Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
Y A R G I T A Y 
2.Hukuk Dairesi
    Sayı:


ESAS     KARAR 
89/10977 90/3764	

	ÖZET : Velayet nez edilmedikçe eşlerden evlilik birliği sürmekte iken
 eşlerden birine bırakılamaz.
	Ancak fiilen ayrı eşlerle çocuğun şahsi ilişkileri dava yolu ile
 düzenlenebilir.

        Taraflar arasındaki velayetin nez'i davasının yapılan muhakemesi
 sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
 görüşülüp düşünüldü.
	Evlilik mevcut iken ana ve baba velayeti birlikte icra ederler,
 anlaşmazlık halinde ise babanın oyu geçirlidir. (M.K.m.263) Diğer taraftan
 eşlerden birinin vefatı halinde velayet sağ kalana ve boşanma halinde de
 çocukların tevdii olduğu tarafa ait olur. (M.K.264) Başka bir ifade ile
 velayet nez edilmedikçe (M.K.274) evlilik birliği içerisinde eşlerden birine
 tevdi edilemez.
	Diğer taraftan evli olan ve fakat fiilen ayrı yaşayan tarafların
 zıtlaşarak fiilen yanında bulundurdukları çocukların öteki tarafça
 görülmesine engel olunması halinde ne yapılacağı hususunda Yargıtay Hukuk
 Genel Kurulunun 8.ll.l967 günlü ve 245/512 sayılı ve dairemizin l8.9.l984
 tarihli 7436/6648 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere ortada bir kanun
 boşluğu söz konusu olup, hakimin bunu doldurması ve çocuğun kimde kalacağını
 belirlemesi gerekmektedir. Ne varki bu belirleme çocuğnu görmesine karşı
 tarafın engel olduğunu ileri süren tarafla müşterek çocuk arasında kişisel
 ilişkiyi düzenlemekten ibarettir. Yoksa evlilik birliği içerisinde velayetin
 birlikte kullanılacağına ilişkin yukarıda açıklanan yasa hükümleri gözden
 uzak tutularak velayet düzenlenmesi yoluna gidilmesi tarafların
 oluşturdukları yasaya aykırı fiili durumlara hukuksal sonuç ve geçerlilik
 tanınmasına yol açar ve kuşkusuz böyle bir yol velayet hukuku açısından kabul
 edilemez.	
	Öyle ise mahkemece yapılacak iş ayrı yaşayan eşlerden yurt dışında
 bulunan davacının Türkiyede bulunan çocuklarını görmesine davalı tarafından
 engel olunup olunmadığını belirlemek, engel olunduğunun anlaşılması halinde
 ise davacı baba ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurmaktan
 ibarettir. Bu yön gözönünde tutulmadan yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya
 düşülerek, devameden evlilik birliğine rağmen müşterek çocukların velayetinin
 müstakilen eşlerden birine tevdi biçiminde hüküm kurulması usul ve kanuna
 aykırıdır.
	SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma
 oybirliğiyle sebebinde oyçokluğuyla karar verildi. 6.4.1990

BAŞKAN  	ÜYE	      ÜYE	       ÜYE	     ÜYE  
İ.Y.Ömeroğlu N.K.Yalçınkaya Tahir Alp   Ş.D.Kabukçuoğlu  Hakkı Dinç
	 	    (Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
	Sayın çoğunlukça işaret edilen kurallara tarafımızdan da iştirak
 edilmektedir. Ancak davacının isteği sayın çoğunluğun kabul ettiği biçimde
 "ayrı yaşayan davalı tarafından engel" olunması sebebiyle kişisel ilişki
 kurulmasına dair değildir. Davacı vekili dava dilekçesinde "çocuklar ise anne
 bakımlarını üstlenmediğinden, Samsunda bulunan müvekkilin anne ve babasının
 yanında bulunmaktadır... Anne daya babanın birinin yanında olmaları onların
 kişilik gelişmeleri açısından çok önemlidir. Hem ana sevgisinden, hemde baba
 sevgisinden ayrı kalmaktansa babalarının yanında onun sevgisi ile yaşama
 koşullarına kavuşmaları en bariz menfeatlerıdır. Davalı, çocukların Almanyaya
 gitmeleri için gerekli belgeleri imzalamamaktadır. Çocuklar için velayet
 yönünden acil bir çözümün bulunması gerekmektedir. Kaldıki annenin hangi
 şartlarda olursa olsan çocuklarına hiçbir şekilde sahip çıkmaması ağır
 ihmalini gösterir" denerek sonuçta "Yasemin ve Fundanın annelerinin
 velayetinin nez'ine ve velayetin babaya verilmesi" istenmiştir. Görüldüğü
 gibi davacının isteği açıkca davalının velayetinin nezi niteliğindedir.
 Tarafların uzun zamandan beri ayrı yaşadıkları, çocukların ne davacı nezdinde
 nede davalı nezdinde olmadıkları davacının ona ve babasının bakım ve gözetimi
 altında bulundukları anlaşılmaktadır. Davalının davranışları Medeni Kanunun
 274.maddesince açıklandığı biçimde velayetin nezini icap eder ağırlık ve
 ölçüde olmamıştır. Mahkemenin kabulüde bu yönde olup, davacının temyiz
 incelemesi isteği yoktur. Çoğunluk gerekçesinde işaret edildiği gibi evlilik
 mevcut iken ana ve baba, velayeti beraberce icra ederler, anlaşmazlarsa
 babanın reyi muteberdir. Çocuklar davacının babası nezinde bulunduğuna göre
 davacı baba üstün olan reyi gereğince çocukları üzerindeki velayet hakkını
 kullanmasını engelleyen bir fiili duum ispatlanmadıkça velayet hakkının tek
 başına kullanması yönünde karar alınmasında hukuki bir yararı olamaz. Bu
 sebeplerle davanın reddi gerekirken "l984 doğumlu Funda, l985 doğumlu
 Yaseminin velayetlerinin babalarına tevdiine" anaları ile muayyen zamanda
 şahsi münasebet tesisine biçiminde karar ittihazı hukuka uygun değildir.
 Karar bu sebeplerla bozulmalıdır.
Üye
Tahir Alp 
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini