Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



  T.C.
Y A R G I T A Y 
2.Hukuk Dairesi
    Sayı:


ESAS     KARAR 
90/10197 91/72	 

	ÖZET : Kayyım atanmadan ananın açtığı babalık davasına devam edilemez.
	Muhalefet : Çocuk adına kayyımın davaya katılmaya zorlanamaz. 

        Taraflar arasındaki babalık davasının yapılan muhakemesi sonunda
 mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
 görüşülüp düşünüldü.
	İstek ve hüküm davacı ana tarafından açılan davada babalığın tesbitine
 ilişkindir. Kanun koyucu babalık davasında ananın her zaman çocuğun yararına
 davranamıyacağı ilkesinden hareket ederek küçük için kayyım tayin edilmesi
 (M.K.298) ve böylece çocuğun yararının korunması için babalık davasında
 kayyımın bulunmasını ilke olarak kabul etmiş, böylece şu veya bu gibi
 düşüncelerle ana babanın çocuk aleyhinde birleşmelerini ve onun zararına bir
 durumun doğumunu önlemek istemiştir. Nitekim 2.5.1960 tarihli ve 5/8 sayılı
 içtihadı irleştirme kararında da bu düşünceler doğrulanmıştır. Bu yön
 gözönünde tutulmadan yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar
 verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.	
	SONUÇ: Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, l0.l.l99l
 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. 

BAŞKAN  	ÜYE	      ÜYE	       ÜYE	     ÜYE  
İ.Y.Ömeroğlu N.K.Yalçınkaya Nedim Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu  Hakkı Dinç
	 	     (Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
	M.K.m.295 uyarınca babalık davasını ana çocuk ayrı ayrı veya birlikte
 açabilir.
	Evlilik dışında doğan çocuğun ana tarafından temsili veya velayet
 hakkının kullanılması olanaklı bulunmadığından (İçtihadı Birleştirme Kararı
 2.5.l960 gün 5/8 sayılı karar M.K.298.Rüşt yaşından önce dava açacak çocuğa
 bir kayyım atanması ve çocuğun yararlarının bu kayyım aracılığı ile korunması
 zorunludur. Sözü edilen kararıda bu hususu uygulamaktadır.
	Şu halde aynı konuda hem ananın hemde çocuğun dava hakları vardır.
 Herhangi bir nedenle kayyımın geç atanmasından çocuk ve ananın zarar
 görmemeleri bu şekilde sağlanmaştır. Zira ana ve çocuğun dava hakları
 birbirinden bağımsızdır. Biri diğeri için kesin hüküm oluşturamaz. Çarpık bir
 anlatımla yazılan M.K. 306/4. maddesi ananın çocuk yararına olmayan Sulh ve
 feragatının geçirsizliğini vurguladığı izlenimini vermekte isede, ananın
 çocuk adına işlem yapma, onu temsil etme, hatta onun adına babalığa hüküm
 isteme hakkı yoktur. (M.K.298)
	Bu itibarla ananın açtığı davayı kaybetmesi veya davasından vazgeçmesi
 veya Sulh ve feragatta bulunması, çocuğun açacağı davayı etkilemez. Çocuk ile
 ana arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Yasa tam tersine davalar
 arasında bağımsızlık prensibinin varlığını vurgulamıştır. Çocuğun temsil
 yetkisi bulunmayan ananın açtığı davaya çocuk yönünden devam edilebilmesi
 için kayyım atanmamış olması ve kayyımın davaya icazet (onay) vererek
 katılmasıyla mümkün olabileceği yargısal kararlarla kabul edilmiş isede,
 Medeni Kanunun 298.maddesi bu şekildeki bir yoruma elvermez. Kayyıma bu
 davaya katılmaya zorlama söz konusu olamaz. Hal böyle olunca ana, kendi adına
 açtığı babalık davasını kayyıma yöneltmeğe zorlanamaz. HUMK. 53. ve l86.
 maddelerinin öngördüğü durumlar dışında davanın yönetilmesi sureyitle bir
 kimse taraf durumun getirilemez. Kaldıki tüm sonuçlarıyla babalığa hüküm
 edilmiş, kayyımın yapacağı birşeyde kalmamıştır.	
	Davacı ananın tek başına dava açma hakkının kısıtlanmasını öngören
 bozmaya ve bozma gerekçesine bu nedenlerle katılmıyorum. Hükmün onanması
 gerekir.
	 	Üye
	     Nedim Turhan
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Site yönetiminde olağan genel kurulda yeni yönetim seçilemedi 
  • 29.03.2024 08:45
  • İcra Hukuk Mahkemesi Görevsizlik Kararı Talebi 
  • 28.03.2024 23:57
  • TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat zamanaşımı ve anayasa mahkemesi 
  • 28.03.2024 19:53
  • ihalenin feshi davasının kabulu kesinleşmeden icra takibine konu edilebilir mi? 
  • 28.03.2024 19:42
  • [Sözleşmeler hukuku] İhtarname 
  • 23.03.2024 05:49


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini