+ Konuyu Yanıtla
2 / 5 Sayfa İlkİlk 12345 SonSon
11 den 20´e kadar toplam 46 ileti bulundu.

Konu: Çilingir Sofrası

Çilingir Sofrası Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #11
    cizgiemlak Misafir

    Tanımlı

    Sayın Fırat Bayındır, Belen yaylasında rakı içemedim ama, bu şiiri orada okuduğumu düşünüyorum. sevgiler.

    09.09.2003 tarihli KALECİK gazetesinde yayımlanan, Aslan Sütçü'ye ait şiir.

    İçmesini bilene, zevk ü sefâdır rakı
    İçmeyi bilmeyene, cevr ü cefâdır rakı.

    Bir münasip miktarı, muhabbet anahtarı
    Kaçırırsan ayarı, cana ezadır rakı.

    Ne dert kaldı ne keder, içeni mesut eder
    İçebilirsen eğer, rûha cilâdır rakı.

    Ham ervahsan yanaşma, arifsen ondan şaşma
    İç amma haddi aşma, ferahfezâdır rakı.

    Yarattığı âhengi, ne saz verir ne çengi
    Terbiyenin mihengi dense sezâdır rakı.

    Ehl-i kemâl olana, zevkle bembâl olana
    Sohbette tad bulana, yâr-ı vefâdır rakı.

    Misten âlâ kokusu, ana sütü gibi su
    Şu ki sözün doğrusu: Müstesnâ mâ#8217;dır rakı.

    Dost bezminde sohbette, neşe-i muhabbette
    Her mânevi lezzete, bir vasıtadır rakı.

    Nükte cinas anlayan, âheng-i bezme uyan
    İçip zırvalamayan, işte onadır rakı.

    Eşşek içince zırlar, köpek içerse hırlar
    Kedi içse tırmalar... insanlaradır rakı.

    Âdâbı erkânı var, zamanı mekânı var
    Kimin ki iz#8217;anı var, ona şifâdır rakı.

    Aslan Sütçü#8217;nüz der ki: had bilmezsen eğer ki
    Öyle rüsvâ eder ki, başa belâdır rakı.

    Aslan Sütçü

    Cemal Gören





    Hukuki NET Güncel Haber

    Çilingir Sofrası konulu yargıtay kararı ara
    Çilingir Sofrası konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
     
