Davayı kazandım, Avukat paramı al(a)mıyor

[belginberrin]

Merhaba, evvelce işverenim haksız yere kanuni haklarımı vermeden işten çıkardı. Bunun üzerine avukat tutup işverenime dava açtık ve davayı kazandık. Avukatımla dava sürecinde görüşmelerimizde, artık siz bu davayı unutun tüm sorumluluk bende kafanıza takmayın gibi şeyler söyledi ve dediğini yaptı davayı kazandı. İşveren paramı ödememekte ısrarlıydı, bunun üzerine avukatım yakın zamanda işverenimim işyerine haciz işlemi için gitti. Avukatıma güvendiğimden sık sık arayıp rahatsız etmedim, onun bana bilgi vermesini istedim. haciz işlemi yaklaşık 1 ay evvel yapılmış, ancak avukatım beni hiç aramadı, ben aramaya karar verdim, telefonlarını meşgüle aldı yada açmadı. sonunda avukatım beni aradı, durum hakkında bilgi istedim, ancak sanki benim avukatım değilde, davalı tarafın avukatıymış gibi bir uslupla konuşmaya başladı. Bana, ben davayı kazandım, işyerine haciz için gittim cebimdende 500 TL harcadım (bunu üstüne basa basa birkaç kez söyledi), bizden evvel bir başkası haciz işlemi yapmış, o kişiden kalanları alabileceğiz. artık benim işim bitti, siz gidin işvereninizin banka hesaplarını bulup kontrol edin, onlara haciz edelim, yada kaçırdığı bir makina v.s gibi mallarını tespit edin bana bildirin ben hacz ettireyim. benim işim bitti artık, gibi şeyler söyledi ve telefonu hemen kapatmak istedi.

Bankalar eşler, anne, baba, kardeş arasında bile bilgi vermezken, bana işverenimin banka hesap bilgilerini verirmi, kaldıki vermemeside gerekir. avukatımın araştırması gereken şeyleri benden istemesi açıkça garibime gitti. Bunları araştırabilecek olsam avukat neden tutayım.

Avukatımın davalı taraf tarafından, bir şekilde kendi saflarına çekildiğini düşünüyorum. 25 sene emek verdiğim işyerinden haksız yere 5 kuruş para alamadan çıkarıldım. Maddi olanaklarımız kısıtlı. Tek güvencem kıdem tazminatımızdı oda elimizden uçup gidiyor.


Bu durumda ne yapmamız gerekir, bana yol göstermenizi ümit ediyorum.


Saygılarımla

[Av.Engin Oğuz]

...sonunda avukatım beni aradı, durum hakkında bilgi istedim, ancak sanki benim avukatım değilde, davalı tarafın avukatıymış gibi bir uslupla konuşmaya başladı. Bana, ben davayı kazandım, işyerine haciz için gittim cebimdende 500 TL harcadım (bunu üstüne basa basa birkaç kez söyledi), bizden evvel bir başkası haciz işlemi yapmış, o kişiden kalanları alabileceğiz. artık benim işim bitti, siz gidin işvereninizin banka hesaplarını bulup kontrol edin, onlara haciz edelim, yada kaçırdığı bir makina v.s gibi mallarını tespit edin bana bildirin ben hacz ettireyim. benim işim bitti artık, gibi şeyler söyledi ve telefonu hemen kapatmak istedi.
Avukatımın davalı taraf tarafından, bir şekilde kendi saflarına çekildiğini düşünüyorum.

Bakın avukatınız sizin için cebinden masraf bile yapmış siz burda karşı tarafın safına geçtiğinden şüphe ettiğinizi söylüyorsunuz. Bunun adı nankörlüktür.
Avukat vekaletle adli ve idari işleri yürüten kişidir. İstihbarat elemanı değildir. Siz şu kişide alacağım var diyeceksiniz ve mallarını, para edecek değerleri göstereceksiniz avukatınız sizin adınıza haciz işlemlerini yürütecektir.
Üstüne düşeni yapmış; hem davayı kazanmış hem (af etsin beni herkes) enayi gibi cebinden masraf edip hacze gitmiş. Parayı yaratmaya, para edecek değerleri gizlenen yerlerden bulup çıkarmaya gücümüz yoktur.
Şimdi yapmanız gereken koyu kısımda belirttiği şekilde davranmanızdır.

[belginberrin]

Merhaba, haciz için 2. sırada beklemekteyiz, bu durumda diyelimki bizden evvel haciz yapan kişi tüm malları haczetti ve bize haciz için bişi kalmadı ve alacağımızı alamadık. Bu durumda davalı taraf bu borçtan kurtulmuşmu oluyor bunun cezası bir yaptırımı varmıdır? teşekkürler

[Av.Engin Oğuz]

Borçtan kurtulmuş olmaz, siz başka malvarlığını tespit edince haciz yolu ile tahsiline devam edeceksiniz. Cezai bir müeyyide yok kural olarak, ancak sahip olduğu malları alacaklıdan kaçırma gayesiyle başkalarına devrederse onun cezası var.

[belginberrin]

Cezai bir müeyyide olmaması çok tuhaf. herkes birbirini dolandırır bu gidişle. teşekkür ettim.

