+ Konuyu Yanıtla
9 / 25 Sayfa İlkİlk 12345678910111213141516171819 ... SonSon
81 den 90´e kadar toplam 249 ileti bulundu.

Konu: Madde Madde Sağlık Kontrolü

Madde  Madde Sağlık Kontrolü Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #81
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Bu virüsten hiç kaçış yok...

    Bugun/10 Şubat 2009

    Virüsü taşıyan kişiyle konuşsanız dahi bulaşıyor.

    Doç. Dr. Mehmet Emre Atabek, “Alışveriş merkezinde hasta bir kişinin dolaşması, yüzlerce kişiye virüsün bulaşması demektir. Hasta kişinin boğazındaki virüsü taşıyan damlacıklar, hapşırmadan birkaç dakika sonra sizin boğazınızda'' dedi...

    Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Emre Atabek, kış aylarında grip ve öksürük salgını gibi virüs kaynaklı enfeksiyon hastalıklarının sık görülebildiğini söyledi. Bu yıl özellikle öksürük salgınının çocuklar da dahil birçok kişiyi etkisi altına aldığını ifade eden Atabek, grip ve öksürük gibi enfeksiyonlara yol açan 200'e yakın virüs bulunduğunu, kış aylarında dikkatli olunması gerektiğini bildirdi.

    Viral bir enfeksiyonun 1 ay içinde tüm dünyaya yayılabileceğini vurgulayan Atabek, şunları kaydetti: ''Grip ve öksürük salgınları, damlacıklarla bulaşır. Hapşırma, öksürme ve konuşma ile bu damlacıklar yayılarak, diğer kişilere hastalıkları bulaştırır. Hasta bir kişinin hapşırması sırasında virüs taşıyan damlacıklar 40 metre, öksürükte 6 metre, konuşmada ise 2 metre ileriye gidebiliyor. Bunlar yapılan araştırmalarla ortaya konulmuş gerçekler.

    Virüsten kaçış yok. Alışveriş merkezinde hasta bir kişinin dolaşması, birkaç kez de hapşırması ve öksürmesi yüzlerce kişiye virüsün bulaşması demektir. Söylemesi zor ama hasta kişinin boğazındaki virüsü taşıyan damlacıklar, hapşırmadan birkaç dakika sonra sizin ağzınızda, boğazınızda.''

    Diğer organlara da bulaşıyor

    Öksürmenin genelde basit bir hastalık olarak ele alındığını dile getiren Doç. Dr. Mehmet Emre Atabek, ''Virüs diğer organlara yayılıp daha ciddi hastalıklara yol açabilir. Özellikle çocuklarda öldürücü bile olabilir. Bu yüzden hastalık görülmeye başlandığında ciddiye alınmalı ve mutlaka bir doktora başvurulmalıdır'' dedi.

    Uykusuz kalmak üşümek yok

    Atabek, kış aylarında hastalıktan korunmanın yolunun vücudun güçlü tutulması olduğunu belirterek, ''Kendini güçlü tutacaksın, uykusuz kalmayacaksın, üşümeyeceksin. Kış aylarında dengeli beslenmek, kalabalığın yoğun olduğu yerlerden uzak durmak gerekiyor. Virüs, dirençsiz vücudu yakaladığı zaman asla affetmez. Kurtulmak için de oldukça uğraşmak gerekir'' diye konuştu.

    ViRÜS

    Hapşırma esnasında virüs taşıyan damlacıklar 40 METRE

    Öksürmede 6 METRE

    Konuşmada 2 METRE ileri gidebiliyor...


    ..................................

    Mutlaka tüketmeniz gereken 15 bitki



    Kalp krizi riskine, gribe, alerjiye iyi geliyor..


    Bu bitkiler, kalp krizi riskine, enfeksiyonlara, gribe, alerjiye daha birçok hastalığa iyi geliyorlar. İşte 15 mucizevi bitki...


    ADAÇAYI: Kalp krizi riskini azaltır. Aşırı terlemeye neden olan hastalıkları giderir. Kramp, omurilik rahatsızlığı, beze ve sinirsel titremelerde mucize etkileri vardır. Böcek sokmalarına karşı ısırılan bölgeye adaçayı yaptığını toz olarak uygulamanız önerilir.


    CEVİZ: Damar koruyucu, ishal kesici, cildi temizleyici, siğil giderici, mantar hastalıklarında etkili, tümör engelleyici ve bağışıklık sistemini koruyucu özellikleri bulunmaktadır. Ceviz kanın pıhtılaşmasını önler, kan dolaşımını düzenler& Karaciğer için de çok faydalıdır.


    IHLAMUR: Gribal enfeksiyonların yanı sıra güzellik ve ciltteki lekelere karşı da mucize etkileri vardır. Cilt lekeleri için iyice kaynatılıp, leke olan kısma sürülmesi öneriliyor. Bunun yanında strese karşı da ıhlamuru mutfağınızdan eksik etmeyin...


    HİNDİBA: Safra kesesi ve karaciğer hastalıklarında mucizeler yaratır. Kronik karaciğer iltihaplanmalarına karşı tedavi edici özelliği vardır. Şeker hastalığına da iyi gelmektedir. Bunun yanı sıra deri kaşıntıları ve sivilcelere karşı da şaşırtıcı derecede etkilidir.


    KARABAŞ OTU: Ağrıları dindirir, kalbe kuvvet verir& Özellikle sigara kullananlar için belirtelim, balgam sökücü özelliği vardır. Uyuşukluk gideren bu bitki zindelik kaynağıdır. Sara ve beyin hastalıklarının tedavisinde de kullanılır.


    KEREVİZ: Huysuz ve asabi biri misiniz? Kereviz tüketin. Sakinleştirici özelliği var. Böbrek için çok yararlı, kanı temizliyor, kilo almayı önlüyor ve cinsel gücü artırıyor.


    KUŞBURNU: Hangi vitamini ararsanız var. Grip ve soğuk algınlığı için bire bir. Kabızlık için de çare... Yorgunluk ve halsizlik için öneriliyor. Kan yapıcı ve tansiyon düzenleyici özelliği ile mutfaktan eksik edilmemeli.


