+ Konuyu Yanıtla
1 den 7´e kadar toplam 7 ileti bulundu.
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'dan suç duyurusu

    Başbakan'ın giderek artan dozda eleştiri ve saygı sınırını aşıp mahkememize hakaret oluşturan beyanlarda bulunması karşısında aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunlu görülmüştür.

    Anayasamızın başlangıcında millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili olan hiçbir kurum ve kuruluşun bu Anayasa'da gösterilen hukuk düzeni dışına çıkamayacağı, kuvvetler ayrımının devlet organlarında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu belirtilmekte, 6. maddesinde egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu, Türk milletinin egemenliğini Anayasa'nın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanacağı, 9. maddesinde de yargı yetkisinin Türk milleti adına bağımsız mahkemelere ait olduğu öngörülmektedir.

    Bu düzenlemelere göre egemenliği Türk milleti adına kullanan Anayasal kurumlardan olan Anayasa Mahkemesi görev alanına giren ve ilk defa dava konusu edilerek önüne getirilen cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili toplantı yeter sayısı konusunu görüşerek karara bağlamıştır. Bu karar bilimsel düzeyde hukuksal olarak eleştirilebilse de çağdaş demokrasilerde tüm kurumların yetki ve sorumlulukları belirlenmiş olup sunların birbirleriyle rekabet içinde ve husumet güdüleriyle çalışmaları olanaksız bulunduğundan yapılan eleştirilerin belirtilen Anayasal çerçeveleri aşması kabul edilemez. Bu bağlamda Başbakan'ın hukukun üstünlüğü, yargı kararlarının tartışmasız bağlayıcılığı ilkelerini dışlayan, tehdit, hakaret ve husumet içeren, "Tarih bu kararları alanları yargılayacaktır", "Ben tarafsız yargı istiyorum", "Bu 367 bitmedi, çok konuşulacak", "Bu yargı için yüzkarasıdır", "Zorlama ile, dayatma ile verilmiştir", "Akılla, ilimle, tecrübeyle izahı mümkün değildir" biçimindeki söylemleri mahkememizi doğrudan hedef göstermektedir.

    Öte yandan anayasa Mahkemesi görev alanına giren, parlamentonun tasarruflarının Anayasa'ya uygunluğunu denetleyip yasamanın Anayasal sınırlar içinde kalmasını sağlayarak Anayasa'nın üstünlğü ve bağlayıcılığı konusunda güvence oluşturmaktadır. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi üyeleri kararlarını Anayasa'da öngörülen biçimde görevlerinde bağımsız, Anayasa'ya hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine ve görevlerine başlarken ettikleri yeminlerine bağlı kalarak vermektedirler. Bu işlemin gözardı edilmesi, öncelikli görevi hukuka saygı ve bu yönüyle topluma önderlik etmesi gerekenlerin saygınlıklarına da gölge düşürmektedir. Anayasa, yasama ve yürütme de görev ve sorumluluklar yüklemektedir. Hukukun üstünlüğünün ve toplumsal barışın sağlanabilmesi kuşkusuz Anayasal organların bu bilinçle haraket etmelerine bağlıdır. Mahkememizin kendisine Anayasa ile verilen görevi her zaman olduğu gibi bundan böyle de yansız biçimde yerine getireceği, Anayasa'nın yorumlanması yetki ve tekelinin sadece Anayasa Mahkemesi'ne ait olduğu, bunun dışında kalan subjektif itham ve beyanların hukuksal bir değerinin bulunmadığı kamuoyuna saygı duyurulur"



    Hukuki NET Güncel Haber

    Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'dan suç duyurusu konulu yargıtay kararı ara
    Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'dan suç duyurusu konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'dan suç duyurusu

    - Başbakan'ın saygı sınırını aşan ve hakaret oluşturan beyanlarda bulunması üzerine açıklama yapılmasına karar verildi.

