+ Konuyu Yanıtla
1 den 8´e kadar toplam 8 ileti bulundu.

Konu: YSK Ne Demek İstedi?

YSK Ne Demek İstedi? Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.962
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı YSK Ne Demek İstedi?

    Biliyorsunuz; YSK; son kararıyla; bazı "Bağımsız Milletvekili" adaylarını ""veto" eder bir karar aldı. Son açıklamasında da; "menu hakların iadesi" ile ilgili mahkeme kararı getirin dedi.
    Bu konuyu, yıllar önce; "hukukta çelişki" başlığı altında işlerken; YSK'nın 2007deki bir kararına da atıf yapmıştım.
    Şimdi; filmi geriye sarıyorum:
    20 Mayıs 2007 PAZAR - Mükerrer
    Resmî Gazete
    Sayı : 26527

    YÜKSEK SEÇİM KURULU KARARI

    Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığından :

    Karar No : 267

    İtiraz No :

    - KARAR -

    Başkanlık Makamınca Kurulumuza sunulan 18/05/2007 günlü yazıda; "22 Temmuz 2007 Pazar günü yapılacak XXIII. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde düzen ve birlik sağlanması açısından, bağımsız adayların başvurularında uyulması zorunlu usullerle yatıracakları teminat miktarının saptanmasını ve sair hususların gerektiğinde bir komisyon çalışmasından sonra karara bağlanmasını takdirlerinize arz ederim." denilmiş olmakla;

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    2839 sayılı Milletvekili Genel Seçimi Kanununun değişik 21. maddesinin birinci fıkrasında; "Bağımsız milletvekili adaylığı için yapılacak müracaat, adayın milletvekili seçilmek istediği çevrenin il seçim kurulu başkanlığına bu Kanunun adaylık için aradığı nitelikleri taşıdığını belirten bir yazı ile yapılır." denilmektedir.

    Açıkça anlaşılacağı üzere; Kanun, milletvekili seçimine bağımsız olarak katılacakların adaylık başvurularında, adaylık için gerekli yasal şart ve nitelikleri taşıdığının açıklanması dışında belli bir şekil öngörmemiş, aynı maddenin son fıkrasında ise bağımsız adaylık için başvuranların en yüksek derecedeki devlet memurunun brüt bir aylığı kadar parayı ilgili mal sandığına emaneten yatırıp makbuzunu milletvekili seçilebilmek için gerekli belgelerine ekleyecekleri belirtilmiştir. Yatırılacak emanet paranın miktarı 446,36 - YTL’dir.

    Ancak, milletvekili seçilebilmek için adayın seçilme yeterliğine sahip olması yasal zorunluluk olduğundan, il seçim kurullarının kendiliklerinden yapacakları inceleme sırasında yasal şartlar ve nitelikler yönünden şüpheli bir durum söz konusu olduğunda gerekli bilgi ve belgeleri istemeleri doğaldır.

    İlk müracaatta; bağımsız adayın öğrenim durumunu gösterir diploma örneği, nüfus kağıdı örneği, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarasını gösterir resmi nitelikte belge ile adli sicil ve arşiv kaydının istenilmesi yeterlidir.

    Ayrıca, adli sicil kaydında sabıkası bulunan adayların;

    1 - 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11. maddesi (f) fıkrasında belirtilen suçlardan ve (e) fıkrasında söz edildiği gibi taksirli suçlar hariç bir yıl veya daha fazla hapis veya süresi ne olursa olsun ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanların,

    Kesinleşmiş cezalarının infazından sonra, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 121 - 122 - 123 - 124. veya 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 13/A maddelerine göre mahkumiyet kararlarına ilişkin olarak ayrı ayrı Memnu Hakların İadesi kararları almaları ve kararın kesinleşme şerhli (açıklamalı),

    2 - Yine, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11. maddesinin (f) fıkrasında yazılı suçlardan ve (e) fıkrasında belirtilen taksirli suçlar hariç bir yıl veya daha fazla hapis veya süresi ne olursa olsun ağır hapis cezasına hüküm giymiş olup da cezaları ertelenmiş olanların,

    765 sayılı Türk Ceza Kanununun 95/II. maddesine göre, hüküm tarihinden itibaren beş yıl içinde, başka bir suçtan hüküm giymemiş olduklarını kanıtlayabilmeleri için söz konusu tecilli mahkumiyet kararlarının kesinleşme şerhli (açıklamalı),

    onaylı birer örneğini,

    3 - 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca, taksirli suçlar hariç 1 yıl veya daha fazla veya 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11/f maddesinde belirtilen suçlardan kesinleşmiş hapis cezası bulunanların bu cezalarını infaz ettiklerine veya infaz etmiş sayıldıklarına ilişkin belgeyi,

    eklemeleri gerektiği kanaatine varılmıştır.

