+ Konuyu Yanıtla
5 / 9 Sayfa İlkİlk 123456789 SonSon
41 den 50´e kadar toplam 81 ileti bulundu.

Konu: Siyah çerçeveli yazılar - Gazete yazarlığı

Siyah çerçeveli yazılar - Gazete yazarlığı Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #41
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Her duaya amin demek gibi bir huyum yok ama Bahattin'in duasına amin demek durumundayım. Belki bu duayla iznirli de ıslah olur.

    Sayın izmirli, doğrusu "aslını inkar eden haramzade" sözüne katılmakla birlikte benin aslımı inkar ettiğimi ima eden sözlerinizden bir şey anlamadım. Bu konuda bu sitede bir kaç defa açıklama yaptım ama anlamak istemeyenlere nasıl analatabileceğimi bilemiyorum.

    Demokrasinin özünde şeffaflık vardır. Bu nedenle ben aslımı inkar etmek ya da gizlemek gibi bir düşüncede olamam. Demokraside oyunun kuralları açık uygulanır. Açık olmak gerek. Bunu size de tavsiye ederim. Sizin özlem duyduğunuz kapalı total rejimler açıklıktan korkarlar.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Siyah çerçeveli yazılar - Gazete yazarlığı konulu yargıtay kararı ara
    Siyah çerçeveli yazılar - Gazete yazarlığı konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #42
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    New Zealand.
    İletiler
    153
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Siyah çerçeveli yazılar-Gazete yazarlığı

    İflah olmaz 2. Cumhuriyetçi, Şeyh Sait ve Said-i Nursi avanesinin ve Fetoş cemaatinin payandası, sözde demokrasi havarisi Türk aydınının mümtaz ve önder ismi (!!!!!!!!!!) eski komünist yeni AB'ci, tank sesiyle bir uyanıp pîr uyanan ve Aziz Nesin' in halkına da ninniler söyleyen masalcı yazarı, bizim SİYAH ÇERÇEVELİ YAZI YAZAN GAZETECİMİZ

    HASAN CEMAL'i

    Aşağıdaki yazısı sonrasında önce Allah'a, sonra halkımızın takdirine

    son olarak da savunmanlığını yapmak üzere Sayın ABBAS BİLGİLİ' ye havale ediyorum.



    Bir kez daha 14 Nisan'ın dili, havası!