  3. #12
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    1950'lerin başında bir gece Beyoğlu meyhanelerinden birine, elinde bir
    ney muhafazası taşıyan, 25-30 yaşlarında, iyi giyimli bir genç girer.
    Şöyle bir etrafı kolaçan ettikten sonra, boş bulduğu bir masaya ilişip,
    havalı bir el hareketi ile garsonu çağırır;
    -Şişşşt, bakar mısın buraya.
    Garson seyirtir hemen masaya doğru;
    -Buyrun beyim?
    -Bir Fahrettin Kerim bana. Biraz buz, az da badem.
    Fahrettin Kerim,o zamanların İstanbul valisinin adı ile anılan minik rakı
    şişesi. Büyüklerim bilir, hani "mini mini valimiz, ne olacak halimiz"
    sözleriyle anılan.
    -Başüstüne beyim.
    Sipariş gelmeden daha, mekanın sahibi gelir masaya;
    -Delikanlı,bakar mısınız?
    Delikanlı afili bir bakış atar;
    -Buyurun?
    -O masadan kalkmanızı rica edecektim, Şu arkadaki masaya
    alsak sizi.
    -Ne münasebet efendim, boştu masa ben geldiğimde.
    -Üstadın masasıdır bu, buraya gelen herkes bilir, kimse oturmaz!
    -Ne üstadı imiş bu?
    Patronun gözü masadaki neye ilişir ve gözüyle işaret eder;
    -Üstad Neyzen Tevfik, tanıyor olmalısınız.
    -Tanımam ben benden başka üstad, bu aleti benden iyi üfleyecek benim
    üstad diyeceğim adam.
    Patron sinirlenmeye başlar, iki de fedai hareketlenir masaya doğru.
    Tam o sırada, az önce meyhaneye girip tartışanların haberi olmadan duruma
    şahit olan Neyzen Tevfik el eder patrona "bırak kalsın" anlamında. Ne de
    olsa son demleridir artık hayatının, durulmuştur artık gençlik ateşi.
    Yavaşça ilişir arkadaki boş masaya, bir Fahrettin Kerim de o söyler, az
    da badem.
    Delikanlı ikinci şişeyi de bitirdikten sonra, neyi çıkartır
    muhafazasından, dudaklarına götürür.
    Patron artık dayanamaz acele seyirtir masaya;
    -Delikanlı
    ayıp yahu,üstadın yanında.. Herşeyin bir edebi, usulü var yahu!
    Arka masadan kısık bir ses duyulur;
    -Şşşşt bırak efendi, tamamdır.
    Patron üstada hürmetten, geri geri çekilir karanlığa doğru, delikanlı
    başlar bir taksim üflemeye. Herkes bırakır çatalı, bıçağı, kadehi; kulak
    kesilir. Ustadır delikanlı hakikaten. Ustadır da, çok tizden girmiştir,
    hem caka satma merakı, hem de içkinin tesiri ile. Tıkanır kalır..
    Tam fısıltılar başlamışken, ilahî bir ney sesi duyulur üstadın
    masasından, delikanlının çıkamadığı perdeden almış, devam etmektedir.
    Şaşırır delikanlı, hem zordur o perdeye çıkmak, hem de alıcı gözle
    baktığı halde, ney görememiştir üstadın elinde o ana kadar.
    Arkasına döner, bakar. Gördüğü de yeter ona, toparlanmaya başlar
    alelacele, kıpkırmızı bir suratla.
    Üstadın elinde ney değil, boş bir Fahrettin Kerim şişesi vardır, ona
    üflemektedir ney yerine.

    Reha Ersavcı

  4. #13
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Efkarlanırım


    Mektup alır, efkarlanırım;
    Rakı içer, efkarlanırım;
    Yola çıkar, efkarlanırım.
    Ne olacak bunun sonu, bilmem.
    "Kâzım'ın" türküsünü söylerler,
    Üsküdar'da;
    Efkarlanırım.
    .

    SOL ELİM

    Sarhoş oldum da
    Seni hatırladım yine;
    Sol elim,
    Acemi elim,
    Zavallı elim!

    Orhan Veli Kanık

  5. #14
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Mademki Vakit Akşam


    Mademki vakit akşam,
    Madem ne evim barkım,
    Ne de bir tek âşinam,
    Açılsın gizli sofram,
    Gelsin kadehte rakım,
    Dostum, neşem ve şarkım!
    Mademki vakit akşam!
    .
    Cahit Sıtkı Tarancı

  6. #15
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Nice bağlar bozuldu

    Kaç bin sakalım ezildi

    Birkaç yürek kanadı

    Birkaç nabız çizildi

    Senin için

    Namussuz

    Ne sulu ne susuz



    Sen benim canımı mesken mi tuttun?

    Canımın cücüğünü yaktın kuruttun

    Yıktın mümkünümü çarelerimi



    Ulan rakı ulan namussuz

    Ne sulu ne susuz



    Durup dururken kanıyorum

    Kendi nefesimden utanıyorum

    Bir kibrit çaksalar yanıyorum



    Ulan rakı ulan namussuz

    Ne sulu ne susuz



    Bedri Rahmi de bu kadarla kalmaz, birkaç rakı efsanesi anlatır:



    "Rivayet olunur kim; bundan 50 yıl önce Çorum'da arslan yapılı, fukara babası, bir delikanlı varmış, oldum olası rakıyı susuz içermiş. 24 saatin yirmisini içmeden edemezmiş. Bir de sevgilisi varmış, güzelliği yedi düvele nam salmış. Güzel bakmış ki, rakı katmış önüne sevgilisini sürüp gider. İçkiyi böylesine içen daha kaç yıl kocalık eder? Danışmadığı yaşlı kalmamış. En sonunda doksanına kadar içen iri kıyım kocamış çınarlardan biri buyurmuş.

