Ali Cengiz Oyunu ve Yardakçılar

[Av.G.A]

09/09/2004 TARİHLİ HÜRRİYET GAZETESİNDEN ALINTI :

Ertuğrul ÖZKÖK
Unakıtan'ın eşi Genelkurmay'a girebilir mi


ÖNCEKİ gün gazetelerde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın eşi Ahsen Unakıtan’ın fotoğrafını görünce, aklıma Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesindeki bir fotoğraf geldi.

Uzun süredir bu fotoğrafı yazmayı düşünüyordum.

Unakıtan’ın fotoğrafı iyi bir vesile oldu.

Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde iki ilginç fotoğraf var.

Önce meraklısına bu fotoğrafın adresini vereyim.

Genelkurmay’ın ‘www.tsk.mil.tr’ adresine girince karşınıza ana sayfa çıkıyor.

Ana sayfanın sağ tarafında ‘Basın Yayın Halkla İlişkiler’ bölümünün altında ‘Ziyaretler’ diye bir sayfa var.

ALTTAKİ FOTOĞRAF

Orayı tıklayınca karşınıza 2002, 2003 ve 2004 yılına ait başlıklar çıkıyor.

2004 tarihli sayfada ‘9 Mayıs 2004-Anneler Günü nedeniyle şehit annelerinin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ü ziyareti’ başlıklı bir bölüm var.

Bu bölümü tıklayınca karşınıza dört fotoğraf çıkıyor.

Bunlardan özellikle alt sıradaki ikisi çok ilginç.

Soldaki fotoğrafta Orgeneral Özkök’ü ziyarete gelen başı bağlı bir şehit annesi var.

Ancak başına bağladığı örtü türban değil.

Çene altından fiyonkla bağlanan ve son günlerde Kuzey Osetya’daki kadınların başında da gördüğümüz türden bir başörtüsü.

Onun yanındaki dördüncü fotoğrafta, Orgeneral Özkök’ün hemen yanında duran kadının başındaki örtü daha dikkati çekici.

Buna örtü demek yanlış.

Şehit annesinin başında, şapkayla türban arası bir şey var.

Dikkat ettim.

Bu, Ahsen Unakıtan’ın başındakine çok benziyordu.

Genelkurmay Başkanlığı hiçbir şeyi öyle tesadüfe bırakmaz.

Yani karargáhın internetten sorumlu subayı, öyle kendiliğinden bu fotoğrafı oraya koymuş olamaz.

Mutlaka komutanın bilgisi ve izni vardır.

Dikkatimi çeken bir ayrıntı daha var. Genelkurmay sitesinde bir önceki yılın Anneler Günü’ne ait fotoğraflar da var.

Onları büyük bir dikkatle inceledim. İçlerinde başı örtülü bir tek kadın yoktu.

Bana göre bu fotoğrafta çok önemli bir mesaj var.

Askerler, ‘bir kadının başını örtmesine karşı değiller. Karşı oldukları şey, siyasi bir sembol haline getirilmiş olan türban’.

Bu ziyaret 9 Mayıs 2004 tarihinde yapılmış.

İnternet sitesine ne zaman konulduğunu tam olarak bilmiyorum.

Muhtemelen olayı izleyen bir iki hafta içinde konulmuştur.

Demek ki en az üç aydan beri orada duruyor.

Sitedeki bu fotoğraf ile Ahsen Unakıtan’ın fotoğrafını yan yana koyunca aklıma şu soru geliyor:

Acaba askerlerin kamusal alan saydığı garnizonlar, Ahsen Unakıtan’a açık mı?

Bu fotoğrafa bakarsak açık olması gerekir.

İki tarafın da fanatiklerinin bu karşılaştırmaya çok kızacağını biliyorum.

Ama amacımız toplumu paramparça eden sorunları çözmekse, artık fanatikleri kapı dışarı etme zamanımız geldi.

Bana göre, Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesindeki bu fotoğraf üzerinde ciddi biçimde düşünmeliyiz.

Çünkü bana, sanki çözüm bulunmuş da biz farkında değilmişiz gibi geliyor.

Konu buraya gelmişken, bir de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in oğlunun düğünü hakkındaki görüşümü aktarmak istiyorum.

Başbakan Tayyip Erdoğan, aradaki bütün soğukluğa rağmen Sezer’in annesinin cenazesine katıldı.