    - Başbakan hakkında suç duyurusunda bulunacağız

    - Yapılan açıklamalar hakaret ve husumet duyguları taşıyor

    - Eleştirilerin Anayasal çerçeveyi aşması kabul edilemez

    - Başbakan'ın açıklamaları hukukun bağımsızlığını çiğniyor.

    - Tarih yargılayacak ve yüz karasıdır ifadeleriyle mahkememizi hedef göstermektedir.

    - Mahkememizin üyeleri vicdani kanaatlerine ve ettikleri yemine bağlı kalarak karar verirler.

    Başbakan Erdoğan dün akşam televizyonda yaptığı konuşmasında Anayasa Mahkemesi'nin TBMM'nin toplantı yeter sayısını 367 olarak belirleyen kararıyla ilgili “Tarih bu kararı alanları yargılayacaktır. Ben tarafsız yargı istiyorum. Bu bitmedi. Çok konuşulacak. Bu yargı için talihsizliktir, yüz karasıdır. Zorlamayla dayatmayla verilmiştir. Akılla, ilimle, tecrübeyle izahı mümkün değildir”değerlendirmesinde bulunmuştu

    Erdoğan daha önce de bu karar için demokrasiye saplanmış bir kılıç ifadesini kullanmış daha sonra geri adım atarak konuşmasında Yüksek Mahkeme'yi değil CHP'yi hedef aldığını söylemişti.

    Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme başlatmıştı.

    Erdoğan'ın dün söylediği sözlerin ardından bu sabah yeni bir inceleme başlatıldı.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    içanadolu
    İletiler
    366
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'dan suç duyurusu

    Başbakan'ın giderek artan dozda eleştiri ve saygı sınırını aşması bir tek mahkemenize mi? Cumhurbaşkanı'na,vatandaşa, askere,şehitlere, çitfçilere, demokrasiye,hukuka,laikliğe,cumhuriyete,
    Kim ve ne kaldı ki?

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    içanadolu
    İletiler
    366
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'dan suç duyurusu

    RTE'nın yaptğı birçok açıklamalar Cumhuriyete, hukuk devletine, demokrasiye hakaret ve husumet duyguları taşıyor

    - Kabul edilemez eleştirileri yıllardır Anayasal çerçeveyi aşıyor,
    - Başbakan'ın açıklamaları ve icraatları çoğu zaman hukukun bağımsızlığını çiğniyor.

    - TC tarihi, RTE'nın icraatlarını yargılayacaktır ve yüz karasıdır
    - Kamuoyu, vicdani kanaatleriyle ülkenin gidişatına bakarak kararını vermiştir.

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Mar 2007
    Nerede
    Konya
    İletiler
    28
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'dan suç duyurusu

    Anayasa Mahkemesi daha ağır bir açıklamayı CHP'ye yapmalıdır ama yapmaz yapamaz...Halk herşeyi görmektedir..Hukuku zorlayarak saçmalık üretenleri ve de ülkeyi gerenleri halkımız bilmektedir ...

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    içanadolu
    İletiler
    366
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'dan suç duyurusu

    Anayasa Mahkemesi Başkanı Sn. Tuğcu'nun kalemine sağlık. Kaygım bu gidişle kaç yıl daha? oy çokluğu-karşı oy çoğunluğuna bu düşünceler hakim olacak.

    Benim de Anayasa Mahkemesine duyurmak istediğim çok suç duyuruları var da, ben sade bir vatandaşım. Millet çoğunluğu olmayan Meclis çokluğu da bana karşı. Neylesem?

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Aug 2006
    Nerede
    Antalya, Merkez, Turkey.
    İletiler
    1.019
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'dan suç duyurusu

    BU İLK Mİ, SON OLACAK MI???