    'Kasaptan beş dakika önce kesilmiş koyun ciğerini alacaksın. Rakı sofrasını kuranda yalvaracaksın. Yiğidim rakını yarı yarıya su koyup içeceksin, sözümü dinlemezsen genç yaşta göçüp gideceksin', deyip, taze ciğerlerden bir parçasını susuz rakı bardağına attı. Susuz rakıyı emen elma boyundaki ciğer, birden ceviz kadar ufaldı, buruştu, küstü. Sonra hiç vakit geçirmeden yarı yarıya su koyduğu rakı bardağına aynı boyda bir ciğer parçası attı. Sulu rakıdaki ciğer küçülmeden, küsmeden, buruşmadan olduğu gibi kalakaldı.



    Rivayet olunur kim; o gün bugün fukara babası pehlivan ağzına susuz rakı koymadı ve sevgilisinin dizinin dibinden ayrılmadı.



    Ama sen yine kulak asma

    Öylesine kalleştir bu yosma

    Ulan rakı, ulan namussuz

    Ne sulu ne susuz.



    Rivayet olunur kim, ana südüne doyamayan kimi bebeler duvarın kirecini yalarmış, nar tomurcuğu dudaklar üstünde badana beyazı kalsiyumun ta kendisiymiş. Kireci yalamayan bebeler kalsiyum kıtlığından kemik veremi olurlarmış. Susayan bebeler bir damla nem için cam yalar, testi yalar, olmayacak şeyleri emermiş. Bizim rakıya yönelişimizle, beş aylık sabinin kireç yalaması aynı şey mi?



    Rivayet olunur kim; bir gün ömründe ağzına bir damla içki değdirmemiş çobana efendisi ağzına kadar dolu bir bardak sade rakı vermiş, bir yudumda devirmesini şart koşmuş. Ağzı, burnu, nefes borusu ateş alev yanan zavallı çoban, boş bardağı yerine koyarken:



    'Ağam bu zıkkımı devlet zoruyla mı içersiniz?' diye sormuş.



    Evet yirmi yıldır, her zaman sorar dururum kendi kendime. Nasıl başladım bu zıkkıma? İlk kadehler yüzde yüz 'dostlar alışverişte görsün', ilk kadehler yüzde yüz gösteriş, fiyaka, çalım. Daha sonraları bir tek dayanak: sevişmenin uzaması, kadın. Ama yekûn hanesinde ağır basan kahrolası fiyaka, kahrolası çalım.



    Canına yandığımın işi! Bir çocukluk suçunu canımızla ödeyelim.



    Ulan rakı ulan namussuz

    Ne sulu ne susuz



    Başlangıçta ben süvariydim, sen küheylan. Sonunda sen süvari oldun ben küheylan.



    Dilediğin yere sürdün beni

    Tam bel kemiğimden kırdın beni.

    Ulan rakı ulan namussuz

    Ne sulu ne susuz

    Sen benim canımı mesken mi tuttun?

    Canımın cücüğünü yaktın kuruttun

    Yıktın mümkünümü, çarelerimi

    Yâr gelse saramaz yârelerimi

    Kimimiz sevmek için içiyoruz, kimimiz sevilmek için

    Kimimiz susmak için içiyoruz, kimimiz konuşmak için

    Kimimiz ağlamak için içiyoruz, kimimiz gülmek için

    Kimimiz yavaş yavaş yaşamak için içiyoruz, kimimiz

    Yavaş yavaş ölmek için.

