Necati Doğru
necatidogru@sozcum.com

17 Nisan 2014

Bu gerçek bir hikayedir. Kişiler gerçek, olaylar hakikidir. Yaşandı.
Bana anlattılar.
Kontrol ettim.
Doğru çıktı.
Size aktarıyorum:
Gazetecilik çok para kazandıran, servet-mal-mülk biriktiren (kalemini satanlar hariç) bir meslek değildir. Gazeteciler gün yirmi dört saat koşturur, çabalar, eğer ölmezlerse, emekli olduklarında başlarını sokacak bir evleri ya vardır, ya yoktur. Bizim Gazeteciler Cemiyeti’nin çok sayıda emekli gazeteci üyesi olduğu için bir araştırma yaptı. Emekli gazeteci SSK’dan bağlanan emekli maaşı (1050 TL ile 1400 TL arasında değişir) hesabını transfer ederse en iyi imkanı hangi banka sunuyor onu buldu.
Emekli üyelerine bildirdi.

* * * *
H. Ü emekli gazetecidir. Açık adını yazmamı istemediler. Başına bir iş açılabilir diye korktuklarını söylediler.
H. Ü’nün 1050 TL emekli maaşı var. Gazeteciler Cemiyeti’nin araştırma sonucuna göre harekete geçti. H. Ü’nün (72 yaşında) maaşı SSK’dan Halkbank’ın Kazasker Şubesi’ne yatıyor, o da her ay maaşını çekiyordu. Gazeteciler Cemiyeti’nden gelen bilgide eğer emekli hesabı Denizbank’a transfer edilirse; H.Ü’ye 400 TL karşılıksız bir çıkma yapılacaktı.
400 TL hiçbir şey değil.
Fakat emekli için para.
H.Ü hesabının bulunduğu Halkbank Kazasker Şubesi’ne gitti, “Hesabımı sizden alıp Denizbank’ın Kazasker Şubesi’ne transfer edeceğim, gereğini yapın.” dedi.

* * * *
Gereğini yaptılar.
“2 TL borcun var” dediler.
“Ne borcu” diye sordu.
“Sana ihtiyaç halinde acil kullanırsın diye 500 TL kredi açıyoruz ya onun faizi.” dediler.
-Ben onu hiç kullanmadım.
- Kullanmadın ama faiz doğdu.
H.Ü, “kullanmadığı kağıt üstünde açılmış kredisine 2 TL faizi” yatırdı. Ertesi gün Denizbank Kazasker Şubesi’ne gitti. H.Ü’ye “Sizin Halkbank’ta 2 TL’den başka bir borç daha görünüyor. Hesabınızı transfer edemiyoruz.” dediler.

* * * *
H.Ü meraklandı.
Yeniden Halkbank’a gitti.
Dediler ki:
“1 kuruş daha borcunuz var”
Ne 1 Kuruş mu?
Evet 1 Kuruş.
Bankamızın size açtığı fakat sizin kağıt üzerinde kalan ve kullanmadığınız halde sizden “2 TL faiz” karşılığı aldığımız para var ya işte onun faizi 1 kuruş tutuyor.
H.Ü ‘nün kafası karıştı.
Bir daha sordu.
Bir daha sordu.
Her seferinde “Evet… Evet… Kullanmadığınız için kağıt üzerinde kalan kredinin faizi olan 2 TL’nin faizi olan 1 kuruş, ödeyiniz.” dediler.
Kullanılmayan para.
O paradan doğan faiz.
Ve faizden doğan faiz.
H. Ü, bankadan çıktı.
Banka önündeki simitçiden bir simit aldı. Simit 1 TL idi. H.Ü simitçiye 1 TL’yi verdi ve bütün hikayeyi simitçiye anlattı. Simitçi de “Al ağabey şu 5 kuruşu, götür bankacılara ver de senin hesabını esirlikten kurtar” dedi.
5 kuruş verildi.
Üstü 4 kuruş kalsın dendi.
H. Ü’nün hesabı kurtuldu.

* * * *
Öğrenmiş olmalısınız.
H.Ü’nün “1 Kuruşun hikayesinde” adı geçen Halkbank’ın Genel Müdürü’nün kutusundan 6 milyon dolar çıktı. İşte kuruşun hesabını bile yapan bu müthiş bankanın bağlı olduğu Bakan Ali Babacan, müdürü hapiste yatarken ziyaret edip “Sen ne biçim bankacısın, 6 milyon doları kutuda tutuyorsun?” diye sormadı. Babacan, Başbakan’ın emrine biat etti, kutucu bankacıyı Ziraat’a yönetim kurulu üyesi yaptılar.
Kir kokan bir atamaydı.
Ziraat Bankası camiasından da bu kirli atamaya hiçbir itiraz sesi çıkmadı. Bankalar Birliği Başkanı’ndan da tık ses gelmedi.