    T.C.
    YARGITAY
    HUKUK GENEL KURULU
    E. 2006/4-670
    K. 2006/664
    T. 18.10.2006
    • MANEVİ TAZMİNAT ( Yayın Yoluyla Kişilik Haklarına Saldırı - Yayında Geçen İfade ve Sözlerin Davacının Görev Yaptığı ve İsmi Açıklanan Yargıtay Dairesinin Başkan ve Üyelerine Yönelik Olduğu/Matufiyet Unsurunun Varlığı )
    • YAYIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI ( Yayında Geçen İfade ve Sözlerin Davacının Görev Yaptığı ve İsmi Açıklanan Yargıtay Dairesinin Başkan ve Üyelerine Yönelik Olduğu/Matufiyet Unsurunun Varlığı - Manevi Tazminat Koşullarının Gerçekleştiği )
    • MATUFİYET UNSURU ( Yayın Yoluyla Kişilik Haklarına Saldırı/Yayında Geçen İfade ve Sözlerin Davacının Görev Yaptığı ve İsmi Açıklanan Yargıtay Dairesinin Başkan ve Üyelerine Yönelik Olduğu - Matufiyet Unsurunun Varlığı/Manevi Tazminat )
    • YARGITAY ÜYESİNİN KİŞİLİK HAKLARINA YAYIN YOLUYLA SALDIRI ( Yayında Geçen İfade ve Sözlerin Davacının Görev Yaptığı ve İsmi Açıklanan Yargıtay Dairesinin Başkan ve Üyelerine Yönelik Olduğu/Matufiyet Unsurunun Varlığı - Manevi Tazminat Koşullarının Gerçekleştiği )
    818/m. 49
    4721/m. 24
    ÖZET : Manevi tazminat davası, matufiyet unsurunun gerçekleşmediği, dava konusu yayında davacının adının geçmediği, orta düzeyde bir okuyucunun haberin davacı ile ilgili olduğunu anlamasının mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Anılan yayında, kararın siyasi düşüncelerle verildiği, yargının politize olduğu şeklinde ifadeler yüksek mahkeme üyesi olan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmektedir. Davaya konu yazıda Yargıtay ... Dairesi'nin ismi açıkça geçmektedir. Davacının da başkan olması nedeniyle anılan kararda imzası bulunmaktadır. Yayında geçen ifade ve sözlerin davacının görev yaptığı dairenin başkan ve üyelerine yönelik olduğunda kuşku yoktur. Bu durumda matufiyet unsurunun varlığı tartışmasızdır. Açıklanan nedenlerle manevi tazminat koşulları gerçekleşmiştir.

    DAVA : Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 08.12.2004 gün ve 20021877 - 2004/513 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 06.10.2005 gün ve 4263-10379 sayılı ilamın ile;

    ( ... Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı ... Gazetesi'nin 17.09.2002 tarihli sayısının 1. sayfasında "Demokrasi bir darbe daha yedi", 11. sayfasında ise "Siyasi davaya hukuki kılıf giydirildi" başlıklı yayınlarda kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminat talep etmiş, yerel mahkemece matufiyet unsuru gerçekleşmediği, yayında davacının adının geçmediği, orta düzeyde bir okuyucunun haberin davacı ile ilgili olduğunu anlamasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    Halkı din ve ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik etmekten hükümlü ... Parti Genel Başkanı adli sicil kaydının silinmesi talebinin reddine dair Diyarbakır 3 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nden verilen 01108/2002 gün ve 2002/36 E., 2002/69 Karar sayılı hükmüne karşı yapılan itiraz üzerine Diyarbakır 4 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yapılan inceleme sonunda; 3 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin ret kararının kaldırılmasına ve adli sicildeki mahkumiyet kaydının silinmesine ilişkin 06.09.2002 gün ve 2002/159 Müt. karar sayılı hükmüne ilişkin evrakın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğnamesi ile 10.09.2002 günü Yargıtay ... Ceza Dairesi'ne gönderilmesi üzerine dairece inceleme yapılmıştır. ... Ceza Dairesi 16/09/2002 tarihli kararında; Diyarbakır 3 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 01.08.2002 tarihli adli sicil kaydının silinmesine ilişkin talebin reddine dair karara karşı yapılan itirazın temyiz niteliğinde olduğu, itirazen dosyayı inceleyerek ... hakkındaki sabıka kaydının silinmesine ilişkin Diyarbakır 4 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 06.09.2002 tarihli kararının hukuki değerden yoksun ve hiçbir sonuç doğurmayan yok hükmünde olduğu kabul edilerek, talebin reddine ilişkin Diyarbakır 3 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