İÇİMİZDEKİ SES

İçimden bir ses şunu söylüyor:

Keşke Cumhurbaşkanı, Başbakan Erdoğan’a eşli bir düğün davetiyesi gönderseydi.

Emine Erdoğan da başındaki türbanla düğüne gelseydi.

Cumhurbaşkanı’nın bu durumu izah etmesi çok kolaydı.

‘Bu benim oğlumun düğünü. Yani devletin kamusal alanı değil, benim özel alanımı ilgilendirir’ diyebilirdi.

İnanın böyle yapsaydı, kamusal alandaki türban yasağını da daha kuvvetle savunabilirdi.

Ama ne yazık ki bu tür yakınlaşma fırsatlarını kaçırıyoruz. İçimizdeki insani sese değil, yakın çevremizdeki fanatiklerin sesine kulak veriyoruz.

Veya fanatiklerin çaldığı savaş tamtamlarının gürültüsü, içimizdeki sesi işitmemize engel oluyor.




<marquee id='marquee'>Bu yazının toplumsal düzeyde amacı nedir? Anlaşma ortamı mı sağlamak yoksa küçük de olsa bir delik açmaya vesile olup madalya mı kapmak?</marquee id='marquee'>

[ibrahimg38]

Yıllardır bu ülkede başörtüsü laiklik , din , birzamnalarda sağ sol derken nezaman biz kendimize dönüpte ekonomik olarak güçlü bir ülke haline geleceğiz.

Ben Şuna hep İnanmışımdır. bir insanı ne yapsanızda döndüremessiniz, bırakın baskılar kalksın, o zamn kimse sıkıntı çekmez,
ben rakımıda içerim yeri gelir camiyede giderim kimse bana neden içiyorsun yada camiye gidiyorsun deme hakkına sahip değildir olamazda,

bunu birde cumhur başkanı dahil tüm devlet başkanları ve meclis anlasalar bu ülkede sorun kalmaz ve kısa zamanda kalkınır.

ancak bana göre bu konuları gündemde tutmak bu ülkeye kasıtlı olarak zarar vermek isteyenlerin işidir diye düşünüyorum,

[Lawless1]

Sayin Ibrahimq38'in yazdiklarina katilmiyorum. Cumhurbaskani Sezer'in ulkeye zarar verme amaci oldugunu soylemek hic dogru degildir, hem hakarettir, hem de haksizliktir. Sizin raki icebilme hakkinizi saglayan laik devlettir. Eger din ve devlet icice girerse, hem raki icip, hem de camiye gidemezsiniz (Ayni anda demek istemiyorum, kimse yanlis anlamasin). Oglunun dugunune Erdoganlari cagirabilirdi diye dusunuyorum ama herhalde mekan devlet mekani oldugu icin kurallardan sapmiyor.

G.A., Ertugrul Ozkogun ne demek istedigini tam anlayamadim. Bazen Ozkok acaip seyler yazabiliyor. Basortusunuzu geleneksel bicimde baglarsaniz, ya da film yildizlari gibi - aslinda turban kelimesinin manasina daha cok yaklasan sekilde - kullanirsaniz, o zaman bu "ortu" meselesi cozulmus demektir diyor herhalde. Yani Emine Erdogan gibi baglamayacaksiniz. Bence birinci resim (geleneksel ortu) annenin yasi yuzunden izin verilmis olabilir. Sehit annesi olmasi da bir diger faktor. Kadincagiza basini ac demek zor olurdu.

Ikinci resimdeki kafasinda beyaz sapkavari sey olan hanim, Muslumanligi temsil etmiyor cunki turbani boynunu tamamiyla acikta birakiyor. Ama Turk devletine ve kanunlarimiza saygi gostermeye calismis, dogrusu da budur.

Unakitan'in hanimini hic gormedim. Basindaki beyaz sey olan kadin gibi giyiniyorsa, kamusal alanda bir problem yaratmaz. Rukusluk yaratmakla kalir o kadar. Ertugrul Ozkok bence bu isi iyi dusunmeden yazmis. Yani madalya kapmaya calisiyor, ama bir fikir yok.

-
Resimlerin adreslerini buraya yaziyorum, sizlere kolaylik olur diye.

