+ Konuyu Yanıtla
1 den 10´e kadar toplam 10 ileti bulundu.

Konu: Türk Seri Katilleri

Türk Seri Katilleri Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    3.492
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Türk Seri Katilleri

    81 ilden toplanan yüzlerce şüpheli cinayet dosyası üzerinde yapılan araştırmanın sonucuna göre; herşeyden önce birkaç kişiyi öldürmüş herkes seri katil olmadığından ve bizim millet genellikle cinnet sonucu adam öldürdüğünden Türkiye’nin seri katil sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor.

    Emniyetten bir arkadaşımla kaynatırken haliyle söz döndü dolaştı suç bilimine dayandı. Gençliğinde yüksek lisansını adli tıp üzerine yapmayı hayal etmiş biri olarak suçun tabiatı üzerine biraz laflamamak olmazdı. Bol bol CSI seyrettiğimden hemen "neden memleketten pek seri katil çıkmıyor," diye -tabii çok şükür anlamında- soruverdim. Cinayet masasında görevli arkadaşım Emniyet Genel Müdürlüğü'nün seri cinayetler üzerine yaptığı bir ön araştırmanın sonuçlarından bahsetmeye başladı.

    81 ilden toplanan yüzlerce şüpheli cinayet dosyası üzerinde yapılan araştırmanın sonucuna göre; herşeyden önce birkaç kişiyi öldürmüş herkes seri katil olmadığından ve bizim millet genellikle cinnet sonucu adam öldürdüğünden Türkiye’nin seri katil sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor. Bunun nedenini sorduğumda arkadaşım gülümsüyor ve şu kısa anektodu anlatıyor.

    Cinayet ihbarı gelir. Olay mahalline intikal ederiz. Gerekli tertibi aldıktan sonra bir arkadaşımızı çevredeki kıraathanelere yollarız. Eğer orada elleri titreyerek sigarasından derin nefesler çekip, gözleri uzaklara kilitlenmiş birileri varsa alır geliriz. Çoğulukla katil o çıkar.

    İşte bu kısa kriminal muhabbet bu yazı dizisini hazırlamama neden olan başlıca motivasyonu oluşturuyor. Serinin bu ilk yazısında ilk olarak seri katil olmanın uluslararası kriterleri sonra bu katillerin ortak kişilik özellikleri ardından Türkleri cinayet işlemeye sevkeden nedenleri ve seri katiller dosyamızın ilk ismi "Baltalı Katil" ya da "Artvin Canavarı" olarak da bilinen Adnan Çolak hakkında derlediğim bilgileri bulacaksınız.

    Necati Yıldırım

    SERİ KATİL OLMANIN KRİTERLERİ
    Seri cinayetlerin anavatanı diyebileceğimiz ABD'de kendi ülkeleri ve dışında seri katil kovalayan FBI uzmanlarına göre her cinayet, seri cinayet anlamına gelmiyor. FBI'a göre bir katilin seri cinayet işlediğinin kabul edilmesi için şu kriterleri taşıması gerekiyor:

    1-Gündelik hayatı devam ettirebilen sıradan insanlar (Mesela bir akıl hastasının işlediği cinayetler seri cinayet olarak kabul edilmiyor).

    2-En az üç cinayeti (Bazı uzmanlara göre beş) aynı yöntem, silah ve benzer törenle işlemiş olması.

    3-Kurbanlarını çoğunlukla tanımadığı kişiler arasından seçmesi.

    4-Bir çoğunun çocuklukta kötü muamele ya da tecavüze uğraması.

    SERİ KATİLLERİN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
    Seri katillerin kişilik özellikleri de dikkat çekici. Uzmanların araştırmalarına göre seri katillerin ortak noktaları şunlar:

    1-Masum yüzlüler. Toplumda kabul gören işlerde çalışıyorlar.
    2-Birçok seri katilin akrabası ya da yakını ‘‘Onun cinayet işlediğine asla inanamam’’ şeklinde ifade veriyor.
    3-Birçoğu dindar ve düzenli ibadet ayinlerine katılıyor.
    4-Muhafazakarlar.
    5-Heteroseksüeller.
    6-Hepsi kurbanına ait bir eşyayı saklamayı seviyor.
    7-Kurbanlar çoğunlukla kadınlar, çocuklar ve eşcinsellerden seçiliyor.

    TÜRKLER NEDEN ÖLDÜRÜYOR?
    Emniyet Genel Müdürlüğü, Türk insanının hangi nedenlerle cinayet işlediğini sıraladı:
    1- Namus meselesi
    2- Kin gütme
    3- Kan davası
    4- Alacak-verecek meselesi
    5- Ani kızgınlık
    6- Alkol etkisi
    7- Ailevi geçimsizlik
    8- Gönül ilişkisi
    9- Aileler arası husumet
    10- Şahıslar arası husumet

    ARTVİN CANAVARI - BALTACI KATİL
    'Yaşlı insanları öldürüyorsam da bunlar zaten zamanlarını doldurmuşlar. Onlar bizim yerimize fazladan yaşıyorlar. Belki de bizim kısmetimizi yiyorlar. Hem kendimi tatmin ediyordum, hem de onları öldürerek toplumu rahatlatıyordum,'

    'Artvin Canavarı' olarak bilinen Adnan Çolak 1992 ve 1995 yılları arasında Artvin ve ilçelerinde yaşları 68 ile 95 arasında değişen Hacer Kars, Ziver Bildirici, Hayriye Bildirici, Kevser Aksoy, Osman Aksoy, Hüseyin Korkmaz, Asiye Korkmaz, Ayşe Bayram, Ahmet Bayram, Ahmet Gümüş ve Abuhayat Gümüş'ü öldürdü. Öldürdüğü altı kadına tecavüz eden Adnan Çolak, Zonguldak'ta yakalandı, altı ayrı idam ve 40 yıl hapis cezası aldı.

