oluştuğu halde, bankanın
keşideciye ihtarda bulunmaması halinde hamil, şikayette bulunamayacak veya
şikayeti sonuç doğurmayacaktır. Kişiye bağlı bulunan şikayet hakkının
kullanılması, şikayetçinin dışında bankanın tasarrufuna bırakılmış olacaktır.
Suç oluştuğu halde, şikayetçinin dışında bir başkasının hareketsiz kalması
nedeniyle şikayet hakkının kullanılmaması, hukuka aykırıdır.
Takibi şikayete bağlı suçlarda kamu davasının açılabilmesi için, usulüne uygun
biçimde şikayette bulunulması şarttır. Şikayetin yokluğu halinde yargılamaya
devam edilemez. Bu nedenle banka tarafından ihtarda bulunulmadan önce yapılan
şikayet üzerine açılan davalarda, Yasanın 7. maddesine göre ihtarat
yapılmasının sağlanması gerektiği, Ceza Genel Kurulu'nun ve Özel Dairenin
süreklilik gösteren kararları ile kabul edilmiş, böylece, şikayet hakkının
doğduğu ve davanın görülmesi gerektiği açıklığa kavuşturulmuştur. Şikayet
süresinin suçun oluştuğu tarihten başladığının kabulü halinde, içtihatlar
arasında da uyum sağlanmış olacaktır. Aksi halde yani şikayet süresinin
düzeltme hakkı için geçecek sürenin hitamında başladığının kabulünde,
yargılama şartı gerçekleşmediğinden CMUY.nın 253. maddesi uyarınca karar
verilmesi gerektiğinden ihtarat eksikliğinin giderilmesi istenemeyecektir.
Ayrıca, Ceza Genel Kurulu'nun 12.2.1990 gün 379/17 sayılı kararında şikayet
süresinin TCY.nın 108. maddesi gereğince, suçun oluştuğu ve fiil ile failin
öğrenildiği tarih olan, suç konusu çekin muhatap bankaya ibraz edilerek
karşılığının bulunmadığının saptandığı günden itibaren başladığı kabul
edilmiştir.
Bu itibarla, karşılıksız çek keşide etmek suçundan TCY.nın 108. maddesi
gereğince fiil ve failin öğrenildiği tarihten itibaren altı ay içinde
şikayette bulunulması gerektiğinden, itirazın kabulüne karar verilmelidir"
gerekçesiyle karşı oy kullanmışlardır.
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının
(REDDİNE), 24.12.1990 günü oyçokluğuyla karar verildi.
|