+ Konuyu Yanıtla
20 / 20 Sayfa İlkİlk ... 1011121314151617181920
191 den 200´e kadar toplam 200 ileti bulundu.

Konu: Şiir de lazım!..

Şiir de lazım!.. Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #191
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şiir de lazım!..

    BAĞIŞLA

    Ya zamanından çok erken gelirim
    Dünyaya geldiğim gibi
    Ya zamanından çok geç
    Seni bu yaşta sevdiğim gibi

    Mutluluğa hep geç kalırım
    Hep erken giderim mutsuzluğa
    Ya herşey bitmiştir çoktan
    Ya hiçbir şey başlamamış

    Öyle bir zamanına geldim ki yaşamın
    Ölüme erken seviye geç
    Yine gecikmişim bağışla sevgilim
    Seviye on kala ölüme beş
    Şair : Aziz Nesin



    GECE VAKTİ KİMDİR KAPIYI ÇALIP GELEN

    Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
    Yitirdiğim bir mutluluk mu
    Habercisi mi gelecekteki bir mutluluğun

    Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
    İçimde bağıran acılar mı
    Serseri, başıboş bir rüzgar mı

    Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
    Ansızın çıkıp gelen bahar mı

    Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
    Yüreğim mi,damarlarimda hışırdayan kan mı

    Bağırarak bu kansız evlerin suratına
    Bağırarak bu kansız sokakların suratına
    Bağırarak bu kansız insanların suratına
    Bağırarak yüreğimdeki kanı

    Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
    Şair : Ataol Behramoğlu


    YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR

    Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
    Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
    Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
    Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

    İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
    Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
    Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
    Kopmaz kökler salmaktır oraya

    Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
    Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
    Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
    Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

    İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
    Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

    İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
    Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

    Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
    Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
    Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
    Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

    Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
    Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
    Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
    Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

    Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
    Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
    Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
    Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
    Şair : Ataol Behramoğlu




    EĞER
    O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
    arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
    Dayanılması o kadar da zor değildir,
    büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
    Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
    yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
    Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
    çalınan birinin kalbiyse eğer.
    Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
    insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
    O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
    hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
    Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
    kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
    Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
    öylesine delice bakmasalardı eğer.
    Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp,
    göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
    Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
    son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
    Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
    meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
    Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
    beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.
    Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
    tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
    O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
    yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
    O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
    son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
    Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
    her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
    Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
    dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
    Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
    namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
    Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
    dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
    Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
    sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
    Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
    kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
    İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
    kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.
    Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
    ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
    Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
    Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
    Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
    Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse...
    Evet Sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
    kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
    mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!

    Can Yücel


    BULUŞMAK ÜZERE

    Diyelim yağmura tutuldun bir gün
    Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
    Öbür yanda güneş kendi keyfinde
    Ne de olsa yaz yağmuru
    Pırıl pırıl düşüyor damlalar
    Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
    Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
    İşte o evin kapısında bulacaksın beni

    Diyelim için çekti bir sabah vakti
    Erkenceden denize gireyim dedin
    Kulaç attıkça sen
    Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
    Ege denizi bu efendi deniz
    Seslenmiyor
    Derken bi de dibe dalayım diyorsun
    İçine doğdu belki de
    İşte çil çil koşuşan balıklar
    Lapinalar gümüşler var ya
    Eylim eylim salınan yosunlar
    Onların arasında bulacaksın beni

    Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
    Çakmak çakmak gözleri
    Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
    Herkes orda sen de ordasın
    Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
    Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
    Özgürlüğe mutluluğa doğru
    Her işin başında sevgi diyor
    Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
    Bi de başını çeviriyorsun ki
    Yanında ben varım
    Şair : Can Yücel




    HEPİMİZE DAİR

    Yalnız kendi başın mı dertli sanırsın,
    Gölgesi yeryüzünde avare insan?
    Taş da istemezdi yosun tuttuğunu;
    Solmakta her çiçek kokusu uçunca.
    Tasadır ağaca rüzgârda yaprağı;
    Her kuş yanar az çok ölen yavrusuna;
    Sivrisinek de halinden memnun değil;
    Vızıltısı şikâyet makamındadır.