    Ben, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini, AB yolunda ilerlemesini savunuyorum.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, asıl AB yolundan çıkan bir Türkiye'nin ekonomik ve siyasal istikrarsızlığa düşeceğini, asıl o zaman bölünme tehlikesiyle karşılaşacağını düşünüyorum.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesine karşıyım.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, cumhuriyetin elden gittiğine inanmıyorum.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, Türkiye'de laik cumhuriyetin demokratik rejim içinde korunacağı görüşündeyim.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, ekonomide dışa açılmayla yabancı sermaye olmadan, özelleştirmeler olmadan, kısacası serbest rekabete dayalı pazar ekonomisi olmadan, Türkiye'de aş ve iş sorununun çözülemeyeceği kanısındayım.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, Çankaya'nın laiklik açısından bir 'son kale' olduğunu kabul etmiyorum.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa, cumhuriyet elden gider diye düşünenlere katılmıyorum.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasına taraftar değilim; ancak olursa da, bu dünyanın sonu olmaz; Meclisin kararına, iradesine saygılı olmak demokrasinin gereğidir diye düşünüyorum.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, AKP'li değilim; AKP'yi baştan beri birçok açıdan eleştirmiş bir gazeteciyim; ancak dört buçuk yıllık AKP iktidarı sonrasında artık Tayyip Erdoğan'ın 'gizli gündem'i olabileceği görüşünü inandırıcı bulmuyorum.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, "Ermeni soykırımı yoktur!" demek gibi, "Ermeni soykırımı vardır!" demenin de serbest olmasından yanayım.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, Kıbrıs'ta Annan Planı'nı savundum.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, Kürtlerin haklarını savunuyorum; Kürtlerin kimlik sorunlarının çağdaş demokrasi ve hukuk devleti içinde çözülmesinden yanayım.
    Vatan haini, bölücü!
    Ben, Türkiye'nin AB'ye olduğu gibi ABD'ye de sırtını dönmesinin bu ülkenin çıkarına olduğu düşüncesinde değilim.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, ülke işgal altındaymış gibi, yeni bir Kurtuluş Savaşı eşiğindeymiş gibi, Türkiye'nin düşman kamplara bölünerek siyaset yapılmak istenmesini çok tehlikeli buluyorum.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, Türkiye'nin böylesine siyah-beyaz kutuplaştırılmak istenmesini, bu ülkenin barışına, huzuruna, istikrarına bir komplo olarak görüyorum.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, Türkiye'nin böylesine cepheleşme ve kutuplaşmalardan, düşman kamplara bölünmekten çok çektiğini, bu açıdan özellikle 1970'lerde çok fazla kan ve gözyaşı döktüğünü ısrarla söylüyorum.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, laik cumhuriyetin bu ülkenin tarihsel gelişiminde büyük bir kazanım olduğuna inanıyorum; ama Türkiye'nin bu kazanımı demokrasi içinde koruyacak güce ve tarihsel deneyime bugün artık sahip olduğunu bir kez daha belirtmek istiyorum.
    Vatan haini, satılmış!
    Ben, Türkiye'nin bugün laik cumhuriyet rejimine yönelik olarak tarihinin en büyük tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna inanmıyorum; bu görüşün herhangi bir inandırıcılığı olmadığını düşünüyorum; bu görüşün ortaya sürülmesinin ardındaysa, demokrasiye dönük tuzakların olabileceğinden kuşkulanıyorum.
    Vatan haini, satılmış!
    Evet, Ankara'da geçen cumartesi günü yapılan büyük 14 Nisan mitinginin dili, söylemi, havası, yani ruhu aynen böyleydi.
    Kendi düşüncesinden başka her şeyi vatan hainliğiyle, satılmışlıkla, Türkiye düşmanlığıyla eşanlamlı görebilen bir ruh, bir inançtı bu.
    Bir zamanların komünistleri, bir zamanların faşistleri gibi, nasıl onlar 'laik din' haline getirdikleri kendi inançlarını meydanlarda bayraklaştırdılarsa, kendi düşüncelerinden başka her düşünceyi nasıl lanetledilerse, iktidarı ele geçirdiklerinde kendilerinden farklı olanı nasıl tümüyle yasakladılarsa, Tandoğan Meydanı'ndaki 14 Nisan ruhu da bu bakımdan pek o kadar farklı değildi.
    Evet, görkemli bir mitingdi.
    Çok kalabalık ve coşkuluydu.
    Ancak, 14 Nisan'ın bu coşku ve heyecanını paylaşanlar, bu mitingi "bir demokratik hakkın kullanımı" olarak görenler, bu gösteriye biraz da 'demokrasi penceresi'nden bakıp soğukkanlı bir durum muhakemesi yapabilirlerse, bu tavır da barış ve demokrasi, huzur ve istikrar adına işe yarayabilir diye düşünüyorum.
    Hasan Cemal
    17 Nisan 2007 Milliyet
    Konu izmirli tarafından (17-04-2007 Saat 19:03:02 ) de değiştirilmiştir.

  4. #43
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Çankaya/ANKARA
    İletiler
    99
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Siyah çerçeveli yazılar-Gazete yazarlığı

    Şu forumun adını "Siyah çelenklik yazılar" diye değiştirin.

    Dünün dönek solcuları Amazon Ormanları'ndan çıkacak kereste kadar salatalık olsalar (öyleler zaten) bunlardan bir kase cacık çıkmaz, bugünün İslamcıları okyanus kadar yoğurt olsalar 2 ileri 1 geri bir halt olmazlar !!! Ama ikisinin bileşimi tadından yenmiyor. Ortaya böyle güzel hisli demokrat!!! paçavralar çıkıyor. Renk turuncu olmayınca bunlara demokrasi de beğendiremezsin.