    MAYDANOZ: Bir tutam maydanoz vücudun günlük C vitamini ihtiyacının tamamını karşılıyor. Toksinleri vücuttan atıyor, kanı temizliyor, kansızlığa, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi geliyor...


    MEYAN KÖKÜ: Balgam söktürücü özelliği olan bu bitki mide ülseri tedavisinde kullanılır. Böbreküstü bezlerini çalıştırdığı gibi kramp girmelerinde de çözücü etkisi vardır. Ayrıca iyi bir kabızlık gidericidir.


    NAR: Narda bol miktarda antioksidan, C vitamini, demir ve potasyum var. Bir bardak nar suyunun antioksidan özelliği, iki kadeh kırmızı şarap ve 10 bardak yeşil çay ile aynı seviyede. Üstelik, bu özellikleri sayesinde kalbi ilaç gibi koruyor.


    SEMİZ OTU: Uzmanlar, Parkinson tedavisinde hastalarına mutlaka semiz otu salatası yemelerini öneriyor. Zihin yorgunluğu, sinirlilik ve uykusuzluğa iyi gelir. Kanı temizleyici özelliği vardır...


    PELİN OTU: Mideniz ile sorun yaşıyorsanız, gastrit derdiniz varsa pelin otu birebir... Bu bitki sindirim zor besinlerin hazmını kolaylaştırıyor. Tonik etkisiyle de kan dolaşımını artırarak, vücuda zindelik veriyor. Bir önemli özelliği ise vücuda sürüldüğünde haşereleri uzaklaştırması...


    SOĞAN: Mümkün olduğu kadar çiğ tüketin. Zira çiğ tüketildiğinde mideyi güçlendirir, sindirim sistemini uyarır, idrarı arttırır. Grip, nezle, gırtlak iltihabı ve öksürüğü önleyici olarak kullanılır.


    ZERDEÇAL: Zerdeçal en etkin ve en yaygın kullanılan antioksidanlardan biridir. üst solunum yolu enfeksiyonu, astım, bronşit ve sinüzit tedavisinde kullanılır. Kansere karşı etkilidir. Beyni güçlü tutarak, alzheimerı önler.


    ZEYTİN: Özellikle zeytinin yağı mucize kaynağı olarak görülür. Vücudun ihtiyaç duyduğu omega 6 yağ asidine sahiptir. Hücre yenileyici özelliği ile cildi besleyip, güçlendirir... Zeytin ve zeytinyağı asla mutfaktan eksik edilmemeli, bolca tüketilmeli.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Madde  Madde Sağlık Kontrolü konulu yargıtay kararı ara
    Madde  Madde Sağlık Kontrolü konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #82
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Beyninizi beslemenin yolları

    Milliyet/11.2.2009

    Vücudumuzdaki diğer hücreler gibi beyin hücreleri de oluşum sırasında besin öğelerine ihtiyaç duyar. İşte beyninizi beslemenin yolları...

    Dilara Koçak

    Bugün size beyninizi besleyen besinlerle ilgili bazı çalışmaların sonuçlarından bahsedeceğim

    Bugün ne yediğinizi düşünün! Hatırlayabilmeniz için önce iyi bir hafıza ve güçlü bir beyne ihtiyacınız olduğunu da unutmayın. Yediğiniz besinler, içtiğiniz içecekler, öğrendiğimiz davranışlar, duyduğumuz sözcükler, yeni insanlar, yeni sporlar, yeni diller hepsi beyin fonksiyonlarımızın bir parçası.

    Beslenmeyle ilgili yapılan çalışmaların çoğunun odağında kalp hastalığı, kemik sağlığı, kanser ve bel çevresi var gibi görünse de beslenme ve bedenimiz ile ilgili pek çok başka araştırma var. Bugün size beyninizi besleyen besinler ile ilgili bazı çalışmaların sonuçlarından bahsedeceğim. İlginizi çekeceğini düşünüyorum.

    Beyin hücreleri vücudumuzdaki diğer hücreler gibi oluşum sırasında besin öğelerine ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle hamilelik sırasında ve bebeklik döneminde sağlıklı bir vücut ve beyin fonksiyonu için sağlıklı beslenmenin çok büyük önemi vardır.

    Şu anda ise yapılan birçok çalışma yetişkinlik döneminde beslenmenin bilişsel fonksiyonlara etkisini araştırmaktadır.

    Hangi besin ve besin öğelerine ihtiyacınız olduğunu öğrenirseniz, erken iş toplantıları için sizi uyanık tutacak kahvaltı seçenekleri seçebilir, öğleden sonraki toplantıda esnemekten kurtulabilir ve geç saatlere kadar daha zinde çalışabilirsiniz. Şimdi bu önemli besin öğelerine bir bakalım:

    Folik asit tüketimi asla unutulmamalı!

    Portakal suyu, yeşil yapraklı sebzeler ve tam tahıl ürünlerinde bulunur. B vitaminlerinden olan folat, özellikle hamilelik öncesi ve sırasında çok büyük önem taşımaktadır. Yeterli alımı doğum defektlerini önlemekte ve bebek beyninin hafıza hücreleri için anahtar görevi görmektedir.

    Yapılan çalışmalar kandaki yüksek folat seviyesinin, homosistein seviyelerini korumaya yardımcı olduğunu göstermektedir. Bu iyi bir şeydir, çünkü yüksek homosistein seviyesi Alzheimer ve demans (bunama) riskini artırır. Portakal suyu ile tam tahıllı ekmek kahvaltı için ve beyni beslemek için iyi bir seçenektir.

    Folik asit düzeyi düşük kişilerde, depresyona benzer belirtiler görülebilir. Serotonin hormonu yetersiz olan kişilerin, aynı zamanda folik asit düzeylerinde de düşüklük görülür. Bu hastaların diyetine folik asit eklendiği zaman ise hem serotonin düzeyleri yükselir, hem de psikolojik durumlarında düzelme olur.

