Avrupa’da sararan yapraklar savrulmaya başladı.

Tatil rahatlığını henuz üzerinden atamayan piyasalar ise
sararan yapraklarla birlikte aynı kaderi paylaşmaktalar.

Krize alışık olmayan piyasalar günü kurtarmanın derdine düştü.

Alman koalisyon hükümetini oluşturan partiler, mali kriz içinde bulunan Yunanistan’ın kurtarılması konusunda görüş ayrılığı içindeler.

Almanya’da bazı ileri gelen politikacıların görüşü, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkarılmasının mümkün olabileceği yönünde.

Başbakan Angela Merkel’in genel başkanlığını yaptığı Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ise bu önerilere karşı çıkıyor.

Merkel yaptığı açıklamalarla, Alman hükümetinin hedefinin tüm Euro Bölgesinde istikrarı sağlamak olduğunu, bazı Euro ülkelerindeki borç krizinin aşılabilmesi için tüm Euro ülkeleriyle sıkı bir işbirliği yapılması gerektiğini, Yunanistan’ın taahhütlerini yerine getirmemesi durumunda ise planlanan diğer yardımların yapılmayacağını bildiriyor.
Euro’nun istikrarının sağlanması için Almanya’nın sürekli bir şekilde başka ülkelerin borçlarını üstlenmesini istemediklerini her fırsatta dile getiren siyasiler, Merkel’i yardımlar konusunda köşeye sıkıştırmış durumda.

Petrol, tahteravallinin bir tarafına yerleşmiş ve halinden oldukça memnun.

Diğer tarafındaki altın gel keyfim gel günlerini yaşıyor.

İki kutuplu dünyanın ekonomik çıkarlarını dengeleyen tahteravalli.

Bu tahteravalli sistemine tam teşekküllü güçlü bir koruma ordusu dahil edildiğinde,
Ortadoğu’dan Afrika’ya, altın yukarıya, petrol aşağıya,
Olmadı petrol yukarıya altın aşağıya.

Yeme de yanında yat….

Avrupa Birliği, Dünya’da altın ve petrolden nemalanan sözde kutup iki ülkenin çıkarlarına ters düştüğünün farkına varmış olmalı ki yardım konusunda Çin seddini zorluyor.
Çin, Avrupa’nın ülke tahvilleri piyasasında uzun dönemli yatırımcılardan biri olarak öne çıkıyor. Küresel ekonominin zor döneminde Pekin yönetiminden gelen her haber Avrupa’da olumlu karşılanıyor.

AB’de ekonomik kriz yaşamakta olan İtalyan Hükümeti 2013′den önce 50 milyar euro’yu aşkın tasarrufu hedefliyor.

Ülke bütçesini 2013 yılına kadar dengeye oturtmayı amaçlayan hükümet, bu acı reçete ile Euro Bölgesi’ni saran borç krizinin İtalya’ya da sıçrama olasılığını bertaraf etmek için uğraşıyor.

İtalya’da kamuoyu son durumlardan hoşnut değil. İşçiler grev ve protesto eylemleri ile hükümetin kararlarına tepki gostermekteler.

İtalya ve AB’nin umudu haline gelen Çin, Avrupa’nın borç sorununa sadece destek olabilir ama çözüm olamaz.

AB kendi tahteravallisini en kısa sürede oluşturmalı.

AB’nin, küresel kutuplar senaryosunun içindeki rolü ise,
‘Sonbahar yaprakları’ olmamalı.

Erhan Yurdayüksel Köşe Yazıları
Belçika Yenihaber Gazetesi - Erhan Yurdayüksel