RTE battıkça birilerine vuruyor ki gündem değişsin. Zaten ülkem çok ilginç peş peşe yolsuzluklar patlıyor. Din sömürüsü ayyuka çıkıyor kepazelikleri dökülüyor amma oy oranlarıda artıyor !!! Anketler yalan söylemiyorsa tabii ki. Ben CHP ve diğer parti liderlerinin yerine olsam seçimlerin eski sistemle yapılmasını isterdim uzun sürsün önemli değil oturur herkes sandığın başında adam gibi sonuç çıkar. Ben seçimlerde hala çok büyük hileler yapıldığını düşünüyorum. Yada mümtaz halkımız cidden yalancı olmuş... Bu güne kadar üç kişi buldum o kadar dolaşmama rağmen akp ye oy vermiş... Ya utanıp yalan söylüyorlar yada var bir şey de neyse konumuz bu değil.
RTE farkına varmadan saldırırken de suç işliyor aslında. Ama bunu nedense birileri çok güzel yiyip karşı saldırıya geçiyor. Hiç kimse demiyor ki gündeme getirdiği Hilton arazisine bu zat 1000 katlı iş yeri kursa bir tek yeşil alan bile bırakmasa orada bunun da sorumlusu büyük şehir belediye başkanlığıdır... En öz biçimde rüşvet yemiştir... Ama hele sen bir Gaziantebi açıkla Silivriyi açıkla pee...
RTE nin en büyük korkusunun Kanal 7 ile organik bağının tescilli olması ve oradaki kurucuların gırtlaklarına kadar pisliğe batmış oldukları yönündeki iddialardır. Bunun ucunun RTE ye dokunmaması mümkün değildir. Yimpaş ta göründüğü kadarıyla işin içine direk girecektir. Kimi tanımıyorum dese onunla resmi çıkmaktadır . Bu bağlamda kendisine kesin garantili olarak beni tanımadığını iddia etmesini tavsiye ediyorum. her nekadar benim bu konuyla ilgim yoksa da olsun... Doğru söylediği bir konu çıkar. Bu yüzden saldırmakta saldırdıkça saçmalayıp batmaktadır.
Ceyhan arazisi kminmiş? Çallık ın!! Daha ihalesi bile yapılmamış amma sonuç belli.
Zaman zaman yazmakta haber aktarmakta yarar var çünkü biz ulus olarak unutkanız. Şimdi seçimlerde bir un bir bulgur bir çeki kömür hoppaaa unut sevme beni... şarkısı ile oylar değişir sonra gene başlarız. Aslında diğer partiler şu bağışlarıda inceleseler ya bu bağışlar nereden kaç paraya kim tarafından alınıyor? İrsaliye fatura nereye gidiyor. O bağış yapıyor ben mi ödüyorum . Bir öğrensek...
Deniz Feneri e.V, İstanbul Eminönü Süleymaniye Muhtarlığı’na, 10 tonu beyaz peynir olmak üzere, 140 ton gıda yardımı yapmış gibi gösterdi.
Almanya’daki Deniz Feneri Derneği hakkındaki iddianame, bağış sahtekarlıklarını ortaya çıkardı. Alman savcılar orada yaşayan Türkler’in bağış paralarının izini sürerken Dernek’te ele geçirilen faturalar üzerinde titiz çalışmalar yaptı. İncelemeler sonunda hazırlanan iddianame, Alman savcıları bile şaşkına çevirdi. Gıda yardımı adı altında bağış paralarının Deniz Feneri e.V tarafından nasıl içedildiği, nasıl sahte makbuz ve faturalar düzenlendiği ortaya çıktı.
Vatan Gazetesi'nden Hilal Öztürk'ün haberine göre, bu hayali bağışlardan biri de İstanbul’un Eminönü İlçesi Süleymaniye Muhtarlığı’na yapılmış gibi gösterilen, 10 tonu beyaz peynir olmak üzere 140 tonluk salça, çay, zeytinyağı, pirinç ve mercimekten oluşan gıda yardımına ait sahte belgeler. Savcılar İstanbul’da 80 haneli bir muhtarlığa, 140 ton gıda yardımı yapılması, tüm faturaların da aynı daktiloda yazılmış olması (bir elden çıkma, masa başında hazırlanmış) karşısında Alman savcılar bile hayrete düştü.
Muhtar: Tam bir sahtekarlık
Süleymaniye Muhtarı Cuma Karadağ, Deniz Feneri Derneği’nin faturalarında yansıtıldığı üzere “2003 yılında muhtarlığına 140 ton gıda yardımı yapıldığını, alındı belgesi olarak da makbuzlara mührünü bastığı” iddiasını şaşkınlıkla karşıladı. Karadağ şunları söyledi: Akıl almaz bir sahtekarlık. Büyük bir şok yaşadım. Ne 2003 yılında ne de herhangi bir tarihte Almanya’daki Deniz Feneri Derneği’nden muhtarlığımıza bağış yapılmamıştır.