  5. #44
    Kayıt Tarihi
    Sep 2004
    Nerede
    istanbul, Türkiye.
    İletiler
    769
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Siyah çerçeveli yazılar-Gazete yazarlığı

    mailime gelen bir yazıyı aktarmak isterim.


    "Ankara, 17 Nisan 2007

    Sayın Yalçın BAYER

    68 yaşında ve 1948 yılından bu yana aynı gazeteyi, Hürriyet’i okuyan, Atatürk milliyetçisi, eğitimli bir Türk okuruyum. Bazı yazarların ve onların düşünceleri, Türk halkına yaptıkları telkinler, ABD, İsrail, AB ve Hükümet yandaşı tavırları, bu yönde halk üzerindeki etkileri yüzünden (örneğin, Ertuğrul ÖZKÖK, Ahmet HAKAN, Cüneyt ÜLSEVER gibi) artık bu tiryakilikten kurtulmaya karar verdim. Hele ki Tandoğan Mitingi gibi, 2007 Yılına damgasını vuran tertemiz, saygın ve yurtsever halk eylemine dil uzatılması sabrımı taşıran, bir taraflı davranış oldu. 40 yıldır tiryakisi olduğum sigarayı da zararlarını görünce, yedi yıl önce böyle bırakmıştım. Hürriyet’i de; artık ruh sağlığıma zarar verdiğinden bırakıyorum. Bundan böyle Pazar günleri, 1.170.000 değil 1.169.999 luk bir satış yapabilecekler. Bir müşterileri (tabii evimdeki diğer kişiler de) eksilmiş olacak. Ne yazık ki, Aydın DOĞAN hafta içi 35, Hafta sonları 50 Yeni Kuruş eksik kazanacak. Umarım iflasına neden olmayız.

    Türkçemize verilen zararlar, halkımızı İngilizce sözcükleri kullanmaya özendirmek, kendisi kullanmak, bir Türk gazetesine yakışır mı? (LOOK adlı ekinizi anımsamanız bile yeterli olur) Ülke elden gidiyorken, din devletine dönüşüyorken, bütün kaleleri birer birer şeriatçıların, imamların eline geçiyorken, halâ bir takım çevrelere şirin görünme, koşulsuz destekleme eylemleri bir ülkenin en büyük gazetesine yaraşır mı? Türkiye Türklerindir diye başlık atıp, aksi uygulanır mı? Yanıtlarını size bırakıyorum. Aydın DOĞAN’ın velinimeti farklı bir kaynak olabilir. Ama ilkeli yazarların, velinimetleri patronları da olsa (aslında halktır) Ülkeleri ve Halklarından yana tavır almaları gerekir diye düşünüyorum.

    Ertuğrul ÖZKÖK ve Cüneyt ÜLSEVER’in ABD vatandaşlıkları (çift pasaport) var mı? bilmiyorum. Ahmet HAKAN’ın İmamhatipli olduğunu bilsem de bir tarikati var mı? Varsa hangi tarikatin üyesidir bilmiyorum. O’nun, Bülent ARINÇ’ın Müslüman Cumhurbaşkanı anlayışına desteğini, (Sanki Sayın Ahmet Necdet SEZER Müslüman değilmiş gibi) din devleti oluşturma emeli taşıdığı düşünülen bu Hükümeti, her ne pahasına olursa olsun, desteklemesini anlamak olası. Ama neden, Vakit, Zaman, Yeni Şafak Nokta v.s. gibi meşrebine uygun gazete ve dergilerde çalışmıyor anlayabilmiş değilim. Benim gazetemde bu insanların işi nedir? Okurları çay ve simitle karınlarını doyurmaya çalışırken, eski solculuğundan söz ede ede, öğle yemeğini Paris’te bilmem nerede, Domperignon, Cabarnet şarabı içerek, yediği istiridyeyi anlatanlara, kendisini aristokrat veya kral soyundan sananlara daha fala tahammül etmek oldukça zor. Bazı insanları uzmanların, kişilik, ruh ve beyin yapıları yönünden derinliğine incelemesinin, Tıp eğitimi için çok yararlı olabileceği kanısındayım. Böylelerinin Türk olmamaları olası mıdır? Gerçekten bazı endişeler duyulması, Bana çok doğru görünmekte.