  7. #16
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    İçiyorsam susuz rakıyı

    Hem de bir dikişte görüyorsam dibini

    Vardır, bir Nazım-ı Hikmet'i

  8. #17
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    ÇİLİNGİR SOFRASI

    Bu zıkkımın yanında
    Arnavut ciğeri ister, bir.
    Çiroz salatası ister, iki.
    Cacık ister, üç.

    Adalet, müsavat, hürriyet demeye
    Sadece yürek ister.

    METİN ELOĞLU

  9. #18
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı İçki yasaklanabilir ama rakı asla...

    Çünkü takunyalılar öyle zanneder ama, aslında "içki" değildir rakı.
    Yurt sevgisidir örneğin. İki tek attın mı "n'olacak bu memleketin
    hali?" diye endişelenmezsin aksi olsa...
    Tıp bazen çaresizdir, o ilaçtır.
    Gurbete bile iyi gelir.

    Kontörsüz muhabbettir.
    Büst gibi oturan adamın bile çenesini açar, gülümsetir. Kahkahadır.
    Hatıraları kaydeden hard disk'tir.

    Botoks'tur bir nevi.
    En kaknemi bile bir başka görünür gözüne.
    Çirkin kadın yoktur, az rakı vardır... İçilir, güzelleşilir.

    Herkesin gençlik hatası olabilir. Bira içersin.
    Sonradan para kazanıp tenise başlayınca, şarap içmeyi matah
    zannedersin. Amerika'da TIR şoförlerinin içtiği viskinin dublesine
    Etiler'de TIR parası ödersin, ayrı... Ama kürkçü dükkânıdır.
    Döner dolaşır, gelirsin...

    Orhan Gencebay'dır.
    Entel barlarda, sosyete kulüplerinde dinlemeye utanırsın... Ama hepimiz

    biliriz ki, ezbere bilirsin... İstediğin kadar ağız burun kıvır, altın
    plağı hep o alır...
    Tatlıses'tir.
    Realite'dir.

    Çocuktur, ağlarsın. Hele beyaz "p"eynir ile "k"avun olursa sağında
    solunda. Örgüttür. PRK...
    Ama bölücü değil, birleştirici... Türk'ü de içer, Kürt'ü de, Laz'ı
    da...
    Sor bak, Ermeni'si de, Rum'u da, Yahudi'si de...

    AB'cidir.
    Çünkü Rum öyle bir meze yapar ki, helali hoş olsun, Kıbrıs'ı veresin
    gelir...

    Madem yasaklayacaksın rakıyı...
    Neden balık avlıyorsun o zaman?
    Şerbetle mi yiyeceksin lüferi?
    Ne anlamı var deniz börülcesinin, rokanın, radikanın, cibezin... İnek
    miyiz biz? Yoksa Şakşuka'yı şarkı mı zannediyorsun sen?

    Yanlış şiir okuyorsun, hapse giriyorsun...
    Oku bak ne diyor dünya güzeli Orhan Veli...
    Şiir yazıyorum
    Şiir yazıp eskiler alıyorum
    Eskiler verip musikiler alıyorum
    Bir de rakı şişesinde balık olsam...

    Yılmaz Özdil

  10. #19
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    Mersin / Türkiye
    İletiler
    760
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: İçki yasaklanabilir ama rakı asla...

    Bana mail yoluyla geldi, paylaşayım istedim... Canım da çekti doğrusu...

    Rakıyı güneş battıktan sonra, yavaş yavaş ve muhabbet eşliğinde içmeli...

    Rakıdan küçük küçük yudumlar alınır. Bülent Ersoy öyle içiyor diye bir dikişte bir duble rakıyı içmek makbul değildir.

    Buz gibi şişeden bardağa çevire çevire dökülür ve o nefis kokunun daha fazla yayılması sağlanır.

    Bardağa konulan rakının yarısı kadar su konması makbuldür.

    İlk yudumu aldıktan sonra ağızda bekletip, dişlerin arasından derin bir nefes alınırki akciğerler de nasibini alsın...

