Yedek subaylığa engel olmayan suçun, memurluğa etkisi..
Sayın hukuksitesi sakinleri, ruhsatsız silah taşımaktan 1 yıl ceza almış ve bu ceza para cezasına çevrilmişti ve 5 yıl ertelendi, para cezasıda yazılan gibi vermedik işlem ücreti gibi az bir para verdim, ve şu anda sabıka kaydım tamamen temiz görünmekte.....
Bundan 1 yıl önce ise daha sabıka kaydım silinmemişken kısa dönem askerliğimi yaptım bir sorun çıkmadı, burada bazı arkadaşlar yapamazsın falan dediler ancak askerlik şubesindeki hukukla ilgili bir Albay sorun olmaz dedi ve olmadıda sadece usta birliğinde bir assubay suçumu söyledi bir sorunmu var dedim yo hayır dedi...
Sayın arkadaşlarım ben hayatımı geleceğimi Kpss sınavına adadım, bir sorun olursa benim için çok büyük bir yıkım olacaktır, ders çalışmakta zorlanıyorum motivasyonun kırılıyor işten bile çıktım kpss uğruna yaşımda geçiyor bütün gücümle ders çalışıyorum, Ailem memur olmam için tam destek veriyor össye girdiğim günden 50 kat daha heyecan duyuyorum, fikileriniz nelerdir sevgili arkadaşlar.....
Yedek subaylık şartları ile memurluk şartları aynımıdır, yedek subaylık daha katı değilmidir....o zaman sabıkam silinmediği halde engel teşkil etmemişti şu anda ise silindi...
Cevap: Yedek subaylığa engel olmayan suçun, memurluğa etkisi..
Arkadaşım için rahat olsun.Memurluğa engel teşkil edecek bir durum yok.Anladığım kadarıyla hükmün açıklanması geri bırakılmış, yani zaten mahkemeden itibaren 5 sene geçince davan tamamen düşmün olacak(ki şu an da da hüküm giymediğin için sicilin temiz) ve hiç mahkeme ve dava olmamış gibi denetim süresi tamamlanacak.Ancak bu süre zarfında hiç bir şuça karışma ve derslerine bak.Bu azimle devlette memur olarak çalışacağına inanıyorum.Başarılar.
Cevap: Yedek subaylığa engel olmayan suçun, memurluğa etkisi..
SABIKA KAYDI VE GÜVENLİK SORUŞTURMASI İLE MEMUR OLMABİLME ŞANSI
I-GİRİŞ:
Memur olabilmenin genel ve özel koşulları Anayasa, kanun ve yönetmeliklerde düzenlenmiştir. Bu şartlarından biri de, belirli suçlardan hiç mahkum olmamak, diğer suçlardan da 1 yıldan fazla hapis cezası almamaktadır.
Bu genel yaklaşımın yanında aşağıda detayı açıklanacağı üzere bazı kurumlarının atama yönetmeliklerinde hiç mahkum olmama anlamına gelen bazı kayıtların hukuki sonuçları üzerinde ilgili mevzuat hükümleri de belirtilip, ilişkilendirilerek konu tartışılacaktır.
II-AÇIKLAMA:
1-Anayasamızın “Kamu Hizmetlerine Girme Hakkı” başlıklı 70/1.maddesinde “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.” Hükmü yer almaktadır.
Anayasa Mahkemesinin 04/06/2003 tarih ve 2002/08 esas, 2003/47 sayılı kararında “bu madde ile güvence altına alınan kamu hizmetine girme hakkı, idare hukuku esaslarına göre devlet memuriyetine girme” hakkını ifade ettiği belirtilmiştir.
2-657 sayılı yasanın 48.maddesinde, Devlet memuru olmanın genel ve özel şartları belirtilmiştir.