    Cahit Sitki Taranci

    BİR UMUT

    Yorgunsun,uzaklardan gelmişsin;
    Yitirmişsin neyin varsa birer birer.
    Bir sağlık,bir sevinç,bir umut...
    Onlar da neredeyse gitti gider.

    Dost bildiğin insanların yüzleri
    Aynalar gibi kapkara.
    Suyu mu çekilmiş bulutların?
    Dönmüşsün kuruyan ırmaklara.

    CAHİT SITKI TARANCI

    YANLIZLIĞA DAİR

    Can yoldasin olmazsa olmasin
    Yalnizim diye hayiflanmayasin,
    Egilmis ustune gokyuzu masmavi
    Bir anne sefkatine musavi.
    Uc adim otede deniz
    Dosttur, ne ofkesi ne durgunlugu sebepsiz.
    Bir derdin varsa acabilirsin agaclara
    Agac yaprak verir, sir vermez ruzgara
    Ve kis yaz,
    Dalda kus eksik olmaz
    Dag basinda duman
    CAHİT SITKI TARANCI


    Dua 1

    Biz, kısık sesleriz... minareleri,
    Sen, ezansız bırakma Allaahım!

    Ya çağır surda bal yapanlarını;
    Ya kovansız bırakma Allaahım!

    Mahyasızdır minareler... göğü de,
    Kehkeşansız bırakma Allaahım!

    Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
    Müslümansız bırakma Allaahım!

    Bize güç ver... cihâd meydanını,
    Pehlivansız bırakma Allahım!

    Kahraman bekleyen yığınlarını,
    Kahramansız bırakma Allaahım!

    Bilelim hasma karşı koymasını:
    Bizi cansız bırakma Allaahım!

    Yarının yollarında yılları da
    Ramazansız bırakma Allaahım!

    Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
    Ya çobansız bırakma Allaahım!

    Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız
    Ve vatansız bırakma Allaahım!

    Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
    Müslümansız bırakma Allaahım!

    Arif Nihat Asya


    Kal

    Çek silahını dedim baba
    vur gözlerimi aglayan yerlerinden.
    Yüzüm ıslak bir kaldırım gibi baba
    bas üzerimden geç, kaderim duello sesizliği
    çek silahını dedim baba
    affet.

    Murathan Mungan


    PUSUDA

    Konuşsam uzun uzun - dinler miydiniz -
    Lambayı söndürmeyin, böylesi daha iyi
    Sabahları yanan lambalar
    Örter gündüzü bir yandan
    Uysal, dikkatli bir göz gibi.
    Konuşsam uzun uzun
    Nar ağaçlarından, kıştan
    Bir atlı arabadan, çukurunun önünde
    Onca yaz artığını yığan.
    Konuşsam, sussam, tekrar konuşsam
    Bir evi, mavi çam tokmaklı kapıları
    Dinlenir gibidir orda bir orman
    Uykuya dalmış kuşları, sincapları.
    Konuşsam dinler miydiniz
    Kırık dökük aşkları - ne kaldı şimdi -
    Dibe çöktüler bir bir
    Yavaş yavaş ıslanan
    Gereksiz eşyalar gibi.
    Konuşsam dinler miyim kendimi
    - Yağmur kuşu içini çekti çalıda -
    Böyle daha çok şey var
    Katılmak için anılara.
    Konuşsam uzun uzun
    Ölüm var, beklemekte pusuda.
    Şair : Edip Cansever


    DAR DÜNYA

    Yüreğim gövdeme sığmıyor
    Gövdem odama
    Odam evime sığmıyor
    Evim dünyaya
    Dünyam evrene sığmıyor
    Patlayacağım
    .........
    Aziz Nesin



    Hukuki NET Güncel Haber

    Şiir de lazım!.. konulu yargıtay kararı ara
    Şiir de lazım!.. konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #192
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    İSTANBUL
    İletiler
    76
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şiir de lazım!..