    Bir milyondan fazla insanın katıldığı Cumhuriyet Mitingini aşağılamaya çalışmak, amacını saptırmak, kendisini toplumun çok üstünde görerek ahkâm kesmek büyük yazarların şiarı değildir. Örneğin Yalçın DOĞAN’ın Oktay EKŞİ’nin ve rahmetli Abdi İPEKÇİ’nin, böyle bir yazılarına hiç rastlamadım. Daima efendi, daima mütevazı oldular. Onlara ve Size müteşekkirim. Hürriyeti sırtında taşıyan, Bekir COŞKUN, Emin ÇÖLAŞAN, Oktay EKŞİ, Yalçın BAYER, Doğan HIZLAN, Şükrü KIZILOT, Yalçın DOĞAN gibi değerli yazarlardan ayrılmak zor olacak ama, ne yapalım ki, her şeyin bir sonu vardır. Bağrımıza taş basma pahasına, hoşça kalın diyeceğiz. Tıpkı sigara gibi, sizlerin tiryakiliğini de bırakıyorum. Türk basını Hürriyet’ten, Medyası da Aydın DOĞAN grubundan ibaret değil ya. Herkes daima yeni tiryakilikler edinebilir. Daha küçük tirajlı bir gazete okuyabilir, Kanal TÜRK’ü izleriz. Ama, ruh sağlığımızı koruruz. Buna mecburuz. Atatürk çizgisinden sapan, Gençliğe Hitabeyi, Bursa Nutkunu yayınlamayan, BOP için, Ilımlı İslam için çabalayan, Vatan topraklarımızı, ortak endüstriyel, ve finansal kuruluşlarımızı yabancılara peşkeş çekenlere övgüler yazılmasına izin veren yayın kuruluşları, daima terk edilmeye mahkûm olacaklar diye düşünmekteyim. Tandoğan Alanı’ndaki Cumhuriyete Sahip Çıkma Mitingi’ne, olanaklarını zorlayarak katılan bir milyonu aşkın Türk Evladı var oldukça, bunun böyle olacağına inanmak yanlış olmayacaktır. Çünkü onlar inanılmaz bir sağduyu ile hareket ettiler. Bu sağduyuyu Hürriyet ve benzeri gazetelerle yayın kuruluşları maalesef gösteremediler.

    Sayın Yalçın BAYER, Sizi özleyeceğim. Bir sevgi insanının, bir diğer sevgi insanından ayrılması zor ama, elveda demek zorundayım. Bildiğiniz gibi, elveda, Allahaısmarladık değildir. Allahaısmarladık, tekrar buluşmak üzere ayrılmaktır. Elveda, ebedi ayrılığı anlatır. Üzgünüm ama böyle söylemek zorundayım. Şayet Atatürk Çizgisinde bir başka gazeteye (varsa) geçerseniz tabii ki, Sizin yazılarınızı okumaya döneriz. Bu yazıyı Hürriyet’te yazılarını okumaktan zevk aldığım yazarların hepsine göndereceğim. Ayrıca internette üyesi olduğum iletişim öbeklerine de göndereceğim. Benim görüş ve düşüncelerime katılanlar, mutlaka sizlere benzer yazılar yazacaktır. Lütfen Aydın DOĞAN’a iletin. Sevgiyle kalınız. Sevgi ve saygılarımla, Metin İMİR

  6. #45
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Siyah çerçeveli yazılar-Gazete yazarlığı

    Halk uyanıyor, her iktidara göre yazar transfer etme mevsimi küresel olmasa bile ülkesel ısınmaya neden oldu, ne oldu da oldu derseniz sokağa bakın diyeceğim, bu halk öyle sporcu ki (ben sporcunun zeki.......) bu medya gider , halk her daim burada.....

  7. #46
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Siyah çerçeveli yazılar-Gazete yazarlığı

    Son günlerde çevremde en çok tartışılan konulardan biri bu.