    Beyin hücreleri kolini şiddetle ister

    Kolin, bir çeşit B vitaminidir. Yumurta sarısı, yer fıstığı, balık, yeşil yapraklı sebzeler, soya ve keten tohumu kolinin kaynakları arasındadır. Kolin, beynin iletim servisi olan nerotransmitterleri destekler. Ayrıca yeni beyin hücresi üretiminde de fayda sağlar. Kendisine hafıza vitamini de denilmektedir. Sinirlerdeki iletilerde önemli görevi olan asetilkolin maddesi için gerekli bir moleküldür.

    Yeterli miktarda antioksidan almalısınız

    Özellikle nar suyu, kuru yaban mersini ve kuru eriğin içerdiği yüksek miktardaki hastalıklarla savaşmaya yardımcı olan biyokimyasallarla oksidatif stresle savaşır ve bilişsel fonksiyonları korur. Bu nedenle kahvaltıda ya da ara öğünde yoğurdunuza yaban mersini ekleyip öğlen için de ıspanaklı bir salata sipariş edip vücudunuza ve beyninize iyilik yapabilirsiniz.

    Çay içmeye devam edin

    Yapılan son çalışmalar, çay tüketiminin kişiyi sakinleştirerek konsantrasyon artırdığını ve işe odaklanmanın artığını gösteriyor. Çay, kafein içerdiği için “uyuklamayı önleyici”, “kişiyi daha uyanık ve dikkatli duruma getirici” olarak bilinir. Bileşimindeki kafein dolayısıyla merkezi sinir sistemini uyarıcı etkinlik gösterir. Çayda bulunan besin öğesi ”teinin” beyin dalga aktivitesini artırarak zihnin daha sakin ve atik olmasına teşvik etmektedir. Tein, yeşil, siyah ve oolong çayda bulunur.

    Susamayı beklemeden su içmelisiniz

    Eğer beyniniz bulanıksa muhtemelen susamış olmalısınız. Dehidrasyon (vücudun su kaybetmesi) sizi halsiz, uyuşuk hissettirir ve konsantrasyon problemleri yaşamaya başlarsınız. Bu nedenle günde 8 - 12 bardak su tükettiğinizden emin olmalısınız. Sıvı tüketmek için susamayı beklememelisiniz. Beyne susama sinyali iletildiğinde vücutta yüzde 1 su kaybı olmuştur. Yüzde 10 su kaybı hayati tehlikedir. Suyun yanında, taze meyve ve sebze atıştırmaları da hidrasyonu sağlamaya yardımcı olmaktadır. Meyve ve sebzelerin yüzde 80-90’ı sudur. Meyve ve sebze tüketimi ile vücuda 1 litreye yakın su sağlanabilir.

  4. #83
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Kansere karşı uyuyarak korunun

    Bugun/12 Şubat 2009

    Uykudaki ufak ayrıntıların hayati önemi...

    Karanlıkta uyumak beynin melatonin hormonu salgılamasını sağlayarak kişiyi kanserden koruyor. Işıkta bu hormon salgılanmadığı için kanser hücreleri daha çabuk gelişiyor. Uzmanlar, "Gece lambası da olsa ışıktan kaçının” uyarısında bulunuyor.

    Zaman'da yer alan habere göre, bulguyu destekleyen Dünya Sağlık Örgütü, gece çalışmayı 'muhtemel kanserojen etkisi bulunanlar' listesine dahil etti. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi ise gece aydınlatmalarının zararlarını anlatmak için hazırladığı raporda melatonin hormonunun önemini vurguluyor.

    Raporun önümüzdeki günlerde bütün belediyelere gönderileceğini açıklayan Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, "Belediyelere, sağlığımız için 'gereksiz aydınlatmayla karanlığımızı kısmayın' çağrısında bulunacağız” dedi. Konuyu görüşmek üzere önümüzdeki hafta Ulusal Kanser Danışma Kurulu toplanacak. Buradan çıkan sonuç bildirgesinde yeterli aydınlanma dışındaki ışığın gece insan sağlığına zararlı olduğu mesajı verilecek.

    ÜREME SİSTEMİ GELİŞİYOR

    Şehirlerdeki bilinçsiz gece aydınlatmaları ve bunun insan sağlığı üzerindeki etkilerine yer verilecek. Belediyelerden şehir merkezlerini ayrı, yerleşim yerlerini ayrı aydınlatmaları istenecek. Sokak lambalarının sadece aşağıya ışık vermesi, evlere yansıtılmaması gerektiği aktarılacak. Rapor Enerji Bakanlığı'na da gönderilecek.

    Melatonin hormonu saat 23.00 ile 05.00 arasında tam olarak salgılanıyor. Bu saatler arasında karanlıkta uyunduğunda hormon, hücreleri yeniliyor. Bağışık sistemini düzenliyor.

    Vücudun biyolojik saatini koruyor, ritmini ayarlıyor. Üreme sistemini geliştiriyor. En önemlisi kanserli hücrelere karşı koruma sağlıyor. Görme engellilerin kansere daha az yakalanması bu durumu destekliyor. Bu sebeple çocukların gece kesinlikle ışıkta uyutulmaması gerekiyor.

  5. #84
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Grip bazen öldürücü olabiliyor

    Bugun/ 12 Şubat 2009

    Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Figen Kuloğlu, gribe neden olan influenza adlı virüsün, bazı hastalarda zatürreye neden olarak ölüme yol açabildiğini söyledi.


    Doç. Dr. Kuloğlu, TÜ Tıp Fakültesi Başhekimliği tarafından başlatılan haftalık bilgilendirme toplantısında, gribin, yüksek ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, boğazda yanma, kuru öksürük, aşırı yorgunluk gibi belirtilerle kendisini gösterdiğini söyledi.

