Öncelikle şunu belirteyim ki, CHP'nin bu açılımlarına karşı değilim. Bunu CHP için, ülkemiz için ve demokrasimiz için olumlu buluyorum.
Benim üzerinde durmak istediğim husus, bu tür konuları dile getirenler; karşı devrimci, gerici, irticacı, laiklik düşmanı, din sömürücüsü olmakla suçlandılar.
Aynı eylemi CHP yapınca olumlu, başkaları yapınca kötü deniyorsa; bu değerlendirme ne kadar objektif olabilir ki? Yapılan eyleme göre değil de eylemi yapana göre değerlendirmek objektif (ve bu bağlamda da akademik) olur mu?
Adama öldürmek eylemi suçtur. Bu suçu bizden biri işlerse bu eylem suç olmaktan çıkar mı? Yolsuzluk eylemi kötüdür. Bizden biri yolsuzluk yapınca bu suç olmaktan çıkar mı?
Değerlendirme yaparken, eylemi yapan aktöre göre değil, eylemin kendisine bakmak gerekir diye düşünüyorum.
Türban veya Kur'an kursu eylemini bir parti yapınca kötü, bir başkası yapınca iyi olmaz.
Partilerin bu tür açılımları elbette iyidir. CHP'nin Kuran kursu ve türban açılımı, AKP'nin alevilik açılımı toplumsal barışa katkı sağlama bağlamında elbette olumlu bir gelişmedir. Bu partilerin bu açılımlarda ne kadar samimi veya ne kadar "sömürme amaçlı" oldukları tartışılabilir, ama samimi olmasalar dahi sonuçları itibariyle olumludur diye düşünüyorum.
Saygılar.
Sayın Bilgili,
Aslında yanıtı satır aralarında sizin verdiğinizi düşünüyorum. Eylemi yapanlara göre değil eyleme göre yapılanı yargılama konusunda haklı olabilirsiniz. Ancak eylemin ne amaçla yapıldığı bana göre önemli bir ayrıntıdır. Elbette ki bir suçu kim işlerse işlesin suç niteliğini ortadan kaldırmaz ancak siz bir hukukçu olarak bilmelisiniz ki suçun işlendiği koşullar karar verme konusunda da suçu ağırlaştırır ya da hafifletici neden olabilir. Ya da iyi niyet var mıdır? Bunlar önemlidir diye biliyorum ben. Ben bir hukukçu değilim ve uzmanlık dışım olan konularda ahkam kesmenin yanlış olduğunu düşünürüm. Sizin verdiğiniz örnek üzerinden fikir yürüterek yazıyorum bunu sadece.Elbette suçu işleyenin de yolsuzluğu yapanın da kimliği önemli değildir sadece ben niyetine bakarım. Suçta kasıt yoksa yasalar bunu farklı değerlendirir. Yolsuzlukta ise kim yaparsa yapsın zaten onaylanmaz. Bu konuyla ilgili geniş kapsamlı çalışmamı da yeni bitirdim yayına yollayacağım zaten.
Buradan şu noktaya gelmeye çalışıyorum esasen. CHP nin açılım dediği ve yapmaya çalıştığı şeyleri yapmaya çalışan başka bir parti için kötü algılanan şeyler nasıl oluyor da bugün hoş karşılanabiliyor? Özünde bu var söylediğinizin. Çünkü CHP nin çizgisi belli ve ona yüklenen misyon bunu hiç bir şekilde cemaatleri ihya etmek ya da çocukların kafasını saçma sapan fikirlerle doldurma amacıyla kullanılmaz. Buna inanıyorum ve iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. Buna inanan ve güvenen çok insan olması da tesadüfi değildir. Siz buna ön yargı deyiniz biz buna yandaş islami şirket ve oluşumların ihya edilmesi ve cemaat/mahalle arası yurtlar ve kurslar vs. noktasında çok örnekler var diyelim.
Geçmişte Köy Enstitüleri olsun Halk evleri olsun bu tip kurumların kökeninde de halkın toplumsal anlamda eğitimi ve üretime etkin kılınması fikri vardır. Sağ iktidarlarca kapatılan ama önce yozlaştırılan bu kurumların bugün canlandırılmaya çalışılmasına yönelik adımları elbette destekleriz. Bu adımı atan AKP olursa onun nasıl bir amaçla kullanacağını ve ne niyetle açacağını neden görmek istemiyorsunuz? Bu taraflı bir bakış açısı değil. Bu gerçeği görmektir sadece. İslami dille de buna bir yorum getirmek gerekirse "ameller niyetlerle tartılır". Olay bundan ibarettir.
