Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde
Yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir
Harman yerinde dokuz zilli
Köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir.
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal
O benim kollarım bacaklarım.
Yavrum, anam, karım, kız kardeşim
Hayat arkadaşımdır.
Turkiye kadinlarinin siyasette esit haklara sahip olmasi icin en buyuk mucadeleyi Nezihe Muhiddin vermistir. Onun girisimleri ve mucadelesi olmasaydi, kadinlara 1934’te secme ve secilme hakki taninmayabilirdi. O yuzden Nezihe Muhiddin’i anmadan Dunya Kadinlar Gununu kutlamak biraz ayip olur diye dusunuyorum. Bu vesileyle Dunya Kadinlar Gununu kutluyorum ve Nezihe Muhiddin’in adini tarihten silmeye calisip, onun basarilarini kendilerine maletmeye calisanlari da kiniyorum. Saygilarimla.
Bizler yeni bir binyılın eşiğindeki kadın insan varlıklarıyız.
Bizler türümüzün çoğunluğunu oluşturuyoruz; buna karşın hep gölgelerde yaşadık.
Bizler görünmeyenleriz; okur yazar olmayanlarız, emekçileriz, göçmenleriz, yoksullarız.
ve diyoruz ki artık böyle olmayacağız!
Bizler açlık çeken kadınlarız - pirincin, sığınacak bir evin, özgürlüğün, birbirimizin, kendimizin açlığını çeken kadınlarız.
Bizler, susuzluk çeken kadınlarız – temiz suyun ve kahkahanın, okur – yazarlığın, aşkın susuzluğunu çeken kadınlar...
Bizler her toplumda, her zamanda varolduk. katliamlar yaşadık, ama varolmaya devam ettik.
isyan ettik, başkaldırdık ve isyanımızın izlerini bıraktık.
Bizler sürekliliğiz; geleceği geçmişle, mantığı duyguyla dokuyoruz.
Bizler aklı başında kadınlarız ve evet diye haykırıyoruz!
Bizler kemikleri kırılmış; sesleri, akılları, yürekleri kırılmış kadınlarız – ama gene de hayir diye fısıldamaya devam ediyoruz.
Bizler ruhunu hiçbir köktendinci kafesin hapsedemeyeceği kadınlarız.
Bizler bahçelerimize, soluduğumuz havaya, ırmaklarımıza, denizlerimize ölüm tohumları saçılmasına izin vermeyi reddeden kadınlarız.
Bizler her birimiz değerli, benzersiz, gerekliyiz.
Birbirimizin aynısı olmak zorunda değiliz ve bunun için kendimizi güçlü, gönençli ve rahat hissediyoruz.
Bizler, özlemin kızlarıyız.
Bizler, 21. yüzyılın politikalarını dünyaya getirecek olan gebe kadınlarız.
Bizler, erkeklerin 'kendinizi onlardan sakının' diye uyardığı kadınlarız
Bizler bütün sorunların bizim sorunlarımız olduğunu bilen kadınlarız; bilgeliğimize yeniden sahip çıkıyor, yarınlarımızı yeniden icat ediyor, iktidar da dahil olmak üzere her şeyi sorguluyor ve her şeyi yeniden tanımlıyoruz.
neye ihtiyacımız olduğunu, öfkemizi, umudumuzu, geleceğe ilişkin hayallerimizi ayrıntılarıyla belirledik son birkaç on yılda.
Sessizliğimizi kırdık, sabrımızı tükettik.
Acılarımıza ağıt yakmaktan bıktık.
Belirsiz sözlerden ve beklemekten bıktık.
Eyleme, onura, sevince susadık.
Artık yalnızca sabretmek ve varlığımızı sürdürmekle yetinmek istemiyoruz.
Bizleri inkar etmeye, tanımlar içine hapsetmeye, eritip yok etmeye, mahkum etmeye çalıştılar; köleleştirildik, özgürlüğümüz kısıtlandı, sürgünlere ve gaz odalarına yollandık, tecavüze uğradık, dayak yedik, yakıldık, gömüldük.
Ama hiçbir şeyle, kendi başarısız sistemlerini kurtarma teklifiyle bile teslim alınmadık.
Binlerce yıldır kadınlar, iktidara sahip olmaksızın sorumluluk taşıdılar; erkekler ise sorumluluk taşımadan iktidara sahip oldular.
Şimdi, bizlere dost olma cesaretini gösteren erkeklere bir denge olanağı, bir gelecek sunuyor, bir yardım eli uzatıyoruz.
Ama onlar olsun ya da olmasın, biz yolumuza devam edeceğiz.
