Alacağıma Karşılık Daire Aldım

[ksengoz]

İstanbulda inşaat malzemeleri satıyorum. 14/01/2004 de alacaklı olduğum müteahhitten 133milyar lira alacağıma karşılık piyasa değeri 100milyar lira olan dairenin tapusunu deviraldım ve borcu sildik satış bedeli olarak 15milyarlira gösterdik. müteahitin başka alacaklısı tasarrufun iptal davası açmış. konu ile ilgili 5 avukatla görüstum hepsi farklı yorum yapıyor. kestiğim faturalar ve tapuyu devralırken müteahite verdiğim 20/10/2003 keşide tarihli 133milyarlık bankadaki çek beni kurtarırmı. bazı avukatlar alacaga karsılık mal alınamayacagını söyluyor davayı kaybedermisım. davayı kaybedersem masrafları vekalet ucretinide ben ödeyecekmısim hapis ve para cezasıda alırmısim. çok acil yardıma ihtiyacım var çok buyuk rakamlar sözkonusu hangi avukata inanayım ayıcamuteahhit bunu kasıtlı yapıyor mutehidi bulamıyorum. 9aysonra dava açıldı davayı açan adamın alacagının nerdengeldigi de belli degil yadımcı olursanız çok sevineceğim

Ben bir tüccarım

[Av.Ragıp Atay]

sizin sorununuz, tasarrufun iptali adlı forumda epey tartışıldı. Önce tüm yazılanları okuyun, sonra tekrar foruma dönün. aklınıza takılanlara yardımcı olmaya çalışalım

[ksengoz]

diğer forumu okudum oradakiolay farklı ben alacağıma mahsben daire aldım. Yıllardır müthlerden mal karşılığı daire villa alırım ilk defa başıma böylebir şey geldi. uzun zamandır vekilligimiyapan avukat arkadaşım dava ilgili hocaları ile gorustuğunu davayı buyuk ihtimal kaybedebilecegimi söyledi. ben daireyi aldıktan 5 ay sonra daireyi 103milyarliraya sattım satış bedeli olarakda tapuda 16milyarlira gösterdik sattığım kişiyede davaaçmışlar ancak onlar tapuyu aldıkları gun adıma 100milyar havale çıkardıklarından davayı kaybetmeyeceklermiş ben kaybedersem tazminat vekalet ucreti paracezası vehapis çıkacakmış. benim şirketim şahıs şirketi. müteahidin hakimortağı olduğu ltd. şti ne mal verdim fatura kestim 133milyarlık çekte ltd.şti çekiydi. daire müteahhidin şahsına kayıtlıydı bana devretti borcu sildik.
Avukatlar arasındaki çelişki şu. alacagıma karsılıkaldım dersem müteahhtin durumunu bilmedigimi ispatlamalıymışım bu zor çünkü enson malzeme satışından sonraki 6 ay vadefarkı yazdırdım çekler iki aydabir değişti o çekler şu anbankadadır daireyi alırken vadefarklarını sildim 100milyarlık daireyialdım. alacağı karıştırmayıp ben bu daireyisatın aldım dersem parasınıverdiğimi ispat edemyecegim yine davayı kaybedeceğim
bu durumda nasıl bir savunma yapalım

Dava açan alacaklı senedi icraya koymuş senedin tanzim tarihi 4 şubat 2003 vadesi 14nisan 2004 haciztarihi 27 Temmuz 2004 senette ilk borçlu müteahhit daha sonra senet iki kez cirolanmış en son senedialan dava açmış.

müteahhitin yaptığı apartmanda daire alan herkes davalık. bir elektrik taşeronuda benim gibi daire almış o da karakara duşunuyor mütht. kayıp.

sayın Ragıp Atay alakanız için teşekkür ederim

bu arada ben bir tüccarım ifadesini isteyerek yazmadım her iletimdeçıkıyor nasıl silebilirim.

Ben bir tüccarım

[Av.Ragıp Atay]

Elbette burada verdiğimiz yanıtla kesin ve bağlayıcı değil. Ama sizin, kötümser olmanızı gerektirecek bir şey de yok. Alacağa karşı mal alınmaz diye bir yasa maddesi yok. takas ve trampa türk hukukunda düzenlenmiş kurumlardır. Keza kat karşılığı inşaat sözleşmesi de bu manadadır.
Yasa metninde, mutat ödeme vasıtaları dışındaki ödemeler için konmuş bir hüküm var. Meslektaşlarım, bu nedenle karamsar düşünüyorlar.
Ama sizin inşaat malzemesi sattığınız gerçeği kaşısında, daire almanız, ticari teammüllere uygun düşüyor. Bu benim görüşüm.