Bu şartlar arasında yasanın 48/A-5.maddesinde “(23/01/2008-5728 S.K./317.mad) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.” Şeklinde mahkumiyet ile ilgili kısıtlama koşulları açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümden yola çıkıldığında, burada açıkça belirtilenler haricinde alınan mahkumiyet kararlarının memur olmayı engellemediği gibi, memuriyete girme anlamında da bir sınır oluşturmayacağı açıkça anlaşılmaktadır.
Yine 657 sayılı yasanın 48/B-2.maddesinde de “Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak” şeklinde özel nitelikli şart getirilmeye imkan verilmiştir.
Özetle 657 sayılı yasanın 48/A-5.maddesinde yer alan şart ile aynı yasanın 48/B-2.maddesinde yer alan ve kurumlarca konulacak ek şartların aynı anda yürürlükte bulunması zorunludur.
Kurumlarca ek düzenlemeler ile getirilecek şartlar ile genel şart olarak düzenlenen 48/A-5.maddede yer alan kısıtlama genişletilemez veya daraltılamaz. Zira aynı anda birbiri ile çelişen iki şart geçerli olarak hukuken bulunamaz.
Bunun yanında 657 sayılı yasanın 48.maddesi ile birlikte yürürlükte olan aynı kanunun 98.maddesi anlamında konuya bakmak sanırım faydalı olacaktır.
657 sayılı yasanın 98/b.maddesinde “Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi” şeklinde ki hükümden de anlaşılacağı gibi, girerken öngörülen şartlar, memuriyet sırasında yitirilir ise, memuriyet son bulacaktır. Hiç mahkum olmama gibi bir şart girişte konulmuş ise ve bu şart memur iken yitirilirse, yani 1 gün hapis cezası alınır ise, bu durumda memuriyetin sona ermesi gibi 657 sayılı yasa ve memur güvenliği ile bağdaşmayan pek çok Danıştay kararı ile çelişen garip ve hesap edilmeyen bir duruma gelinir.
Kısacası, 657 sayılı yasanın 48/A-5.maddesinde belirtilen mahkumiyet ile ilgili kısıtlama, aynı maddenin 48/B-2.maddesine dayanılarak çıkarılacak yönetmelikler ile genişletilemez veya daraltılamaz. Ancak memuriyetin niteliğine göre adayın boyu, kilosu, eğitimi vs koşullar elbette getirilebilir. Zaten bu benzeri koşullar, yürürlükte olan 48/A-5.madde ile çelişmemekte, aynı anda yürürlükte bulunmalarına engel teşkil etmemektedir.
Başka ve özel bir kanun ile farklı bir düzenlemeye gidilebilir.
3-(örnek) 2003 Tarihli Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama Ve Nakil Yönetmeliğinin 6/19 Maddesinde de “adli ve idari yargıda göre yapmak üzere atanacak tüm personel hakkında arşiv araştırması olumlu olmak" hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı yasanın 48/A-5.maddesinde yer alan hüküm ile aynı yasanın 48/B-2.maddesi maddesinde yer alan hükmün verdiği imkan dairesinde çıkarıldığı anlaşılan 2003 tarihli Yönetmeliğin 6/19.maddesinde yer alan hüküm birlikte değerlendirildiğin ve 657 sayılı yasanın 98/b.maddesi uyarınca birlikte değerlendirildiğinde, kanunda sayılan suçlardan mahkum olmayan ve 1 seneden az hapis cezası alan bir aday, 2003 tarihli yönetmelik hükmü gereği güvenlik soruşturması ve arşiv bilgisi olumsuz geldiği durumda memur olamayacak. Yani bu adayın hiç mahkumiyetinin olmaması gibi bir durum ortaya çıkıyor. Dolayısı ile bu adayın, memur olma ile ilgili yasanın 48/A-5.maddesinde belirtilen şartları bir yönetmelik hükmü ile genişletilip, siyasi nitelikli memuriyete girme hakkı kısıtlanmış ve değiştirilmiş olacaktır. Bu kez aynı yasanın 98/b.maddesi dikkate alındığında, adayın memur olması haline, hiçbir mahkumiyet almaması aksi halde memuriyete giriş şartlarını yitireceğinden memurluğunun 98/b.madde uyarınca düşmesi gündeme gelecektir. Yok efendim olur mu öyle şey desek, bu kez aynı hükümlerin memuriyete girişte farklı, memurken farklı uygulanması gibi garip ve dayanaksız bir uygulama içine girmiş olacağız.