    Yargıtay ... Ceza Dairesi'nin bu kararından hemen sonra yayınlanan dava konusu yazıda, demokrasinin bir darbe daha yediği, ... Parti' nin tek başına iktidarını engellemek için hukuka kılıf giydirilmek istendiği, siyasi davaya hukuki kılıf giydirildiği, Yargıtay kararının hukukun siyasallaştığını gösterdiği, yargının politize olduğu, Dairesi'nin henüz önüne gelmemiş bir dosya üzerinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının hazırladığı tebliğname ile karar verdiği ve kararın onandığı, kararın usulsüz, hukuka aykırı ve yanlış olduğu belirtilmiştir.

    Yayın tarihi ve yayın içinde kararı veren ... Dairesi'nin adının geçmiş olması ve yayına konu kararda davacının imzasının bulunması nedeniyle matufiyet gerçekleşmiştir. Yayında, dosyanın daireye gelmeden karar verildiği iddiasında bulunulmuş olup bu iddia yargı açısından ciddi bir suçlamadır. Ayrıca kararın siyasi düşüncelerle verildiği, yargının politize olduğu, siyasi davaya hukuki kılıf giydirildiği şeklindeki nitelemeler yüksek mahkeme üyesi olan davacının kişilik haklarına saldırı nitelikli olup manevi tazminatın koşulları gerçekleşmiştir.

    Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeksizin davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir... ),

    Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK'nun 2494 Sayılı Yasa ile değişik 438/11. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    KARAR : Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.

    Davacı, 17.09.2002 tarihli ... gazetesinin 1. sayfasında; ( "Demokrasi bir darbe daha yedi" başlığı altında ... Parti Genel Başkanı ... "Demokrasi hayatı bir darbe daha yemiştir. Milletimize olan çalışma heyecanımızı kimse engelleyemeyecektir" dedi. Grup Başkanı ... "Yargıtay kararı göstermiştir ki hukuk siyasallaşıyor. Yargı politize oluyor" açıklamasını yaparken; ... 'de "En doğru kararı YSK verecektir" diye konuştu. ).

    11. sayfasında ise, ( ... "Siyasi bir davaya hukuki kılıf giydirildi" başlığı altında " ... Parti Grup Başkanı ... Yargıtay'ın kararını Usul Hukuku açısından yanlış bulduğunu kaydetti. ... , ... Parti'nin tek başına iktidarını engellemek için, hukuka kılıf giydirilmek istendiğine işaret ederek, "siyasi bir davaya hukuk kılıfı giydiriliyor. Yargıtay kararı göstermiştir ki hukuk siyasallaşıyor. Yargıtay ... Ceza Dairesi henüz önüne gelmemiş bir dosya üzerinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının hazırladığı tebliğname üzerinden karar verdi ve Diyarbakır 3 Nolu DGM'nin kararını onadı. Bu usulsüzlüktür. Hukuka aykırı ve yanlıştır" dedi. )şeklinde yayınlanan haberlerle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar; mahkemece matufiyet unsuru gerçekleşmediğinden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar özel dairece, yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.

    Davaya konu yazıda Yargıtay ... Dairesi'nin ismi açıkça geçmektedir. Davacının da başkan olması nedeniyle anılan kararda imzası bulunmaktadır.

    Yukarıya aynen alınan yazıda yer alan söz ve ifadelerin, Yargıtay ... Dairesi başkan ve üyelerine yönelik olduğu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde anlaşılmaktadır. Bu durumda matufiyetin varlığı tartışmasızdır.