    Zaman zaman soğuk algınlığıyla gribin birbirine karıştırıldığını belirten Doç. Dr. Kuloğlu, şunları kaydetti:

    ''Soğuk algınlığı ve grip zaman zaman karıştırılmaktadır. Her iki hastalık da virüsler tarafından oluşsa da farklı hastalıklardır ve farklı virüsler tarafından oluşturulurlar. Grip semptomları, soğuk algınlıyla benzer durumlar ortaya çıkarsa da grip, soğuk algınlığında ortaya çıkan durumların ağır geçmesi şeklinde görülür. Gribe neden olan influenza virüsü bazı kişilerde akciğerde ilerleyip, hastada zatürreye neden olup öldürebiliyor. Grip virüsünün ciddiyetine 20. yüzyıl başlarında, 1918 yılında yaşanan kıtalar arası grip salgınında (pandemi) 20 milyon kişinin ölmesi örneği verilebilir.''

    ''KIŞ MEVSİMİNDE SELAMLAŞMALARDA ÖPÜŞMEMEYE DİKKAT EDİLMELİ''

    Grip hastalığı için en iyi tedbirin hastalığın bulaşmasını önlemek olduğunun bildiren Doç. Dr. Kuloğlu, şöyle devam etti:

    ''Grip partiküller aracılığıyla hava yoluyla eşyalara temasla yakın temasla bulaşabilir. Grip, hastalığına yakalanmış kişinin hapşırma, öksürme yoluyla havaya saçtığı partiküllerin 2 saate yakın havada kaldığı hesap edilirse, hastalığın bulaşma kolaylığı net anlaşılabilir. Bu yüzden, kapalı ortamlarda bulunanlar, öğrenciler, çalışan kişiler risk altındadır. Türk halkının samimiyeti bilenen bir gerçek, ancak gripten korunmak adına kış mevsiminde selamlaşmalarda öpüşmelerden uzak durulmalıdır.''

    Gribe yakalanan kişilerin dengeli beslenmeye ve istirahat etmeye özen göstermesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Kuloğlu, ellerin sık sık yıkanması ve bulunulan ortamda hijyenin sağlanmasının hastalığa yakalanma riskini azaltabileceğini bildirdi.

    GRİP AŞISI ÖLÜM RİSKİ TAŞIYAN HASTALAR İÇİN GEREKLİ

    Grip aşılarının ölüm riski bulunan hastalar için gerekli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Kuloğlu, şöyle konuştu:

    ''Her sene grip aşıları piyasaya çıkıyor. İnfluenza virüsü değişikliği çok açık ve yeni bir kimlik geliştirme çok müsait bir virüs. Çok kolaylıkla yapısını değiştirebiliyor, vücudumuzda kolayca yaşayabiliyor. Hazırlanan aşı ile salgında saptanan virüs arasında bir benzerlik varsa, aşılarla yüzde 60 ile 80 arasında korunma sağlayabiliyor. Ayrıca grip aşıları ölüm riski olan hastalar için gerekli olduğu tespit edilmiştir.''

  6. #85
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Kilonuz artarken ömrünüz azalıyor

    Milliyet/14.02.2009

    Obezite dünyada en hızlı yayılan hastalıklardan birisi. Sigaranın neden olduğu ölümlerin ardından ikinci sırada obezite yer alıyor.

    Dilara Koçak

    Her yıl 300 bin insan, obezite nedeniyle hayatını kaybediyor. Bütün ülkeler, sağlık harcamalarının yüzde 10 - 12’sini, obezite ve obezitenin neden olduğu hastalıklara harcıyor. ABD’de obezite ile ilgili hastalıkların tedavisi için yıllık 75 ile 100 milyar dolar harcanıyor.

    Obezite kronik bir hastalıktır, genetik ve çevresel etkileşimleri vardır. Vücutta yağ dokusunun artması çok sayıda faktöre bağlıdır.

    Bir kişiye obez denilebilmesi için, beden kitle indeksinin 30’un üzerinde olması gereklidir. Beden kitle indeksi, kişinin ağırlığının boyunun metre cinsinden karesine bölünmesi ile elde edilen değerdir ve bu değer 18.5 - 24.9 olduğunda normal, 25 - 29.9 olduğunda kilolu, 30 ve üzeri olduğunda obez, 40 üzerinde morbid obez olarak gruplandırılır.

    Obezite işin uzmanları tarafından tedavi edilmeli
    Obez bireyler ciddi yaşam tehdidi altındadır. Obezlerde kalp ve damar hastalıklarından ölüm oranı, normal bireylere göre 4 kat daha fazladır. Yüksek tansiyon görülme sıklığı obez olmayanlara göre 3 kat daha fazladır. Obezite bu işin eğitimini almış kişiler tarafından tedavi edilmelidir; güzellik salonları, kısa dönem kurslar sonucu alınan sertifika yetkileri bu hastalığın tedavisi için yeterli değildir. Obezite tedavisinin ilkelerini hekim ile sağlık muayenesi, diyetisyen ile beslenme ve diyet eğitimi, diyet, bozulmuş yeme alışkanlığının düzeltilmesi, psikolojik destek, gerekirse ilaç tedavisi ve cerrahi müdahaleler oluşturmaktadır.

    Beslenme ve stres
    Kortizol gibi stres hormonları vücutta bazı vitaminleri etkiler. Vitaminler kasların gerilmesi ve kan basıncının yükselmesi gibi stres tepkileri için kullanılır. Bu nedenle anksiyete nedeniyle sinir sistemimiz fazla çalıştığında B vitaminine özel olarak ihtiyacımız oluyor. B vitaminleri, yiyeceği enerjiye dönüştürmekte de kullanılıyor.
    Stresli zamanlarda alınan kaloriler besleyici yiyeceklerden gelmezse vücut için durum daha da zorlaşıyor. Bir kaç gün fazla cips yiyip gazlı içeceklerden içmenin sonucu olan hafif B vitamini eksikliği bile sinir sistemini alt üst ediyor. Böyle zamanlarda muz, balık, fırın patates, avokado, tavuk ve koyu yeşil yapraklı sebzeler yenilmeli.
    Aşırı stres daha da büyük bir besinsel hasar yaratıyor. Stres hormonları vücuttaki A,B, C vitamini ve magnezyum gibi önemli besinleri tüketirken 1400 kimyasal değişim yaşanıyor.

