Hukuki.NET


25/04/2024  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
NEŞTER - 2 DAVASI
Emrah Yavuzcan Yargıtay üyesi Ergül Güryel’in, avukat oğlunun üstlendiği davaların hakimlerini arayarak kararları etkilemeye çalıştığı mahkeme zabıtlarına geçti. Neşter 2 Davası’nda tanık olarak dinlenen hákimler, ‘Güryel, ‘Şöyle karar verirsen terfi edersin’ derdi. Aleyhte karar verince de arayıp azarlardı’ diye ifade verdi. Yargı kararlarını etkilemek için, bazı hakim ve savcılara baskı yapıldığı gerekçesiyle açılan ‘Neşter-2 Davası’nın dünkü duruşmasında şok gelişmeler yaşandı. Tayin tehdidi ve terfi vaadiyle etki altına alınmak istediklerini söyleyen bazı hákimler, ‘Evet Sayın Ergül Güryel (dava sanıklarından avukat Cenk Güryel’in babası ve HSYK Başkanvekili, Yargıtay üyesi) arayıp, kararlarımız hakkında baskı kurmaya kalkıştı’ dediler. YARGI TEMELDEN ŞİMDİ Mİ SARSILIYOR? YOKSA GERÇEKTE ZATEN SARSILMIŞ OLAN YARGININ GÜN YÜZÜNE ÇIKAN TARAFI MI? en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...
alisinkay 1995 yılıydı hiç unutmam daha hepimiz çocuktuk.Şirin bir ilçemiz vardı.Hepimiz dışarıda bir yerlere okumak için gitmiştik.Yaz tatilinde ise birbirimizi bulmuş ve geceleri bisikletlerimize atlayıp memleketimizin her yerini gezerdik.Böyle bir yaz gecesi ilçemizin dışında bir fabrika, fabrikada da bir çay bahçesi var.Oraya gitmeye karar vermiştik. Gideceğimiz yol karanlıktı tek tüş ışıklar vardı ve 20 metre önünüzü seçemezdiniz.Bisikletle giderken farkında olmadan bir çiftin yanından geçmişiz.Bu arada o zamanlar moda olan bir şarkı vardı.Türkiyem ben o günlerde bile bir Türkiye sevdalısı olarak o şarkıyı söylüyordum.4 kişiydik.Arkadaşlarımdan ikisi de Kayahan'ın olduğunu düşündükleri bir söze kafayı takmış ve tartışıyorlardı.Sevenler ayrılmasın mı?Sevenleri ayırmayın mı? O sırada bir çiftin yanından farkına bile varmadan ( zaten o karanlıkta fark etmek çok zordu) geçmişiz. Biraz gittikten sonra aklıma geldi birden, sordum ibrahim sende para var mı?Yok dedi.Tarık sende?Cevap aynı. Yok. Belki 5 parasızdık ama güzel günlerdi.Mecburen çay fikrini ertelemek zorunda kaldık ve aynı yoldan geri döndük.Bu arada benim şarkım ( zaten dilimdeydi) ve arkadaşlarımın tartışması da tüm hızıyla sürüyordu.Geçtiğimiz o çift de yürüyordu.Birden arkadan bir ses geldi. Hepimiz durduk.İlk defa gördüğümüz bir bey ve yanında da bir bayan vardı.Bizden kimlik istedi.Dedik ya, küçük bir ilçedeydik ve herkes birbirini tanırdı ve işler nedeniyle kimlikler bir sandıkta saklanırdı.Kaybolmasın.Her zaman iş elbisesi ve ağır işler altındaydık. Buyrun dedik.Kimliğimiz yok.Siz kimsiniz dedi.Bizde abi biz buralıyız.Bir kusur mu işledik.Bi kusurumuz olduysa affedin diyorduk.O esnada yanında eşi de bırak çocukları diyordu.Gitsinler.Bekleyin dedi ve polis çağırdı.Biz sis kimsiniz dedik.O ben buraların hakimiyim dedi. Sanki ben buraların efesiyim gibi bir ses tonu vardı.O esnada o yolda sadece o, eşi ve iz vardık.O polisi çağırınca bisikletlerimize atladık ve kaçtık.Demiştim ya, daha çocuktuk ve korkmuştuk.Daha sonra polis bizi yakaladı.Biz polis arabasını görünce yanına gitmiştik.Çünkü ilçemize göre tahsilliydik ve polisten kaçılmayacağını biliyorduk.Bizi nezarete aldılar.