    İtiraz halinde ise, sözü edilen belgelerin itirazcı tarafından ibraz edilmesi zorunlu olup, sadece yasal engellerden ötürü itirazcının sağlaması mümkün olmayan belge ve bilgiler, bulundukları yerlerden il seçim kurullarınca getirtilecektir.

    Öte yandan; bağımsız adayların, adaylık başvurularını hangi tarihten itibaren yapabilecekleri konusunda yasal bir düzenleme bulunmadığından, bu hususun Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenmesi gerekmektedir. Seçim takviminde, siyasi partilerin aday belirlemelerine ilişkin süreler göz önünde tutularak, seçim iş ve işlemlerinde, birlik, kolaylık ve düzen sağlanması için XXIII. Dönem Milletvekili Genel Seçimine bağımsız aday olarak katılmak isteyenlerin (En geç 04/06/2007 Pazartesi günü saat: 17.00’ye kadar) ilgili il seçim kurulu başkanlıklarına bizzat başvurmaları benimsenmiştir.

    Ancak, bağımsız milletvekili adaylığı başvurusuna münhasır olarak verilen özel noter vekaletnamesine istinaden yapılan bağımsız adaylığı başvuruları kabul edilecektir.

    Ayrıca; 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 41/2. maddesi uyarınca, bağımsız adayların, adaylıktan vazgeçmeleri nedeniyle emaneten yatırdıkları paraların geri verilebilmesi için Seçim Takvimine göre vazgeçmenin, 20/06/2007 Çarşamba günü saat: 17.00’ye kadar yetkili mercie usulüne uygun olarak bildirilmiş olması kararlaştırılmış olup, bağımsız adaylıktan vazgeçme başvurusunun doğrudan doğruya, şahsen ve kimlik belirtmek suretiyle Yüksek Seçim Kuruluna, ya da Yüksek Seçim Kuruluna iletilmek üzere aynı şekilde il seçim kurulu başkanlığına yapılabileceği gibi, bu kurullara telefaksla bildirilmek üzere noter ihtarnamesi ile yapılması da mümkün olacaktır.

    S O N U Ç: Açıklanan nedenlerle;

    I - XXIII. Dönem Milletvekili Genel Seçimine bağımsız aday olarak katılmak isteyenlerin, 04/06/2007 Pazartesi günü saat: 17.00’ye kadar milletvekili seçilmek istedikleri çevrenin il seçim kuruluna, yasal şart ve nitelikleri taşıdıklarını belirten bir dilekçe ile bizzat veya bağımsız milletvekili adaylığı başvurusuna münhasır olarak verilen özel noter vekaletnamesine istinaden yapılacak bağımsız adaylık başvurularının kabul edileceğine,

    II - Başvuru dilekçelerine, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 21/2. maddesi uyarınca en yüksek dereceli devlet memurunun brüt bir aylık tutarı olan 446,36 (Dörtyüzkırkaltı Yeni Türk Lirası 36 Yeni Kuruş) Yeni Türk Lirasının ilgili mal sandığına emaneten yatırdıklarını gösterir makbuzu, öğrenim durumunu gösterir diploma ve nüfus kağıdı örneği, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarasını gösterir resmi nitelikteki belge ile adli sicil ve arşiv kaydını da eklemelerinin zorunlu olduğuna,

    Ayrıca, adli sicil kaydında sabıkası bulunan adayların;

    1 - 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11. maddesi (f) fıkrasında belirtilen suçlardan ve (e) fıkrasında söz edildiği gibi taksirli suçlar hariç bir yıl veya daha fazla hapis veya süresi ne olursa olsun ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanların,

    Kesinleşmiş cezalarının infazından sonra, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 121 - 122 - 123 - 124. veya 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 13/A maddelerine göre mahkumiyet kararlarına ilişkin olarak ayrı ayrı Memnu Hakların İadesi kararları almaları ve kararın kesinleşme şerhli (açıklamalı),

    2 - Yine, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11. maddesinin (f) fıkrasında yazılı suçlardan ve (e) fıkrasında belirtilen taksirli suçlar hariç bir yıl veya daha fazla hapis veya süresi ne olursa olsun ağır hapis cezasına hüküm giymiş olup da cezaları ertelenmiş olanların,