''Gerçi fikirleri güdenler belirli bir sınıfa dayanacaklarını sanıyorlar. Bu katiyyen bir vehimdir, zandır. İlerleme yolumuzun üstüne düşmek isteyenleri ezip geçeceğiz. Yenilik vadisinde duracak, değiliz. Dünya müthiş bir cereyanla ilerliyor. Biz bu ahengin dışında kalabilir miyiz?'' (2.12.1923)
"Uygar olmayan insanlar, uygar olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar." (1925)
"Uygarlık tarikatı Türkiye; şeyhler, dervişler memleketi olamaz. Ölülerden yardım ummak uygar bir topluluk için lekedir. Ortada bulunan tarikatların gayesi kendilerine bağlı olan kimseleri dünyevî ve mânevî hayatata mutlu kılmaktan başka ne olabilir? Bugün ilmin, fennin bütün şümûlü ile uygarlığın göz kamaştırıcı ışığı karşısında filân ve falan şeyhin irsâdiyle maddî ve mânevî mutluluğu arıyacak kadar ilkel insanların Türkiye uygar topluluğunda var olabileceğini asla kabul etmiyorum... Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müridler meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat, Uygarlık tarikatıdır. Uygarlığın emrettiği ve istediğini yapmak insan olmak için elverir." (1 Eylül 1925).
[I]"Tekkelerin gayesi halkı meczup ve aptal yapmaktır. Oysa ki halk meczup ve aptal olmıya karar vermemiştir. Biz dünya uygarlık ailesi içinde bulunuyoruz. Uygarlığın bütün gerektirdiklerini uygulayacağız." (31 Ağustos 1925).
''İnanıp bağlanmakla, mutlu olduğumuz İslâm dinini, yüzyıllardanberi alışageldiği gibi bir siyaset aracı haline düşmekten kurtarp yüceltmenin pek gerekli olduğu gerçeğini görüyor ve biliyoruz. Kutsal ve tanrısal olan inançlarımızı ve vicdan işlerimizi karışık ve değişik olup her türlü çıkarlarla hırsların kıpırdanışlarından bir an önce ve kesinlikle kurtarmak ulusun bu dünyada olduğu gibi öteki dünyada, da mutluluğunun gerektirdiği bir sorumluluktur; ancak böylelikle İslâm dininin yüceliği belirmiş olur."
Doç. Dr. Neda ARMANER
ATATÜRKÇÜLÜK s:321-336
Genel Kurmay Başkanlığı, 1984
''İnanıp bağlanmakla, mutlu olduğumuz İslâm dinini, yüzyıllardanberi alışageldiği gibi bir siyaset aracı haline düşmekten kurtarp yüceltmenin pek gerekli olduğu gerçeğini görüyor ve biliyoruz. "
AKP'nin ve Benzer partilerin yapmak iştedikleriyle CHP'nin bakış açısın ve yapmak istediklerini anlamayan anlamak istemiyenlere neyi yazıp duracağız ki !...
Öncelikle merhaba arkadalar.
Konunun yazdıklarınızın bı kısmını okudum,Türkiyemde güzel şeyler oluyor hemde secim yaklaşmışken cok güzel şeyler . Ben siyasetci degilim hukukcuda hatta egitimsiz biriyim belki haddimi aşan şeylerde yaza bilirim kusuruma bakmayın.
n olaçak demişdik.
güzel şeyler olaçak ne gibimi:
1 son zamanlarda başlayan din atagı güzel şey nedenine gelince bu gune kadar sahip cıkılmayan din.
2 dosyalar ve dosyaları carşaf çarşaf sallamak. Benim ülkemde adalet yokmu neden o çarşaf çarşaf dosyalardan kimse göz altına alınmıyo neden ceza cekmeiyo soru bu olmalı degilmi ama degil:neden o dosyalara ilişkin acılmış dava yok diye düşünmeye başlamışken kendi kendime ,bı acıklama geldi gecikmeden
bu ülkede yargıya güvenım yok nasıl işledigini biliyorum diye o siyasetciye teşekür ediyorum yargımızıda ögretti.
Ben son iki yılını iranda gecirmiş bi insan olarak döndugunde ülkesinde güzel şeyleri görmeyi hayal eden biri idim ama siyasette son dalga dini kullanmak olmuş yazıklar olsun hepisine insanlar duruşları ile asalet kazanır emınım eger mezarından kalksa idi ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK hicde gurur duymazdı bizden.