[xewer]

Sayın ksengoz, anladığım kadarı ile savunma konusunda epey tereddüt içindesiniz. İnşaat sektöründe çalışan hem müteahhitlik yapan hem de malzeme satan biri olarak 2001 krizinden sonra benzer durumlarla karşılaşanları gördüm.(benim davamda da bir malzemeci aynı durumda) Kendi davam dışında tanıdığım iki kişi sizin durumunuzda davalı 3. şahıs. Biri alacağına karşılık villa almış, diğeri de alacağının munzam teminatı olarak bir taşınmazın tapusunu üzerine devralmış. Üçünün vekilleri de savunmalarında alacak borç ilişkisini karıştırmadı direk taşınmazları satın aldık demişler. Ben bu davalar hakkında bildiklerimi yazayım.

1.davada, Limited şirketler arasındaki cari hesaptan kaynaklanan borcu kapatmak için borçlu şirketin ortağı şahsına kayıtlı villayı alacaklı şirketin ortağının şahsına devretmiş ve şirketler arasındaki alacak-borç ilişkisi bitmiş. Tapudaki satış bedelini taşınmazın gerçek değerinden de yüksek göstermişler. Daha sonra bir banka iptal davası açmış. Davalı vekili şirketler arasındaki alacak-borç ilişkisini karıştırmamış taşınmazı satın aldık demiş. Tabii satış bedelinin resmi kanallardan ödendiğini ispatlayamıyorlar ancak hakim alıcının alım gücü olup olmadığını dinliyormuş. Davayı açan bankanın vekili şirketler arasındaki cari hesap ilişkisini ortaya çıkarmış ve sürekli satış bedeli yastık altından mı çıktı diyormuş. Dava sonunda ne olacağı belli değil.

2. dava sizin durumunuza benziyor. Şirketler arasındaki cari hesaptan kaynaklanan borcun teminatı olarak borçlu şirketin ortağı şahsına ait arsayı, alacaklı şirketin ortağının şahsına devretmiş. Sonra arsaya alıcı bulunmuş arsa satılırken alacaklı alacağını almış tapuyu alıcıya vermiş parayı da blokeli çekle almış. Tüm satışlarda satış bedelleri çok düşük gösterilmiş. Sonra başka biri iptal davası açmış. Davalı 3. şahsın vekili şirketleri karıştırmayıp yine arsayı satın aldık demiş. Arsayı son alana da dava açılmış ancak onlar blokeli çek verdiklerinden rahat. Davalı 3. şahıs arsayı alırken parasını verdiğini kanıtlayamıyor ancak onların da en büyük dayanağı şu: biz bu arsayı borçludan satın aldık satınca da parasını(blokeli çeki) biz aldık diyorlar. Siz de daireyi satın aldım derseniz aynı şeyi söyleyebilir daireyi satarken de parası benim hesabıma havale çıktı ve benim hesabımda kaldı diyebilirsiniz. Bu davada alacaklı ile borçlu arasında muvazaa olduğu iddi edilmiş ancak işin tuhaf yanı size taşınmazın satış bedelini nasıl verdin diye soran hukuk, davayı açan açan alacaklıya sen hangi parayı borç olarak verdin diye sormuyor senette nakten yazıyorsa borç para verdim deyip geçiyorlar.

Benim davamda da bir malzemeci benzer durumda onlar da alacak-borcu karıştırmadılar. Tüm avukatlar 279. maddenin 2. fıkrasından çekiniyorlar.
Avukatlar bu konuda çelişki içinde kimi alacağa karşılık mal alınabilir bundan daha doğal birşey yok diyor kimi de yargıtayın alacağa karşılık mal almayı kabul etmediğini ( haciz koyacaksın sıraya gireceksin satışa çıkaracaksın vs. vs.) söylüyor ve riske girmiyor.

Ben bu konu ile ilgili forum da açmıştım . Hukukçulara mahsus forumlar katagorisinde İptal Davaları başlıklı forumlarda ne düşünüyorsam yazdım isterseniz okuyun.

Ticarette girişimciler zor anlarda şahsi mallarını korumak için Limited Şirket kuruyor işler sıkışınca da bu durumlar ortaya çıkıyor.

Diğer forumda yazdıklarınızla ilgili olarak: sizin alacaklı ile borçlu arasındaki muvazayı iddia etmeniz davayı uzatır herhalde çünkü senet bir çok elden geçmiş yapacağınız bir şey yok. Mahkeme muvazaa iddiasında, alacağın nereden geldiğini dinliyor ancak bu konudaki içtihatları bulup koymalısınız hakimler yeni uygulamayı bilmiyorlarmış. İsterseniz bu içtihatları size gönderebilirim biz kendi davamızda kullandık.