    765 sayılı Türk Ceza Kanununun 95/II. maddesine göre, hüküm tarihinden itibaren beş yıl içinde, başka bir suçtan hüküm giymemiş olduklarını kanıtlayabilmeleri için söz konusu tecilli mahkumiyet kararlarının kesinleşme şerhli (açıklamalı),

    onaylı birer örneğini,

    3 - 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca, taksirli suçlar hariç 1 yıl veya daha fazla veya 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11/f maddesinde belirtilen suçlardan kesinleşmiş hapis cezası bulunanların bu cezalarını infaz ettiklerine veya infaz etmiş sayıldıklarına ilişkin belgeyi,

    eklemeleri gerektiğine,

    III - İtiraz halinde ise, sözü edilen belgelerin itirazcı tarafından ibraz edilmesi zorunlu olup, sadece yasal engellerden ötürü itirazcının sağlaması mümkün olmayan belge ve bilgilerin, bulundukları yerlerden il seçim kurullarınca getirilebileceğine,

    IV - İnceleme ve değerlendirmenin yukarıda belirtilen ilkeler ve yasal düzenlemeler çerçevesinde yapılmasına,

    V - Milletvekilliği için adaylıktan istifanın, kimlik göstermek suretiyle doğrudan doğruya ve şahsen Yüksek Seçim Kuruluna ve bu kurula iletilmek üzere aynı şekilde il seçim kurulu başkanlığına yapılabileceği gibi, belirtilen kurullara telefaksla iletilmek üzere noter ihtarnamesi ile de yapılabileceğine,

    VI - Bağımsız milletvekili adaylarının adaylıktan vazgeçmeleri nedeniyle emaneten yatırdıkları paraların geri verilebilmesi için vazgeçmenin en son 20/06/2007 Çarşamba günü saat: 17.00’ye kadar yapılabileceğine,

    VII - Kararın bir örneğinin tüm İl Seçim Kurulu Başkanlıklarına gönderilmesine, Resmi Gazetede ilanına ve sonuç kısmının Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu aracılığı ile ilgililere duyurulmasına,

    19/05/2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Başkan Başkanvekili Üye Üye

    Muammer AYDIN Ahmet BAŞPINAR Hasan ERBİL Mehmet Rıza ÜNLÜÇAY



    Üye Üye Üye Üye

    Necati SÖZ Cenker KARAOĞLU Hüseyin EKEN Mehmet KILIÇ



    Üye Üye Üye

    Bahadır DOĞUSOY Ali EM Kırdar ÖZSOYLU



    --------------
    Kararı okudunuz. Bu karardaki; "memnu hakların iadesine dair mahkeme kararı" talebine dikkât ediniz.
    Adli Sicil Kanunu'na eklenen 13/A maddesine de:
    YASAKLANMIŞ HAKLARIN GERİ VERİLMESİ

    Madde 13/A - (Ek madde: 06/12/2006 – 5560 S.K.38.md)

    (1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,

    a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,

    b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması,

    gerekir.

    (2) Mahkûm olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukukî nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkûm olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olamaz.

    (3) Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir.

    (4) Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da Cumhuriyet savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir.

    (5) Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir.

    (6) Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde, adlî sicil arşivine kaydedilir.

    (7) Yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna başvurulması nedeniyle oluşan bütün masraflar hükümlü tarafından karşılanır.

    -----
    Bu Kanuna eklenen 13/A maddesinin ekleniş tarihine de dikkât ettiniz.
    Bu sefer; YSK'nın yukarıda sözünü ettiğim kararında geçen; Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 11/f maddesini de aktarayım:
    f) Affa uğramış olsalar bile;

    1. Zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflâs gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlâk kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya Devlet ırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahkûm olanlar, 1. (Değişik: 4778 - 2.1.2003 / m.15) Basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahkum olanlar,

    2. Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının, birinci babında yazılı suçlardan veya bu suçların işlenmesini aleni olarak tahrik etme suçundan mahkûm olanlar,

    3. Türk Ceza Kanununun 312 nci maddesinin ikinci fıkrasında yazılı halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa, açıkça tahrik etme suçlarından mahkûm olanlar, 3. (Değişik: 4778 - 2.1.2003 / m.15) Terör eylemlerinden mahkum olanlar,


    4. Türk Ceza Kanununun 536 ncı maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yazılı eylemlerle aynı Kanunun 537 nci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarında yazılı eylemleri siyasî ve ideolojik amaçlarla işlemekten mahkûm olanlar.