    AKP’nin teklif götürdüğü liberal isimler bunu kabul etmeli mi, etmemeli mi?

    Çevremdeki insanların çoğu, kabul etmemeleri gerektiğini düşünüyor.

    Ben ise Cem Kozlu’yla aynı kanaatteyim.

    Meral Gezgin Eriş, Cem Kozlu gibi isimler AKP’nin merkeze açılma gayretine destek vermeli diye düşünüyorum.

    Ancak bunu yaparken dikkati çekmek istediğim çok önemli bir nokta daha var.

    Başbakan ve çevresi, son zamanlarda "merkeze açılma" ve Türkiye’nin "makul insanlarına" güven verme politikasını sadece "yeni vitrin" anlayışı üzerine kuruyor.

    Burada çok önemli bir psikolojik detay var.

    Yeni vitrini sadece yeni isimler üzerine kurmaya kalktığınız zaman, zımnen şunu kabul ediyorsunuz:

    "Eski isimler ve eski alışkanlıklar aynen duruyor."

    Burada paradigmayı değiştirmek lazım.

    Erdoğan ve arkadaşları eğer gerçekten Türkiye’de yaşayan herkese güven verecek, merkezde herkesi kucaklayacak bir açılımı arzu ediyorlarsa, bunu önce bizzat kendilerindeki değişimle göstermelidirler.
    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...arid=10&gid=61

    5 yıl önce adamları itekleyip nehire düşürdüler, şimdi de çekmeye çalışıyorlar, düşenler de bizi kim itti diye düşünmeye başladılar mı acep?

  8. #47
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Siyah çerçeveli yazılar-Gazete yazarlığı

    Ülkenin en güzel insanlarından birisi Yılmaz Özdil'e de sonunda el çektirildi anlaşılan.

    Yılmaz Özdil hiç bir zaman siyah çerçeveli yazarlardan olmadı, hep aydınlıktır, meseleleri sorumlularının kafalarına kakmacasına ama gülümseterek anlatır okuyanı düşünmeye ve araştırmaya sevkeder.


    Bu şartlarda yalakalık zor iş...

    Galiba, Audi reklamıydı...
    Karlı bir hava.
    Yer, buz.
    Audi kaptırmış geliyor...
    Mahallenin köpeği takılıyor peşine.
    İçgüdüsel olarak "güç" ü takip ediyor.
    Koştura koştura...
    Dili dışarda.
    Ama o da ne...
    Audi viraja bi dalıyor...
    Köpek toparlayamıyor!
    Savruluyor...
    Takla makla atıyor.
    Doooğru şarampole.

    Audi'nin her türlü hava şartında ne kadar kıvrak manevra kabiliyeti olduğunu gösteren bu reklam bittiğinde, kamera yavaş yavaş zoom yapıyor... Zavallı köpeğin şaşkın yüz ifadesi kalıyor ekranda...
    Hem gülüyorsunuz.
    Hem acıyorsunuz.

    E bakıyorum gazetelere...
    Gücün peşinden koşan tüccar meslektaşlar, tıpkı, bu şaşkın köpeğe benziyor.
    Başbakan, bi viraj alıyor...
    Bunlar doooğru şarampole.
    Nasıl mı? Şöyle...

    Başbakan, "cumhurbaşkanını bu meclis seçer, uzlaşma aramama gerek yok" dedi mi? Dedi... Bunlar ne dedi hemen? "Evet, bu meclis seçer, uzlaşma aramasına gerek yok" dedi.
    Sonra?
    Olmadı...
    Bi viraj.
    Aynı başbakan çıkıp, "meclisin seçmesi doğru değil, cumhurbaşkanını halk seçmeli" dedi mi? Dedi... Bunlar doooğru şarampole... Şaşkın bir yüz ifadesiyle, yazdılar mecburen, "evet, meclisin seçmesi doğru değil, halk seçmeli..."
    Sonra?
    O da olmadı...
    Bi viraj.
    Aynı Başbakan çıkıp, "yeni cumhurbaşkanını yeni meclis seçer, ben de uzlaşma ararım, bütün muhalefet liderlerini tek tek dolaşırım" dedi mi? Dedi...
    Bunlar gene şarampole...
    Takla ata ata bir hal oldular. Üstleri başları çamur içinde, savrula savrula yazıyorlar şimdi, "evet, yeni cumhurbaşkanını yeni meclis seçer, uzlaşma iyi bir şey..."