Son kararı vekiliniz verecek ancak ben sizin yerinizde olsam alacak borç ilişkisini karıştırmam çünkü davaya böyle girip kaybedenleri duydum. Tapudaki satış bedellerinin düşük olması şu an yargıtay için pek önem taşımıyormuş ("Satış bedellerinin düşük olması tarafların kötü niyetli olduğunu göstermez" diyen içtihat var)satış bedelini ödediğiniz ispatladığınız gerekli imiş. Siz satış bedelini ödediğinizi ispatlayamayacağınızdan hukuk size sen bu daireyi 15 milyar TL.'ye aldın diyecek ve büyük ihtimal davayı kaybedeceksiniz.

Müteahhiti bulabilseniz sayın Ragıp Atay'ın dediği gibi müteahhitle geçmiş tarihli bir sözleşme yapıp sözleşmede sattığınız malzemeyinin bedeli 130 milyar TL'yi ulaşınca alacaklı falanca daireyi alacaktır gibi bir şeyler yazarsanız belki kurtulma şansınız olabilir ancak anladığım kadarı ile bu da mümkün değil.

Ben bu olayları yaşadıktan sonra hiçbir borçluya yardımcı olmam. Size de tavsiyem elinizdeki evrakları kısa yoldan icraya koymanız yasalar bunu gerektiriyormuş. İnşallah davayı kaybetmezsiniz ancak ben bu konuda birçok hukukçu ile görüştüm ve bilgi edindim. Davayı kaybetme ihtimaliniz çok yüksek.

İYİ AKŞAMLAR

[ksengoz]

Yazmadiğim Eksik 133milyarlik çekde Müth şahsi Cirosununda Blunmasi Son Aldigim şirket çeki Ceki Verdiğim Yerlerden Geri Dönunce Bende çekin Arkassini Müth Cirolattim Bende Sahsindan Alacakli Duruma Geldim. Vekilim Alacagimiza Karsilik Aldik Ancak Muth. Borclu Olduğunubilmiyorduk Diyelim Diyor. Diğer Bir Avukat Sakin Borcu Kariştirmayin Diyor. Hakimler ödeme Araci Olarak Para çek Senet Kabul Ediyormuş Daire Araba Mal Kabul Etmiyorlarmiş .sayin Xewer Hakim Alicinin Alim Gucune Bakiyor Demissiniz Benim Alim Gucum Vardi O Zamanlar.

Elektrikçi Malzeme+işçiliğe Karşilik Daire Almiş O Ne Yapacak Ozaman.

Sayin Ragip Atay Ve Diger Avukat Katilimcilar Sizce Nasil Savunma Yapayim Kime Inanayim çok Hayati Bi Konu Alaka Gösterip Yardim Ederseniz Sevinirim

[xewer]

Sayın ksengoz, KM ile sorduğunuz sorunun cevabı:
Alacağa karşı taşınmaz alırken ne yapmalıyız;
Örnek veriyorum;
1) 100 liralık alacağanıza karşılık 100 liralık bir ev alacaksanız, tapuda satış bedelini 130 lira gösterin.
2) Tapuyu devir aldığınız gün banka hesabınızdan 130 lira para çekin.
3) Malı aldığınız borçlu ile satış konusu haricinde hiçbir protokol yapmayın.
Böyle yaparsanız ileride davalık olduğunuzda ben bu malı satın aldım parasını da bankadan çekip verdim dersiniz iş biter. Tapudaki satış bedelini gerçeğinden yüksek gösterin hiçbir bilirkişiye güvenilmez.

Savunma konusuna gelince:
1) Alacağıma karşılık aldım derseniz İİK'nun 279. maddesini yazıyorum.

Acizden dolayı butlan:
Madde 279 - Aşağıdaki tasarruflar borcunu ödemiyen bir borçlu tarafından hacizden veya mal bulunmaması sebebiyle hacizden yahut iflasın açılmasından evvelki bir sene içinde yapılmışsa yine batıldır:
1 - Borçlunun teminat göstermeği evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler;
2 - Para veya mutat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödeme-
ler;
3 - Vadesi gelmemiş borç için yapılan ödemeler.
4. (Ek 9/11/1988 - 3494/54 md.) Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için
tapuya verilen şerhler.
Bu tasarruflardan istifade eden kimse borçlunun hal ve vaziyetini bilmedi-
ğini ispat eylerse iptal davası dinlenmez.

