Halen bosanma davam devam ediyor. Dava actigim esnada esimin pskiyatrik olarak gercekten ne kadar yardima muhtac oldugunu degerlendirmem mumkun degil ancak dava actiktan sonra gerek bana, gerek cocugumuza ve gerekse sosyal cevremize karsi sergilemis oldugu davranislari tarif etmem mumkun degil. Ilk dilekcemde (bosanmamiza dayanak olacak iddialarimda) elbet bu konu yer almamaktaydi ancak ilk celse sonrasi 'adli pskiyatrik degerlendirme' istedim. Dilekcemde gerekceleri zaten vardi ayrica biliyorum ki hakim adliye personelince de esimin davranislarinin garipligi konusunda uyarilmisti. Ancak 7 aydir 4 ceslede bir sevk karari cikmadi. Suna anlayis gosteriyorum: evet bu kadincagiz sorunlu cikarsa davanin naturu degisecek ve birden is asliye hukuka devrolacak. Bir insan bosanmanin travmasiyla bir sureligine ciddi sorunlar yasamis yada yasiyor olabilir bu nedenle bir sure beklenip kisinin kendini toparlamasina musade etmek hakimin vicdanen zaten sorumlulugu olmalidir. Ancak esim hala ayni davranislari sergiliyor ve israrla sevk edilmiyor.

Sorum su:
Dilekceme istinaden eninde sonunda hakim esimi adli psikiyatriye sevk etmek durumunda mi? Karar asamasina gelindiginde 'adli pskiyatrik inceleme yapilmamistir' diye itiraz etme hakkim olur mu? Olursa hangi yasanin hangi maddesine gore olacak?

Bu neden onemli: Isimden istifa etmek ve baska sehre tasinmak zorunda kaldim, ailem cildirdi, cocugumuz cildirdi ve bu kadincagiz hala boyle. Duzeldigi duzelecegi yok. Sonucta bu onun annesi ve ben SANRISAL BOZUKLUK oldugu inancindayim (Paranoya) (Ve bende bir doktorum yani bu amator kirletme amacli bir bakis acisi degildir) Bu anne cocugumuza ciddi zarar verebilir ve ben bunun adinin koyulmamasindan cok rahatsizim ve cocugum icin korkuyorum. (Daha once fiziki zarar da verdi)