    ARTVİN CANAVARI KORKU SALDI
    Tam üç yıl boyunca, Artvin ve köylerinin üstünde o güne kadar hiç görülmemiş bir korku kol gezdi. Suç nedir bilmeyen Artvinliler bu sürede seri cinayetle tanıştı. Öldürülen on bir kişi kendi halinde yaşlılardı. 18/01/2003

    15 yaşındaki kızlarıyla Artvin'in Seyitler Köyü'nde yaşayan Hüseyin ve Asiye Korkmaz çifti için o günün, diğerlerinden farkı yoktu. Baba, saat 23:00'e doğru yatmak istediğini söyledi. Ayağa kalkacağı sırada karısının çığlıgıyla irkildi. Evin çatısı tutuşmuştu. Elbirliğiyle yangını söndürdüler. Baba-kız içeri girerken, kadın közleri dağıtmak için geride kaldı. Bu sırada arkasında bir ses işitti. Döndüğünde elinde baltayla dikilen bir adam gördü. 16/10/1992

    Sonrasını zamanın Artvin Asayiş Şube Müdürü Erdinç Elbe anlatıyor: "Kız çocuğunun annesini ve babasını baltayla öldürmüş şahıs. Daha sonra kız çocuğuna evin ahırında iki defa tecavüz etmiş. Daha sonra kızı olay yerinin birkaç kilometre ilerisinde bulunan mağaraya götürüp orada da tecavüz etmiş."

    Bir yıl sonra
    Soğanlı Köyü'nde oturan Ziver Bildirici ve gelini Hayriye Bildirici bir sabah evlerinde ölü bulundu. Kurbanlar, başlarına keserle vurularak öldürülmüştü. Kadına tecavüz edilmişti.

    Artvin halkının yaşadığı artık korkudan çok şaşkınlıktı. Herkesin birbirini tanıdığı, kapıların kapatılmadığı bu yerde, bu cinayetleri kim işlerdi?

    İki köy birbirine birkaç kilometre uzaklıkta olmasına rağmen yetkililerin aklına bir yıl önce işlenen cinayetle bağ kurmak gelmiyordu. Ama halk bağlantıyı kurmuştu. Katilin aynı kişi olduğunu sezmiş ve ona bir isim bile takmıştı: Baltacı.

    Artvinliler'in "Baltacı" adını verdiği katil ikinci cinayetten üç ay sonra tekrar harekete geçti. Bu kez Savsat'ın Köprükaya Köyü'nde oturan 60 yaşındaki Ahmet ve Abuhayat Gümüş tıpkı önceki cinayetlerdeki gibi öldürüldü. İlk iki cinayetten farklı olarak bu kez katil, evin altını üstüne getirmişti. Belki de olaya hırsızlık süsü vermek istemişti.

    Dört ay sonra
    Salkımlı Köyü'nde yalnız yaşayan 62 yaşındaki Hediye Sancaktaroğlu, ahıra gitmek üzere evden çıktı. Çalışmaya başlayacaktı ki, yanında, karanlığın içinde beliren adamı fark etti. Tahrayı kaldırdı ama adam ondan daha genç ve çevikti. Katil, yaşlı kadının elinden aldığı tahrayla kafasına vurdu, ardından tecavüz etti. Kadını bıraktığında öldüğünü sanıyordu. Oysa yaşlı kadın kafasındakı ağır yaraya rağmen kurtuldu.

    Artvin halkı, olayı çözemeyen güvenlik güçlerine ateş püskürüyordu. Katil cinayet aralıklarını sıklaştırırken, polis ve jandarmanın elinden hiçbir şey gelmiyordu.

    Sancaktaroğlu olayından tam dört ay sonra Ardanuç'un Gümüşhane Köyü'nden 60 yaşındaki Osman ve Kevser Aksoy öldürüldü. Bu olaydaki tek fark katilin yaşlı çiftin evlerini yakması oldu. Cesetler neredeyse kimlik tespiti yapılamayacak kadar yanmıştı. Katil ipucu bırakmamaya kararlıydı.

    Sıra dört ay sonra, önce 70 yaşlarındaki Ahmet ve Ayşe Bayram çiftine, sonra da 70 yaşındaki Hacer Kars'a geldi. Yine görgü tanığı, suç aleti, parmak izi ve katilden eser yoktu. Ama yapılan ceset incelemesinde ilk defa bir ipucu bulundu. Kurbanın tırnakları arasında ve vajinasında doku artıkları vardı.

    Doku artıklarının DNA incelemesini Adli Tıp Kurumu Biyoloji Laboratuvarı’nda yapıldı. Sonuç olumsuzdu. Doku artığı katile değil Kars'ın kendisine aitti. Ayrıca kurbandan alınan kıl örnekleri de ipucu olmadı. Bunlar da katile değil kurbana aitti. Katil geride iz bırakmamayı yine başarmıştı.

    Sona doğru
    Merkeze birkaç kilometre uzaklıktaki Salkımlı Köyü'nde oturan 58 yaşındaki Hediye İpek, torunu Mesut'u beklemekten vazgeçti. Uykusu gelmişti. Bu sırada evin çatısında sesler duydu. Korktu. Eline balta alarak açık duran pencereye yöneldi. Dişarıya göz gezdirdi. Kimseyi göremedi. Pencereyi kapatmak için elini uzattı.

    Katilin son kurbanı Hediye İpek'ti. Adam, yaşlı kadının boğazını tülbentle sıkmiş, nefes alması duruncaya kadar beklemiş daha sonra da tecavüz etmişti. Evi terk ettiğinde kadının öldüğünü sanıyordu. Ama Hediye İpek ölmedi. Son gayretle komşularını yardıma çağırdı. Ardından da bayıldı.

    Hediye İpek, gözünü açtığında Artvin Devlet Hastanesi'ndeydi. İfadesini almak üzere polis başında bekliyordu. Yaşlı kadın saldırganı açık açık tanımlıyordu. Adamı iyi görmüştü. Esmerdi, bıyıklıydı, üzerinde kot pantolon ve yakalı kısa kollu bir tişört vardı. İskarpin ayakkabılar giymişti. Daha da önemlisi adamı tanımıştı: Artvin'in aylardır aradığı saldırgan kendi komşusu Adnan Çolak'tı.

    "Beni saçımdan tutup aşağı bastırdı. O anda da ışığı kapattı. Başörtümü boğazıma dolayıp sıkmaya başladı. Yalvardım ama hiç sesini çıkarmadı. Saçını çekmek için başına elimi uzattım ama saçını tutamadım. Yüzünü tırmalayıp tırmalayamadığımı bilmiyorum. O sırada kendimden geçmişim."