''Gerçi fikirleri güdenler belirli bir sınıfa dayanacaklarını sanıyorlar. Bu katiyyen bir vehimdir, zandır. İlerleme yolumuzun üstüne düşmek isteyenleri ezip geçeceğiz. Yenilik vadisinde duracak, değiliz. Dünya müthiş bir cereyanla ilerliyor. Biz bu ahengin dışında kalabilir miyiz?'' (2.12.1923)
"Uygar olmayan insanlar, uygar olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar." (1925)
"Uygarlık tarikatı Türkiye; şeyhler, dervişler memleketi olamaz. Ölülerden yardım ummak uygar bir topluluk için lekedir. Ortada bulunan tarikatların gayesi kendilerine bağlı olan kimseleri dünyevî ve mânevî hayatata mutlu kılmaktan başka ne olabilir? Bugün ilmin, fennin bütün şümûlü ile uygarlığın göz kamaştırıcı ışığı karşısında filân ve falan şeyhin irsâdiyle maddî ve mânevî mutluluğu arıyacak kadar ilkel insanların Türkiye uygar topluluğunda var olabileceğini asla kabul etmiyorum... Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müridler meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat, Uygarlık tarikatıdır. Uygarlığın emrettiği ve istediğini yapmak insan olmak için elverir." (1 Eylül 1925).
[I]"Tekkelerin gayesi halkı meczup ve aptal yapmaktır. Oysa ki halk meczup ve aptal olmıya karar vermemiştir. Biz dünya uygarlık ailesi içinde bulunuyoruz. Uygarlığın bütün gerektirdiklerini uygulayacağız." (31 Ağustos 1925).
''İnanıp bağlanmakla, mutlu olduğumuz İslâm dinini, yüzyıllardanberi alışageldiği gibi bir siyaset aracı haline düşmekten kurtarp yüceltmenin pek gerekli olduğu gerçeğini görüyor ve biliyoruz. Kutsal ve tanrısal olan inançlarımızı ve vicdan işlerimizi karışık ve değişik olup her türlü çıkarlarla hırsların kıpırdanışlarından bir an önce ve kesinlikle kurtarmak ulusun bu dünyada olduğu gibi öteki dünyada, da mutluluğunun gerektirdiği bir sorumluluktur; ancak böylelikle İslâm dininin yüceliği belirmiş olur."
Doç. Dr. Neda ARMANER
ATATÜRKÇÜLÜK s:321-336
Genel Kurmay Başkanlığı, 1984
''İnanıp bağlanmakla, mutlu olduğumuz İslâm dinini, yüzyıllardanberi alışageldiği gibi bir siyaset aracı haline düşmekten kurtarp yüceltmenin pek gerekli olduğu gerçeğini görüyor ve biliyoruz. "
AKP'nin ve Benzer partilerin yapmak iştedikleriyle CHP'nin bakış açısın ve yapmak istediklerini anlamayan anlamak istemiyenlere neyi yazıp duracağız ki !...
sevgili sezen
klevyenden bal damlamış bizde nasibimize düşeni aldık eline sağlık.
görmek isteyenin gözü olmasada olur.
ama adam kocaman gözleriyle bakıpta; bakmayı görmek sanıyorsa ne yapsan havadır.
Burada CHP'nin çarşaf ve kurs gibi bir açılımı söz konusu değildir...
Burada çarşaflı kıyafetlerle de olsa yolsuzluk, yoksulluk ve yoksunluğa karşı mücadele verilebileceği ve bunun gelinen durum karşısında önem kazanmış olması gerçeği söz konusudur...
Burada yapılan katılımın "açılım"a dönüşebilmesi, parti politikalarının DEVLETE ÇARŞAF GİYDİRİLMESİ veya DEVLETİN MİLLİ EĞİTİM POLİTİKALARINI TEVHİDİ TEDRİSAT KANUNUNA AYKIRI OLARAK YENİDEN DÜZENLENMESİ noktasında söz konusu olabilir...
İşte CHP'nin AKP ile farkı burada...
Biri devlete çarşaf giydirmeye, devletin eğtimini medrese müfredatına çevirmeye çalışıyor
Diğeri halkın ihtiyaçlarını devletin olanakları ve devletin varlığı temelinde değerlendirip karşılamaya çalışıyor...
Şimdi, kuşkulu ve sözde demokrat bir yaklaşımla konuyu eleştirirken, MUŞTULU alıntı ve linkleri buraya taşıyan arkadaşlara bir kez daha sesleniyorum...
Var mı bu çerçeve dışında kuşkularınızı destekleyen BELGE ve BİLGİleriniz...
Varsa buyurun, paylaşın bizlerle ve bizler de
"ULEN BİZ DE NE AHMAKMIŞIZ"
diye başımızı taşlara vuralım ve sizlere "BİAT" edelim...
VAR MI?
Yoksa, ikide bir örtüyü kaldırıp yaşayıp yaşamadığımızı merak eden çıkıntıları buraya taşımayın...
CHP'nin açılımı konusunda islamcı camianın önemli ideologlarından Ali Bulaç'la yapılmış bir röportajın linkini veriyorum (Hürriyet Pazar eki: 15.02.2009). Bana oldukça ilginç geldi, umarım sizlere de ilginç gelecektir.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Beraat sonrası yurtdışı çıkış...
16-04-2024, 20:18:55 in Ceza İnfaz Hukuku