    ---------
    Özetle; YSK yukarıdaki kararında hem 13/A dan söz etmekte, hem de; 13/A varken; hukuken verilmesi mümkün olmayan; "memnu hakların iadesine dair mahkeme kararı" istemekte, yine aynı YSK; 11/f deki "affa uğramış olsalar bile, şu şu suçu işlemiş olanlar milletvekili olamazlar" hükmüne rağmen, ne demekte: "infazlarının tamamlandığına dair belge getirmeleri..."
    Sade hukuksever olarak anladığım şu: YSK; bir taraftan; Milletvekili Seçim Kanunu"ndaki açık yasaklamaya rağmen; Yeni TCK'nın "TCK 53/1 de sayılı haklardan ömürboyu mahrumiyet yoktur." anlayışını tanımakta, öbür taraftan da; Adli Sicil Kanunu'na eklene 13/A maddesi varlığına rağmen; "memnu hakların iadesine dair" mahkeme kararı istemekte imiş.
    O gün, ben; "hukukta çelişki" diye feryat ederken; bu karara atıfta bulunmuştum."Bazı kişiler; yeni TCK çerçevesinde niye ömürboyu "memuriyet hakkından mahrum ediliyor?" derken bazı şeyleri belitmeye çalışmıştım.
    YSK'nın "veto" ettiklerini sevmesem de; onların "hukuk hakları" konusunda mağduriyetlerini ifade edebilmek için bunları yazdım.
    Sorum yine değişmedi:
    Yeni TCK; "ömürboyu 53/1de sayılı haklardan mahrumiyeti" tanımaz iken, 657'deki "memuriyete engel" hükümler nasıl işler? Yukarıda gösterdiğim YSK (Hepsi de hukukçu) kararında bile; Milletvekili Seçimi Kanunu'nun açık hükmü varken; -affa uğramış olsalar bile, milletvekili olamazlar- hükmü karşısında; 11/f suçu şleyenler için "infazın tamamlandığına dair belge" isteyerek, yol açabilir?
    Bugün ise; "hukuken" verilmesi mümkün olmayan belgeyi ister?
    Görüşlerinizi beklerim.



    Hukuki NET Güncel Haber

    YSK Ne Demek İstedi? konulu yargıtay kararı ara
    YSK Ne Demek İstedi? konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: YSK Ne Demek İstedi?

    YSK, 7 bağımsız adaydan 6'sına onay verdi
    21.04.2011 - 18:15 Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), bazı bağımsız milletvekili adaylarının adaylıklarının iptaline ilişkin değerlendirme toplantısı sona erdi. Yapılan açıklamada, BDP'den bağımsız olarak müracaat eden 7 adaydan İsa Gürbüz hariç diğer adayların seçime katılabileceği belirtildi.Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nun, bazı bağımsız milletvekili adaylarının adaylıklarının iptaline ilişkin değerlendirme toplantısı sona erdi. Toplantı sonrası yapılan yazılı açıklamada, BDP'nin desteklediği bağımsız adaylar arasında yer alan Hatip Dicle, Leyla Zana, Gültan Kışanak, Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel'in milletvekilliğine adaylık konusunda bir engellerinin olmadığı bildirildi.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.962
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: YSK Ne Demek İstedi?

    Şimdiye kadar; bu konu başlığına; yüzlerce cevap gelmeliydi...Anladığım kadarıyla, konuyu; "can alıcı" noktalarını belirterek anlatamamışım.
    O zaman; geniş anlatmak zorundayım...
    Galiba; bu siteye üye oluş sebebim; bir tanıdığımın yaşadıkları ve de; buna bağlı olarak; ilk açtığım konu başlığı; "hukukta çelişki" olmalı...
    Konuyu dünden başlayarak; bugüne getireyim:
    Kişi; "zimmet" suçu işler ve Eski TCK gereğince cezalandırılır. 1.Temmuz 2005 te Yeni TCK yürürlüğe girince; aynı Ağır Ceza Mahkemesi; 02.07 2005 tarihinde,yeni EK KARAR alır.
    Kararda şöyle denmektedir:
    5237 sayılı TCK.nun 247/1 maddesi uyarınca sanığın daha önceki karardaki gibi alt sınırdan alınrak 5 yıl hapis ile cezalandırılmasına,
    Sanığın davaya konu zimmetine geçirdiği parayı 26.09.2002tarihinde ...Belediyisine savcılığa bildirilmeden evvel savcılık soruşturmaya başlamadan evvel yatırdığı anlaşıldığından 5237 sayılı kanunun 248/1 maddesi uyrınca cezasından 2/3ünün indirilmesiyle 1 yıl 8 ay hapis ile cezalandırılmasına,
    Sanığın mahkemedeki iyi hali göz önüne alınarak TCK.nun 62. maddesi uyarınca cezasından taktiren (takdiren demeliydi) 1/6 oranında indirim yapılarak 1 yıl 4 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,
    5237 sayılı TCK.nun 53/1-2 gereğince sanığın:
    a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,