    Strese tepki olarak salgılanan hormonlar, sakinleştirici hormon olan seratonin seviyesini düşürerek karbonhidrat aşermelerine yol açabiliyor. Karbonhidrat tüketimini artırmak seratonin seviyelerini yükselterek strese toleransı artıra-bilir, ancak şekerli yiyecekler yemek kilo alımına yol açabilir. Baskı altındayken abur cubura yönelmemek kolay değil. Ancak az şekerli, az yağlı ve az kafeinli besinlere yönelmek bile sizin için iyi bir başlangıç olabilir.

    Obezite, vücudun her organını ve duygu durumunu etkiler

    RUH HALİ
    Depresyon
    Kendini beğenmeme duygusu

    BEYİN
    Beyindeki basıncı artırıp baş ağrısı ve çift görüşe neden olur.

    AKCİĞER
    Uyku apnesi
    Astım
    Nefes almada zorluk, kesik kesik nefes alma problemi

    KALP VE KAN DAMARLARI
    Yüksek LDL (kötü huylu) kolesterol
    Düşük HDL (iyi huylu) kolesterol
    Yüksek trigliserid seviyesi
    Yüksek kan basıncı
    Kanın pıhtılaşmasında anormallik
    Kan damarlarına zarar veren kronik inflamasyon (iltihap)

    SİNDİRİM SİSTEMİ
    Reflü
    Kabızlık
    Safra taşları
    Karaciğer yağlanması

    KEMİK VE EKLEMLERDE
    Kalça çıkığı
    Blount hastalığı (dizlerde eğrilik)
    Düztabanlık
    Fazla kilodan dolayı ayaklar, dizler, kalça ve sırtta meydana gelen ağrılar

    TİP 2 DİYABET
    Vücudun yeterli insülin üretememe veya kullanamama durumu

    ERKEN ERGENLİK DÖNEMİ
    Kızlarda, polikistik over sendromu
    Hormon seviyelerindeki değişikliğe bağlı olarak menstürasyonun (âdet) siklusundaki düzensizlikler ve çene, göğüs, karın çevresinde meydana gelen aşırı kıllanma.

  7. #86
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Sevgililer gunu tum sevenlere kutlu olsun.Bu gunu alkollu içeceklerle kutlatanlarin dikkatine:

    Alkol beyin hücrelerini tahrip ediyor!

    Milliyet/14.02.2009

    Alkol kullanımının nörolojik komplikasyonlara yol açtığı, Hipokrat zamanından bu yana literatüre konu olmuş bir gerçektir.

    Alkolün, beyin ve çevre sinir sistemi üzerindeki etkilerini araştıran deneysel çalışmalara ilişkin sonuçlar da 1700’lü yıllardan günümüze dek yazıla gelmiştir. Amerikan Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Dr. Zekiye Kural, aşırı alkol tüketiminin beyinde ciddi hasarlara yol açtığını, alkol tüketimin oranına göre kalp, böbrek fonksiyonlarında bozuklukların ortaya çıkabileceğini belirtiyor.

    Alkolün nörolojik komplikasyonlarının hangi mekanizma ile geliştiği tüm ayrıntıları ile bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerin alkolizm ile birleşerek ortaya çıktığı görüşü yaygınlık kazanmıştır. Alkol kullanımına bağlı beslenme bozukluğu ve elektrolit dengesizliği de nörolojik problemlerin ortaya çıkmasında etkisi olmaktadır. Ancak alkol alım oranları ile sağlık problemlerinin gelişmesi arasında direkt bir ilişki gösterilememiştir.

    Deneysel çalışmalarda alkolün sinir hücresi veya uzantılarının fonksiyonlarında yarattığı değişiklikler gösterilmekte ve bu patolojik değişikliklerin düzeyi ile ilgili klinik veriler arasında bir ilişki olmadığı görülmektedir.

    Kesin olan bilgi, alkolün beyin kabuğundan iskelet kasına kadar olan herhangi bir düzeyde merkezi ya da çevresel sinir sistemini etkileyebildiğidir. Bu etkilenim ağır derecede ya da kronik alkol kullanımı ya da alkol yoksunluğu durumunda değişik klinik değerlerle karşımıza çıkmaktadır.

    Alkol zehirlenmelerinin belirtileri nelerdir?
    Alkolik olan ve olmayan kişilerde belirtilerin ortaya çıkışını sağlayan kandaki alkol miktarı, vücuda alınan alkole göre değişiklik göstermekle birlikte, klinik süreçler her iki grupta da aynıdır. Alkol zehirlenmelerinde duygu kontrol bozukluğu, duygu durumu değişikliği, sosyal inhibisyonun ortadan kalkması, ılımlı dengesizlik, gözün istem dışı hareket etmesi, konuşmada peltekleşme, kızarıklık, çarpıntı ve göz bebeklerinin genişlediği gözlenmektedir. Kandaki alkol orarının artmasıyla birlikte santral sinir sisteminin etkilenmesi ayrıca koma, refleks kaybı ve tansiyon düşmesine de neden olur.

    Kronik alkol kullanımında ortaya çıkan problemler nelerdir?
    Kronik alkol kullanımı, santral sinir sistemi problemlerinin ortaya çıkmasına sebep olur. Alkole bağlı gelişen santral sinir sistemi problemlerinde patolojik bulgular, sinir hücresi kaybı, hücre zarında boğulma, beyin zarlarında kalınlaşma ve opaklaşma, beynin içinde ve çevresinde aşırı sıvı toplanması ile karakterizedir. Alkole bağlı problemler santral sinir sisteminin hangi bölgesinde yoğun ise, klinik bulgular o bölgenin fonksiyon kaybı olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Alkol alımının sonlandırılması, vitaminin B(1) desteği, elektrolit bozukluklarının giderilmesi, klinik ilerlemeyi durduran ve bazen de iyileşmeyi sağlayan yöntemler olarak kullanılmaktadır. Uzun dönem alkol kullananan hastalarda gözlemlenen “Alkolik nöropati” kol ve bacaklarda güçsüzlük, ağrı, nahoş hisler, kas krampları, uyuşma ve yürümede dengesizlik, yanma hissi ile kendini gösterir. Alkolik nöropati durumu; alkol kullanımının kesilmesi ve vitamin desteğiyle durdurulabilir. Bu hastalarda seyrek olarak da düzelme görülebilmektedir.