Kanunun279. maddesinin 2 fıkrasında borçlu alacaklılarına para veya mutat ödeme vasıtaları (çek senet faiz kuponu) haricinde ödeme yaparsa yani borcunu evi arabası vb. ile öderse bu tasarruflar batıldır; diyor.
279. maddenin sonunda da borçlunun hal ve vaziyetini yani borca batık olduğunu bilmediğinizi ispatlarsanız iptal davası dinlenmez denilmiş.

Kısaca alacağıma karşılık aldım dediğiniz anda müteahhitin durumunu bilmediğinizi ispatlamanız lazım yani her şeyi hakimin taktirine bırakıyorsunuz ki bu da büyük risk. Müteahhitle çok önceden ticari ilişkiye girmişsiniz çekler gidip gelmiş. Hakimin taktiri de soyut bir olay.

2) Ben bu daireyi satın aldım derseniz İİK'nun 278.maddesini yazıyorum.

Madde 278 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/114 md.)
Mütat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır.
Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez.
Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir.
1. (Değişik 9/11/1988 - 3494/53 md.) Karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar,
2. Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz
olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler,
3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şar- tiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri,

Kanunun 278.maddesinin 2. fıkrasında Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağışlama gibidir denilmiş.
(En çok bu maddeden dava açılıyormuş ancak mal kaçıran hiçbir borçlu tapuda satış bedelini düşük gösterecek kadar aptal olmadığından, bu madde amacından çok insanları dolandırmak için kullanılıyor diye düşünüyorum. Benim malı aldığım adam gerçekten kaçırdığı taşınmazlarının satış bedellerini gerçeğininden de yüksek gösterip kendini sağlama almış, bizim gibi gerçekten satın alanlardan da malı geri alabilmek için biri ile anlaşıp 278/2'den dava açtırmış)
Yani daireyi satın aldım derseniz satış bedelinin 15 milyar TL.'den yüksek olduğunu ödemeyi de resmi kanallardan (havale, çek, virman vb) yaptığınızı ispatlamanız gerekli bu da mümkün değil. Ancak o tarihte alım gücünüz olduğunu ispatlarsanız daireyi satınca da parasını aldığınızı aldığınız paranın da hesabınızda uzun süre kaldığını gösterirseniz sonuçta ne olur bunu görüştüğüm hiçbir avukat bilmiyor çünkü benzer davalar devam ediyor.

Elektirikçi için endişelenmişsiniz de sizin durumunuz da iç açıcı değil. Anladığım kadarı ile elektrikçi doğru düzgün fatura da kesmemiş.

Daha önce de yazdım bildiğim 3 davada da vekiller korkudan alacak-borç ilişkisini karıştırmadı malı satın aldık dediler. İsterseniz vekiliniz arayıp bu avukatlarla görüşsün.

[ksengoz]

SYN XEVER BATMIŞ YAHUDİ ESKI DEFTERLERİ KARIŞTIRIRMIŞ DERLER. YILLARDIR BU İŞİNİÇİNDEYİM BİRÇOK MÜTH MAL VERDİM BİRÇOK KEZ PARA KAPTIRDIM BİRÇOK KEZ ALACAGIMA KARSILIK MALALDIM BU OLAY İLKKEZ BAŞIMA GELDİ BU DEVİRDE BATTIKTAN SONRA SATTIĞI MALLARI GERİ ALMAYA ÇALIŞMAYACAK MÜTHD 100 TANEDE BİR ÇIKAR

DAİREYİ ALACAĞIMZA KARSILIKALDIK DİYECEĞİZ. ÇÜNKÜ SATIN ALDIK DERSEK MÜTH DAVAYA ÇIKIPTA BENİM BUNA BORCUM VARDI ÖDEDİM DEDİĞİNDE İŞ ÇIKMAZA GİRECEK DEDİGİNİZ İÇTİHATLAR VEKİLİMDE VARMIŞ SAGOLUN

SAYGILARIMLA

Ben bir tüccarım

[obesik]

Tapudaki satış bedellerinin düşük olması şu an yargıtay için pek önem taşımıyormuş ("Satış bedellerinin düşük olması tarafların kötü niyetli olduğunu göstermez" diyen içtihat var)satış bedelini ödediğiniz ispatladığınız gerekli imiş.

Merhaba,

Başlık 2004 yılına ait ama internette araştırma yaparken tasadüfen buldum. Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Bahsettiğiniz Yargıtay içtihatlarının tarih ve numaralarını verebilir misiniz?

Oğuzhan