Önce Başkomiser sırtımıza birkaç yumruk vurdu.Ertesi sabah saat öğlen 2'ye kadar karakoldaydık.Açtık ve yemek yememiştik.Sonra bizi oradan alıp, başka bir ilçede mahkemeye soktular.Hakim çok tatlı iyiniyetli bir ablaydı.Bizi anladı ve bizi serbest bıraktı. Artık tutuksuz yargılanıyorduk.Ama daha önce savcı bize birkaç kağıt imzalamıştı.Sadece ben okumaya kalktığım da da imzadan önce bana kızmıştı.Neyse bu olaylar ne olduğunu bilmediğimiz o kağıtları imzaladıktan sonra oldu. Daha sonra o kişinin oraların efesi değil.Başmakçı hakimi olduğunu öğrendik.Ve gene gittik.Serbest bırakıldığımızı düşünüyorduk ve özür dilemek için odasına gittik.Odada cumhuriyet gazetesi vardı.Özellikle eline alırken bana gösteriyordu gazeteyi.Sonra bir mahkeme çağrısı aldık.Bir avukat tuttuk.Çünkü kimimiz polis olacak kimimiz üniversite de okuyacaktık.İpsiz sapsız insanlar değildik. Avukatımız da gayet umut dolu konuşuyordu.Biz sorduğumuzda, ailelerimiz sorduğunda, bişi olmaz diyordu.Duruşma esnasında resim yapmasından olsa gerek, bizde bişi olmayacağına inandık.Alt tarafı kamu davasıydı.Bize öyle deniliyordu.Ama asliye ceza mahkemesindeydik.Ve davalı kamu değil, ilçemizin hakimiydi. Bu arada sayın hakim, bir de şahit göstermiş.Sarhoş ömer namı diğer kahveci ömer.İçkisini içtiği meyhaneden müthiş bir öngörü ile olayı görmüş. Ceza aldık.Suçumuz mu; Hakime görev başında(?) anasını avradını ziftaf ettiğimin (zivtafı ilk kez orada duydum) diye bağırmışız.Ve onların etrafında defalarca dönerek, onlara sarkıntılık etmişiz. Ve ben o gün avukat olmaya karar verdim.Arkadaşım polis olamadı.Ben devlet yurdunda kalamadım.Aslında kalmam gerekiyordu ama yurt müdürü beni almadı okula bir sürü maddi zorluk güçlük. BEN ADALETİN DÜŞTÜĞÜ KARANLIĞI GÖRDÜM VE ONU KURTARMAK İÇİN HUKUK FAKÜLTESİNE GİRDİM. Kuluna yardım eden dinini üstün tutan Allah'a Hamdolsun.Hamdolsun Alemlerin Rabbine,Hamdolsun Alemlerin Rabbine
Emrah Yavuzcan Sevgili alisinkay, şu ana kadar yazdığınız 480 iletinin 460'ına katılmışımdır. Yukarıdaki yazılardan çok etkilendim, herkese anlatıyorum, size sormadım ama kusura bakmayın artık:) Konuya dönmek gerekirse, Hürriyet'ten bir haber: Adalet’in işine karışmıyoruz Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya tarafından okunan, başta siyasiler olmak üzere değişik kesimleri hedef alan bildiriye sert yanıtlar verdi. Akdeniz Forumu toplantısına katılmak için Paris’e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda soruları yanıtlayan Gül, Yargıtay bildirisinde yer alan, ‘yargının siyasi çıkar için yıpratıldığı’ yönündeki eleştiriler ve ‘bu eleştirilerin AKP’yi hedeflediğinin gözlemlendiğinin’ hatırlatılması üzerine şunları söyledi: ‘Ben de doğrusu garipsedim. Ama bu konular açık toplumlarda açık şekilde tartışılıyor. Hükümet olarak adaletin iyi çalışması ve adalet reformunun gerçekleştirilmesi için çalışıyoruz. Ekonomik şartların iyileştirilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Adaletin işine karıştığımız falan da yok. Türkiye’de herkesin bir gün adalete işinin düşebileceğine inanıyoruz. Ama Türkiye’de her kurum tartışıldığı gibi, bu kurum da tartışılabilir açık bir şekilde.’ en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 25/04/2024 11:19:07