“Yardım isteyeni geri çevirdiler”
Bırakın bağış yapmayı, muhtarlığımız sınırlarında oturan iki aile Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’nden bağış talebinde bulundu. Mahallemizdeki insanların durumları orta halli. Ancak o iki ailenin durumu iyi değildi. Bırakın yardım etmeyi, taleplerini reddettiler, geri çevirdiler. Niye yardım etmeyi kabul etmediklerini bilmiyorum. Kıstaslarına uymadı herhalde. Ama evinde televizyon ve buzdolabı olan ailelere bağış yapmadıklarını duyduk.
Mührün sahtesini yapmışlar
140 ton gıda yardımını ben ne yapacağım ki. Benim o tarihte 80 hanem vardı. Bu 80 hanede 1500 kişi oturuyor. 140 ton gıdayı alıp da ne yapacağım ben. İnanılmaz bir sahtekarlık bu. Benim mührümü makbuzlarına nasıl bastıklarını hiç anlayamadım. Muhtemelen bilgisayarda sahte bir mühür hazırlayıp onu kullanmışlardır. Muhtar mührünün sahtesini yapmakta ne var ki. Akıl alır gibi değil. Bu kişileri ne tanırım ne de böyle bir yardım aldım. Böyle bir bağış olayı kesinlikle olmadı.
Büyükşehirden sadece 50 koli yardım aldık
Deniz Feneri’nden kendilerine bir yardım ulaşmadığını söyleyen muhtar Cuma Karadağ “Biz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna döneminde sadece 50 koli gıda yardımı aldık. Ancak bu yardımların üzerinde Büyükşehir Belediyesi yazıyordu. Kesinlikle Deniz Feneri Derneği’nden gelmiyordu. Ayrıca o gıda yardımları sadece bizim muhtarlığımıza değil, tüm muhtarlıklara gönderildi” diye konuştu.
Gazetelerden alıntıdır. Olur ya zamanla unuturuz. Yok olmadı diyen çıkar mı çıkar....
Yıllardır aynı aynı aynı aynı..........aynı...
Hep kendiyle ilgili/partisiyle ilgili masumu oynayan/etrafa sataşan/yağıp esip gürleyen/(yakın çekim görüntülerinde ağzından uçuşan salgı parçacıkları kesin kameralara yapışıyordur) adamın birini izlemekten açıkçası sıkıldım.
Bunun mahiyetinin ettiklerini/yaptıklarını/teşebbüslerini vs. vs görmekten/duymaktan/okumaktan belli organlarımda bulantılar kronikleşti.
Bu adamın biri ve mahiyeti mahallenin delisi ve arkasında gülüşen çocuklar olsa neyse... çevresel bir renk/desen olur, gülümseyip geçerdik. Tabii zararsız olduğu sürece.
Demokrasi bu ise hiç sağlıklı ve elit birşey değil. Gerçi 'demokrasi'nin bu işte pek de suçu yok. Ramazan ile görünen o ki; bu memlekette % 47 lik bir kesimin fantazisine RTE cevap verdi.
Bu fantazi lümpen bir jargonu dillendirmiş/daima nefretle kasılmış bir yüz ifadesi barındıran/şaibeli/şaibelerini dile getirenlere şaibe sıçratan/bulaştıran/tehdit eden bir vitrin.
İlaveten daha üç aylara girer girmez ramazan muhabbetlerinin uğultusuda başlıyor ya, yok rujum/pedim/ağdam orucu bozar mı? yok bilboarddaki cıbıldak hatunları buraya kim koydu? şekerim var orucum da olsun!! hatunu canım çekti iftar ile teravih arasında mı yanaşayım, teravihden sonra kalırsa iflahım kesiliyor!! benzeri edepsizlikler sür manşet.... Ayıp vallahi ayıp... Hoca(?)lardan fetva almadan adım atamayan acizler ve irade yoksunları ramazanı parsellemişler, sanırsınız ki; bu ay tüm edepsizliklerin ayyuka çıkmasına adanmış.
Oruca niyet edilir edilmez nedense zihnin/ağızın/nefsin makaraları boşa salınıyor.
Ha bir de 'imanı temizlikten gelen' müminlerin ağız/ten kokuları...
Suratların da da vitrin mankenlerinin çehresi...
Demek ki ARZ edilen TALEP'e cevap veriyor...
% 47 had safhada 'doyumlu'
kalan % 53 ise ya taraf olacak ya bertaraf???
