Vergi Borçlarında Ltd. Şirketlerdeki Anayasaya Aykırılık

[irfoz]

Benim düşünceme göre devlete olan vergi vs. borçlar yüzünden şirket ortaklarının tüm mal varlığıyla sorumlu olduğu konusunda 29/07/1998 yılında çıkan kanun anayasanın eşitlik ilkesiyle bağdaşmaz; çünkü devlete olan bir boçla özel bir şahsa olan borç arasında ayrım yapılamaz yani şirket şahışlara karşı sadece sermayesiyle sorumlu iken kamuya bütün mal varlığıyla sorumlu olamaz. Bu konuda görüş bildirirseniz sevineceğim, anlaşılacağı üzre bu konuda müzdarip olarak ben bu konuyu anayasa mahkemesine taşımayı düşünüyorum, tabi ki bir sade vatandaş olmam sebebiyle de konu hakkında profesyonel düşünceleri bekliyorum.
Not: Eskiden kollektif şirketlerde ortaklar bütün borçlara karşı mal varlığından sorumluydular sadece kamunun alacağından değil

[ilkaytrade]

bu soruya ben bir ilave yapayım,
normal bir haciz işleminde maaşın veya kazancın 1/4'üne el koyulurken,
bir ihale sonucu doğan alacağımın tamamı vergi borcuma istinaden vergi dairesince haczedildi,
benimde yaşama hakkım var, ben devlete bu işi yaparken başkalarından mal aldım onlara borcumu nasıl ödeyeceğim.
karımı alsalar tamam ama tamamını alıyorlar, bu caizmidir.

selamlar,,

ilker

[ilkaytrade]

bu soruya ben bir ilave yapayım,
normal bir haciz işleminde maaşın veya kazancın 1/4'üne el koyulurken,
bir ihale sonucu doğan alacağımın tamamı vergi borcuma istinaden vergi dairesince haczedildi,
benimde yaşama hakkım var, ben devlete bu işi yaparken başkalarından mal aldım onlara borcumu nasıl ödeyeceğim.
karımı alsalar tamam ama tamamını alıyorlar, bu caizmidir.

selamlar,,

ilker

karımı alsalar derken = a harfi ince a olacak yanlış anlaşılmasın, karımı =kazancımı
:rolleyes:

[kerbelos]

Galiba yanılıyorsunuz.Ben bu kanun hükmünde Anayasanın "kanun önünde eşitlik" ilkesine herhangi bir aykırılık göremiyorum.Ticaret yapan herhangi bir gerçek kişi,bütün alacaklılarına karşı bütün malvarlığı ile sorumludur.Aynı şekilde şirket ortağı da,yalnız vergi idaresine karşı değil,bütün alacaklılara karşı bütün malvarlığı ile sorumludur.Burada devlete herhangi bir imtiyaz tanınmamıştır.Devlet de,diğer alacaklılar gibi borçlarından dolayı önce şirketi takip ediyor,şirkete karşı alacak takibi semeresiz kalırsa şirket ortaklarına başvurabiliyor.Dediğiniz şey, bir şirket ortağını şirketin bütün borçlarından dolayı bütün malvarlığıyla sorumlu tutmak olsaydı,o zaman Anayasaya aykırılıktan söz edebilirdik.Oysa böyle birşey yok!Türk ticaret Kanunu ve Amme Alacakları tahsili Usulü hakkında kanuna göre, bir şirket ortağı şirket borçlarından dolayı ancak ve ancak hissesi oranında bütün malvarlığı ile sorumlu olur. Bunun neresinde Anayasaya aykırılık var,bana gösterirseniz inanın memnuniyet duyarım.