    Farkında Olmalı İnsan...
    Kendisinin, Hayatın Olayların, Gidişatın Farkında Olmalı.
    Farkı Fark Etmeli, Fark Ettiğini De Fark Ettirmemeli Bazen...
    Bir Damlacık Sudan Nasıl Yaratıldığını
    Fark Etmeli.
    Anne Karnına Sığarken Dünyaya Neden Sığmadığını
    Ve En Sonunda Bir Metre Karelik Yere Nasıl Sığmak Zorunda Kalacağını
    Fark Etmeli.
    Şu Çok Geniş Görünen Dünyanın, Ahirete Nispetle Anne Karnı Gibi Olduğunu
    Fark Etmeli.
    Henüz Bebekken 'Dünya Benim!' Dercesine Avuçlarının Sımsıkı Kapalı
    Olduğunu, Ölürken De Aynı Avuçların 'Her Şeyi Bırakıp Gidiyorum
    İşte!' Dercesine Apaçık Kaldığını
    Fark Etmeli.
    Ve Kefenin Cebinin Bulunmadığını Fark Etmeli.
    Baskın Yeteneğini
    Fark Etmeli Sonra.
    Azraillin Her An Sürpriz Yapabileceğini,
    Nasıl Yaşarsa Öyle Öleceğini
    Fark Etmeli İnsan
    Ve Ölmeden E vvel Ölebilmeli.
    Hayvanların Yolda Kaldırımda Çöplükte
    Ama Kendisinin Güzel Hazırlanmış Mükellef Bir Sofrada Yemek Yediğini
    Fark Etmeli.
    Eşref-İ Mahlûkat (Yaratılmışların En Güzeli) Olduğunu
    Fark Etmeli.
    Ve Ona Göre Yaşamalı.
    Gülün Hemen Dibindeki Dikeni Dikenin Hemen Yanı Başındaki Gülü
    Fark Etmeli.
    Evinde 4 Kedi 2 Köpek Beslediği Halde
    Çocuk Sahibi Olmaktan Korkmanın Mantıksızlığını
    Fark Etmeli.
    Eşine 'Seni Çok Seviyorum!' Demenin Mutluluk Yolundaki Müthiş Gücünü
    Fark Etmeli.
    Dolabında Asılı 25 Gömleğinin Sadece Üçünü Giydiğini Ama Arka
    Sokaktaki Komşusunun O Beğenilmeyen Gömleklere Muhtaç Olduğunu
    Fark Etmeli.
    Zenginliğin Ve Bereketin Sofradayken Önünde Biriken Ekmek
    Kırıntılarını Yemekte Gizlendiğini
    Fark Etmeli.
    FARK ETMELİ.
    Ömür Dediğin Üç Gündür,
    Dün Geldi Geçti Yarın Meçhuldür,
    O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür,O Da Bugündür.
    CAN YÜCEL

  4. #193
    Kayıt Tarihi
    Jul 2008
    Nerede
    izmir
    İletiler
    391
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şiir de lazım!..

    EĞER

    Eğer herkes çıldırmış seni suçlarken...
    Sen başını dik tutabilirsen,
    Eğer herkes senden kuşkulanırken...
    Sen kendine güvenebilirsen,
    Ama bu kuşkulara da hoşgörülü davranırsan,

    Eğer bekleyebilir ve beklemekten bıkmazsan,
    Veya hakkında yalan söylenirken...
    Sen yalan söylemezsen,
    Ya da senden nefret edilirken...
    Sen nefret etmezsen,
    Ve yine de insanlara tepeden bakmaz...
    Ukalalık etmezsen:

    Eğer düş kurabilir...
    Ve düşlerinin tutsağı olmazsan,
    Eğer düşünebilir...
    Ve düşünceleri ihtirasın haline getirmezsen;

    Eğer hem Zaferi hem de Felaketi göğüsleyebilir
    Ve bu iki sahtekâra da eşit davranabilirsen;

