3194 sayılı imar kanunun 42. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce Tutulan yapı Tatil tutanaklarında 42. maddeye göre işlem yapılmayan yapılar ve Mahkeme kararı ile iptal edilen para cezaları için yeniden 42.maddeye istinaden cezai işlem yapılılabilir mi?

184. maddeden mahkemece para cezasına çarptırılan davalıların mahkum edilmiş sayılıp 3194 sayılı kanunun 42. maddesine göre karara bağlanan ve tahsil edilen para cezalarının iade edilir mi?

Evet Blediyee avukatları ve değerli meslektaşlarım bu soruların yanıtları gerekçeleri ile aşağıda izah edilmiştir.

Anayasanın 38/3.maddesinde "Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez. Ceza sorumluluğu şahsidir. Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
2577 sayılı Yasanın 2.maddesi uyarınca idari işlemler; yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurları yönünden hukuki denetime tabi tutulur. Bunun yanında Türk Ceza Kanunu’nun 2.maddesinde “ Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz. İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz. Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.” hükmü yer almaktadır. Yine aynı Yasanın 7.maddesinde de “İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra
yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar. Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur. Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır. Geçici veya süreli kanunların, yürürlükte bulundukları süre içinde işlenmiş olan suçlar hakkında uygulanmasına devam edilir.” kuralına yer verilmiştir.
Uyuşmazlığı ilgilendiren diğer bin mevzuat ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunudur. Kanununun 4/2. Maddesi uyarınca; kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı, ancak kanunla belirlenebilir. Yine kanunun 7. maddesinde de "(1) işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı, kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbirleri uygulanamaz, işlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbirleri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar.
2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmüne yer verilmiştir.
Öncelikle imar para cezası verilmesine dair işlemin bir idari işlem olduğunda kuşku yoktur. Ancak, bu işlem para cezasını içermekte olup, tipik idari işlemlerden farklı olarak, parasal da olsa bir yaptırım (ceza) içeriyor olmasıdır. Bu sebeple, bu işlemlerin değerlendirilmesinde, idare hukuku ilkeleri yanında ceza hukuku ilkelerinin de dikkate alınması gerekir.
İdari işlemin sebebi; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42.maddesinde belirtilen, kurallara aykırı hareket etmek olup anılan hükümde öngörülen cezanın verilmesi ise işlemin konusudur.
Türk Ceza Kanunu’nun 1.Kitap 1.Kısım 1.Bölümde cezanın temel ilkeler ve tanımlarına yer verilmiş olup yukarıda belirtilen 2.maddesinde suçta ve cezada kanunilik 7.Maddesinde de kanun zaman bakımından uygulanma şekli düzenlenmiştir. Bu hükümlere göre; kanunun suç saymadığı bir fiil sebebiyle ceza verilemeyeceği gibi, sonradan suç olmaktan çıkarılan fiil sebebiyle de ceza verilmez. Ayrıca, yargılama sürecinde farklı iki kanuni durum oluşmuşsa lehe olan kanuni durumun uygulanması gerekir.

Ayrıca, Kabahatler Kanununun yukarıda anılan hükümleri de aynı sonucu doğurmaktadır.
Anayasa Mahkemesinin 17.4.2008 gün ve E: 2005/5, K:2008/93 sayılı kararıyla iptal edilmiş olup 5.11.2008 gün ve 27045 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır. Anayasa Mahkemesinin öngördüğü 4 aylık yürürlük süresi ise 4.3.2009 tarihinde dolmuş olup bu zaman zarfında yasa koyucu iptal edilen hükmün yerine yeni bir hüküm ikame etmemiştir. Hal böyle olunca, 4.3.2009 tarihinden itibaren 3194 sayılı Yasanın 42/1.maddesinde öngörülen fiiller için Kanunda ceza yer almamaktadır. Başka bir ifade ile 04.03.2009 tarihi itibariyle, İmar Kanununda artık 42/1.Maddede düzenlenen fiillerin cezası bulunmamaktadır.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 21.12.2006 gün ve E:2003/663, K:2006/2441 sayılı kararıyla; idari para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukuki durumun dikkate alınması gerektiği, yeni hukuki duruma göre suç olmaktan çıkan fiil sebebiyle ceza verilmesi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığına hükmedilmiştir.
Öte yandan, Yasa koyucunun bilahare çıkaracağı aynı konudaki kanun hükmü bu hukuki durumu ortadan kaldırmayacak olup kanunların geçmişe ve aleyhe sonuç doğuramayacağı ilkesi gereğidir. Yeni Kanun yürürlük tarihinden sonra tesis edilecek yeni işlemlerin yasal dayanağı (sebebi-konusu) olabilir.


Karara bağlanan ve tahsil edilen para cezaları iade edilmeyecektir. Çünkü madde metninde “yukarıdaki fıkralar uyarınca tahsil olunan idari para cezaları” yani yeni madde metnine göre verilen cezalar için “Türk Ceza Kanunun 184. maddesine göre mahkum olanlara faizsiz olarak iade edilir” denmektedir. Ayrıca bahsedilen mahkumiyet kararından anlaşılması gereken kesinleşmiş mahkumiyet kararıdır.