4-Güvenlik Araştırması Ve Arşiv Araştırması Yönetmeğin 4/f.maddesinde “Arşiv araştırması: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının mevcut kayıtlardan saptanmasını” şeklinde tanımla yapılmıştır.
Yönetmeliğin 15.maddesinde de “Yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda elde edilen bilgilerin olumsuz olması halinde” yapılacak işlem ile aynı yönetmeliğin 14.maddesinde “İlgili bakanlık ile kamu kurum ve kuruluşlarının amirleri güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını bu Yönetmelik hükümlerine göre yaptırmaktan sorumludurlar.” Hükmü yer almaktadır.
5-Adlî sicil ve arşiv kayıtlarının istenmesi ve işlenmesi konularında dikkate alınması gerekli bir diğer mevzuat ise, 2005 tarihli Adli Sicil Yönetmeliği ve 5352 sayılı Adli Sicil kanunudur.
Bu Yönetmeliğin Arşiv bilgilerinin istenmesi başlıklı 12.maddesinde; Arşiv bilgilerinin, “madde metinlerinde "affa uğramış olsalar bile" ibaresi bulunan kanunlarda belirtilen suçlara ilişkin bilgiler özel kanunlarda gösterilen hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşları, tarafından istenebilir.” Hükmü yer almaktadır.
Aynı Yönetmeliğin Adlî sicil bilgilerinin silinmesi başlıklı 11/1.maddesinde de “ Adlî sicildeki bilgiler; cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması, ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık, ceza zamanaşımının dolmasına ilişkin bildirme fişinin Genel Müdürlükteki merkezi sisteme girilerek güncellenmesini müteakip Genel Müdürlük tarafından silinerek arşiv kaydına alınır.” Hükmü yer almaktadır.
5352 sayılı Adli sicil kanunun ARŞİV BİLGİLERİNİN İSTENMESİ başlıklı 10.maddesinde “ Arşiv bilgileri;
a) Kullanılış amacı belirtilmek suretiyle, kişinin kendisi veya vekâletnamede açıkça belirtilmiş olmak koşuluyla vekili,
b) Bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında Cumhuriyet başsavcılıkları, hâkim veya mahkemeler,
c) Yetkili seçim kurulları,
d) Özel kanunlarda gösterilen hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşları,
Tarafından istenebilir.” Hükmü yer almaktadır.
Kanunun “Adlî Sicil Bilgilerinin Silinmesi” başlıklı 9/1-a.maddesinde de “Adlî sicildeki bilgiler; Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması, halinde Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınır.” Hükmü yer almaktadır.
Kanunun “Adlî Sicil Ve Arşiv Bilgilerinin Gizliliği” başlıklı 11.maddesinde de “Adlî sicil ve arşiv bilgileri gizlidir. Bu bilgiler, görevlilerce açıklanamaz ve bu Kanun hükümlerine göre verilen kişi, kurum ve kuruluşlarca veriliş amacı dışında kullanılamaz.” Hükmü yer almaktadır.
Öncelikle Kanun ve yönetmelik hükmünde Adli sicil kaydı ve bilgisi ile Arşiv bilgisi olmak üzere iki kayıt ve bilgi bulunmaktadır. 5352 sayılı kanuna göre bu her iki bilgi türü de, bu kanun hükümlerine göre verilen kişi ve kurumlarca veriliş amacı dışında kullanılamaz. Eğer bu bilgiler verilemiyor ise, zaten verilmesinin uygun olmadığı kişi veya kurumca kullanılması hukuken düşünülemez.