Çünkü bizler kocakarılarız, yeni yetmeleriz, ilk gelen ama sonuna dek direnen yerlileriz, tümüyle farklı bir boyutun yerlileri...
Biz zambia'da kız çocuğu, burma'da büyükanne, el salvador ve afganistan'da, finlandiya ve fiji'de kadınız.
Balinanın türküsü ve yağmur ormanıyız.
Kıyıda patlayacak olan dip dalgasıyız; yitik ve aşağılanmış ve gözyaşları içinde bile olsa, ışığa doğru sendeleyerek koşanlarız
bunların tümü de biziz.
Biz yoğunluk, enerji, kabından taşmış varlıklarız – artık daha fazla beklemeye tahammülü kalmamış, durdurulamaz varlıklar.....
İşte yeni binyılın eşiğinde duruyoruz, ardımızda yıkıntılar, bize yön gösterecek bir haritadan bile yoksun, dilimizde korkunun keskin tadı
gene de zıplayacağız!
Tahayyül etmek, bir yaratıcılık eylemidir.
Yaratıcı olmak ise, iradenin uygulanması.
Bunların tümü politiktir ve mümkündür.
Ekmek.
Tertemiz bir gökyüzü.
Barışın egemenliği.
Bir yerlerde şarkı söyleyen bir kadın sesi, pişen yemeklerden tüten duman gibi her yeri saran bir melodi.
Silahları bırakmış askerler, bereketli hasatlar.
İyileşmiş yara, istenen çocuk.
Özgürlüğüne kavuşmuş tutsak.
Bütünselliğine saygı gösterilen beden, geri dönen sevgili.
İşaretleri anlamlı ve okunur kılan o büyülü yetenek.
Eşit ve hakça paylaşılan, değeri verilen emek.
Sorunları çözmek için varılan anlaşmadan duyulan sevinç.
Yalnızca selamlamak için kaldırılan eller.
Güvenli yerler – yürekler, evler, ülkeler – öylesine güvenli ki en sonunda artık güvenli sınırlara gerek kalmamış.
ve her yerde kahkahalar, dayanışma, sevinç, dans, doygunluk.
Mütevazi bir cennet şimdi'de.
Biz bunu gerçek kılacağız; kendimizin yapacağız; politikayı, tarihi, barışı yaratacağız; bunları ulaşılabilir kılacağız; yaramazlık yapacağız; farklılık yapacağız; aşk yapacağız; bağlar kuracağız; mucize yaratacağız.
inanın bize.
Biz dünyayı değiştireceğiz!
kadınların küresel stratejileri toplantısı bildirgesi, beijing 1995
Taksim'de gün boyunca toplanan farklı gruplar, gerçekleştirdikleri çeşitli etkinliklerle '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü bir gün önceden kutladı.
Emekçi Kadınlar (EKA) üyesi yaklaşık 40 kişilik grup, Taksim Meydanı'nda toplanarak 1910 yılında başlayan Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün 100'üncü yılını kutladı. 'Yaşasın Dünya Emekçi Kadınlarının Kapitalizme Karşı Savaş Günü' yazılı pankart taşıyan grup, Galatasaray Meydanı'na kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca 'Kadın erkek el ele yürüyoruz devrime', 'Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü', 'Tekel yürüyor kavga büyüyor' sloganları atan topluluk, Galatasaray Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından da türküler söylendi.
Ardından Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye Platformu'na üye yaklaşık 30 kişilik grup farklı bir eylem için Taksim Meydanı'nda toplandı. Grup, 30 Haziran'da gerçekleştirilecek olan Dünya Kadın Yürüyüşü'nün Avrupa ayağının İstanbul'da yapılacağını bildirdi. 'Biz dünya kadınları barış, eşitlik, özgürlük, adalet ve dayanışma için yürüyoruz' yazılı pankart açan kadınlar adına Dilsaz Padar basın açıklaması yaptı. Açıklamada, 2000 yılında New York'ta, 2005 yılında Brezilya'nın Sao Paulo kentinde gerçekleştirilen Dünya Kadın Yürüyüşü ile seslerini dünyaya duyurduklarını dile getiren Padar, 8 Mart'ın 100. yılında Dünya Kadın Yürüyüşü'nün üçüncüsünü, 30 Haziran 2010 tarihinde İstanbul'da yapacaklarını belirtti. Padar, "Tüm Avrupa'dan kadınların katılacağı Avrupa Kadın Yürüyüşünü gerçekleştireceğimiz bu yıl, eşitlik, özgürlük ve barışın hakim olduğu bir dünya kurma hedefi ile tüm kadınları mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz" dedi.