    b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan,

    c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,

    d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,

    e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılmasına, busuç dolayısıyla mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanmamasına,
    5237 sayılı yasanın 53/5 maddesi uyarınca sanığın memuriyet görevi sırasında bu suçu işlediği anlaşıldığından cezanın infazından sonra verilen ceza miktarının yarısı olan 8 ay 5 gün süreyle yukarıda sayılan haklardan yoksun (mahrum demek istiyor) bırakılmasına... Mahkeme heyeti filân; devam ediyor.
    Kararı okudunuz. Sayılı haklardan mahrumiyet süresi ne kadar? Toplam; 24 ay 15 gün. Peki; bu süre sonunda ceza bitti mi? Ne mümkün... Bu sefer 13/A maddesi işe girmekte...O madde de; TCK.nın dışında, yeni bir ceza süresi tesbit etmekte.Yani; Ceza Kanunu gibi işlemekte. Ne demekte; "İnfazı tamamlayanlar, infazı tamamlandıklarından itibaren; üç yıl süre ile suç işlememiş olmaları..." demekte...Bunu yazış sebebini; 13/A nın gerekçesinde bulabilirsiniz. Orada demekte ki: "kişi; iyi vatandaş olduğunu, pişman olduğunu, ıslah olduğunu v.s. ortaya koymalı..." demekte.
    Bu vatandaş; 13/A daki üç yılı da suç işlemeden geçirdi ve "ıslah olmuş vatandaş" olduğunu ortaya koydu. Bu sefer; sayılmış haklarını kullanabilmek için ilgili Ağır Cezaya müracaat etti. Mahkeme ne dedi: " Hukukumuzda; yasaklanmış hakların iadesi diye birşey yoktur. Mahkememiz; böyle bir işlem yapamaz." Tıpkı; BDP destekli bağımsızlara, Diyarbakır mahkemelerinin dediği gibi. Demirtaş'ın; "bizden; mahkemelerin veremeyeceği belge istiyorlar" demesi gibi... Sözü edilen kişi, bu sefer C. Savcılığı'na gitti ve "infazdan sonraki üç yılı suç işlemeden geçirdiğine dair belge" aldı. Peki; bu belgeden sonra; sayılı hakları kullanması mümkün mü oldu? Hayır!... Bu sefer 657 s. Kanunun 48. maddesindeki "memur olabilme şartları" karşısına çıktı.
    Neymiş efendim; ne yaparsanız yapın; mahkeme ne kadar süre ile kısıtlarsa kısıtlasın, ne kadar pişman olmuş vatandaş davranışı gösterseniz de; önünüze; 657 çıkıyor.Ama; "Milletvekli Seçim Kanunu'nun 11/f maddesi" çıkmıyor. Yani; hukuk bir taraftan "AK" derken; aynı müesses nizamın diğer hukuku da "KARA" diyor.
    Ama; bu AK-KARA kuralı YSK da yok. Şöyle ki: Yukarıda yazdığım 2007 seçimiyle ilgili kararını okudunuz. Affa uğramış olsalar bile; 11/f deki suçu işlemiş olanlar milletvekili olamazlar hükmüne rağmen; YSK; o kararında ne diyor: "infazın tamamlandığına dair belge" istiyor. 13/A daki süreyi suç işlemeden geçirip geçirmediğini sormuyor. 657 nin ilgili hükmünü hatırlayan "müesses nizam" bu sefer; Milletvekili Seçim Kanunu'nun 11/f maddesini hatırlamıyor.
    SON SAHNE İTİBARİYLE;
    a- Demirtaş'ın; "bizden Mahkemelerin veremeyeceği karar isteniyor" demesine; Diyarbakır Mahkemelerinin "veremesine" rağmen; "memnu hakların iadesi" kararı alınabiliyor. Ki; YSK, yukarıdaki 2007 yılındaki kararında bile; o tarih itibariyle verilmesi mümkün olamayan -Tanıdığım kişi yaşadığı için biliyorum- "memnu hakların iadesi kararı isteyebilmekte...
    b-Suç işledikten sonra; üstüne bir de "polis tokatlayan" kişinin 18 aylık cezası; yıllardır içeride yattığı halde; niçin yattığını bilmeyen birçok insan varken; Hizbullah davası 10 yılda bitirilememişken, bir duruşmada 6 aya indirildi ve de; HAGB oldu...
    Galiba; ne demek istediğimi anlatabildim.
    T.C. DEVLETİ; BİR "HUKUK" DEVLETİDİR!...
    Yazan; müesses nizamın "bürokrasi ve yargısıyla" ırzına geçtiği, yurdum insanı...Son cümlemden dolayı; gerçekten özür dilerim. Ama; başka türlü; yaşadıklarımı ifade etmem mümkün değil.
    İyi günler...Mümkünse; tabii...

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Nov 2009
    Nerede
    Samsun
    İletiler
    67
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: YSK Ne Demek İstedi?