Bu bakış açısı ile konuya yaklaştığımızda;
a-5352 sayılı yasanın 10.maddesine göre, arşiv bilgileri Özel kanunlarda gösterilen hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından istenebilir. Savcılıklarca ise bir soruşturma veya kovuşturma olması halinde bu bilgiler istenebilir.
b- Adli Sicil Yönetmeliğin 12.maddesine göre de; Arşiv bilgileri, “madde metinlerinde "affa uğramış olsalar bile" ibaresi bulunan kanunlarda belirtilen suçlara ilişkin bilgiler özel kanunlarda gösterilen hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşları, tarafından istenebilir.”
2005 yılından sonra hukuk dünyamıza giren bu iki hüküm birlikte düşünüldüğünde, 2003 tarihli bir kurum atama yönetmeliğinin veya 2005 tarihinden önceki uygulama dayanağı mevzuatın, bu yeni hükümler karşında uygulanma kabiliyeti yoktur.
Mahkeme kararı ile Adli Sicilden silinen ve arşiv kaydına alınan bir mahkumiyet hükmü ile ilgili bilgilinin, Emniyet Müdürlüğünce, Güvenlik Araştırma kapsamında Adalet Bakanlığına bildirilmesi, memur atamasına bu bilginin 2003 tarihli bir yönetmelik hükmü ile hayata geçirilerek uygulanması ve mağduriyete neden olması, Arşiv kaydında ki bir bilgiyi savcı dahi bir devam eden soruşturma veya kovuşturma olmadan isteyemezken, Adli sicil bilgisine değil de, arşiv bilgisine polisin ulaşması ve bu bilginin aleyhe kullanılması 5352 sayılı yasanın 10.maddesi, Adli Sicil yönetmeliğinin 11/1.maddesi ile 12.maddesi dairesinde mümkün olmaması gerekir diye düşünüyorum.
III-SONUÇ:
1- 657 sayılı yasanın 48/A-5.maddesinde yer alan şart ile aynı yasanın 48/B-2.maddesinde yer alan ve kurumlarca konulacak ek şartların aynı anda yürürlükte bulunması zorunludur.
2- 657 sayılı yasanın 48/A-5.maddesinde belirtilen mahkumiyet ile ilgili kısıtlama, aynı maddenin 48/B-2.maddesine dayanılarak çıkarılacak yönetmelikler ile genişletilemez veya daraltılamaz. Ancak memuriyetin niteliğine göre adayın boyu, kilosu, eğitimi vs koşullar elbette getirilebilir. Zaten bu benzeri koşullar, yürürlükte olan 48/A-5.madde ile çelişmemekte, aynı anda yürürlükte bulunmalarına engel teşkil etmemektedir.
3- 657 sayılı yasanın 48.maddesi ile birlikte yürürlükte olan aynı kanunun 98.maddesi birlikte göz önüne alınması ve memuriyete giriş koşullarını yitirmek anlamında, girişte getirilen ilave şartlarında gözetilmesi gereklidir.
4- 5352 sayılı yasanın 10.maddesine göre, arşiv bilgileri özel kanunlarda gösterilen hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından istenebilir. Savcılıklarca ise bir soruşturma veya kovuşturma olması halinde bu bilgiler istenebilir. Adli Sicil Yönetmeliğin 12.maddesine göre de; Arşiv bilgileri, “belirtilen bazı suçlara ilişkin olmaları ve aynı zamanda özel kanunlarda gösterilen hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşları, tarafından istenebilir.”
5- Kanun ve yönetmelik hükmünde Adli sicil kaydı ve bilgisi ile Arşiv bilgisi olmak üzere iki kayıt ve bilgi bulunmaktadır. 5352 sayılı kanuna göre bu her iki bilgi türü de, bu kanun hükümlerine göre verilen kişi ve kurumlarca veriliş amacı dışında kullanılamaz. Eğer bu bilgiler verilemiyor ise, zaten verilmesinin uygun olmadığı kişi veya kurumca kullanılması hukuken düşünülemez.