    Alkolik Nekrotizan Myopati
    Alkolik Nekrotizan Myopati’de, ağır alkol kullanımını izleyen 1 – 2 gün içinde ağrılı, asimetrik ya da bölgesel tutulum gösteren kasların zaafı gelişebilir. Kalp ve böbrek fonksiyonlarında bozukluklara yol açabileceğinden acil tedavi gerektirir.

    Alkolik kişilerde kas yıkımları
    Alkolik kişilerde haftalar, aylar içinde gelişebilen, her iki bacak ve kök kaslarında zaaf ile seyreden bir klinik tablodur. Alkol kullanımına son verilmesi ve diyetin düzenlenmesi ile aylar içinde kaslarda düzelme sağlanabilir.

    Alkol – inme ilişkisi
    Hem akut alkol zehirlenmesinin hem de kronik alkol kullanımının inme riskini artırdığı bilinmektedir. Neden olan mekanizmalar net açıklanmamış olmakla birlikte alkolün hipertansiyon, kalp ritm bozuklukları, kalpte büyüme, sigara kullanımı, pıhtılaşma faktörlerini yükselterek inme riskini artırdığı var sayılmaktadır.

  8. #87
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Safra kesesi taşının sessizi korkutuyor!

    Milliyet/15.02.2009

    Belirtileri ülserle karıştırılabilen safra kesesi taşında kadınlar daha büyük risk taşıyor.

    Amerikan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Burçak Kabaoğlu, açık tenlilerin, 40 yaşını geçen kişilerin, çok doğum yapmış ve kilolu olanların da bu hastalığa yakalanma riskinin daha fazla olduğunu söylüyor.

    Her yıl ABD’de 1 milyon kişinin safra kesesi taşı ile başı derde giriyor. 100 hastadan 80’inde belirti vermiyor. Zamanla yüzde 13’ünde belirti vermeye başlıyor. İşte o zaman bu sessiz taşlar tehlikeli olmaya başlıyor.

    Asemptomatik dedikleri bu taşların yüzde 5-6’sının hastayı ameliyata kadar götürdüğünü söyleyen Amerikan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kabaoğlu, ‘Safra kesesindeki taş, ana safra yoluna düştüğünde safranın bağırsağa akımı engelleniyor ve geriye doğru safra birikimi oluyor. Bu sarılığa, safra kesesi akut iltihabına, pankreas kanalının tıkanmasına neden olabiliyor. İşte o zaman bu hastaları kolestoktemi ameliyatına hazırlıyoruz' diyor.

    Klasik 5F Bulgusu

    Safra kesesi taşında klasik 5F bulgusuna dikkat çeken Dr. Kabaoğlu, bu bulguları; kilolu olmak(Fat), kadın olmak(Female), çok doğum yapmış olmak(Fertil), açık tenli olmak (Fair), 40 yaşında olmak(Fourty) şeklinde açıklıyor ve şöyle devam ediyor: ‘Bu sessiz taşların her yıl ciddi komplikasyon geliştirme şansı yüzde 2. Belirtileri dikkate almak gerekiyor. Ağrı ile hastalığın ciddiyeti arasında direkt ilişki kurmak çok anlamlı değil ama bulantı, kusma, gelip giden kramp şeklinde ağrı, yemekten sonra sırt ağrısı, mide yanması, ağızdan gaz çıkması, yağlı yiyecekleri tolere edememe önemli bulgular. Bu belirtiler ülserle karışabiliyor. Nasıl ayırt edilebilir? 12 parmak bağırsağındaki bir ülser de aynı belirtileri veriyor. Ameliyat kararı, mutlaka ultrasonografi ile taşın teşhisinden sonra verilmelidir.’

    Safra kesesi ameliyatları laparoskopi yani; kansız, bıçaksız olarak tanımlanan kapalı ameliyat şeklinde yapılıyor.

    Hangi Durumlarda Ne Yapılması Gerekiyor?

    Safra kesesinde akut iltihap durumu söz konusu ise; ateş yükselmesi, ağrı şiddetlenmesi, karnın üst kısmında çok ciddi kas spazmı görülür ki o zaman acil ameliyat gerekir. Orak hücre anemisi olan hastalar var. Orak hücre anemisi belirti veya rahatsızlık vermiyor (özellikle çocuklarda) ama bu hastalarda mutlaka taşın, safra kesesi ile birlikte alınması gerekiyor.

    Safra kesesinin kireçlenmesi durumunda ise, bu hastaların yarısında safra kesesi kanseri gelişme riski olduğundan takip edilmesi şart, ameliyat söz konusu olabiliyor.

    Safra kesesinin çalışmadığı hastalarda da safra kesesinin alınması gerekir. 2,5 cm üzerindeki safra kesesi taşları, belirti vermese de problem çıkarmasını beklemeden alınmalıdır. Şeker hastalarının durumu da özeldir ve safra kesesinin takibi gerekir.

    Her ameliyatta olduğu gibi safra kesesi ameliyatlarında da risk vardır ama cerrahi anlamda deneyimli bir ekip ve teknikle komplikasyon çıkma riski sıfıra yakındır. Ameliyatsız ilaçla tedaviler geçici çözümlerdir ama ameliyatı tolere edemeyecek hastalar için taş çözücü ajanlar kullanabilir.

  9. #88
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Astımı Tanımak, Astımla Yaşamak

    Milliyet/17.02.2009

    Astım, ana soluk borusunun devamı olan ve akciğerler içinde giderek incelen dallar halinde uzanan, “bronş” adı verilen hava yollarının uzun süreli bir hastalığıdır.

    Astımlı hastalarda hava yolları küçük miktarlardaki uyarana cevap olarak çok kolay ve çok fazla daralır. Bu daralma akciğerlere hava girişini ve çıkışını zorlaştırır. Sonuç olarak astım belirtileri ortaya çıkar.