Aslında dervişin fikri neyse zikri de odur, sözü daha çok akla gelir bir dervişten bahsedildiğinde.
Fakat bugünkü yazımıza konu olan olay fikirden çok eylemleri, olayları, insanları anlatıyor.
Hikayede konu edilen kabak gerçek hayatta bizim parklarımız, bahçelerimiz, tarlamız, arsamız, evimiz, bağımız bostanımız.
Bize ait olan ne varsa onları har vurup savuranlar onların da bir sahibi olduğunu bir an bile olsa unutmamalılar.
Bugün ellerinde oturdukları koltuğun ağırlığını taşıyanlar yarın o koltukları kaybedince de aynı rahatlık ve aynı standartlarda yaşayabilecekler mi?
Bugün sistemin acizliğini kendi lehine çeviren fırsat düşkünleri yarın sistem ters döndüğünde o fırsatların başkalarının eline geçeceğini bilmiyorlar mı?
Bugün sana bana çifte standart uygulayan ikiyüzlüler yarın aynı iki yüzlülüğün kendilerine yapıldığında neler yapacaklar?
Bugün üç kuruş karşılığında satılıkları kendi siperlerine çekenler yarın bir başkasının o satılıkları satın aldığında acıların en acısını yaşamayacaklar mı?
Çevremizde sahte kabadayılar, sahte kahramanlar, sahte kurtarıcılar ne kadar çoğalıyorsa aslında bizler de o kadar sahte bir hayatın içerisine itiliyoruz farkında olmadan.
Bu gün bu sahtekârlıkları yaratanlar yarın kendi kazdıkları kuyulara düşecekler.
Dün böyle olmuştur bütün bunlar, bugün böyle devam ediyor ve yarında böyle sürecektir.
Tarih tekerrürden ibarettir.
Sizi fazla bekletmeden hikâyeyi paylaşayım sizlerle.
Bakın bakalım " Kabağında bir sahibi var " hikâyesinde anlatılanlara…
Vaktiyle bir derviş, nefisle mücadele makamının sonuna gelir.
Meşrebin usulünce bundan sonra her türlü süsten, gösterişten arınacak, varlıktan
vazgeçecektir.
Fakat iş yamalı bir hırka giymekten ibaret değildir. Her türlü görünür süslerden
arınması gereklidir...
Saç, sakal, bıyık, kaş, ne varsa hepsinden. Derviş, usule uygun hareket eder,
soluğu berberde alır.
- Vur usturayı berber efendi, der.
…
Berber dervişin saçlarını kazımaya başlar. Derviş aynada kendini takip etmektedir.
Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken,
yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir kabadayı girer içeri.
Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak:
- Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye kükrer.
Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Kaideyi bozmaz derviş.
Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber mahcup, fakat korkmuştur.Ses
çıkaramaz.
Kabadayı koltuğa oturur, berber tıraşa başlar.
Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında da sürekli aşağılar dervişi, alay eder:
Kabak aşağı, kabak yukarı.
Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkândan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki,
gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir.
Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, iki atın ortasına denge için
yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına dalıverir. Kabadayı oracığa yığılır, kalır.
Ölmüştür. Görenler çığlığı basar. Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe
bakar, gayri ihtiyarî sorar:
- Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?
Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:
- Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki, kabağın bir sahibi
var. O gücenmiş olmalı!
***
Hikaye böyle. Asıl hikaye devam ediyor. Bu hikayenin içinde de ensemize, kafamıza vurup vurup dalga geçen sahte kabadayılar, kabağın da bir sahibi olduğunu, bu sahibin de en affetmeyeceği şeyin kibir ve kul hakkı yemek olduğunu unutmaya başlayanlar, koltuklarına, makamlarına, rantlarına yapışanlar anlayacaklardır.
Bir başbakan ne kadar suç işlerse o kadar destekleniyor. Yapılacak çok yorum ve varılacak çok sonuç var ama ben size sadece ilk üçü vereyim
1) RTE
2) Özal
3) Menderes
Konu civic tarafından (11-09-2008 Saat 10:02:04 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: 3 oldu
GİDİŞ O GİDİŞ PAKİSTAN'a bakın kim seçildi seçimlerde Adı yolsuzluktan
%10 çıkmış Asıf Ali Zerdari
Yolsuzluk suçlamaları yüzünden eşi Butto'nun iki kez başbakanlıktan ayrılmak zorunda kaldığı Zerdari, ilk kez 1990'da ilk Butto hükümetinin dağılmasıyla hapse girdi. Zerdari, 1993'te serbest bırakıldı ve bir İngiliz iş adamından tehditle milyonlarca dolar almaya çalışmanın da aralarında bulunduğu bir dizi suçtan beraat etti.