    28 yaşındaki Adnan Çolak, Hediye İpek'in ifadesi doğrultusunda aynı gün tutuklandı. Artvin de korkunun yerini şaşkınlık almıştı. Adnan Çolak herkesin tanıdığı, bildiği biriydi. Herkesle birlikte Baltacı'ya lanetler okumuştu. Üç çocuklu zanlının yakınlarına göre bilinen tek kötü alışkanlığı arkadaşlarıyla içtiği birkaç kadeh içkiydi.

    Çolak'ın evinin aranması, gece yarısına doğru yapıldı. Evde üçüncü kurbanın evinden alınmış beyaz telefon makinesi bulundu. Ayrıca olay gecesi Hediye İpek'in tarif ettiği giysiler de evdeydi.

    Dava başlıyor
    Adnan Çolak'ın yargılamasına Artvin Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandığında Türk adli tarihinin en uzun duruşmalarından birine de başlanmıştı. Çolak'a yöneltilen ilk soru neden yaşlı insanları öldürdüğü oldu. Sanığın ürpertici cevabını Gazeteci Tolga Gül anlatıyor: Adnan Çolak "Yaşlı insanları öldürüyorsam da bunlar zaten zamanlarını doldurmuşlar. Onlar bizim yerimize fazladan yaşıyorlar. Belki de bizim kısmetimizi yiyorlar. Hem kendimi tatmin ediyordum, hem de onları öldürerek toplumu rahatlatıyordum" türünde seyler söylüyordu.

    Çolak'ın ifadesinden kurbanlarından hiçbiriyle düşmanlığı olmadığı, hepsini rasgele seçtiği anlaşılıyordu. Cinayetten önce içki içiyordu. Duruşmada ilk cinayetini anlatırken soğukkanlıydı.

    "Çobanlık yaptığım günlerde Korkmaz ailesinin evini gözlüyordum. Olay gecesi, etrafta kimsenin olmadığına kanaat getirdikten sonra evin üzerine ve bacaya taş atmaya basladım. Gayem dışarı çıkmalarını sağlamaktı. Bu sırada çatı boşluğunda bulunan çaputlar gözüme çarptı. Onları ateşe verip evden dışarı çıkmalarını sağladım."

    "Köyde yalnız yaşadığını bildiğim Hediye İpek'in evine gittiğimde de gayem öldürüp sonra da ırzına geçmekti. Kadının evde yalnız olduğuna emin olduktan sonra harekete geçtim. Boğuşma sırasında 'Seni tanıdım,'diye bağırdı. Ama sesimi çıkarmadım. Saçlarıma, hayalarıma dalmak istedi. Ama engel olamadı. Atletimdeki küçük kan lekesinin bu sırada bulaştığını sanıyorum. Çünkü kadının ağzından kan geldiğini gördüm. Kan gelince öleceğini düşündüm."

    Çolak yalnız olayları anlatmakla kalmıyor, cinayetlerinin nedenini de tahlil ediyordu. Gazeteci Gül'ün tanıklığıyla: "Okul hayatını, çocukluk hayatını anlattığı dönemde söylediği bir şey vardı. Yedi-sekiz yaşlarındayken annesiyle babasının cinsel ilişkiye girdiğini izlediğini söylemişti. Belki de bilinçaltında yaşlı insanlara tecavüz etmesinin temelinde bunun olabileceğini de söylemişti. Psikolojik tespitti aslında bu."

    Mahkeme heyeti güvenlik nedeniyle davayı Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermeye karar verdi. Belki mahkeme, Adnan Çolak'ın izlerinin Artvin'den bir an önce silinmesini istiyordu.

    Çolak'ın savunmasını üstlenen Avukat Yakup Yürektürk, cinayet silahlarından hiçbirinin ele geçirilememiş olması üzerinde duruyordu. Savunmaya göre Çolak'ın suçlu olduğunu ispatlayan elde hiçbir somut delil yoktu. Evinde bulunan ve Bayram çiftine ait olan beyaz telefondan başka. Ancak Yürektürk'ün göz ardı ettiği bir şey vardı. Çolak, Bayram çiftinin telefon hattına ait 2952 numarasını silmeyi unutmuştu. Ya da yakalanmayacağından çok emindi. Telefonun eve nasıl geldiğini Adnan Çolak'in karısı Suzan Çolak şöyle anlattı:
    "Evimizde telefon hattı yoktur. Eşim, beyaz telefon makinesini bundan altı ay önce Ramazan ayından önce eve getirdi. Artvin'den satın aldığını söyledi. Ama neden satın aldığını söylemedi."

    İhtiras dilekçesi
    Çolak yargılama sırasında cinayet işlemesine neden olarak 11 yaşına kadar anne ve babasıyla aynı yatakta uyumasını gösterdi. Çocukken amcasının oğlu kendisine tecavüz etmişti. Menenjit geçirmişti. İçki içtiğinde kendisine hakim olamıyordu. Duruşmalar boyunca Çolak, savcılığa, mahkeme heyetine defalarca mektup yazdı. Bu mektuplardan en ilginci yargılanmayı beklerken Artvin Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazdığı mektuptu. Mektup tam yedi sayfaydı ve adı, 'İhtiras dilekçesiydi. Temmuz 1995 tarihli bu mektubunda suçsuz oldugunu ve cinayetleri kendisinin işlemediğini söyledi. Bu mektuptan üç gün sonra kaleme aldığı mektupta suçunu itiraf ediyor ancak cinayetler sırasında yanında iki arkadaşının bulunduğunu öne sürüyordu. Savcılığın yaptığı araştırma sonunda suç ortağı olmakla suçlananlardan birinin söz konusu tarihlerde askerde olduğu ortaya çıktı.

    Adnan Çolak'ın cinayetlerinde nasıl parmak izi bırakmadığı da bu mektupta anlaşıldı:
    "Yaptığımız olaylarda siyah deri eldiven kullanıyordum."

    23 Haziran 2000...
    Yargılama beş yıl sürdü. Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 yaşında cinayet işlemeye başlayan Adnan Çolak'ı tanıklar, teşhisler ve deliller ışığında altı kez idam, 112 yıl ağır hapis cezasına çarptırdı.

    Aslında Adnan Çolak çok daha önce yakalanabilirdi. Bugün emniyet güçleri bunu dogruluyor. Onlara göre Çolak'ın hemen yakalanamamış olmasının iki nedeni var: O günlerde Karadeniz'i kasıp kavuran Nataşa sorunu nedeniyle bu cinayetlere hak ettiği önemin verilmemiş olması ve delillerin doğru takip edilmemesi.