Kadın gruplarının eyleminin yanı sıra AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları da Beyoğlu'nda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı. AK Parti Kadın Kolları tarafından görevlendirilen 4 kişi, İstiklal Caddesi boyunca üzerinde 'Bu Dünyanın Yarısı Kadın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü' yazılı Moving Board'larla yürüdü. Çevredeki vatandaşlar eylemi ilgiyle takip etti.
Dünya Kadınlar Günü ya da tam adıyla Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşıyor. Bugün dolayısıyla birçok anlamlı etkinlik düzenlenirken bunlardan en çarpıcı olanı tabii ki “Aile İçi Şiddete Son” kampanyası kapsamında düzenlenen ikinci “Güldünya Konserleri.” 2004 yılında töre kurbanı olan ve aylar süren ihmaller zinciri sonunda ölümden kurtulamayan Güldünya anısına geçen yıl ilk kez konserler düzenlenmişti. Bu sene düzenlenecek konserde ise erkekler şarkılarını kadınlar için söyleyecekler.
Demet Güven
Her şeyi tüketim çılgınlığına döndürmeye çalışan sistem “Kadınlar Günü”nü de bu anlamda kullanmaya çalışsada anlamlı etkinliklerin düzenleniyor olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Sizin için bu haftaya özel, ağırlıklı olarak “8 Mart” adına düzenlenen etkinlikleri seçtim. Bunun yanında müzikseverler için muhtemelen ilk kez benden duyacağınız iki tane de güzel haberim olacak.
• 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Pera Müzesi’nde 9 – 14 Mart tarihleri arası kadın yönetmenlerin filmleri izleyicilerle buluşuyor. Bu program İspanya’dan yaratıcı, farklı, kadın bakış açıları üzerine çağdaş filmleri içeriyor. Programda yer alan uzun metrajlı ve kısa filmler özellikle kadınlardan yola çıkarak cinsiyet, cinsellik, toplum baskıları ve sosyal çevreler gibi konuları mercek altına alıyor. Film programına www.peramuzesi.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
• “Aile İçi Şiddete Son” kampanyası kapsamında bu yıl ikincisi düzenlenen ve İstanbul'da töre cinayetine kurban giden Güldünya Tören'e ithaf edilen “Güldünya Konseri”, Türkiye'nin ünlü erkek seslerini 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde bir araya getirecek. İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek olan konserin geliri, konserin geliri “Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı”na aktarılmak üzere Aralık Derneğine bağışlanacak.
• Oyuncular Tiyatro Grubu tarafından sahnelenen, Kanadalı yazar Ursula Le Guin’in günümüz kadınının üzerindeki katı, kuralcı ve baskıcı yapıyı eleştiren aynı adlı romanından Selma Köksal’ın oyunlaştırıp yönettiği, “Atuan Mezarları”; 15 Mart Pazartesi günü saat 20:30’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM), son kez İstanbullu tiyatro severlerle buluşacak.
• İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu “Vahşet Tanrısı”; Medeni davranmaya çalışan insanların bir anda nasıl çileden çıktığını konu alıyor. 9 Mart Salı günü sahnelenecek oyun, Ülkü Duru, Zafer Algöz, Zerrin Tekindor ve İşdar Gökseven’den oluşan kadrosuyla, toplumsal düzenin akışındaki her durumu sorgular ve sistemi acımasız bir dille eleştirirken ince esprilerle tadına doyulmaz bir tiyatro oyununa dönüşüyor. ENKA İbrahim Betil Oditoryum'unda saat 20:30 ‘da başlayacak oyunu kaçırmamanızı öneririm.
• Bu akşam için İzmirlilere bir önerim olacak. Britpop müziğini İstanbul sahneleri ile tanıştıran Suitcase ,albüm konserlerine devam ediyor. 13 yıllık sahne deneyimleri ve Türk rock müziğine yeni renkler ekleyen grup 5 Mart Cuma akşamı İzmir Bios Bar'da sevenleri ile buluşuyor. Saat 23:30’da başlayacak konserin bilet fiyatı 20 TL.
• Uzun zamandır küçük büyük herkes tarafından merakla beklenilen Alice Harikalar Diyarı’nda bugün vizyona girdi. Büyüleyici yeteneğini bu filmle de bir kere daha konuşturan Tim Burton, Hatter karakterini canlandıran Johnny Depp’le bu yapımda da yedinci kez bir araya geldi. Linda Woolverton’ın çocuk romanından uyarlanan yapım 17 yaşındaki Alice’in sosyeteye tanıtım partisinde beyaz bir tavşanı takip ederek kendini harikalar diyarında bulmasıyla başlayan film 3 boyutlu olarak bizi harikalar diyarına götürüyor.