    Astım belirtileri nelerdir?

    Hastalarda öksürük, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, hırıltılı / hışıltılı solunum (ıslık çalar tarzda sesler duyulur) gibi belirtiler görülür. Şikayetler ataklar halinde tekrarlar ve özellikle gece, sabaha karşı ortaya çıkar. Belirtiler sıklıkla ilaç tedavisi ile veya kendiliğinden kaybolur. Çevresel etkenler hastalık belirtilerinin ortaya çıkışını kolaylaştırır.

    Astım nasıl tedavi edilir?

    Hastalığı kötüleştirdiği bilinen faktörlerden uzak durulması esastır. Belirtiler olmasa dahi, düzenli doktor takibi çok önemlidir.

    İlaçların doktorun önerdiği şekilde kullanılmaması ya da yetersiz kullanılması astım belirtilerinin daha sık ve daha şiddetli görülmesine yol açar.

    Çocuklar ve astım

    Astım çocuklarda en sık görülen kronik hastalıktır. Çocuklarda astım sıklığı artmaktadır. Çocukluk çağı astımının kalıtımsal bir eğilim taşıdığı ve allerjiler ile yakın ilişkisi olduğu düşünülmektedir.

    Solunum yolu infeksiyonları sık geçiriliyorsa ve öksürük (egzersizden sonra öksürük, tekrarlayan gece öksürüğü ve kaba öksürük) mevcutsa çocuk astım açısından değerlendirilmelidir.

    Sık ortaya çıkan hırıltılı hışıltılı solunum, ailenin doktora danışmasını gerektirir. İhtiyaç halinde allerji testi yapılmalı ve allerjen maddeler saptanırsa çocuk bu maddelerden uzak tutulmalıdır.



    Çocuklarda tedavinin amacı;

    • Semptomları ortadan kaldırmak

    • Akciğer fonksiyonunu normal sınırlarda tutmak

    • Çocuğun aktif ve normal yaşam sürmesini sağlamaktır.

    Astım atağını tetikleyen faktörlerden uzak durulması, düzenli doktor takibi ve uygun ilaç tedavisi uygulanması önemlidir.

    Astım ataklarını önlemek için alınabilecek tedbirler nelerdir?

    • Ev tozu akarları: Halı - kumaş kaplı mobilya kullanımından kaçınılması, ortamın havalandırılması, nemin önlenmesi, çarşaf ve yastık kılıflarının en az haftada 1 kez yüksek ısıda yıkanması (60 derece üzeri) faydalı olur.



    • Polenler: Polen yayma döneminde olabildiğince dış ortamlarda bulunmaktan kaçınılmalıdır. Maske, gözlük gibi koruyucular, polen filtreleri kullanılabilir.

    • Küf mantarları: Nemin önlenmesi, küflü malzemelerin imha edilmesi gerekir.

    • Mesleki maruziyetler (tozlar, kimyasallar):

    Duyarlı olunan maddelerle temastan kaçınılması ve mümkünse iş ortamının değiştirilmesi önerilir.

    • Hamam böcekleri: İlaçlama yapılmalıdır.

    • İnfeksiyonlar (özellikle virüslere bağlı):

    Astım belirtilerinin ortaya çıkışını kolaylaştırır. Yılda bir kez, sonbaharda grip aşısı önerilir.

    • İlaçlar (başta bazı ağrı kesiciler): Hastaların her türlü ilaç kullanımında dikkatli olmaları gereklidir. Hekime danışmadan ilaç kullanılmamalıdır.

    • Tüylü hayvanlar (kuş, kedi, köpek, at vs.): Duyarlılık varsa, temastan olabildiğince kaçınılmalıdır.

    • Hava kirliliği: Sigara dumanı, ani ısı değişiklikleri ve egzost dumanından kaçınılmalıdır.

    • Egzersiz: Soğuk ve kuru havada egzersiz yapılması astım belirtilerini ortaya çıkarabilir.

    Jimnastik, aerobik, yüzme ve bisiklet astımlı hastalar için en uygun spor dallarıdır.

  10. #89
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Cep telefonlarındaki 'mikrobik' tehlike

    Gazeteport/17.02.2009

    Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Meral Sönmezoğlu, cep telefonlarının, mikrobik hastalıklardan korunmak için her gün dezenfekte edilmesi gerektiğini belirtti.

    Doç. Dr. Sönmezoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, sürekli elle temas edilen cep telefonlarının temizlenmemesi halinde hastalık bulaştırdığını belirtti.

    Gündelik hayatta sürekli kullanılan cep telefonlarının yararının yanı sıra hastalık da saçabildiklerine dikkati çeken Sönmezoğlu, telefon üzerinde üreyen bakterilerin ağıza, buruna girdiğini ve o bölgelerde enfeksiyona neden olabildiğini ifade etti.

    Cep telefonlarının, mikroorganizmaların tutunarak üreyebildikleri iyi bir yüzey olduğuna işaret eden Sönmezoğlu, şu bilgileri verdi:

    ''Cep telefonları tıpkı klozet kapakları, kapı kolları gibi mikroorganizma yuvalarıdır. Günlük hayatımızda elimizi dokundurduğumuz pek çok yerden aldığımız mikroorganizmalar, ellerimiz aracılığıyla cep telefonlarına geçiyor. Cep telefonları da belirli bir ısı yayıp, sıcak oldukları için mikroorganizmaların rahatça üremelerine olanak verir. Bunlar da özellikle mukoza olan, hassas yerlerde enfeksiyon yayılmasına neden oluyor. Diğer bir deyişle cep telefonları mikropları ağıza ve buruna iten iyi bir yüzeydir. Özellikle açık bir yara veya sivilce varsa orayı enfekte eder.