    Artvin Canavarı'nın dosyası, ipuçları bilimsel yöntemler kullanılarak takip edilmediğinde nelere mal olabileceğini göstermesi açısından önemli bir dava dosyası olarak karşımızda duracak.

    Kaynak/Çoruh Seni Lanetliyor: Bir Katilin Anatomisi-Yazar-Orhan Yıldırım

    http://h2.haberturk.com/01Detay.aspx?ID=1045&Kat=1&dt=2007\11\01



    Hukuki NET Güncel Haber

    Türk Seri Katilleri konulu yargıtay kararı ara
    Türk Seri Katilleri konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    3.492
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Türk Seri Katilleri

    AVCI KATİL HAMDİ KAYAPINAR

    "Zaten avcıyım. Kurbanlarım av, avların üstünden çıkan para ve eşyalar da av ganimeti"

    "Ailemden ve toplumdan intikam aldım. Yakalanmasaydım cinayetlere devam edecektim. Ama şimdi pişmanım"

    22 yaşında. Cinayetlerine 14 yaşındaki kardeşini boğarak başladı. Mart 1998-Şubat 2001 arasında altı kişiyi daha öldürdü. Dört kişiyi de öldürmeye teşebbüs etti. Yargılanıyor. Altı kişiyi öldürdüğü belirlenen Hamdi Kayapınar, ilk cinayetini sekiz yıl önce öz kardeşini öldürerek işlediğini itiraf etti.
    Kayapınar, "Kurbanlarım av, eşyaları da av ganimetidir" dedi.

    Üç yıl içinde altı kişinin öldürülmesi ve dört kişinin yaralanması olayının faili olduğu belirlenen 22 yaşındaki Hamdi Kayapınar Kayseri'de yakalandı. Cinayetlerine 14 yaşındayken 11 yaşındaki öz kardeşini öldürerek başladığını itiraf eden Kayapınar, "Bu işi av olarak değerlendiriyorum" dedi. Geçen hafta, Talas ilçesi Mevlana Mahallesi'ndeki çöplükte av tüfeğiyle vurulmus üç kişinin cesedini bulan polis araştırmaları sonucunda tespit ettiği Hamdi Kayapınar'ın Yıldırım Beyazıt Mahallesi'ndeki evine baskın düzenledi. Evde yapılan aramada, üzerinde kan lekesi olan bir pantolon bulan ekipler, Kayapınar'ı gözaltına aldı.

    AĞABEYİ DE SUÇ ORTAĞI
    Hamdi KayapInar ilk sorgusunda, "Çaldığım pompalı av tüfeğiyle halen cezaevinde başka suçtan yatan ağabeyim Ümit Kayapınar'la birlikte 30 Mart 1998'de Argıncık'ta giyim mağazası sahibi Yaşar Sezer'i öldürdüm" dedi. Kayapınar, daha sonra cinayetlerine tek başına devam ettiğini, iki yıl önce Konaklar Mahallesi'nde Oto Galericiler Sitesi'nin gece bekçisi Memiş Dinçaslan'ı; geçen ay Sivas Caddesi'ndeki akaryakıt istasyonunda pompacı olarak çalışan İbrahim Genç'i; son olarak da Yıldırım Beyazıt Mahallesi'nde, Cafer Şahin ve Abdullah Aslan'ı tüfekle vurarak öldürdüğünü anlattı.

    Öldürdügü kişilerin üzerinde buldugu para ve kıymetli eşyalarını aldığını söyleyen Kayapınar, Şahin ve Aslan'ı öldürdükten sonra otomobille Talas ilçesindeki çöplüge götürüp attığını, inşaat bekçisi Ali Aras'ı da olayı gördüğü için öldürdüğünü itiraf etti. Kayseri Emniyet Müdürü Bekir Tanrıkulu ise, Kayapınar'ın ayrıca İbrahim Aydemir, Bünyamin Selvitop ve Bedrettin Duvar'ı öldürmek amacıyla av tüfeğiyle vurarak yaraladığını açıkladı. Tanrıkulu, iki yıl önce Kızılırmak Caddesi'ndeki bir inşaatta Kayapınar'ın kıstırıldığını, ancak sanığın polis memuru İlhan Duruş'u av tüfegiyle bacağından yaralayarak kaçmayı başardığını söyledi. Tanrıkulu, pompalı av tüfeginin ele geçirildiğini de belirtti.

    "İNTİKAM ALDIM"
    İfadesinde 14 yaşındayken 11 yaşındaki kardeşi Serkan'ı iple boğduğunu ve 4.5 yıl cezaevinde yattığını anlatan Kayapınar şunları söyledi: "Ailem onu benden daha çok seviyordu. Ben de kıskanıp öldürdüm. Cezaevine girince okula da gidemedim ve psikolojik yapım bozuldu. "İş bulamadığını ve babası tarafından sürekli aşağılandığını anlatan Kayapınar ifadesinde, "Ailemden ve toplumdan intikam aldım. Yakalanmasaydım cinayetlere devam edecektim. Ama şimdi pişmanım" diye konuştu. Cinayetlerini 'av' olarak değerlendiren Kayapınar, "Zaten avcıyım. Kurbanlarım av, avların üstünden çıkan para ve eşyalar da av ganimeti" dedi. (aa/dha)

    KAYSERİLİ HAMDİ KAYAPINAR FBI YÖNTEMİYLE YAKALANDI
    Kayseri Emniyet Müdürlügü'nde görevli cinayet masası uzmanlarının kafası karışmıştı. Masanın ortasında duran kalın dosyaya umutsuz gözlerle bakan cinayet masası amiri, "Eldeki verileri bir daha gözden geçirelim" dedi ekibine. Aslında ellerinde veri oldugu da söylenemezdi. Beş cinayetin failinin aynı kişi oldugunu, bütün kurbanların av tüfeğiyle öldürüldüğünü ve katilin vurduktan sonra bütün boş kovanları topladığını biliyorlardı yalnızca.