    Eğer söylediğin gerçeklerin...
    Üçkağıtçılar tarafından...
    Aptalları tuzağa düşürmek için çarpıtıldığını...
    Duymaya dayanabilirsen,
    Ya da yaşamını adadığın eserler yıkıldığında...
    İşe koyulup yıpranmış araç gereçlerinle,
    Onları yeniden yaratabilirsen:

    Bütün kazanımlarından bir yığın oluşturabilsen
    Ve hepsini bir yazı-turayla riske atabilsen,
    Ve kaybettiğinde yeniden baştan başlayabilsen
    Ve kayıpların hakkında tek bir söz bile etmesen;

    Eğer yüreğini, beynini ve kaslarını...
    Bütün yıpranmışlıklarından sonra bile
    Yeniden dönüş için zorlayabiliyorsan,
    Ve içinde, onlara "Dayan!" diyen...
    İradenden başka hiçbir şey kalmamışken...
    Dayanabiliyorsan

    Eğer erdemlerini koruyarak kalabalıklarla konuşabiliyorsan,
    Ya da insanlığını unutmadan krallarla birlikte yürüyebiliyorsan,
    Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitebiliyorsa;
    Eğer herkes sana güvenebiliyor ama yapamayacağın şeyleri beklemiyorsa,
    Eğer sen acımasızca geçen her dakikanın her saniyesini...
    Uzun bir maratonda gibi koşabilirsen,
    İşte o zaman Dünya ve içindeki her şey senindir,
    Ve daha önemlisi-sen artık Adam olmuşsundur oğlum!

    Çeviren Emre KONGAR

  5. #194
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şiir de lazım!..

    Nefes Almak

    Nefes almak, içten içe, derin derin,
    Taze, ılık, serin,
    Duymak havayı bağrında.

    Nefes almak, her sabah uyanık.
    Ağaran güne penceren açık.
    Bir ağaç gölgesinde, bir su kenarında.

    Üstünde gökyüzü, ufuklara karşı.
    Senin her yer: Caddeler, meydan, çarşı...
    Kardeşim, nefes alıyorsun ya!

    Koklar gibi maviliği, rüzgârı öper gibi,
    Ananın südünü emer gibi,
    Kana kana, doya doya...

    Nefes almak, kolunda bir sevgili,
    Kırlarda, bütün bir pazar tatili.
    Bahar, yaz, kış.

    Nefes almak, akşam, iş bitince,
    Çoluk çocuğunla artık bütün gece,
    Nefesin nefeslere karışmış.

    Yatakta rahat, unutmuş, uykulu,
    Yanında karına uzatıp bir kolu,
    Nefes almak.

    O dolup boşalan göğse...
    Uyumak, sevmek nefes nefese,
    Kalkıp adım atmak, tutup ıslık çalmak.

    Sürahide, ışıl ışıl, içilecek su.
    Deniz kokusu, toprak kokusu, çiçek kokusu.
    Yüzüme vuran ışık, kulağıma gelen ses.

    Ah, bütün sevdiklerim, her şey, herkes...
    Anlıyorum, birbirinden mukaddes,
    Alıp verdiğim her nefes.

    Ziya Osman Saba

  6. #195
    Kayıt Tarihi
    Dec 2007
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    4.403
    Blog yazıları
    3
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şiir de lazım!..

    BİR BAŞKA TEPEDEN

    Sana dün bir tepeden baktım aziz Istanbul!
    Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiç bir yer.
    Ömrüm oldukça, gönül tahtına kurul!
    Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.

    Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,
    Lakin Ehsunlu güzellikleri sensin yaratan.
    Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rüyada
    Sende çok yil yaşayan, sende ölen, sende yatan...

    Yahya Kemal Beyatlı

  7. #196
    Kayıt Tarihi
    Jul 2010
    Nerede
    zincirlikuyu
    İletiler
    360
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şiir de lazım!..

