2002 den beri sanki Türkiye gibi ciddi bir ülke gitti yerine üçüncü dünya ülkesi bir ucube geldi ,
70milyon seyirci önünde 780 bin kilometrelik bir sahnede Aziz Nesin ve Alfred Hitchcock karışımı bir trajikomik seneryo yu üçüncü sınıf ‘’artistlerle’’ sahneye koydular bizede seyretmesi düştü ,
Nasıl düşmesin efendim?.
Bir korku tüneline girdiğimizi gösteren o kadar rahatsız edici şeyler oluyorki!
Biraz itiraz edecek gibi olsan seçim sonuçlarıyla elin kolun bağlanıyor . dur bakalım düzelir bu konjüktür gereğidir diye züğürt tesellisiyle avunurken ana bi bakıyorum hızla bişeyler değişiyor çevremde
‘’Güya dinsellik içeren’’ bir çok abukluk hayatımı etkilemeye başlıyor.
Bir yığın zırvayı önemli bişeymiş gibi dinlemek zorunda kalıyorum. Dinlemek şöyle dursun sahte tebessümlerle ve hafif baş eğmelerle onayladığım anlar bile oluyor.
takiye yapmak hayatımın bir parçası haline geldi adeta;
Aman efendim tamam efendim .
ancak bu defa kendime saygım azalıyor.
Özgüvenim yerle yeksan oluyor.

Günler, aylar hatta seneler geçiyor ve hasret ve sabırla beklediğim o gün geliyor ‘’ tamam! bu defa şıkkı yok !’’ deyip heyecan ve arzuyla sandığa koşuyorum.
Sandıklar açılır açılmaz;
Domates kırmızısı bir suratla esip gürlediğim ev halkından bile kaçıp yatak odasının bir yerinde yenilmişliğin acısıyla bir kuyutuya sinip öylece uyuyup kalıyorum.

Ertesi günü yorgun düşüncelerime adranelinli yeni eklentiler yaparak nahoş hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum.

Halbuki adım gibi eminim doğru tarafta olan benim.
Demokrasi ye aşığım
Ve onun kan damarları olan laiklik ve cumhuriyet olmazsa olmazım
Vatan denilince yüreğim deli gibi çarpar,
Bayrağımsa gözbebeğimde dalgalanır,

İnsana,
hatta hayvana bile saygıda kusurum yoktur,
nerden geldiysem oraya gideceğimi iyi bilirim,
yaşamayı severim.
Niyet etmek ilkem
Çalışmak ibadetim
Paylaşmak yeminimdir
düşünce özgürlüğü , ibadet özgürlüğü. Tekmili bütün özgürlükleri sonuna kadar savunurum
Bağımsızlık özümdür,
Emeğin hakkına kurban olurum.
Azınlık hakları. yüreğimde kocaman bir yer tutar
Tüketme özgürlüğü üretimin bahçesinden geçer sözüne inanmaktan öte sadakatle bağlıyım.
Ve Bilimsel olan her şeye açım , açığım
Kısaca,
Çıplak barbar ve vahşi insan egosuna giydirilebilecek en saygın elbiseler benim gardrobumda olmasına rağmen .
Neden yenilen her defasında yine ben oluyorum hayret….!

ayazoglum