    Merhabalar;

    Sayın @sakac, öncelikle bu konuyu gündeme taşıdığınız için teşekkürlerimi sunarım. Konuyla alakalı haberleri görünce gerçekten bu ülkede olmaktan utanıyorum.

    Henüz 19 yaşında bir öğrenciyim. 16 yaşında suç kastım olmadan arkadaş tuzağıyla işlemiş olduğum bir suçta halen yargılanmaktayım. Arkadaşım ise bu dava dosyasından çıkarıldı. Şimdi düşündükçe gerçekten vatandaşlık değişmek bile istiyorum.

    Daha öncesinde Terör Örgütü sempatizanlığı yapmış ve suç kayıtları olan biri(leri), benim verdiğim vergiyle maaş alacak, benim ülkemin, benim bayrağımın altında hizmet veren meclise girecek. Yazıklar olsun bunların adı da sözde Milletvekili olacak.

    Ben işlediğim bu suç nedeniyle, bırakın milletvekilliğini, memur olamama endişesi taşırken birileri yasaları istediği gibi yönlendiriyorlar.

    Takdir-i ilahi. Ha evet dünyamı yaktım bu yaptığım arkadaş hatasıyla ama ahiretimi yakmayı düşünmüyorum.

    Saygılar.

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.962
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: YSK Ne Demek İstedi?

    Şimdi, size; 2006 tarihi itibariyle bir konuyu aktarıyorum:
    657 sayılı Kanunun 48. maddesinin A/5 bendinde yer alan hüküm şu şekildedir:
    "(Değişik: 10/1/1991 - 3697/1 md.) Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere,ağır hapis veyahut 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak."

    Belirtilen bu şuçlardan birisi dolaysıyla ceza alan kişiler memur olamamaktadır.

    Ancak, bu sınırlama ilanihaye değildir. Konuya ilişkin olarak 5352 sayılı Adli Sicil Kanununda, 2006 yılında, düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemenin gerekçesi, Kanunun plan ve bütçe komisyonunundaki görüşmeleri sırasında şu şekilde ifade edilmiştir.


    "Madde 34- Maddeyle, 5352 sayılı Kanuna 13/A maddesi eklenmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesindeki düzenlemeye göre, belli bir suçtan mahkumiyete bağlı süresiz hak yoksunluğundan söz edilemez. İşlediği suç dolayısıyla toplumda kişiye karşı duyulan güven sarsıldığı için suçlu kişi, özellikle güven ilişkisinin varlığını gerekli kılan belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaktadır. Ancak, bu hak yoksunlukları süresiz değildir. Cezalandırılmakla güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, 53 üncü maddede suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süreyle sınırlandırılması yönünde düzenleme yapılmıştır. Türk Ceza Kanununda, belli bir suçu işlemekten dolayı cezaya mahkûmiyetin sonucu olarak ömür boyu devam edecek bir hak yoksunluğu söz konusu olmadığı için, yasaklanmış hakların geri verilmesi müessesesine ilişkin düzenleme yapılmamıştır.

    Ancak, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanununun Geçici 2 nci maddesinde, diğer kanunlardaki kasıtlı bir suçtan dolayı belirli süreyle hapis cezasına veya belli suçlardan dolayı bir cezaya mahkum olan kişilerin, belli hakları kullanmaktan süresiz olarak yoksun bırakılmasına ilişkin hükümleri saklı tutulmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki çeşitli kanunlardaki süresiz hak yoksunluğu doğuran bu hükümlere rağmen, yasaklanmış hakların geri verilmesi yolunun kapalı tutulması, uygulamada ciddi sorunlara yol açacaktır. Bu sorunların çözümüne yönelik olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki çeşitli kanunlardaki kasıtlı bir suçtan dolayı belirli süreyle hapis cezasına veya belli suçlardan dolayı bir cezaya mahkum olan kişilerin süresiz olarak kullanmaktan yasaklandıkları hakları tekrar kullanabilmelerine imkân tanıyan bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur."

    Okudunuz. Adli Sicil Kanunu'na 13/A madesi niye eklenmiş. Kimse; ömürboyu; TCK 53/! de sayılı haklardan; mahrum kalmasın... Yeter ki; "TCK 53 ve birlikte 13/A da belirlenen sürelerde suç işlemeden; "iyi vatandaş, pişman olmuş vatandaş" olduğunu ortaya koysun, yeterlidir demiş.
    AK-KARA hukumuz; bu sefer ne yapmış;

    5. (Değişik alt bent: 10/01/1991 - 3697/1 md.;Değişik altbent: 23/01/2008-5728 S.K./317.mad) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (İptal ibare: Anayasa Mah.nin 25/02/2010 tarihli ve E. 2008/17, K. 2010/44 sayılı Kararı ile.) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.