    Çanakkale Şehitlerine

    Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
    En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
    -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
    Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
    Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
    Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
    Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
    Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
    Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
    Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
    Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
    Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
    Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
    Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
    Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
    Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
    Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
    Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
    Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
    Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
    Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
    Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
    Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
    Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

    Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
    Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
    Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
    Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
    Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
    Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
    Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
    O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
    Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
    Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
    Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
    Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
    Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
    Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
    Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
    Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
    Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
    Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
    Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
    Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.

    Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
    Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
    Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
    'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
    Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
    İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
    Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
    O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
    Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
    Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
    Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
    Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
    'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
    Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
    Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
    'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
    Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
    Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
    Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
    Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
    Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
    Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
    Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
    Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
    Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
    Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
    Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
    Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
    Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
    Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
    Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
    O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
    Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
    Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
    Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
    Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

    Mehmet Akif Ersoy

  8. #197
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye
    İletiler
    1.350
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şiir de lazım!..

    CUMHURİYET VE BAYRAMI İÇİN

    Ulusal Bayramların ulusu Cumhuriyet
    Onda demokrat yaşam,onda gerçek hürriyet.

    Kurulması kadar güç yaşatabilmek onu
    Kaybeder isen gelir mutlu yaşamın sonu.

    Korumak baş görevdir yedisinden yetmişe
    Gençlikse tek güvendir odaklanmış bu işe.

    Kaybolunca kıymeti bilinen sıhhat gibi
    Üstüne titreyelim,çünkü biziz tek sahibi...


    Alper Kürük

  9. #198
    Kayıt Tarihi
    Jul 2008
    Nerede
    Çorum
    İletiler
    40
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şiir de lazım!..

    Şiir nedir?
    Şiir duygularını dışa vurumun lirik ifadesidir.
    Şair duygularını yazar.
    Okuyan kendi anladığı gibi yorumlar
    Duyguları bileşir.
    Ya sever, ya ret eder.
    Şiir ve okuyan budur.
    Mahmut Selim GÜRSEL

  10. #199
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şiir de lazım!..

    Şehİt Asker



    Albayrağa sarılı tabutun önünde
    Durmuştu bir imam kıblemizin yönünde
    Saf saf oldu insanlar hocanın arkasında
    Şehidin resmi vardı herkesin yakasında

    Büyük bir boy resimle kortejin önlerinde
    Özenle taşınıyor asker ellerinde
    Gençliğin baharında henüz yirmi yaşında
    Mavi bir bere vardı o tertemiz başında

    Tüm cemaat ağlıyordu yaşları sel gibiydi
    Esen meltem rüzgarı kara bir yel gibiydi
    Seni uğurlarken içimiz yasla doldu
    Tüm analar babalar ak saçlarını yoldu

    Omuzlarda yükseldin göklere erdi başın
    Olmasa da dünyada bir tek taşın
    Öteki yaşamında makamın cennet oldu
    Sen gidince yurdumun tüm çiçekleri soldu

    Benim şehit askerim sen ölmedin asla
    Vatanın dağlarına ismin yazıldı kanla
    Sana silah çeken el kırılacaktır bir gün
    Bu dünyadan edilecektir sürgün

    Bunu asla unutma ey kahraman şehit
    Her şeyi bilen Tanrı bize olsun ki şahit
    Seni toprağa değil yüreğimize gömdükKaynakwh webhatti.com:
    Yanıyor çiğerimiz sanki ateşe döndük

    Celaleddin Alıcı
    Emekli Kıdemli Albay
    (Çanakkale şehitlerini ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.)

  11. #200
    Kayıt Tarihi
    Jul 2015
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    13
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Şiir de lazım!..

    SEN YOKKEN - CAHİT KÜLEBİ
    Şiirler
    175
    Sen yokken gittim
    Korkularımın üstüne
    Hiç ardıma bakmadım
    Gümüş şiirler yazdım sen yokken
    Çok yangın çıktı yüreğimde
    Küllerini bile savurmadım
    Irak denizlerin fırtınasıydım
    Uzak iklimlerin sert rüzgarları
    Kulaçlarken denizinde gurbeti
    Kanlı savaşlarım,
    Belalı sevdalarım olmadı hiç
    Ama hep sustum,
    Hep ağladım, hep yandım sen yokken.
    Bekliyorum dönüşünü yeniden,
    Bir gelsen,
    Hayatın önünden alsan beni
    Bir gelsen,
    Sellerin önünden alsan beni
    Bir gelsen,
    Ölümlü düşlerimden alsan beni.