[illegal]

Cezai bir müeyyide olmaması çok tuhaf. herkes birbirini dolandırır bu gidişle. teşekkür ettim.

Bunu yasaları biryerlere uyduracağız diye delik deşik eden, alacaklının elinde alacağını tahsil etme imkanı bırakmayan sevgili hükümete sormak lazım.

[Av.Emrah Yavuzcan]

Avukatımın davalı taraf tarafından, bir şekilde kendi saflarına çekildiğini düşünüyorum. 25 sene emek verdiğim işyerinden haksız yere 5 kuruş para alamadan çıkarıldım. Maddi olanaklarımız kısıtlı. Tek güvencem kıdem tazminatımızdı oda elimizden uçup gidiyor.

Bu durumda ne yapmamız gerekir, bana yol göstermenizi ümit ediyorum.

Saygılarımla

Siz bizlere saygı duymuyorsunuz.
Boşuna "Saygılarımla" demeyin. Bizi de, kendinizi de kandırmayın.
Avukatın, hakimin, savcının davalı tarafından kendi saflarına çekilmiş olması hali ancak bir iftiraya konu olabilir. Şikayetçi olmak istiyorsanız, bunu iftira niteliği ile değil, hukuki prosedür dahilinde gerçekleştirebilirsiniz.

[belginberrin]

Sayın Emrah Yavuzcan,

İstisnalar kaideyi bozmaz, her meslekte olduğu gibi avukatlık mesleğinde de mesleğinin hakkını vermeyenler çıkabilir. Burada avukatımızın davalı tarafın safına geçtiğini tespit eden bir belge olmuş olsa zaten konuyu yargıya götürür buradan bilgi alışverişi yapmazdım. Malesef rüşvetin belgesi olmuyor. Avukatımızın dava süreci içersindeki davramış ve konuşmasındaki tam tersi bir dönüş yaparak tavır alması bizi bu düşünceye sevk etti. Umarım ben yanılıyorumdur.

Ben saygıyı hak eden herkese saygı duyarım.

Saygısızlığınıza saygılarımla.

[Av.Ragıp Atay]

demek saygısızlığa saygılar sunuyorsunuz.
Peki biz ne yapalım, hem avukatınıza ücretini ödememişsiniz, hem masrafları kendi yapmış ve onu da vermemişsiniz. Sonra avukat satıldı diyorsunuz.
BU saygısızlığınıza bi de saygı mı gösterelim?

[AV.FERDA AYDIN]

Merhaba, evvelce işverenim haksız yere kanuni haklarımı vermeden işten çıkardı. Bunun üzerine avukat tutup işverenime dava açtık ve davayı kazandık. Avukatımla dava sürecinde görüşmelerimizde, artık siz bu davayı unutun tüm sorumluluk bende kafanıza takmayın gibi şeyler söyledi ve dediğini yaptı davayı kazandı. İşveren paramı ödememekte ısrarlıydı, bunun üzerine avukatım yakın zamanda işverenimim işyerine haciz işlemi için gitti. Avukatıma güvendiğimden sık sık arayıp rahatsız etmedim, onun bana bilgi vermesini istedim. haciz işlemi yaklaşık 1 ay evvel yapılmış, ancak avukatım beni hiç aramadı, ben aramaya karar verdim, telefonlarını meşgüle aldı yada açmadı. sonunda avukatım beni aradı, durum hakkında bilgi istedim, ancak sanki benim avukatım değilde, davalı tarafın avukatıymış gibi bir uslupla konuşmaya başladı. Bana, ben davayı kazandım, işyerine haciz için gittim cebimdende 500 TL harcadım (bunu üstüne basa basa birkaç kez söyledi), bizden evvel bir başkası haciz işlemi yapmış, o kişiden kalanları alabileceğiz. artık benim işim bitti, siz gidin işvereninizin banka hesaplarını bulup kontrol edin, onlara haciz edelim, yada kaçırdığı bir makina v.s gibi mallarını tespit edin bana bildirin ben hacz ettireyim. benim işim bitti artık, gibi şeyler söyledi ve telefonu hemen kapatmak istedi.

Bankalar eşler, anne, baba, kardeş arasında bile bilgi vermezken, bana işverenimin banka hesap bilgilerini verirmi, kaldıki vermemeside gerekir. avukatımın araştırması gereken şeyleri benden istemesi açıkça garibime gitti. Bunları araştırabilecek olsam avukat neden tutayım.

Avukatımın davalı taraf tarafından, bir şekilde kendi saflarına çekildiğini düşünüyorum. 25 sene emek verdiğim işyerinden haksız yere 5 kuruş para alamadan çıkarıldım. Maddi olanaklarımız kısıtlı. Tek güvencem kıdem tazminatımızdı oda elimizden uçup gidiyor.


Bu durumda ne yapmamız gerekir, bana yol göstermenizi ümit ediyorum.


Saygılarımla

Avukat tutamazsınız bu çirkin jargonu lugatınızdan çıkarın öncelikle; Kimsenin emrine amade değiliz; serbest ve kamu hizmeti olarak görev yapıyoruz.. Bakınız Avukatlık Kanunu madde-1-
Önce hitabınızı düzeltin sonra konuşalım..