    şeklinde; daha önce yazdığım 657 48/A-5 maddesini,2008 yılında, yukarıdaki şekilde değiştirmiş. Ne eklemiş; "Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile..."
    Yani; kim ne şekilde düzenleme yapmışsa yapmış; (sanki; son düzenlemeyi; 2008 de başka meclis yapmış gibi) ben; şu tür insanları (Süreleri suç işlemeden geçirmiş olsa da, pişman olduğunu ortaya koysa da; ağzıyla kuş tutsa da) memur yapmam demiş.
    Öyle ise; 13/A maddesinin gerekçesi havada kalmış olmuyor mu? Oluyor da, olmuyor da...
    Milletevekili adayı isen; süreleri suç işlemeden geçirip geçirmediğin bile, önemli değil. Ama; memur olacağım dersen; süreleri suç işlemeden geçirmiş olman ise; umurumda bile değil, demek istiyor.
    Yani; AK-KARA hukuku. Siz, yine de; "herkesin kanun önünde eşit olduğu"na inanmaya devam ediniz."Hiçbir kişi, sınıf ve zümreye imtiyaz tanınamayacağı"na da...
    Yine de; "T.C.DEVLETİ BİR HUKUK DEVLETİDİR." diye dinlemeye devam ediniz.
    Nasıl ki; "yurdum insanı..." diyorsak; "yurdum hukuku..." deyip, bırakayım.
    Beni tanıyan bazıları da; "sakar hocam, kafayı mı yediniz?" diyorlar. Ne "halt" olayım;
    bu ahvâl ve şerait altında?...
    "bu ahvâl ve şerait altında" tanımına nedense; bayılıyorum, çok seviyorum. Bana; bazı şeyleri hatırlattığı için mi, acaba?...
    İyi günler... Ne mümkün!...

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Apr 2011
    Nerede
    antalya
    İletiler
    3
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: YSK Ne Demek İstedi?

    mrb
    bır insan dusunun kendıne zarar vvermıs ne devlet ne mılletle zarar yok simdi soruyorum bu hukuk poroforslerıne evet ben uyusturucu kullandım evet yanlısda yaptıgımın bilincindeyim ama ben sukurku kendı irademle kurtuldum fakat hukuk koyucu senın ehliyetine suresız el koyuyorum dedi simdi benım hayatta ekmeyımı kazanacagım baska bır mesleyımde yok ben nasıl bu toplumda yasayacagım devlete kursun sıkanlar terorusler bıle bu kadar cezaya captırılmıyoken ben sıradan bır vatandas olarak omur boyu sefalete mahkum oldum iki cocuk babasıyım benım tanıdıgım arkadasım aldı fakat ben alamadım her mahkeme baska yorum getırıyor insanın insan gibi yasaması icin insana fırsat verilmesi lazım detılmi

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.962
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: YSK Ne Demek İstedi?

    Şimdi, konuya; Hulki Cevizoğlu'nun yazdığını ekleyeceğim ve sonra da; toparlayacağım.
    "Devlet, hükümet ve ana muhalefetin çabasıyla çözüldü sanılan BDP’li bağımsızlar sorunu başka boyut kazandı.
    Ankara 1. Bölgede de bir adayları var. Hem bana siyasal rakip hem de T.C.(!) yasalarını takmadıkları için şunu bir inceleyeyim dedim.
    Tahminim doğru çıktı, yine yasalara uymamışlar.
    Durum şu:
    BDP’li adayların bir kısmı hâlen partili ve yasaya göre bağımsız aday olamıyor!
    2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 40. Maddesinin 3. Fıkrası, “Bir kimse, .... partisinden istifa etmedikçe bağımsız aday olamaz” demektedir.
    Partilerden istifa ise, istifa eden kişinin parti genel merkezi tarafından Yargıtay’a bildirilmesi ve orada parti defterine işlenmesi ile kesinleşmektedir.
    Oysa, BDP’li bağımsız adaylar 22 Nisan 2011 tarihi itibariyle hâlen partilerinin resmi internet sitelerinde yönetici ve üye olarak görünüyordu. (Örneğin: Gültan Kışanak: BDP Eş Genel Başkanı; M. Salih Yıldız: Genel Sayman; Sebahat Tuncel: MYK Üyesi ve Hasip Kaplan da BDP Parti Meclisi Üyesi olarak görülmektedir.)
    Durumu netleştirmek için aynı gün (22.04.2011) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na (Siyasi Partiler Masası’na) resmi başvuru yaptım. Yargıtay’dan gelen resmi yazıda da, adı geçen BDP’li bağımsızların, hâlen parti üyesi ve yöneticisi olduğu bildirildi.
    Sonuçta, bu kişiler hem kendi resmi belgelerinde hem de özellikle Yargıtay belgelerinde resmen BDP’li.