• İşte yazımın başında da bahsettiğim iki güzel haberimin birincisi de şu; dans parçalarının ve yaz gecelerinin vazgeçilmez ismi David Guetta Türkiye'ye geliyor. İsim tanıdık geliyor ama şarkısını hatırlayamadıysanız anımsatayım; şu meşhur "Love Don't Let Me Go" parçasının sahibi. UNILIFE'in organizasyonu ile düzenlenen konserin bilet fiyatları 70 ile 120 TL arasında. Konser Maçka Küçükçiftlik Park'ta düzenlenecek. 10 Nisan Cumartesi günü gerçekleşecek etkinliğin biletlerini tükenmeden temin etmenizi öneririm.
• Diğer bir haberim ise Dolores O'Riordian'ın muhteşem sesiyle yıllardır bizi çekim alanına alan Cranberries 7 yıl sonra Türkiye'ye geliyor. “Zombie”, ”Ridiculous Thoughts”, ”Ode To My Family”, “Linger”, “Animal Instinct” gibi efsane parçalara imza atan grup 22 Temmuz'da yine Maçka Küçükçiftlik Park'ta, 23 Temmuz'da ise Çeşme'de konser verecek. Cranberries konserinin bilet fiyatları ise 78 ile 165 TL arasında.
Çalışan ya da çalışmayan ama emekçi olduğuna inandığım tüm kadınların Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun.
Ve kadınlar,
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri,
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve karasabana koşulan
ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,,
bizim kadınlarımız..
Bakan Kavaf mesajında, kadınların pratik hayatta çok ileride olduğunu, bunun teorik düzleme de taşınması gerektiğini vurguladı.
Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün, sadece bir kutlama ve anma günü değil, kadının geldiği noktanın, yaşadığı sorunların sorgulandığı, değerlendirildiği ve bu yolla kadınlar arası birlik ve dayanışmanın güçlendiği bir gün olduğunu bildirdi.
Kavaf, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda; kadınların pratik hayatta çok ileride olduğunu, bunun teorik düzleme de taşınması gerektiğini vurguladı.
Kadının toplumsal düzene katılmasının medeniyet göstergesi olduğunu belirten Kavaf, mesajında şu ifadelere yer verdi:
’’Medeniyet, adaletin, insan hak ve özgürlüklerinin derinleşmesi, demokrasinin herkesi kuşatmasının ifadesidir. Demokrasinin birçok tanımı yapılabilir ama bugün demokrasiden bahsetmek istiyorsak mutlaka toplumsal cinsiyet eşitliğine değinmemiz gerekir. Kadın hakları insan haklarından ayrı düşünülemez. Haklar ise ancak sorumluluklarla beraber hayata geçirilirse bir anlam kazanır ve çözüme giden yolda mesafe kat edilir."
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ’NİN 8 MART 2010 DÜNYA KADINLAR GÜNÜ DUYURUSU
Hak savaşımının bir simgesi olan 8 Mart’ı; bu mücadeleyi, İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde öngörülen, “bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar” ilkesi gerçekleşene kadar sürdürme kararlılığıyla kutluyoruz.
Tarihsel süreçte; kadın hakları için verilen mücadele, insan hakları mücadelesiyle bir bütün olarak gelişmiştir ve insan haklarından ancak çağdaş demokrasilerde söz edilebilir. Dünya üzerinde hiçbir toplum, kadınlarını geriye iterek ülkesini ileriye taşıyamamıştır.
Verilen onca mücadeleye, ulusal ve uluslararası alandaki onlarca hukuki düzenlemeye ve alınan onca yola rağmen; insan hakları ihlallerinin, cinsiyet ayrımcılığının ve şiddetin egemen olduğu bir dünyada ve toplumda yaşıyoruz.
Kadın ve erkek arasındaki eşit olmayan güç ilişkisinin en olumsuz sonucu olarak ortaya çıkan kadına yönelik şiddet, bütün dünyada varlığını sürdürmeye devam ediyor. Bugün dünya üzerinde hâlâ kırbaçlama ve recm gibi uygulamalar sürerken, kimi ülkelerde, tecavüze uğrayan kadın zinayla suçlanıyor. Küçük yaşlarda rızaları olmadan evlendiriliyor. Erkeklerin rızası olmadan seyahat edemiyor.