    İşte böyle maalesef...
    Hem gülüyorsun.
    Hem acıyorsun.
    O nedenle, "Allah bunları bildiği gibi yapsın be kardeşim" demeyeceğim.
    "Allah kimseyi bu arkadaşların durumuna düşürmesin" diyeceğim.
    Çünkü, bu kaygan zeminde sağlıklı yalakalık yapmak, hakikaten zor iş valla.
    Demokrasi maça ister diyordu, haklıydı.

    21 Temmuz yazısında

    Bakın, son seçim anketi şu...
    Otobüs, yüzde 100.
    Uçak, yüzde 100.
    Dolu!
    Antalya semaları bayram arefesi gibi. Neredeyse, pilotların yanına tabure koyacaklar.
    Vaziyet o halde.
    Fırsat bu fırsat, çaktılar zammı tabii... 68 lira olan uçak bileti, 180 liraya çıktı. Çıksın... Veriyor millet. Hem küfrediyor, hem veriyor.
    Bir tane oyu var.
    Fiyatı yok!

    Özetle...
    Seçimi, değil yazın göbeğinde...
    İstersen, kutuplarda yap.
    Tutmadı küçük hesap!

    Avantaya, yalakaya, kömüre, bulgura direniyor bir millet... Pes ettiğini tarih yazmadı bugüne kadar.... Teslim olmayacak.
    diye yazıyordu. Aynı gün aynı konuda sevgili Bekir Coşkun "Demokrasi Turnaları" nı anlatıyordu.




    21 Temmuz 2007 Bekir COŞKUN bcoskun@hurriyet.com.tr

    Demokrasi turnaları...

    TURNALAR; daha iyi bir yaşam ortamı bulmak için, yavrularını güven içinde, sağlıklı büyütmek için göç ederler.

    Kafile kafile başımızın üzerinden geçip giderler ve dönerler.


    Yol boyu şarkı söyleye söyleye.

    Bugün-yarın bizim yurtsever seçmenlerimiz kıyılardan, tatil beldelerinden oy'larını kullanmak üzere yollara düşecekler.

    Tıpkı turnalar gibi.

    Özgürlükleri için.

    Çocuklarını güven içinde büyütmek için...

    *

    Demokrasi turnaları bugün-yarın gelecekler ve dönecekler.

    Seçimlerin bu tarihe alınması; aslında onların çağdaş yaşam alanlarını ele geçirme planının bir parçasıdır.

    "Bu tarihte seçim dünyanın hiçbir yerinde yapılmaz. Demokrasiye ve seçmene saygı duyan, onun oy kullanmasını zorlaştırmaz, kolaylaştırır" dedik, dinlemediler.

    Bu dahi çağdaş insana karşı duydukları kinin-nefretin kanıtıdır.

    Yaşlısı, çocuğu, hastası ile onu bu cehennem gibi sıcakta yüzlerce kilometrelik yollara zorlamak demokratlıkla, saygıyla, insan sevgisiyle nasıl bağdaşır?

    *

    Dün haber geldi:

    Demokrasi turnaları yola çıktılar.

    Bir hesaba göre 5 milyon insan, kayıtlı oldukları seçim sandıklarının olduğu yerlere doğru göç edecek.

    Bu dünya demokrasi tarihinde bir ilktir.


    Şarkılar söyleye söyleye, varlıklarını sürdürebilmek için, geleceklerini korumak için, çocukları için geliyorlar.

    Bölük bölük...

    Alay alay...

    Kanat çırpıyorlar, var güçleriyle çabalıyorlar, şarkılar söylüyorlar her şeye rağmen.