    O halde, dava konusu yazının, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, davacının manevi tazminat isteğinin yerinde olduğu yönündeki özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 18.10.2006 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY :

    Davaya konu yayında ve aynı günlerde başka gazetelerdeki yayınlarda yayınlanan konusu ve hareket noktası, siyasi bir kişilik olarak ... Parti Genel Başkanı ... 'ın adli sicil kaydının silinmesi istemini yetkili ve görevli Diyarbakır 3 No.lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin ret etmesi üzerine yapılan itirazın aynı yerin 4 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce kabul edilmesine dair kararın temyiz incelemesi yapılmasına ilişkin talebin yerleşmiş uygulama dışına çıkılarak ele alınması ve işin aceleye getirilerek bir partinin genel başkanının seçilme hakkını kaybetmesi sonucunu doğuracak şekilde iki mahkeme kararından biri olan 4 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararının yok sayılarak 3 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararının onanmasına ilişkin Yargıtay ... Dairesi'nin kararıdır.

    Yargıtay ... Dairesi'nin başkan ve üyeleri gerek önümüzdeki davanın konusunu teşkil eden yayından ve gerekse diğer yayın organlarındaki aynı günlerde yapılan yayınlardan dolayı kişilik haklarına saldırı olduğu gerekçesi ile bir çok dava açmışlardır.

    Önümüzdeki somut davanın konusu ... tarihli ... Gazetesi'nde yayınlanan ve davalılardan B 'nin "Yargıtay kararı göstermiştir ki hukuk siyasallaşıyor ve yargı politize oluyor, siyasi davaya hukuki kılıf giydiriliyor" sözleri ile "Yargıtay ... Dairesi henüz önüne gelmeyen bir dosya üzerinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının hazırladığı tebliğname üzerinden karar verdi ve Diyarbakır 3 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararını onadı. Bu usulsüzlüktür, hukuka aykırı ve yanlıştır" şeklindeki açıklamalarıdır.

    Yerel mahkeme, matufiyet bulunmadığından ve konunun güncel olması, eski Adalet Bakanı ... 'nin de Yargıtay kararını isabetli bulmadığını beyan ettiği gerekçesi ile davayı ret etmiş ve bozma kararından sonra aynı gerekçeler ile direnmiştir.

    Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, verilen kararda davacının isminin ve imzasının bulunması nedeniyle matufiyetin olduğunu, işin esası itibariyle de kişilik haklarına saldırının var olduğunu kabul ederek oy çokluğu ile yerel mahkeme kararını bozmuş, Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulu da oyçokluğu ile özel Yüksek 4. Hukuk Dairesi'nin bozma kararını uygun bularak direnme kararını bozmuştur.

    Öncelikle yerel mahkeme kararında da belirtildiği üzere yayın ve açıklamalarda Yargıtay ... Dairesi ve kararından bahsedilmiş olup davacının ismine yer verilmemiştir. Yargı ile ilgisi olmayan orta düzeyde bir okuyucu, bu yayın ve açıklamaların davacı ile ilgisi olduğunu anlayamaz. Ayrıca, dava kişilik haklarına saldırıldığı iddiası ile açılan bir dava olduğuna göre davacı şahsın kişiliğinin açıklama ve yayında hedef alınması gerekir. Oysa, davaya konu açıklama ve yayında davacının şahsının hedef alınması söz konusu olmadığı gibi açıklama ve yayının genel olarak yargı kararının eleştirilmesine yönelik olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Aksi halde, tüm yargı mensuplarının kendilerine saldırıda bulunulduğundan dolayı dava açmasının kabulü gerekir.

    Dolayısıyla davacı ile yayın arasında matufiyet yoktur. Davanın bu yönden reddi gerektiği düşüncesindeyim.