Birinci resim:

http://www.tsk.mil.tr/genelkumay/bas...elergunu_3.htm

Ikinci resim:

http://www.tsk.mil.tr/genelkumay/bas...elergunu_5.htm

[av.senol]

Amerikanın uzay hakkındaki bilgisi, bizim ülkemiz hakkındaki bilgiden fazla gibi geliyor bana. CNN Türkte bir program izliyorum, 30'lu yaşlarda bir Türk genci japon hükümeti adına yürütülen bir uzay programında uzay fizikçisi olarak çalışıyor ve uzayın dışından bahsediyor. Bilmemek ayıp değil yeni öğrendim, uzayın birde dışı varmış yani başka uzaylar.

Yine enerji alanında akılalmaz gelişmeler var, atmosfere yerleştirilecek bir mekanizma ile güneş enerjisinden faydalnılarak son derece düşük bir maliyetle inanılmaz enerji sağlanabiliyor.

..............

[deltaG]

Sayın Lawless dikkat ettiyseniz forumda bizim ertuğrul'un alıntı yapılan yazısnın altında akan yazı aslında her şeyi ço açıkça anlatıyor.
Hürriyetteki yazıda bu son cümle yok.

son cümle şöyle ve galiba Av.GA eklemiş bunu (eğer öyleyse GA'yı kutluyorum)

Bu yazının toplumsal düzeyde amacı nedir? Anlaşma ortamı mı sağlamak yoksa küçük de olsa bir delik açmaya vesile olup madalya mı kapmak?

bizim ertuğrul bunu ilk kez yapmıyor ki. bu ülke için endişe duyan bu ülkeyi seven, tehlikelerden korumaya çalışan her duyarlı vatandaşın bu yazarı çok dikkatli takip edip okuması gerekiyor. Şahsım adınz ben bu işi bu gazeteye bir de para vermek zoruma gittiği için internetten yapmayı tercih ediyorum.

bizim ertuğrul çok usta bir kamuoyu yapıcısıdır.en büyük zevki bu ülkenin temel yargı ve değerlerini,yapı taşlarını sarsmak yerinden oynatmaktır.ve çok başarılıdır.
yazılarında asla agresiv değildir.yumuşak yumuşak kibar ve terbiyeli bir entel olarak yazar, daha siz farkında olmadan mesajları yerine ulaşmış ve uygulama başlamıştır bile.
mensubu olduğu kitlenin çıkarları neyi gerektiriyorsa usul usul gıdıklamaya başlar yankısı başka yerlerden gelir.

üç ay önce ecevit hakkında çok olulmu yazılar yazarken birden bire ecevitin yeterliliğini gündeme getirebilir. ecevit muhtemelen birilerinin ayağına basmıştır o sıralarda

hürriyet arşivinde bir gün geçirin, yazılarını okuyun ne demek istediğimi anlayacaksınız

bizim ertuğrulun kimliği ve kişiliği ile ilgili aslında hepimizin okuması gereken bir kaç kitap var.

Yalçın Küçük ŞEBEKE- TEKELİSTAN-TEKELİYET 1-2

bunları okuduktan sonra düşüncelerinizi burada görmek isterim

sayın şenolun yazısı da muhteşem. hep söylediğimiz bir nakarat ama buraya cuk oturmuş

[Lawless1]

DeltaG, Kitap tavsiyeniz icin tesekkurler. Not aldim. Hasan Pulur, "Turkiye gercegi" diye bir kitap tavsiye etmis, Yazar Kamran Inan. Bugun ki yazisinda gordum. Elimde Orhan Pamugun bir kitabi var, okusam mi okumasam mi diye bakip duruyorum. Kitabi severek satin almistim, simdi evde toz topluyor. Elestirmenlerden biri Pamugu yerden yere vurmus, bende etki yapti herhalde.

[ibrahimg38]

Sayın Şenol,

Buradaki yazınızı okuyunca kendi kendime kızdım, vede güldüm, yıllardır bu ülkede sürüklenmek istenen gereksiz (bana göre) konularla bu toplumun kafası karıştırılmıştır. bunu bile bile resim tart,işmasına katıldım demekki daha dersimi almamışım.

Sayın Şenol size teşekkür ediyorum. dünya ülkleleri ikinci uzaydan bahsederlerken bizde hala resimdeki baş örtüsü konusu devam ediyor.
birileri dünyada tek olma yolunda diger tüm ülkeleri sömürü altına almak isterken bizde hala başörtüşü var.