    Kayseri Cinayet Bürosu'ndaki bu toplantının altı ay öncesi. Yer Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Ankara'daki merkez binası. Emniyet binasının konferans salonu tıklım tıklım. Salonu dolduran il emniyet müdürleri ve cinayet büro amirleri kürsüdeki iki adamı pür dikkat dinliyor. Bu iki adam Kuzey Teksas Üniversitesi Ceza Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. Robert W. Taylor ve meslektaşı Edward Huesken. Anlattıkları konu ise, seri cinayetler ve tahkikatta izlenecek yöntemler. İki gün süren seminerden sonra Kayseri Emniyeti'nde görevli polisler de görevinin başına döndü. Ama meslektaşlarından bir farkla. Çünkü seminerde farketmişlerdi ki, Kayseri'de son iki yıldır cinayet işleyen bir seri katil vardı.

    SIRA PSİKOLOGLARDA
    Kayseri'ye döner dönmez tahkikat seminerde öğrenilen teknikler kullanılarak derinleştirildi. İlk iş olarak son iki yılda av tüfeğiyle işlenen beş cinayetin yeri tespit edildi. Böylece katile ilişkin ilk bulguya ulaşıldı. Çünkü beş cinayet de şehirdeki bir su kanalı boyunca ve 10 kilometrelik bir çizgi içinde işlenmişti. Demek ki katil su kanalına yakın bir mahallede oturuyor ve bölgeyi iyi tanıyordu.

    Katille ilgili ikinci bulgu cinayetlerin zamanlarının incelenmesiyle ortaya çıktı. Çünkü ikinci cinayetle üçüncüsü arasında 19 aylık bir boşluk vardı. Öyleyse katil 19 ay kadar bölgeden uzaklaşmıştı. Peki ne olabilirdi? Ya cezaevine girmişti ya da askere gitmişti. Tahliye ya da terhis sonrasında da cinayet işlemeye devam etmişti.

    Katilin kimliğine ilişkin bu ipuçları elde edildikten sonra psikologlarla masaya oturuldu. Kayseri polisi psikologlardan tıpkı Amerikan filmlerinde olduğu gibi katilin bir profilini çizmesini istedi. Kurbanların öldürülüş şekilleri ve diğer deliller psikologlara anlatıldı. Uzun bir çalışmadan sonra katilin profili şöyle belirlendi: "Cinayetleri tek başına işliyor. İnsanlardan kopuk yaşıyor. İçine kapanık. Aile yapısı bozuk. Muhtemelen aile içi şiddete maruz kaldığı için öç almayı ve şiddeti alışkanlık haline getirmiş. Kıskanç bir yapıya sahip ve büyük bir ihtimalle sabıkalı."

    EŞKAL TAMAM
    Kayseri polisi elindeki eşkal işığında FBI'ın soruşturmalarını aratmayan bir yöntemle işe girişti. Kayseri'de oturan ve bu vasıflara uyan kim varsa incelemeye alındı. Kısa süre sonra şüpheler 22 yaşındaki Hamdi Kayapınar üzerinde yoğunlaştı. 14 yaşındayken kardeşini boğarak öldürmüş ve 4.5 yıl islahevinde yatmıştı. Hemen gözaltına alındı. Parmak izi ve tanıklıklardan sonra evi arandı. Kurbanlara ait kanlı kıyafetler, saat ve ziynet eşyaları bulundu. Kayapınar sorgusunda suçunu itiraf etti. 14 yaşındayken erkek kardeşini, 1989-1990 arası, bir işadamıyla gece bekçisini, 1999-2001 arasında da üç kişiyi öldürmüştü. Polisteki ifadesinin özeti ise şuydu: "Okula gidemedim. Bir mesleğim olmadı. İş aradım ama bulamadım. babam da beni sürekli aşağılıyordu. Bu işi bir av olarak değerlendiriyorum. Zaten avcıyım. Kurbanlarım av. Avlarımın üstünden çıkan para ve eşyalar da ganimetimdir."

    SERİ KATİLE CEZA YAĞDI

    Kayseri’de, 3 yIlda 6 kişiyi öldüren, 4 kişiyi de çesitli yerlerinden yaralayan seri katil Hamdi Kayapınar, 4 ayrı suçtan 2 kez müebbet ve toplam 64 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada seri katil Hamdi Kayapınar’a (23) ceza yağdı. Duruşma sırasında sogukkanlı olduğu gözlenen Kayapınar, geçmişte verdiği ifadelerinde herhangi bir değişiklik yapmayacağını söyledi. Duruşma sonrasında çıkan kararla Hamdi Kayapınar, Memiş Dinçaslan’ı ve İbrahim Genç’i öldürmek suçundan 2 kez ömür boyu ağır hapis cezasına çarptırılırken, Memiş Dinçaslan’ın ve İbrahim Genç’in parasını gasp etmek suçundan 12’şer yıl hapis cezasına ve 2’şer yıl da hücre cezasına çarptırıldı. Kayapınar, İbrahim Aydemir ve Bünyamin Selvitop’u öldürmeye tam teşebbüs ve silahlı gasp suçundan ise 16 yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırıldı. 2.10.2002 Yeni Mesaj Gzt

    POLİSE "KATİL" ÖDÜLÜ
    Altı kişiyi öldürdüğü, biri polis 4 kişiyi de yaraladığı iddiasıyla yargılanan Hamdi Kayapınar’ın yakalanmasnı sağlayan Kayseri Emniyet Müdürlügü’nde görevli 28 personele, 2 ile 3 maaş tutarında ödül verilecek. 20/04/2001 Milliyet

    http://h2.haberturk.com/01Detay.aspx?ID=1149&Kat=1&dt=2007\11\05

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    24
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Türk Seri Katilleri

    Şükür ki aile yapımız seri katilliğe izin vermiyor.kişi yetişkin olup eğer iş bulamadıysa ailesi bakıyor akrabaları bakıyor. Çoğu seri katil tanımlarının ortak noktası ailesinden gereken ilgi ve şefkati görmemesidir.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    15
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Türk Seri Katilleri

    Biz de aynı istikamete doğru gidiyoruz (daha var ama gidiyoruz).DİKKAT !

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    istanbul, Turkey.
    İletiler
    118
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Türk Seri Katilleri

    Amerikan film endüstrisinde seri katillere hep zeka atfedilip durmuş, halbuki zeka yanında bozuk yönlendirilimleri, doldur boşaltımın yönünün yanlışlığı vurgulanmalı. Kurgusu biraz zor da olsa böyle bir film çevirilebilir ancak satar mı onu bilemem.
    Bu arada Duygu merhaba.

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    3.492
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Türk Seri Katilleri

    Merhaba; seni yeniden görmek cok güzel.