    Masada yaşça en büyük kişi rakı kadehini tokuşturmak için kaldırmadan rakı kadehleri masadan kalkmaz.

    Rakı sofrasında planlı, programlı ciddi işler konuşulmaz. Geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, anılar tazelenir, dedikodu yapılır.

    Sigara küllüğüne zeytin çekirdeği, sıkılmış limon kabuğu konmaz. İçilen kahve fincanında, tabağında sigara söndürülmez.

    Rakı kadehine önce rakı, sonra su, daha sonra da (konmasa daha iyi olur ama) buz konur. Bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı hem keyfi kaçar.

    Rakıya buz koymak yanlıştır. Buz rakının içindeki suyla alkolü aynı oranda etkilemediği için daha seyrek olan alkol üste çıkar. İdeal karışım bozulmuş olur. En uygunu rakıya soğuk su koymaktır.

    İçmeye başlamadan önce aperatif birşeyler yenmelidir. Favori zeytinyağlılardır. Zeytinyağı, mide dolmaya başladıkça üste çıkarak, alkolün genzinize doğru gelmesini engeller.

    Rakı sofrasında kadeh yalnızca bir defa tokuşturulur. Hadi bakalım hoşgeldiniz vs. falan diye... Bundan sonra kadeh tokuşturulmaz sadece kaldırılır. Masaya yeni birisi eklendiğinde ise tekrar kadeh tokuşturulabilir.

    Rakı şalgam suyuyla içilmez!...

    Mezesiz rakı içilmez. Ben akşamcıyım, öyle bir kadehlik keyfim var diyorsanız gidin bira filan için...

    Şişe numarasının önemi yoktur. Zira ilk damıtılan rakı, 01 numaraya denk gelmez.

    Rakı masasına avuç içiyle ya da yumrukla vurulmaz.

    Bağıra çağıra, böğüre öğüre konuşulmaz. Sakin olmak, efendi takılmak gerek...

    Rakı bardağı boş beklemez. Evet, masadan kalkarken bile dibinde biraz bırakılır...

    Usul, adap bilen en genç kişinin saki olması adettendir, büyüklere (ki, büyüklük kavramı orada anlam bulur) sakilik yaptırılmaz. Ev sahibi olsa bile...

    Şişede kalan son rakı damlasına kadar eşit paylaştırılır, daha da içmek isteniyorsa bu paylaştırma ritüeline girilmeden yenisi sipariş edilir.

    Rakı sizi ne zaman sarhoş edeceğini zamanında söyleyen bir içkidir, bunu farkettiğiniz zaman yanınızdakilere söylemeli, ya da izin isteyip kalkıp gitmelisiniz, ama eğer sizin kalkmanız masayı dağıtacaksa ölseniz bile orayı terketmeyin... Çünkü rakı masasından tuvalete gitmek için bile zar zor kalkılır, hoş karşılanmaz.

    Rakı masasında bira, şarap gibi başka alkollü içecekler (masada sosyetik hanımefendiler olsa dahi) olmaz.

    Her nevi ızgara balık (çupra, levrek, istrongilos) uğurlu yemeği, hususi nihavend ve rast makamından sanat musikisi eserleri uğurlu nağmesi, akordeon, keman ve ud da uğurlu çalgısı olan rakının, uğurlu cl'si 70'dir.

    Rakı yanlız başına içilen bir içki değil, meze ile birlikte yavaş (sindire sindire) içilen bir içkidir.

    Mide ve beyne belirli bir etki yaptıktan sonra insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir. Yani hem anlatır hem dinler. Böylece rakı sofrası en az iki kişinin katıldığı toplu bir eylem, karşılıklı konuşmalara dayandığı için demokratik bir forum, evrensel ve kişisel sorunların ortaya getirildiği, fikir alıp verilen, insanın kendisi ile yüksek sesle düşünerek hesaplaştığı bir tür psikolojik grup terapisi olmaktadır.

