Savcıya manevi tazminat

[litigation]

Resmi olarak insanlara tavsiyede, nasihatta bulunma hak ve yetkisi bulunan meslekler hakimlik, savcılık ve avukatlıktır. Bir öğrenciye "ne biçim öğrencisin, dilekçeyi düzelt" demek ise hakaret değil, nasihattır. Üstelik hiçbir savcı, hakim veya avukat, içeriği anlaşılamayan, ifadesi bozuk bir talebi (dilekçeyi) değerlendirmek zorunda olmadığı gibi bunun düzeltilerek yazılmasını isteme hakkına YASALAR izin vermektedir. Dilekçeyi beğenmeyen hakimin tensip etmeyeceğini de bu sitede bir yerlerde tartışmıştık. Tensip zabtı da hakimin dilekçeyi kabul edip etmemesinin ürünüdür. Vergi ve idare davalarında da hakim dilekçeyi uygun görmezse 30 gün içinde yenisinin verilmesini aksi takdirde talepten vazgeçilmiş sayılacağını bildirebilir.
Bahsettiğiniz olay TCK 125 e uygun değildir. Şeref veya saygınlığınızı rencide etmediği gibi "dilekçe yazmayı, kendini ifade etmeyi bilmeyen bir öğrencinin bunu öğrenerek ileride şeref ve saygınlığının zedelenmemesini sağlamak amaçlı" bir BABA tavsiyesidir.

Bugün biz avukatların da hakim ve savcılardan ve hatta daha çok atama yöntemlerinden büyük şikayetleri var. Ama bu bizi kanun dışı yollara, onlara hakarete varan söylemlerden kaçınıyoruz. Herkes görevini yapıyor. Yaşı kendinden çok küçük bir öğrenciye eleştiride bulunmayı hakaret olarak algılamak ise mümkün değil. Belki de avukat olarak bana o dilekçeyi versen sana şunu söylerdim "çocum o nasıl bir dilekçe, okulda yazı yazmayı böyle mi öğretiyorlar, ileride çok canın sıkılır bu yüzden, git şunu doğrudürüst yaz" ...

[litigation]

Siz savcılara hakimlere trafik cezası bile yazılamadığını biliyor muydunuz ? Böyle bir ülke burası.

Bakın avukatlara da trafik cezası yazmıyorlar diyeyim. Hatta öyle ki geçen gün trafikte bariz bir kusur işledim (emniyet şeridi ihlali) polis çevirdi. Arabadaki avukat amblemini görünce bana "siz avukatlar da bunu yaparsanız kimler ne yapar bu ülkede, hiç yakışmıyor size" dedi. Ve ekledi ceza yazmıyorum gidebilirsiniz. Bana en ağır cezayı yazsaydı bu kadar etkilenmezdim. Utancımdan yerin dibine girdim.

Şimdi bunun sizce sizin olayınızdan farkı ne? Bence ben de o trafik polisine hakaretten dava açmalı mıyım? Gururumu incitti

Artık emniyet şeridinden gitmiyorum, teşekkür ederim memur arkadaş, güzel ders verdin bana, uyacağım.

[frankwilliam]

Resmi olarak insanlara tavsiyede, nasihatta bulunma hak ve yetkisi bulunan meslekler hakimlik, savcılık ve avukatlıktır. Bir öğrenciye "ne biçim öğrencisin, dilekçeyi düzelt" demek ise hakaret değil, nasihattır. Üstelik hiçbir savcı, hakim veya avukat, içeriği anlaşılamayan, ifadesi bozuk bir talebi (dilekçeyi) değerlendirmek zorunda olmadığı gibi bunun düzeltilerek yazılmasını isteme hakkına YASALAR izin vermektedir. Dilekçeyi beğenmeyen hakimin tensip etmeyeceğini de bu sitede bir yerlerde tartışmıştık. Tensip zabtı da hakimin dilekçeyi kabul edip etmemesinin ürünüdür. Vergi ve idare davalarında da hakim dilekçeyi uygun görmezse 30 gün içinde yenisinin verilmesini aksi takdirde talepten vazgeçilmiş sayılacağını bildirebilir.
Bahsettiğiniz olay TCK 125 e uygun değildir. Şeref veya saygınlığınızı rencide etmediği gibi "dilekçe yazmayı, kendini ifade etmeyi bilmeyen bir öğrencinin bunu öğrenerek ileride şeref ve saygınlığının zedelenmemesini sağlamak amaçlı" bir BABA tavsiyesidir.