    Yüreklerinde azim va

    Onlar çocuklarını güvenli ortamlarda büyütmek, var olabilmek, çağdaş yaşam düşmanlarına yenilmemek, özgür kalabilmek için yollara düşüyorlar.

    Saygın...

    Yücelerden yüce...

    Bölük bölük...


    Yılmaz Özdil 21 Temmuz yazısından sonra Sabah Gazetesine veda etti.

    Çok muhabbet...
    Tez ayrılık.
    Vatandaşlık görevi olduğunu düşündüğüm için, nefesim yettiğince yazdım; namusumla.
    Vakit tamam.
    Büyüklerin ellerinden...
    Küçüklerin gözlerinden...
    Hakkınızı helal edin. Eyvallah.
    "Eyvallah" ı bile böylesine güzeldi. İktidarın medya baskısı bir güzel insanı daha böylece yemişti. Bir ülke düşünün ki Yılmazları toprağa gömüp H.cemalleri serbest bırakmışlar...

  9. #48
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Unhappy Re: Siyah çerçeveli yazılar-Gazete yazarlığı

    Ne yani yazılarını okuyamayacak mıyız artık?

  10. #49
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Siyah çerçeveli yazılar-Gazete yazarlığı

    Ahmet HAKAN



    ahmethakan@hurriyet.com.tr

    Dinle küçük adam


    DİNLE, karanlık gazete Vakit’in terbiyesiz Hasan’ı!

    Yığınla hakaretine rağmen seni mahkemeye vermeyeceğim.

    Çünkü...

    Hem umurumda değilsin, hem de senin ne denli ahlak, terbiye ve nezaket yoksunu olduğunu mahkeme kararıyla tescil ettirmeye hiç mi hiç gerek duymuyorum.

    Ne hedefimsin, ne de derdim...

    Benim hedefim, "Vakit" adını verdiğiniz karanlık gazetenizi, her gün ibadet şuuruyla satın alan insanlardır.

    Benim hedefim, senin gibi bir provokatörü uçağına alıp "Koçum Hasan" diye gaz verenlerdir.

    Benim hedefim, yağdırdığın küfürler karşısında, "Aferin ulan Hasan! Bugün yine iyi sövmüşsün" diye sırtını kaşıyanlardır.

    Çünkü...

    Senin gibi bir terbiyesizin, Müslümanlık adına el değmemiş küfürler yağdırabilme cüretinin temel kaynağıdır bunlar.

    Kısacası...

    Sen hiç mühim değilsin...

    Mühim olan sana "Aferin Hasan" diye gün geçtikçe daha da çirkefleşmene imkán tanıyanlardır...

    Sana "Aferin Hasan" diyenler, senin gibi bir terbiyesizin, İslam karşıtları tarafından "Ulan Müslüman ahlakı dediğiniz bu mu?" diye malzeme yapıldığının farkında olmayabilirler...

    Senin sevdirmeyip nefret ettirdiğini, yakınlaştırmayıp uzaklaştırdığını görmüyor olabilirler.

    Ya da bal gibi farkındadırlar da senin gibi bir çirkef aracılığıyla yürek soğutmayı tercih ediyor olabilirler...

    Sebep ne olursa olsun, benim senin şahsında onlara diyeceğim şudur:

    Hasan orada küfür ettikçe ve İslami camia bu küfürler karşısında sessiz kaldıkça, yeşil sarıklı ulu hocaların Peygamber ahlakından söz etmelerinin hiçbir değeri olmayacaktır.

    Hasan orada küfür ettikçe ve İslami camia bu küfürler karşısında sessiz kaldıkça, başkalarının "Göbeğini kaşıyan adam", "Bidon kafalı" gibi cümlelerine hiç kimse itiraz edemez.

    Hasan orada küfür ettikçe ve İslami camia bu küfürler karşısında sessiz kaldıkça, bir İslam karşıtlığı propagandasının topyekun malzemesi sunulmuş olur.

    Hasan orada küfür ettikçe ve Başbakan bu terbiyesizi uçağına almaya devam ettikçe, iktidardakilerin "Bize hakaret ediyorlar" diye yakınmaları anlamsızlaşır.

