İnsanlık, binlerce yıldır sosyal entropi yaşıyor olduğunu düşünüyorum.
Felsefe, teoloji ve bilim de yer alan entropisözcüğü, “Enerji gibi korunabilme özelliği olmayan, bir sistemdeki rastgelelik, düzensizlik ve sistemin düzensizliğinin ölçüsü”, olarak tanımlanıyor. Eğer bir sistem tamamıyla düzenliyse, o sistemin entropisi sıfıra yaklaşıyor.
Hangi çağa bakarsak bakalım, şöyle ya da böyle sosyal düzensizliğe rastlanıyor. Bu rastgelelik ve düzensizliği, enerji gibi korunabilme özelliğinin olmayışından, korunamayan toplumsal düzenin düzensizliğine benzetiyor, sosyal entropi diyorum.
İnsanın kendisi düzenliyse, düzelmiş insanlardan oluşan toplum, düzenli olabilir mi? Düzenin sosyal entropisi de bire, sıfıra yaklaşır mı? Nasıl ve ne sürede olabilir? Düşünüyorum.
Bireysel ya da sosyal entropinin oluşmasının, oluşsa da korunmasının, binlerce yıldır iç dünyasını değiştirmeyi ihmal etmiş insanların oluşturduğu toplumlarda olabilirliğinin ihtimalleri üzerine düşüncelerimle becelleşirken, karşıma aşağıdaki Hitit duvar yazısı çıktı.

Tanrım, Tanrılar,Beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir, bu telaşlı hızımı dengele...
Bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret...
Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat. Hatırlat ki yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim...
Zamanın sonsuzluğunu göstererek günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükûnetini ver...Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belleğimi de yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol...

Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret;
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla. Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır...
Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et. Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı olarak yükseleyim.
Ve hepsinden önemlisi....Tanrım,
Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,

İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL,
Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver...

DUVAR YAZISI – HİTİTLER, M.Ö.2000
Duvar yazısını okuduktan sonra beynim,
Günümüzde hız ve endişeyle koşturulduğunu,
Sükûnetin kaybedildiğini,
Cesaret + sabır + akıl + dost sıkıntısı çekildiğini hatırlayınca, kitlendi.

NOT: Hitit duvar yazısı bir dostun e- postasından ALINTI.


Avni Ballıbaba
http://www.avniballibaba.com