Ne yazık ki dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar en fazla şiddeti, aile içinde ve kendi yakınlarından görüyor. Bu durum, şiddet ortamında yetişen çocuklar açısından da büyük bir sorun teşkil ediyor. Küçük yaşlarda para karşılığı evlendirilen genç kızlarımız ve kadınlarımız; namus veya töre adında intihara zorlanıyor, öldürülüyor ve yakın geçmişte meydana gelen olayda olduğu gibi diri diri toprağa bile gömülebiliyor.
Cumhuriyetimizin, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, hiçbir devlete nasip olmayacak bir hukuk devrimiyle, kadın hakları alanında gerçekleştirdiği atılımın bugün bile yeterince anlaşılamamış olması üzüntü vericidir.
Türkiye, kadın erkek eşitliğinde; ekonomik güç, eğitim seviyesi, siyasete katılım, sağlık ve yaşam süresi benzeri ölçülere göre 134 ülke arasında ancak 129’uncu sırada yer alabilmektedir. Bu durum; ülkemizi yönetmiş ve yönetenlerle birlikte, bütün toplumumuzun yüzleşmekten kaçamayacağı acı bir gerçektir.
Karşı karşıya bulduğumuz sorun, zihinlerdeki devrimin gerçekleşmemiş olmasından kaynaklanmaktadır.
8 Mart’ı; baskıya, sömürüye ve şiddete bir kez daha “hayır” diyerek, insan hakları ihlallerinin son bulduğu bir dünya ve toplum dileğiyle kutluyor ve herkesi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerini yeniden düşünmeye davet ediyoruz:
"Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı, bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken diğer bir organı işlemezse o sosyal toplum felçlidir.
Mustafa Kemal Atatürk
Türk Ulusu, Cumhuriyeti kuranlara ve Yüce Atatürk’e minnettardır.
• Bizim toplumumuzun başarı gösterememesinin sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. (1923)
• Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye değersin.
• Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli ve daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. (1923)
• Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir. (1923)
• Bilinmektedir ki, her safhada olduğu gibi toplum hayatında dahi görev bölümü vardır. bu genel görev bölümü arasında kadınlar kendilerine ait olan görevleri yapacakları gibi aynı zamanda toplumun refahı, saadeti için gerekli olan genel konulara dahi dahil olacaklardır. 31. 01. 1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.
• İnsanlar dünyaya mukadder oldukları kadar yaşamak için gelmişlerdir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken diğer uzvu atalette olursa, o toplum felç olmuştur. Bir toplumun hayatta çalışması ve muvaffak olması için çalışmanın ve başarılı olabilmenin bağlı olduğu bütün sebep ve şartları kabul etmesi gerekir. Bundan dolayı bizim toplumumuz için ilim ve fen lâzım ise bunları aynı derecede hem erkek ve hem de kadınlarımızın kazanmaları gerekir. 31. 01. 1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.
• İnsan topluluğu, bir ulus erkek ve kadın denilen iki cins insanlardan oluşmaktadır. Olabilir mi ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim. Diğerini göz ardı edelim de, kitlenin tamamı ilerlemiş olabilsin? Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? Şüphe yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve gelişme sahalarında ve yenilikle birlikte mesafe almak gereklidir. Kastamonu,1925.
• Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleri ile beraber yürümez ise ilerlemesine teknik olarak imkan ve bilimsel olarak ihtimal yoktur. (Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s.153)
• ...Kadınlarımızın genel görevlerde paylarına düşenlerden ayrı olarak kendileri için en önemli, en hayırlı, en erdemli bir vazifeleri de iyi ana olmaktır. (Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s.156)
• Şuna kani olmak lazımdır ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir. (Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s.89)
• Kadınlarımız erkeklerden daha çok aydın, daha çok verimli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. (Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s.156)
• Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan oluşmaktadır. Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? Şüphe yok ilerleme adımları dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve gelişme sahalarında ve yenilikte birlikte mesafe almaları lazımdır... (1925, Kastamonu) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, s. 226-227)
• Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının üstünde kadın mesaisi zikretmek olanağı yoktur. (1923)
• Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir Ulusunda, Anadolu köylü kadınının üstünde emek vermiş bir başka kadın topluluğu gösterilemez. Dünyada hiçbir Ulusun kadını “Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, Ulusumu kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret gösterdim” diyemez.” (21.03.1923, Konya) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, s. 152)
• Büyük Türk kadınını çalışmalarımıza ortak yapmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, Türk kadınını bilimsel, ahlaki, sosyal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve destekçisi yapmak yoludur. (Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s.154-155)
Bizim düğün tarihi yaklaşıyor nikah randevusu alamıyoruz şu an sırf bekar olarak evrakları teslim ettiğim için, aslında evlenebiliriz fakat hem dosya...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Vasi ataması hk.
18-04-2024, 14:43:27 in Aile Hukuku