6-Mahkumiyetin memur olmayı kısıtlama çemberi özel kurum yönetmelikleri ile kısıtlanamaz, kısıtlandığı kabul edilir ise, bu kez 98/b.madde dairesinde memur güvenliğinden büyük ölçüde yoksun memur grupları oluşturulmuş olur. Ayrıca yapılan güvenlik soruşturmalarında eski mevzuat, uygulama ve içtihatlar dairesinde, yeni Adli Sicil Kanunu ve Sicil yönetmeliğinin getirdiği yeni hükümler görmezden gelinerek ve umursanmadan işlem yapılıp mağduriyet doğrulmaması istenen ve arzu edilen sonuç olacaktır.
Saygılar
Önder ÖZLEM
Yukarıdaki yazıda girişte 1 yıldan fazla derken içerikte 1 yıl ve üzeri diyor, Ankara üniversitesi dergisindede 1 yıldan fazla deniliyor? tam yedek subaylık şartları tamamen aynı sadece 1 yıl ve üzeri diğerinde 1 yıldan fazla ifadesi kafa karıştırıyor....keşke hiç incelemeseydim ne güzel istekle ders çalışıyordum sonuçta intihar ettirecekler bana yakamı bırakmıyor, askerliktede stresten bir hal olmuştum..insana kendini damgalı hissettiriyorlar düşünsene devlet sana kapılarını kapatıyor dışlıyor vatandaştan saymıyor kötü bir psikoloji gerçekten, hedeflerim vardı ya..
Cevap: Yedek subaylığa engel olmayan suçun, memurluğa etkisi..
Kardeşim karamsarlığa kapılma,herkes devlet memuru değil.Kendini iyi yetiştirirsen ve iyi eğitim alırsan özel sektörde daha avantajlı olabilirsin.Durumun hakkında tam bir bilgim yok.Ancak kısa dönem askerlik,yedek subaylık gibi durumlarla daimi devlet memurluk alım şartlarını birbirine karıştırma.
Çünkü askerlik mecburi bir hizmet olduğu için orada bir sorun çıkmaz.Ben öyle biliyorum.
Bundan 15 yıl önce kimse devlet memuru olmak istemezdi,şimdi ise insanlar doğal olarak can atıyor.Eski türk filmlerinede konu olmuştur
Tabiki bu durum ülkemizde özel sektörün ne hallerde olduğunu gösteriyor.
Bundan 10 yıl önce fabrikada çalışan büyüklerimizin anlatıkları ekonomik şartlar nerde şimdiki şartlar nerede.Asgari ücret, ehh üni mezunuysan pozisyonuna göre asgarinin iki katı en fazla.İşine gelmezse kapı orda.
Cevap: Yedek subaylığa engel olmayan suçun, memurluğa etkisi..
Arkadaşım yazımı okumadın galiba.Eğer hakında HaGe(Hükmün açıklanmasının geri bırakılması) kararı verildiyse boşuna evham yapıyorsun.Yok bir hüküm verildiyse ozman askeriye ve mit gibi hassas kurumların güvenlik araştırmalarından kalırsın.Bu kadar korkmana rağmen ruhsatsız silah gibi mafyacılık oynamaya heves edenlerin işlediği bir suça nasıl karıştın heralde orasını kimse anlamayacak.Sanırım gençlikte yapılan bir cahillik bu.Ayrıca herkez devlet memuru olmak zorunda değil.Ben bu şansım olmasını rağmen özel sektörü tercih ettim.Kendini ezdirmez ve işinde uzman olursan kimsenin kimseye bir şey yaptı yok özel sektörde.Yaşadığın durumdan burada yazanlarla tatmin olmayacağını düşünüyorum.Sana tavsiyem git bir avukata ver danışmanlık ücretini, mahkeme kararlarınıda göster kesin bilgini al ve hayatına ona göre yön ver.Kolay gelsin.
Cevap: Yedek subaylığa engel olmayan suçun, memurluğa etkisi..