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Dec 2007
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    4.403
    Blog yazıları
    3
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Re: Türk Seri Katilleri

    Türkiye seri katil kavramına pek alışık değil. İzmir'de 3 gün içinde 3 kişinin öldürülmesi akıllarda seri cinayet kuşkusunu yarattı. Cinayet vakalarının aydınlatılması için soruşturma devam ederken, Türkiye'nin seri katilleri tekrar konuşulur oldu.

    Türkiye'nin en çok cinayet işleyen seri katili Yavuz Yapıcıoğlu, yani "Tornavidalı Katil."

    1994-2002 yılları arasında polis kayıtlarına göre 18, ailesine ve görgü tanıklarına göre 43 kişiyi öldürdü.

    1992 ve 1995 yılları arasında Artvin'de yaşları 68 ile 95 arasında değişen 11 yaşlıyı "Bizim kısmetimizi yiyorlar" diyerek öldüren "Artvin Canavarı" Adnan Çolak. "Baltalı Katil" olarak da bilinen Çolak, öldürdüğü 6 kadına da tecavüz etti.

    İşyerinde 31 bin 500 volt elektrik akımına kapılıp ağır yaralanan Süleyman Aktaş, bu olaydan sonra 5 kişiyi kafalarının çeşitli yerlerine ve gözlerine çiviler çakarak öldürdü.

    Yakışıklı olduğu için "Bebek Yüz" diye çağrılan Ali Kaya. Adana'da kendi annesine tecavüz eden Zeynel Abidin Gümüş'ü, Alanya'da 5 kişiyi öldürdü.

    Kayseri'deki ilk cinayetine 22 yaşındayken kardeşini boğarak başlayan "İnsan Avcısı" Hamdi Kayapınar. Mart 1998-Şubat 2001 arasında 6 kişiyi daha öldürdü.

    Ekim 2000-Ocak 2001 arasında 5 kişiyi evinde çamaşır ipiyle boğarak öldüren 33 yaşındaki Orhan Aksoy, Türkiye'nin diğer bir seri katili.

    İstanbul'un ilk seri katili ise Seyit Ahmet Demirci. Mayıs-Temmuz 1998 tarihleri arasında 3 mobilyacıyı dükkanlarının bodrum katında kafalarına kurşun sıkarak öldürdü.

    İstanbul'da boğazlarını kestiği kurbanlarını su kuyusuna atan Özkan Zengin de, 2 ayda 4 kişiyi öldürdü.

    http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/...4.0/index.html

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Dec 2007
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    4.403
    Blog yazıları
    3
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Re: Türk Seri Katilleri

    Seri katil zanlısı Bodrum'da yakalandı

    İzmir'de üst üste üç gecede 3 kişinin öldürülmesi olayının faili olduğu ileri sürülen 'seri katil' şüphelisi bugün saat 05.30'da Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde yakalandı. Şüpheli H.A.'nın yurt dışına kaçmayı planladığı ortaya çıktı.

    İzmir Valisi Cahit Kıraç İzmir'deki 'seri katil' olduğu belirtilen şüpheli H.A.'nın, son kurban Mustafa Has'a ait telefonu bir bayiye satması ve 40'a yakın güvenlik kamerası görüntüsüyle tespit edildiğini açıkladı. Vali Kıraç akşam saat 23.00'de İzmir'den ayrılan zanlının 05.45'de operasyonla Bodrum'da gözaltına alındığını bildirdi.

    İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz da izinleri kaldırıp 350 polis görevlendirdiklerini, ortada hiç bir görgü tanığının bulunmadığı için değişik bir taktik uyguladıklarını söyledi. Şüphelinin kendisini rahat hissedip hata yapmasını sağlamak için hayali bir robot resmi çizip dağıttıklarını söyleyen Yılmaz, ele geçirilen ipucundan bir otobüs firmasıyla Bodrum'a gittiğini belirlediklerini ve bir şube müdürü başta olmak üzere oluşturdukları özel ekibi hemen Bodrum'a gönderdiklerini anlattı.

    Şüpheli H.A.'nın bulunduğu yer saptanınca operasyonun yapıldığını kaydeden Emniyet Müdürü Yılmaz, cinayetlerde kullandığı tabanca, 13 mermi ve kurbanlardan aldığı cep telefonu ve ziynet eşyasının ele geçirildiğini söyledi.

    H.A.'nın eşkalinin telefon sattığı bayinin ifadeleri ile güvenlik kameralarından belirlendiği kaydedildi. Bir lokantada garsonluk yapan H.A.'nın sabıkasının olmadığı belirtildi.

    1983 ve Mardin doğumlu olan H.A.'nın cinayetlerde kullandığı sanılan 7.65 milimetre çapındaki tabanca ile kurbanlarından aldığı bazı eşya ele geçti. Üzerinde 4 bin euro para ve pasaport bulunan şüpheli H.A.'nın, Yunanistan'ın İstanköy (Kos) Adası üzerinden yurt dışına kaçmayı planladığı belirtildi. Sorgulanmak üzere Bodrum İlçe Emniyet Müdürülüğü'ne götürülen H.A.'nın işlemlerin ardından İzmir'e gönderildi.

    KAÇMASIN DİYE PANSİYONUN ETRAFI KUŞATILDI

    Bodrum'da kaldığı pansiyon saptanan şüpheli H.A.'nın buraya operasyon yapılması için mahkeme kararı biraz gecikince güvenlik güçleri kaçmasını önlemek için binanın çevresini kuşattı. Mahkemeden kararın alınmasının ardından da özel tim baskını gerçekleştirdi. Şüphelinin yanında pasaport ve paranın yanında 3 cep telefonu ve gerçekleştirdiği cinayetlerin haberleriyle ilgili gazete kupürleri de bulundu.

    İLK İFADESİ

    Katil zanlısının ilk ifadesinde “Paraya ihtiyacım vardı, onun için yaptım” diyerek cinayetlerin nedenini açıklamaya çalıştığı ifade edildi.

    KARDEŞLERİ DE İZMİR'DE GÖZALTINDA

    Polis, 'seri katil' olduğu iddia edilen H.A.'nın yakalanmasının ardından yakın çevresine yöneldi ve İzmir'de bulunan 3 kardeşi de gözaltına alındı. İzmir Emniyet Müdürlüğü Cinayet Bürosu'na götürülen kardeşleri ilk ifadelerinde, 'seri katil' olduğu ileri sürülen H.A.'yı bir süredir görmediklerini, olaylarla hiç bir ilgilerinin bulunmadığını söyledi.