    Unutulmamalıdır ki, rakı sofrası saygın bir cemiyettir. Buraya katılan hem bu meclise kabul edildiği için saygı gören bir kişiliğe sahip demektir hem de diğerlerine karşı saygılı olmak zorundadır.

    Herhangi bir marka rakı içilirken başka bir markayı övmemek önemlidir, aksi yapıldığında, o an yudumlanan nimete hakarette bulunulmaktadır, yanlıştır...

    En büyük mezesi muhabbettir... Muhabbet konusu "bi kız vardı, 5 yıl sevdim, yüzüme bile bakmadı" gibi duygusal ağırlıklı olabileceği gibi, "bu güneş niye hep doğudan doğuyo batıdan batıyo?" gibi yarı-felsefi konular da olabilir.

    Tam yağlı koyun peynirinin üzerine kırmızı toz biberle renklendirilmiş sarımsaklı zeytinyaği süslemesi... Turşu gibi ekşi mezelerde yine rakının kendine has tatlı nefasetini dengeler, damarlarınızı büzer anasonla dost olur, buna misal olarak dağ lahanası turşusu verilebilir.

  11. #20
    Kayıt Tarihi
    Sep 2007
    İletiler
    65
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Smile Re: İçki yasaklanabilir ama rakı asla...

    Bari rakı içmenin kuralları olmasaydı da millet şööle gönlünce içip keyfini çıkarsaydı. İllaki de şu kişi servis edecek, şu konuşulacak, bu müzik dinlenecek denilince uğuru tadı kaçmaz mı? "Bana kalırsa da buzsuz rakı mı içilir?" diyen çıkmaz mı? Niye fasıl, ud, keman? Şart mıdır? Televizyonda sinema izlerken içilemez mi? İçersek eve tebligat gelir mi? Hapis cezası var mıdır paraya da dönüştürülebilir mi? N'olcak bu memleketin hali?

+ Konuyu Yanıtla
2 / 5 Sayfa İlkİlk 12345 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

https:www.hukuki.netshowthread.php9577-cilingir-Sofrasipage4

zeytin cekirdegi nasil hoplatma sihiri

rakı masası

icki masasi mihenk

Forum

Benzer Konular :

  1. Yeni kanunda ev eşya hacizi ve çilingir
    merhabalar yeni kanunda ev eşyası hacizine gelindiğinde evde kimse yokken çilingir ile evin açılamayacağı söyleniyor böyle bir uygulamanın olup...
    Yazan: barut1899 Forum: İcra ve İflas Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 31-08-2013, 22:04:15
  2. Çilingir vasıtasıyla icra işlemi hakkında
    Merhaba, hemen konuya girmek istiyorum benim 1 adet icram var kapıya kagıt bırakmıslar , borcunuzu 7 gün icerisinde ödemeniz , aksi halde çilingir...
    Yazan: oben07 Forum: İcra ve İflas Hukuku
    Yanıt: 7
    Son İleti: 04-12-2010, 15:46:09
  3. çilingir ile icra
    Merhaba, hemen konuya girmek istiyorum benim 1 adet icram var kapıya kagıt bırakmıslar , borcunuzu 7 gün icerisinde ödemeniz , aksi halde çilingir...
    Yazan: oben07 Forum: İcra ve İflas Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 04-11-2010, 02:44:17
  4. Çilingir ve ihtarname masrafını depozitodan düşmek
    Merhaba, Ev sahibim kira kontratımın bitiş tarihi olan 22.07.2010 tarihini uzatmayıp evi tahliye etmem için 13.07.2010 tarihli ihtarname gönderdi....
    Yazan: Recoba77 Forum: Kira Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 07-09-2010, 10:02:34
  5. Sevgi Sofrası
    Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: -Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? -Bakın göstereyim, demiş,...
    Yazan: commodore1tr Forum: Yaşam - Sohbet - Forum Oyunları
    Yanıt: 4
    Son İleti: 07-03-2007, 23:31:05

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.