Zerdari, yolsuzluk ve Karaçi'de vurularak öldürülen Butto'nun kardeşi Murtaza'ya yapılan saldırıda rolü olduğu suçlamasıyla 1996'da ikinci kez girdiği hapisten 2004'te çıkınca Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan ailesinin yan Yolsuzluk suçlamaları yüzünden eşi Butto'nun iki kez başbakanlıktan ayrılmak zorunda kaldığı Zerdari, ilk kez 1990'da ilk Butto hükümetinin dağılmasıyla hapse girdi. Zerdari, 1993'te serbest bırakıldı ve bir İngiliz iş adamından tehditle milyonlarca dolar almaya çalışmanın da aralarında bulunduğu bir dizi suçtan beraat etti.
Zerdari, yolsuzluk ve Karaçi'de vurularak öldürülen Butto'nun kardeşi Murtaza'ya yapılan saldırıda rolü olduğu suçlamasıyla 1996'da ikinci kez girdiği hapisten 2004'te çıkınca Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan ailesinin yanına gitti. Müşerref, geçen yıl Butto, Zerdari ve diğer PHP liderlerinin ülkeye dönmesi için af çıkarmıştı.
ABD Başkanı Bush, Pakistan Devlet Başkanı Zerdari'yi aradı, tam destek verdiğini söyledi 10 Eylül 2008 Referans
Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli.
Yıllardır Hürriyet Gazetesi’nin manşetine çıkma, manşetten haber olma başarısını gösteremeyen bu iki siyasi parti genel başkanı, birer gün arayla Hürriyet’in manşetinde yer buldular.
Türkiye’yi korumak için konuştuklarında tek sütun, Doğan’ı korumak için konuştuklarında manşet.
İşte özgür basının gücü.
08-09-2008, 18:53:57 sdt23
Hukuk Sever
Kayıt Tarihi: Nov 2007
İletiler: 2.283
Re: Diktatör RTE...Demokrasi Yalan Yolsuzluk Vah vah
Şaban Dişli olayında tartışma konusu para 1 milyon dolar.
Aydın Doğan'ın Hilton'daki imar değişikliği karşılığında elde edeceği rant ise yaklaşık 2 milyar dolar.
Biri diğerinin 2000(yazıyla iki bin) katı...
Şaban Dişli olayında imar değişikliği nedeniyle arsanın eski sahipleri kandırıldı, zarara uğradı.
Aydın Doğan - Hilton olayında ise Aydın Doğan'ın cebine girecek para Emekli Sandığı'nın yani bütün milletin kaybedeceği para olacaktı. ALINTI
-----------------------------------------------------------------------
Benim kafam karıştı her iki olaydada Hukuk'a riayet varmı?
Eee o zaman Adalet ve hakkaniyet duygusunu AZ ÇALAN ÇOK ÇALAN FELSEFESİYLE Mİ ÖYRETECEĞİZ ÇOCUKLARIMIZA. M.E.SEZEN
Rüşvet ve haksız kazanç, dinimizde haram kılnmış ve büyük günahlardan biridir.
Bu kötülükleri işleyenler ahiret hayatlarında perişandır.Dünyada yaptıklarının cezasını er veye geç'te olsa çekeceklerdir.
Cenab-ı Allah, bizim gizli ve asikar bütün yaptıklarımızdan haberdardır.
Nitekim, Kitabımız Kur'an-ı Kerim'in Bakara Suresinde, "O kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. O'na hiçbir şey saklı kalmaz."
En'am Suresinde "...O, karada ve denizde ne varsa bilir. O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. Oyerin karanlıkları içindeki tek bir daneyi dahi bilir."
ve Kaf Suresinde de "And olsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarımdan daha yakınız." buyrulalarak, insanların tüm fiil ve davranışlarından Cenab-ı Allah'ın haberdar olduğu beyan edilmektedir.
Peygamber Efendimiz de Rüşveti alan da veren de Cehennemdedir" buyurmuştur. İslam dininde kesin olarak yasaklanan rüşvet ve yolsuzluğun günümüzde de sürüp gittiği görülmektedir.
16/3/2008 İhsan Muslu Ortadoğu.
Trafik kazaları, hem maddi hem de manevi kayıplara yol açabilir. Bu tür kazalardan doğan zararların tazmini için hukuki yollara başvurmak önemlidir....
memleketin çivisi çıkmış, hak hukuk hak getire. Devletin dairesine 10 kişi oturmuş biri birşey diyor, başkası başka birşey.Şaka yapıyorlar sandım ama...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
35. Madde Marka Tescili Hakkında...
27-09-2024, 11:38:38 in Ticaret Hukuku