Bugün biz avukatların da hakim ve savcılardan ve hatta daha çok atama yöntemlerinden büyük şikayetleri var. Ama bu bizi kanun dışı yollara, onlara hakarete varan söylemlerden kaçınıyoruz. Herkes görevini yapıyor. Yaşı kendinden çok küçük bir öğrenciye eleştiride bulunmayı hakaret olarak algılamak ise mümkün değil. Belki de avukat olarak bana o dilekçeyi versen sana şunu söylerdim "çocum o nasıl bir dilekçe, okulda yazı yazmayı böyle mi öğretiyorlar, ileride çok canın sıkılır bu yüzden, git şunu doğrudürüst yaz" ...

Resmi olarak insanlara tavsiyede, nasihatta bulunma hak ve yetkisi bulunan meslekler hakimlik, savcılık ve avukatlıktır demişsiniz. Ne demek allah aşkına bu! her kerse herkese tavsiye verir. Bunun resmisi mi olur.Hastaneye gidince doktor tavsiye verir;Evde büyüklerin okulda hoca
Genel bir prensip olarak tavsiye hakim ve savcılara aittir diye dayanağı ne olduğu belli olmayan bir cümle kurmanın ne anlamı var .
Gel gelelim ki öyle olsun.Devlet onlara böyle kutsal bir görev insanları aydınlatma görevi vermiş olsun .Siz yazdıklarımı okumadınız mı ? Yeri geldiğinde koy yerinde nişanı bozmak bile manevi tazminat sebibi sayılırken(Neden acaba karşı tarafın hiç böyle bir amacı bile olmayabilir.) ;Karşı tarafın niyeti de önemli.tabi bunun olmaması hukukun oturmamış olmasından mıdır.Hem demişsin nasihat etmiş.Bak arkadaş;eğer biri gelir ve sana derse ne bu dilekçe yanlış olmuş bunları düzel veya git danışmaya vs düzelt derse, bu nasihattir.Bunu deme görevi olabilir olmaya da bilir.Dilekçeyi değerlendirmeye de bilir.Dikkat et nesnel bir şey.Ama Sen Ne biçim Öğrencisin böyle dilekçe mi olur derse bu tahkirdir.size bir örnek vereyim.Askeriye hakim çay getir diyen komutan bu ülkede komutandan 5000 tl manevi tazminat alabiliyorken.Sizin açınızdan komutan ne demiş ki "Hakim çay getir demiş. " cümleye bakarsan ortada ne hakaret var ne eleştiri ne de tahkir. Yani insanların kişilik haklarına saldırı olması için bence bağırması,veya topluluk önünde olup olması gibi bir çok faktör etkilerken sizin nasihat etmiştir diyip işin içinden çıkmanızı anlayamadım

[Erdoğan Kırcalı]

Lütfen açın o davayı .............

[baturhan]

Bakın avukatlara da trafik cezası yazmıyorlar diyeyim. Hatta öyle ki geçen gün trafikte bariz bir kusur işledim (emniyet şeridi ihlali) polis çevirdi. Arabadaki avukat amblemini görünce bana "siz avukatlar da bunu yaparsanız kimler ne yapar bu ülkede, hiç yakışmıyor size" dedi. Ve ekledi ceza yazmıyorum gidebilirsiniz. Bana en ağır cezayı yazsaydı bu kadar etkilenmezdim. Utancımdan yerin dibine girdim.

Şimdi bunun sizce sizin olayınızdan farkı ne? Bence ben de o trafik polisine hakaretten dava açmalı mıyım? Gururumu incitti

Artık emniyet şeridinden gitmiyorum, teşekkür ederim memur arkadaş, güzel ders verdin bana, uyacağım.

bana da öğrenci iken çalıştığım işyerinin müdürü izmariti bahçede yere atınca bana "bir de üniversite öğrencisi olacaksın" demişti.

[haylahop]

Çok önceleri yolda giderken cikletin kağıdını yere attım, bir teyze geldi, hiç utanmıyormusun evladım dedi, bir dünya saydı ve saydı. bende yerin dibine girmiştim. Teyze yaşıyorsan seni dava edecem. gururum paramparça, uzun süre pişmanlık yaşayıp hayattan soğumuştum..

[frankwilliam]

bu örnekleri size ;askerde komutan size o cikletleri, sigara izmaritlerini içtikten sonra temizlettikden sonra da söyleyecek birileri çıkar .bu ülkede ağzı olan da olmayanda konuşabiliyor.Yazık..

[Erdoğan Kırcalı]

bu örnekleri size ;askerde komutan size o cikletleri, sigara izmaritlerini içtikten sonra temizlettikden sonra da söyleyecek birileri çıkar .bu ülkede ağzı olan da olmayanda konuşabiliyor.Yazık..

Hukuk fakültesi öğrencisiydiniz değil mi siz?