    ÖLDÜRÜLEN ESRA YAŞAR'IN BABASI: "EMNİYET BENİ VE AİLEMİ ÇOK İNCİTTİ"

    DİRENMEDEN TESLİM OLDUPolise direnmeden teslim olan şüpheli H.A.'nın bavulundan, öldürdüğü kurbanlara ait bazı eşya ve kredi kartlarının da çıktığını belirtti.

    İzmir'de garsonluk yaptığı belirtilen H.A.'nın psikolojinin bozuk olduğu, ifadesi alınırken bunun da dikkate alındığını açıklandı.

    GAZETE KÜPÜRLERİNİ YANINDA TAŞIYORDU
    İzmir'de bir restoranda garsonluk yaptığı belirlenen H.A.'nın bekar olduğu ve sabıkasının bulunmadığı ortaya çıktı.

    Bodrum'da kaldığı pansiyon saptanan şüpheli H.A.'nın buraya operasyon yapılması için mahkeme kararı biraz gecikince güvenlik güçleri kaçmasını önlemek için binanın çevresini kuşattı. Mahkemeden kararın alınmasının ardından da özel tim baskını gerçekleştirdi. Şüphelinin yanında pasaport ve paranın yanında 3 cep telefonu ve gerçekleştirdiği cinayetlerin haberleriyle ilgili gazete kupürleri de bulundu.

    SERİ KATİLİN GEÇMİŞİ

    İzmir'deki üç kişinin öldürüldüğü ‘seri cinayet’ şüphelisi olarak yakalanan H.A.'nın ailesi Mardin Nusaybin'den 20 yıl önce şu anda oturdukları Balçova'ya göçtü.

    Baba S.A. inşaatlarda çalışarak ailesinin geçimini sağlarken anne S.A.'nın evden fazla çıkmadığı, Türkçeyi pek konuşamadığı belirtildi. Anne ve babanın yaklaşık 1.5 ay önce bazı işleri için memleketleri Nusaybin'e gittikleri kaydedildi. Ailenin H.A.'dan başka T.A. (25), A.A. (19) ve A.A.(16) yaşında üç çocuğu daha bulunuyor.

    Ailenin en büyük çocuğu olan ve çevrede ‘psikolojik sorunları olan biri’ diye bilinen H.A.'nın sabıkasının bulunmadığı, İzmir, Çeşme, Bodrum'da garsonluk yaparak hayatını kazandığı da belirtildi.

    ESRA YAŞAR'I ÖLDÜRÜP BERBERE GİTMİŞ

    DHA muhabirleri, yaşadığı semtte yaptıkları araştırmada H.A.'nın cumartesi gece yarısı bankacı Esra Yaşar'ı öldürdükten sonra, pazar günü akşam saat 19.30 sıralarında ikinci cinayeti işlediği yere yakın olan bir kuaföre gidip uzun olan saçlarını kestirdiğini belirledi.

    Burada erkek kuaförü Abdurrahman Kuktay'a acelele traş olan H.A. aynı gece ikinci cinayeti işledi ve üniversiteli Ayşe Selen Ayla'yı öldürdü. Kuaför Abdurrahman Kuktay, “Telaşlı bir şekilde geldi. Koltuğa oturdu üzerinde siyah mont vardı. Ancak montunu çıkarmak istemedi. Kendisi terli ve telaşlıydı. 15 dakika eçinde sadece uzun olan saçlarını kestirdi. Ücretini ödeyip acele ayrıldı” dedi.

    Çevrede oturanlar da H.A.'nın psikolojik sorunları olan biri görünmekle birlikte ailenin diğer fertlerinin ‘Kendi halinde iyi insanlar’ olduğunu söylemekle yetindi.

    İKİNCİ KURBANINDAN 500 METRE UZAKTA OTURUYOR

    Seri cinayet şüphelisi H.A., Balçova Korutürk Mahallesi Meşe Sokak 3 numaralı dört katlı apartmanın en üst katında oturuyor.

    H.A.'nın evi, cumartesi gece yarısından sonra bankacı Esra Yaşar'ı öldürdüğü Çağdaş Caddesi, pazar gecesi ikinci kurbanı Ayşe Selin Ayla'yı katlettiği Tayfun Sokak'a yaklaşık 500 metre uzaklıkta bulunuyor.

    Hafta sonundan buyana kabus gibi günler geçiren, genç kızların, kadınların sokağa çıkmaya korktuğu İzmir'de seri cinayet şüphelisi H.A.'nın yakalandığı haberi herkese rahat nefes aldırdı. İzmirliler Emniyet Müdürlüğü'nü telefonla arayıp teşekkür etti.

    http://www.milliyet.com.tr/cep-telef...ult.htm?PAGE=1

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Dec 2007
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    4.403
    Blog yazıları
    3
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Re: Türk Seri Katilleri

    SERİ KATİL KONUŞTU

    Katil zanlısı "Yakalanmasaydım eski sevgilimi de öldürecektim" dediği öğrenildi.

    http://www.haberbaz.com/haberbaz_loa...m-yoksa/508577

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye
    İletiler
    1.350
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Re: Türk Seri Katilleri

    Bırakın seri katili, polisiye romanımız bile yoktur

    Murat Bardakçı - 03 Mayıs 2010 Pazartesi
    mbardakci@htgazete.com.tr

    ÇOK zamandır söylediğim ve maalesef acı olan bir hakikattir: Bizde basının ve okur-yazar kesimin önde gelen isimlerinin çoğu Batı dillerini gayet iyi bilirler, oraların kültürüne âşinadırlar. Ama iş bu taraflara, yani kendi kültürümüze gelince, işte orada sınıfta kalırlar.

    Zaten, yabancı bir dili iyi seviyede bilmek, o dilin ait olduğu kültüre hâkimiyeti de gerektirir. Meselâ, Fransızca’yı Fransız kültürüne âşina olmadan konuşanlarla Paris’teki Cezayirli taksi şoförlerinin, İngilizce’yi iyi bilen ama İngiliz kültüründen haberdar olmayanlarla da Londra’daki Hintli tezgâhtarların bilgi seviyeleri arasında pek bir fark yok gibidir.