    Çok durdum güneşe karşı bir başıma
    Savrulurdum rüzgarlarında sensizlik denizinin
    Sen yokken,
    Az dolaşmadım gönlümün kuytularında
    Üşüyen karanfilim şimdi buruşuk parmaklarda
    Bir kırağı ayazıydım gecenin kollarında
    Zifirlerinde sadece ben üşürdüm.
    Hiç aldırmadım esen rüzgara
    Hiç dinlenmiş bir yürekle çıkmadım ortaya
    Yinede hiç yıkılmadım giden trenlerin ardından
    Ama bütün yangınlar beni yaktı önce
    Hep ortasında kaldım vurgunların
    Vurgun nedir ki? deme
    Bir babanın serzenişi nasılsa öyle
    Bayrakları indirilmiş,
    Bozguna uğramış bir hisardım sen yokken
    Hep sustum,
    Hep yandım, hep ağladım sen yokken.
    Bir gelsen,
    Yangınlardan alsan beni,
    Bir gelsen,
    Dünyalarımdan alsan beni,
    Bir gelsen,
    Şafaksız gecelerden alsan beni,
    Ama ne zaman gelsen,
    Akşam kızılı gözlerimle bulacaksın beni.

+ Konuyu Yanıtla
20 / 20 Sayfa İlkİlk ... 1011121314151617181920

Bu sayfada bulunan kavramlar:

http:www.hukuki.netshowthread.php91-siir-de-lazim!page17

https:www.hukuki.netshowthread.php91-siir-de-lazim!page17

ugur koclu kimdir

https:www.hukuki.netshowthread.php91-siir-de-lazim!page6

https:www.hukuki.netshowthread.php91-siir-de-lazim!&page=11

Forum

Benzer Konular :

  1. Dünya Şiir Günü Etkinliği: "Şiir Yollarda"
    DÜNYA ŞİİR GÜNÜ ETKİNLİĞİ: "ŞİİR YOLLARDA" Türkiye Yazarlar Sendikası ile PEN Yazarlar Derneği, 21 Mart Dünya Şiir Günü nedeniyle etkinlik...
    Yazan: Av.Tayfun Eyilik Forum: Kültür - Sanat - Edebiyat
    Yanıt: 5
    Son İleti: 15-02-2020, 21:54:12
  2. Yeni Konu Açmam Lazım 23 Msj Lazım K Bakmayınız
    Yeni Konu Açmam Lazım 23 Msj Lazım K Bakmayınız
    Yazan: ggolem Forum: Deneme
    Yanıt: 9
    Son İleti: 04-06-2012, 20:56:11
  3. Ben'ine (Şiir)
    Ben'ine... Bu kadar mı güzel durur İnsanın alnında, Bir kara leke?
    Yazan: Av.Münteha Jan Gülsu Forum: Edebiyat ve Sohbet Köşesi
    Yanıt: 1
    Son İleti: 24-03-2010, 08:13:04
  4. İki Şiir...
    Dostlarım Dostlarım hep bende kusur aradı Gerçek yanlarımı göremediler Yar dediğim yad ellere yaradı Sevdiklerim bana eremediler Saflar...
    Yazan: Hayri Buyruk Forum: Edebiyat ve Sohbet Köşesi
    Yanıt: 12
    Son İleti: 09-05-2008, 09:51:44
  5. şiir
    Geldi bahar ayları Gevşer gönül yayları:o
    Yazan: Av.İlkgün Nurlu Forum: Edebiyat ve Sohbet Köşesi
    Yanıt: 97
    Son İleti: 08-05-2008, 21:49:30

İlgili Hukuk terimleri

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.