    Bu nedenle kişiye özel cep telefonlarının, başkası tarafından kullanılması durumunda hemen dezenfekte edilmesi gerekiyor. Hiç kimsenin eli steril değildir. Cep telefonları, mikrobik hastalıklardan korunmak için her gün dezenfekte edilmelidir. Sadece kişinin kendisinin kullandığı telefon ise yine sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez temizlenmelidir. Bu dezenfekte işlemi için aşındırıcı etkisi olmayan ıslak mendiller kullanılabilir. Ayrıca cep telefonlarına özel dezenfektan mendiller de kullanılabilir.'' A.A

  11. #90
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Bu gıdadaki 2 madde doğal doktorunuz olacak...

    Bugun/18.02.2009

    Gün içinde tüketildiğinde kolesterolü düşürerek, kalp ve damar sağlığını koruyor...
    Yulafın lif içerdiği ve içerisindeki betaglukan adlı çözünür lifin kalp sağlığı konusunda olumlu etkileri olduğu ispatlandı.

    İsveçli Dr. Anita Alvang, betaglukanın olumlu etkilerini, mide ve bağırsakta bal kıvamında bir jel oluşturarak, glikozun vücut tarafından emilme hızını düşürmesi olarak açıklıyor.

    Bu sayede, kan şekeriniz bir anda yüksek derecelere çıkmıyor. Alvang, yulafın gün boyunca istenilen saatte hatta bazı yemeklerle bile yenilebileceğini söyledi.

    KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜYOR

    Yulaf betaglukanı sayesinde midede oluşan jel, yine mide ve ince bağırsakta safra asidini bağlayarak dışkı yoluyla atılmasını sağlıyor.

    Karaciğer, bu durumda tekrar safra asidi üretiyor ve üretirken kandaki kolesterolü kullanıyor. Böylece toplam kolesterol seviyesinde düşüş sağlanıyor.




    Aşk acısı bağımlı olmuş kadar zarar veriyor....


    Yalnızlığın insan sağlığı üzerindeki etkisini görünce hiç yalnız kalmak istemeyeceksiniz...
    Kendinizi yalnız hissetmeniz tansiyonun yükselmesine, strese ve depresyona davetiye çıkartıyor. Amerikan Bilimsel İlerleme Vakfı (AAAS) tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen toplantıda yalnızlığın sağlık üzerindeki olumsuz etkileri tartışıldı.

    Yalnızlığın insan sağlığı için en az sigara ve obezite kadar tehlikeli olduğuna dikkat çeken uzmanlar bu durumun bağışıklık sistemini de zayıflattığını belirtti.

    YALNIZIN TANSİYONU YÜKSEK

    Psikolog John Cacioppo, yalnızlığın stres hormonu olan cortisolu artırdığını ve bunun da tansiyonu yükselterek kalp krizine neden olduğunu söyledi. Yapılan araştırmalarda yalnız insanların tansiyonlarının sosyal bir hayatı olan kişilerden daha yüksek olduğu saptandı.



    Kıskançlık meğer vücudumuzun bir parçasıymış...


    İşte eşinizi ya da sevgilinizi kıskandığınızda beynimizin harekete geçen o bölümü...
    Bilim insanları beyinde kıskançlık lobu buldu. Beyinde yer alan bu kıskançlık bölümü insanların aşk acısı ya da sevgililerini kıskandıklarında hissettikleri fiziksel acıya yakın olan acının da yönetildiği bölüm.

    Bu keşfin beyinle ilgili hastalıklar, ruhsal bakım ve danışmanlık alanında önemli gelişmelere ışık tutulması bekleniyor.

    Araştırmanın başkanı olan Hidehiko Takahashi, kişinin herhangi bir olay karşısında ya da kıskançlık duyduğunda beyninin bu bölümünün harekete geçtiğini söyledi.

+ Konuyu Yanıtla
9 / 25 Sayfa İlkİlk 12345678910111213141516171819 ... SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

karında gaz olmsının sebeplwr

https:www.hukuki.netshowthread.php4621-Madde-Madde-Saglik-Kontrolupage24

innersilence tablet prospektus

dusuktansiyonda nar suyu zararlimi

kapak zararmi.ru

scabies kakta olur mu

kedi güvesi sokması nasıl

kavun safra kesesi polibine zatarlimi

piercing yüz felci geçirmeye sebep olur mu

Forum

Benzer Konular :

  1. [YARGITAY HUKUK DAIRESI KARARI] Boşanma davalarında tazminat Medeni Kanun madde 4 ve Borçlar Kanunu madde 50 ve 51 gereğince belirlenmelidir
    YARGITAY 2. Hukuk Dairesi 2021/879 E., 2021/2390 K. MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma ...
    Yazan: Av.Feyz Pazarbaşı Forum: Aile hukuku mevzuatı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 16-04-2021, 21:55:07
  2. 25.madde den çıkarıldım fakat yerel mahkeme geçerli (18 .madde) diyerek işe iade davamı red etti....
    Merhaba,Kolay gelsin... 31 mayıs 2012 tarihinde Özel bir Bankada çalışırken 25/II-e bendinden iş akdimi fesh ettiler...Önce yerel mahkeme...
    Yazan: gokmen.peker Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 01-05-2014, 19:57:56
  3. Sağlık Yeteneği Yönetmeliği Madde 42 F-8 Hakkında
    TSK SYY madde 42/A F-8 kapsamına giren bir rahatsızlık uçucu sınıfa mensup personel için görevini yapmasına engel teşkil eder mi? SYY "Açıklamalar...
    Yazan: sniper13th Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 16-09-2013, 00:20:25
  4. TSK sağlık yönetmeliği 42.madde hakkında
    merhaba nişanlım şu an askerde 3.ayını bitirdi hastanede senkop(vazovagal senkop) tanısı konuldu. madde 42 - a) 1. sebebi bulunamayan ve organik...
    Yazan: halide26 Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 03-03-2011, 12:30:11
  5. Köy Kanunu Madde 13 ve Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliği Madde 15 Hakkında
    442 sayılı Köy Kanunu Ek Madde 13 - Köy tüzelkişiliği adına, köy yerleşme planına göre en çok 2000 m² olmak üzere tescil edilen parseller köyde...
    Yazan: jackal Forum: Gayrimenkul Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-10-2008, 13:47:34

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.