    * * *

    Dinle küçük adam!

    Sen gerçekten ama gerçekten hiç mühim değilsin.

    Ancak...

    Haksızlık yapmayayım...

    Mühim olduğun bir alan var:

    Senin karanlık gazeten ve kirli kalemin, nice meczubu etkiliyor, harekete geçiriyor.

    Senin gazetenin ve kaleminin "meczup etkilemek" gibi bir marifeti var.

    O meczuplar ki, senin ve gazetenin dolduruşuna gelip bellerine taktıkları silahlarla adam öldürüyorlar.

    Yaptığın her türlü iğrençlik, pislik ve terbiyesizlik karşısında, "Bu Hasan mülevves adamın tekidir! Müslümanlık adına yaptığı çirkeflikler karşısında Müslümanlık adına hareket ettiklerini söyleyenler bir şey demiyorsa koy ver gitsin" deyip geçebiliriz.

    Ancak...

    Şu meczup meselesinin hiç şakası yoktur.

    Gazetenizde resminin üstüne çarpı attığınız adamların başına nelerin geldiğini biliyoruz.

    Ve her cinayetin ardından senin ve patronun Mustafa’nın, nasıl da süt dökmüş kedi haline dönüştüğünü biliyoruz...

    Yani...

    Ölen öldüğüyle kalıyor...

    Size de birkaç haftalık süt dökmüş kedi rolü oynamak düşüyor...

    İşte olayın bu tarafı mühimdir.

    Seni ancak bu yönünle ciddiye alabilirim...

    * * *

    Bak Hasan!

    Sana bir şey daha söyleyeyim...

    Benim için önce "insanlık" gelir.

    Önce "insan" olacaksın...

    Ondan sonra senin dinine diyanetine sıra gelebilir...

    Bu açıdan...

    Gururla ve onurla söyleyebilirim ki:

    İnsanlığından emin olduğum Oktay Ekşi benim dostumdur...

    İnsanlığından hiç ama hiç emin olmadığım sen ise, yine gururla söyleyebilirim ki, benim en uzağımdasın.

  11. #50
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Siyah çerçeveli yazılar-Gazete yazarlığı

    Ahmet Hakan'ın yazısına sonuna kadar katılıyorum.

+ Konuyu Yanıtla
5 / 9 Sayfa İlkİlk 123456789 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

bahattin yıldız yazarligi

Forum

Benzer Konular :

  1. Siyah başkan Beyaz Saray'da
    ABD başkanlığına seçilen Barack Obama, bugün Kongre'de düzenlenecek törenle yemin ederek dört yıllık görevine resmen başlayacak. Obama, törenler...
    Yazan: Av.Veysel Demir Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 23
    Son İleti: 11-10-2009, 22:19:27
  2. Siyah’ın ölümü- Engin Demirci
    -------------------------------------------------------------------------------- Siyah’ın ölümü- Engin Demirci Pirim akşam şarkısını...
    Yazan: www.beyazrenkler.org Forum: Üyelerimizin Şiirleri
    Yanıt: 0
    Son İleti: 11-08-2008, 23:01:36
  3. Pembe çerçeveli yazılar
    Beni baştan çıkaracak laf: Üşüteceksin sırtına bir şey al! Samimiyet, dürüstlük, alçakgönüllülük ve üzerine bir tutam utangaçlık. İşte ideal erkek...
    Yazan: sonpişman Forum: Yaşam - Sohbet - Forum Oyunları
    Yanıt: 2
    Son İleti: 15-04-2008, 18:20:48
  4. Siyah müziğinin başı SOULsun
    Soul ve funk müziğinin babası JAMES BROWN 25.Aralık'ta 73 yaşında vefat etti. 1968 yapımı "Say It Loud, I'm Black and I'm Proud " (Haykır, ben...
    Yazan: Av.Fırat Bayındır Forum: Kültür - Sanat - Edebiyat
    Yanıt: 0
    Son İleti: 29-12-2006, 00:29:29

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.