    Yabancı dili o dilin konuşulduğu memleketin kültürüyle beraber öğrenmiş olan yazarlarımız var olmasına vardır fakat iş buranın kültürüne gelince, demin de söyledim, maalesef kalakalırlar! Hele, yabancı kültüre sahip olmayı Batı’nın sadece filimlerini ve romanlarını bilmekten ibaret zannedenlerin Türkiye’de meydana gelmiş bir hadiseyi o filimlerdeki ve romanlardaki kavramlar ile yorumlamaya kalkışmaları yok mu, aman Allah!

    FİLİMLERİN İLHAMI
    Böyle yorumların ve benzetmelerin son örneklerini, İzmir’de üç kadının katledilmesi hadisesinde gördük. Kadınların canını alıp çaldığı cep telefonunu satarken yakalanan sapık, “seri katil” ilân edildi. Gazetelerde “Türkiye ’nin ve dünyanın en meşhur seri katilleri” listeleri yayınlandı, bazı anlı-şanlı yazarlar da İzmir’deki hadiseyi Amerika’da meydana gelen seri cinayetler çerçevesinde yorumladılar. Oraların seri katilleri ile İzmir’deki katil arasında benzerlikler kuruldu, bu olayları konu alan Amerikan filimleri ve diziler anlatıldı ve üç kadının katili, “seri katil” haline getiriliverdi!

    Ama, konunun çok önemli bir ayrıntısı farkedilmedi: İzmir’deki cinayetlerin bir “seri cinayet” olmadığı...

    “Seri katil” ve “seri cinayet” kavramları sadece Türkiye’de değil, Doğu dünyasında da hiçbir zaman varolmamıştır ve yoktur. Tarih boyunca çok sayıda kişinin canını almış ve adları “Osmaniye”, “Rize” yahut “Salacak Canavarı” gibi cinayetleri işledikleri yerlerin isimleriyle beraber anılan bir hayli katilimiz vardır ama bu kişiler sadece çok kişiyi öldürmüş katillerdir ve “seri katil” olmakla bir alâkaları bulunmaz.

    Seri katil, cinayetlerini oyun oynarcasına inceden inceden planlayan ve bu işi bir maksat için yapan kişidir. Bu maksat şöhret olmaktan yahut kendisi gibi hastaların meydana getirdiği bir hayran kitlesi yaratmaktan tutun, yakalanmasından sonra hikâyesini satarak para kazanma hevesine kadar uzanabilir. Ama ortada mutlaka nakış gibi işlenerek hazırlanmış bir plan ve bir amaç vardır.

    CİNNET GELENEĞİ
    Bizde ise, ardarda işlenen cinayetlerde böyle ayrıntılar bulamazsınız. Cinayetlerin sebebi cinsellik, para yahut katilin psikolojik durumunun yarattığı âni hiddetler veya cinnettir ama bunların hiçbiri plan çerçevesinde ve zevk alınarak yapılan seri cinayetler değildir.

    Türkiye’de, üstelik sadece seri katil değil, bir “cinayet edebiyatı” ve “polisiye roman” geleneği de yoktur. Edebi eserlerimizde geçen öldürme hadiseleri, romanın kurgusu içerisindeki sıradan olaylardan ibarettir; temeli sadece cinayete ve o cinayetin çözümüne dayanan tek-tük eserler de şunun şurasında zaten 15-20 seneliktir.

    Dolayısıyla, bir psikopatın işlediği cinayetleri Amerikan filimlerinden örneklerle “seri cinayet” şeklinde yorumlamaya kalkışmak, gelecekle ilgili hayallerini başka toplumları ve kültürleri taklid temelinde kuran gençlere lüzumsuz ve tehlikeli ilhamlar vermekten başka bir işe yaramaz.

    ____________

    ABD özentisi de bir yana bu ne ( L) tarhana turşusu sayın Bardakçı

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

zonldak seri katil necati kart

parmak izi programı hamdi kayapınar

malatya av tufeğiyle abisini oldurdu 2002

malatyada 2002 sabıkalı sapık listesi

gonul kuafor yapicioglu

kayseri talas bahcelievler pazar gunu acik kuafor

seri katil ilanlari

talas mevlana mahallesi kalite evler deki erkek kuaforleri

06 hlp 39 sahin taksi kime ait

Forum

Benzer Konular :

  1. Türk Ceza Hukuku - Genel Hükümler (Altın Seri) [Kitap Fiyat bilgisi]
    Sinan Sakin - Savaş - 2019 Temmuz - 48,00 TL Türk Ceza Hukuku - Genel Hükümler (Altın Seri) hakkındaki işbu hukuki kitap Hukuk Market tarafından...
    Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 07-08-2019, 21:20:17
  2. Dünyanın En Azılı Seri Katilleri !!!
    Dünyanın en azılı katilleri ve yaptıkları insanlık dışı uygulamaları okuyunca dehşete kapılacaksınız https://www.youtube.com/watch?v=A2KlsllcCl4
    Yazan: crazy_82 Forum: Yaşam - Sohbet - Forum Oyunları
    Yanıt: 0
    Son İleti: 21-11-2015, 21:54:10
  3. Seri hirsizlik cezasi
    Sayın hukukçu arkadaşlar, internet ortamında detaylı araştırmama rağmen konuyla ilgili bilgi edinemedim, bir hırsız sabıkalı veya sabıkası olmayan...
    Yazan: alpgur Forum: Hukuki Görüş ve Yorum
    Yanıt: 4
    Son İleti: 27-06-2015, 22:39:41
  4. Vergi Hukuku - Türk Vergi Sistemi Soru Bankası - Altın Seri [Kitap Fiyat bilgisi]
    Cengizhan Doğruyol - Savaş - 2013 Ağustos - 35,00 TL Vergi Hukuku - Türk Vergi Sistemi Soru Bankası - Altın Seri hakkındaki işbu hukuki kitap...
    Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 25-08-2013, 19:10:09
  5. Sevgi Katilleri
    Sevgi Katilleri Doya doya yaşayamadık sevgimizi, Ne seni bana ne beni sana bırakmadılar, İçimizde hep özlem kaldı, Birde kavuşamamanın...
    Yazan: Hüseyin Tuztaş Forum: Edebiyat ve Sohbet Köşesi
    Yanıt: 8
    Son İleti: 09-04-2008, 08:23:45

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.