En tuhaf olanı bu ülkede kızının başörtüsü yasaklı diye kızını Amerika gibi bazı demokratik ülkeler öğrenci gönderirlerken hala demokrasiden bahseder olduk.
acaba Yununanistanda demokrasi yokmu, Amerikada Demokrasi yokmu, Fransada demokrasi yokmu...?
ÇÜNKİ BURALARDA İNSANLAR OKULLARINI BAŞÖRTÜSÜ İLE OKUYORLAR.


Elinize sağlık bizim cucoklarımızı başındaki örtü nedeni ile yurt dışına gönderiyoruz ve birdaha bu ülkeye faydaları olmuyor en büyük değerlerimiz olan genç beyinleri kaçırıyoruz.

SİZ HALA YAZILARINIZI VE TV PROĞRAMLARINIZI BU KONULARLA MEŞGUL ETMEYE DEVAM EDİN.

[Lawless1]

Alıntı:Alıntı yapılan üye ; ibrahimg38:
Sayın Şenol,

Buradaki yazınızı okuyunca kendi kendime kızdım, vede güldüm, yıllardır bu ülkede sürüklenmek istenen gereksiz (bana göre) konularla bu toplumun kafası karıştırılmıştır. bunu bile bile resim tart,işmasına katıldım demekki daha dersimi almamışım.

Sayın Şenol size teşekkür ediyorum. dünya ülkleleri ikinci uzaydan bahsederlerken bizde hala resimdeki baş örtüsü konusu devam ediyor.
birileri dünyada tek olma yolunda diger tüm ülkeleri sömürü altına almak isterken bizde hala başörtüşü var.

En tuhaf olanı bu ülkede kızının başörtüsü yasaklı diye kızını Amerika gibi bazı demokratik ülkeler öğrenci gönderirlerken hala demokrasiden bahseder olduk.
acaba Yununanistanda demokrasi yokmu, Amerikada Demokrasi yokmu, Fransada demokrasi yokmu...?
ÇÜNKİ BURALARDA İNSANLAR OKULLARINI BAŞÖRTÜSÜ İLE OKUYORLAR.


Elinize sağlık bizim cucoklarımızı başındaki örtü nedeni ile yurt dışına gönderiyoruz ve birdaha bu ülkeye faydaları olmuyor en büyük değerlerimiz olan genç beyinleri kaçırıyoruz.

SİZ HALA YAZILARINIZI VE TV PROĞRAMLARINIZI BU KONULARLA MEŞGUL ETMEYE DEVAM EDİN.

Kimseyi 2.ci uzaydan alakoyan yok. Kafalar kapaninca, bilim daha da ilerler. Dilipak'i kumandaya gecirin, "hizlandirilmis" roketinizle cok galaksi gezersiniz.

Bu arada, Fransa'da turban'in yasak oldugunu Bursa'daki Sagir Sultan bile duydu.

[ibrahimg38]

))))))))))))))))))))

öylemi düşünüyorsunuz,

evet fransada yasaklılılla ilğili yasa çıkmak istendi ancak bizden hala iyiler
üstelik onlar Hıristiyan olmalarına karşı

Müsliman bir ülkede hırıstiyan bir ülkenin yaptıklarını bir mü
slüman olarak örnek alırsak........ VAAAYYYYYY GELE HALİMİZE


UZUN UZUN DÜŞÜNMEK LAZIM,

[Av.G.A]

sayın ibrahimg38,

iletilerinizi okuyunca büyük bir tutarsızlık ve kararsızlık görüyorum. Hrıstiyan ülkeleri örnek almayalım diyorsunuz ama örnek gösteriyorsunuz. Tartışmanın gereksizliğini önesürüyorsunuz ama tartışıyorsunuz. Siz bence düşüncelerinizi netleştirin , neyi savunacağınıza karar verin sonra tutarlı bir şekilde tartışmaya çalışın. Sizin ve takdir ettiklerinizin, uzay dışı teorisini yeni öğrenip hayretler içinde kalmanızda beni şaşırtıyor. Uzay dışı teorisi izafiyet teorisi kadar eski. Ayrıca bu bir teori. Teori ne anlama geliyor bahse gerek yok. Metafizik anlamda uzay dışından bahsedenlerde var. Bu da sizi hayretler içinde bırakacaktır eminim. Bunu da hiç duymamışsınızdır çünkü. Aristonun da bir uzay dışı tanımı var. M.Ö. yapılmış bu tanımı. Herhalde bir daha hiç bir konuyu tartışma gereği duymazsınız artık (?)

https://www.hukuki.net