Arkadaşlar sağolun motive edici konuşmalarınız için ancak tek bir avukata güven olmuyor maalesef bir kaç kişiye sormam gerekecek ki; danışma parası nasıl vereyim zaten işsizim, neden güven olmuyor dedim yedek subaylık yapamazsın dedi 10 da 7 si diyeyim, ancak yaptım bu kafamı karıştırmakta..silah meslesine gelince 18 yaşındaydım salaktım şimdi olsa yaparmıydım hiç.....geri hükmün bırakılması diye bir şey görmedim kağıtta...acaba adliyede savcı falan gibi birilerine soramazmıyım birde bazı konuların ucu açık oluyor iş mahkemelerde bite bitebiliyor, ancak hırsızlık yapmış olsam, sahtecilik yapmış olsam bu gün bırakırım memurluk hayalini ancak benim suçum biraz kafa karıştırıcı diye düşünüyorum, yukarıda 1 yıldan fazla yazıyor gördünüz, ancak cümlede 1yıl ve üzeri diyor uygulamada 1 yıldan fazlamı oluyor merak eetiğim budur, bazı avukatlar neden 1 yıldan fazla diyor bir bildikleri var belki...devlet memurluğunda derece yapma ihtimalim var (( kolay değil..
Cevap: Yedek subaylığa engel olmayan suçun, memurluğa etkisi..
Memurluk için sabıka kaydı alıyorum desem acaba farklı ir sabıka kaydı alabilirmiyim adliyeden yoksa o özel birşey vermezler mi? Ayrıca durumumu kesin olarak öğrenmek için dilekçe yazacağım bir yer var mı? sabıka sildirirken çektiğim yer farklı mı?
Cevap: Yedek subaylığa engel olmayan suçun, memurluğa etkisi..
Uzun bir yazının scununda;
V. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Yukarıdaki görüşler ışığında;
1. Bir yıl ve bir yıldan fazla hapis cezasıyla mahkûmiyet
2. Affa uğramış olsalar bile ismen belirtilen mahkûmiyetler:
a) Devletin güvenliğine karşı suçlar
b) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar
c) Milli savunmaya karşı suçlar
ç) Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk
d) Zimmet irtikâp rüşvet hırsızlık
e) Dolandırıcılık sahtecilik güveni kötüye kullanma
f) Hileli iflas ihaleye fesat karıştırma edimin ifasına fesat karıştırma
g) Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama
ğ) Kaçakçılık
suçları memuriyete engel suçlardır.
Sonuç olarak diyebiliriz ki affa uğramış olsalar bile; yukarıda sayılan suç-lardan mahkum olup bu mahkûmiyetleri bilahare ertelenen memurların erte-leme (tecil) hükmüne rağmen göreve dönmeleri mümkün değildir. Ancak DMK’nın 48/5 inci maddesinde sayılmayan suçlardan bir yıldan fazla hapis cezası alıp bu cezaları tecil edilen memurlar görevlerine dönebile-ceklerdir. Yine işlediği suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda iki yıl veya daha az süreli hapis cezası hükmedilen kişinin cezası; mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda işlenen suçun DMK’nın 48/5 inci maddesinde ismen sayılan suçlardan olmaması durumunda memuriyete devam edebileceği düşünülmektedir
Taksirli suçlar ise memurluğun kazanılması ya da kaybedilmesinde dikkate alınmamaktadır
Savcılık tarafından (18 yaşın altında iken 2002 yılında) hırsızlık suçu 5 yıl süre ile tecil edilmiş,tecil edilen bu süre içinde aynı veya farklı bir...
2002 yılında Askeri Ceza Kanunu'nun 81. maddesi 1-2 bendinden "Askerlikten hile ile kurtulmak suçuna iştirak" ettiğim gerekçesiyle az vahim halden 6...
Ilgili hukuk burosunun cok fazla sirkete talebinin oldugunu biliyorum evet vekalet belgeleri var. Benim burada merak ettigim sey kanitlarinin hukuka...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
: Baseus : Baseus : : [/url]
Sulh Mahkemesine Yönetici Şikayet...