    Milletvekilleri geçerli olur mu?
    Böyle bir durumda, bu adaylar milletvekili seçilse bile geçerli olur mu?
    Türkiye teröre, yasa dışılığa boyun eğerek mi demokrasi ve barış sağlanacak bu ülkede?
    Tüm Türkiye’de insanların, kurumların, yasaları uygulayacak ve uygulatacak devlet kurumlarının ve anayasaya göre görev yemini eden siyasal partilerin korkutulup susturulduğu bir ortamda;
    Atatürk ve ilkelerinin yılmaz savunucu ve korkmayan bir milletvekili adayı olarak hukuk ve adalet istemek görevimdir diye düşünüyorum.
    Önceki gün elimdeki belgelerle YSK’ya başvursaydım ne sonuç çıkacaktı bilmiyorum.
    Bu yüzden, durumu belgeleyerek anında kamuoyu ve medya ile paylaştım. Amacım, AKP İktidarının ülkeyi nasıl bir seçime götürdüğünün bilinmesi ve tescilidir.
    Hepsini cılkı çıkan hukuk sistemine değil, tarihe havale ediyorum." demiş, 24 Nisan tarihli Yeniçağ Gazetesindeki yazısında.
    Lütfen; "cılkı çıkan hukuk sistemine" ifadesi bana ait değil.

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Aydın
    İletiler
    1.962
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: YSK Ne Demek İstedi?

    Kardeş,
    Daha önce açmış olduğunuz konu başlığına verdiğim aşağıdaki cevaba; bir cevap verseniz de, konuyu tartışsak...
    "2918 sayılı K. sadece 138 maddedir. 2918 de; 191/1 maddesi yoktur. Ancak; 5237 sayılı TCK'nın 191/1 diye:"MADDE 191. - (1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştiren kişi, bu fıkra hükmüne göre cezalandırılır."
    şeklinde bir maddesi var. Buradaki cümleye dikkât edin:"içmiş olan" dememekte...
    Anladığım; Siz; araba kullanırken;
    Ya; uyuşturcu bulundurduğunuz için,
    Ya da; uyuşturcu kullanmış halde yakalandığınız için mi, cezalandırıldınız? Bana göre; net cevap verebilmek için; durmunuzu net anlatmalısınız... Çünkü; uyuşturcu bulundurmakla; "ehliyetin süresiz alınması" ilgisiz gibi görünüyor.
    İyi günler..."

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

2015 milletvekilliği bağımsız adaylık için emanete kaç para yatırılıyor

Forum

Benzer Konular :

  1. [Ürün değişimi] Telefon Değişim İsteği
    Hepinize Merhaba arkadaşlar, 28 gün önce 1750 liraya Teknosa mağazasından Lg marka telefon aldım. fakat 10 gün sonra üretim hatası yüzünden teknik...
    Yazan: elifik Forum: Tüketici Hakları
    Yanıt: 1
    Son İleti: 31-05-2015, 14:27:08
  2. Ev Sahibinin Usülsüz Zam İsteği
    Selamlar. Yaklaşık olarak 3 yıldır aynı evde kiracı olarak oturmaktayım. Ev sahibi düğün hediyesi olarak ilk sene zam yapmayacağını söylemişti,...
    Yazan: demiroglan Forum: Kira Hukuku
    Yanıt: 11
    Son İleti: 29-12-2014, 17:15:40
  3. Tahliye İsteği hk.
    İyi günler, Şu an oturmakta bulunduğumuz evde 1 Nisan 2008 tarihinde kiracı olarak oturmaya başladık; kiralarımız iki yılı aşkın senedir bankaya...
    Yazan: Vera Lynn Forum: Kira Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 07-05-2011, 14:31:05
  4. Boşanma İsteği - Mal Paylaşımı
    Merhabalar, Yaklaşık 4 yıllık evliyim ve yeni doğmuş bir bebeğimiz var. Eşimle uzun süren bir birliktelikten sonra evlendik ancak evliliğimizin...
    Yazan: YağmurSevecen Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 30-03-2008, 11:59:18
  5. Yargılanmanın Yenilenmesi İsteği
    Yurtdışında öğretmen olarak geçici görevdeyken, MEB'ca 2000'de yeniden Ağrı İline müfettiş olarak atandım. Yurtdışı geçici görevim 2001'de bitti....
    Yazan: Gülcan Yılmaz Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 03-04-2004, 15:20:04

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.