    Bir an için matufiyetin mevcut olduğu kabul edilerek yayında geçen söz ve açıklamaları değerlendirdiğimiz takdirde; "Hukuk siyasallaşıyor ve yargı politize oluyor. Siyasi bir davaya hukuki kılıf giydirildi" sözleri, verilen kararın içeriği ile ilgili eleştiri mahiyetindedir. Zira yayından da anlaşılacağı üzere yasağın silinmesini isteyen kişi siyasi bir kişi, hükümlülüğüne neden olan olayda siyasi bir nedenden kaynaklanmaktadır. Talepte bulunan kişi siyasi, olay siyasi, yayında açıklamayı yapan siyasi bir kişi, yargılamayı yapan mahkeme de bütün suçları yargılamakla görevli kılınmış olması itibariyle siyasi olgularla ilgili bir dava olduğu tartışmasızdır.

    Böyle bir kararın verildiği gün ve ortam izlenen yöntem ve karardaki ilgili kişi ve kişilerin hakları birlikte değerlendirildiğinde ve açıklamayı yapan davalılardan B.'nin siyasi kişiliği yanında hukukçu olması da göz önüne alındığında yayında geçen beyan ve açıklamalar eleştirel düşünce açıklaması olarak kabul edilmesi gerekir.

    Yerel mahkeme kararında da bahsedildiği üzere eski Adalet Bakanı sayın ... 'ün de Yargıtay ... Dairesi'nin bu kararı hakkında "isabetli bulmadığı" yönünde açıklamasını da göz önünde bulundurmak gerekir.

    Yayında geçen "Yargıtay Dairesi henüz önüne gelmeyen bir dosya üzerinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının hazırladığı tebliğname üzerinden karar verdi. Bu usulsüzdür. Hukuka aykırı ve yanlıştır" açıklaması ise ... 'in müracaatından itibaren izlenen yön ve yöntemle ilgili eleştirel düşünce açıklamasıdır. Zira, ... Dairesi'nin Devlet Güvenlik Mahkemeleri arasındaki hiyerarşiyi dikkate almaması, kararın duruşmasız verilmiş olmasına karşın bu yanlışlığın göz önünde tutulmamış olması kararın alışılmışın dışında süratle yerel mahkemeden getirtilip incelemeye alınmış olması, yayında açıklamayı yapan kişinin siyasi bir kişi olması yanında hukukçu bir kişi olması böyle bir değerlendirme yapılması sonucunu doğurmuştur. Kaldı ki, Yargıtay eski başkanlarından Sayın ... 'de yargılama sırasında izlenen yön ve yöntemin yanlışlığı ile ilgili kitap yazmıştır.

    Demokratik bir toplumda ve hukukun üstünlüğünü kabul eden bir devlette hiçbir kurum ve kişi eleştiri dışında kalamaz. Dolayısıyla yargı ve yargı kararları da eleştirilebilir. Yeter ki, bu eleştiri yapılırken özle biçim arasında denge kurulsun, küfür-hakaret ve iftira gibi ceza yargılamasını da gerektirecek yayın ve açıklamalardan kaçınılmış olsun. Somut yayın ve açıklamalarda bu denge korunmuş olduğundan yayın ve açıklamalar eleştirel düşünce açıklaması mahiyetinde bulunduğundan kişilik haklarına saldırının varlığı kabul edilemez. Aynı dairenin bir başka üyesi tarafından bir başka yayında "Yargıtay ... Dairesi suç işliyor" başlıklı yazıdan dolayı açılan davada, dairemiz çoğunlukla verdiği 06/10/2005 tarih 2003/12673 Esas - 2005/10383 Karar sayılı kararında yayının eleştiri sınırlarında kaldığı kabul edilmiş hukuka aykırı bulunmamıştır.

    Sonuç : Yayın ve açıklamada davacının ismine yer verilmemiş, kişiliğinin hedef alınmamış olması karşısında öncelikle davada matufiyet bulunmadığından ve ayrıca yayın ve açıklamada yer alan söz ve açıklamalar içerik ve yöntem itibariyle eleştirel düşünce açıklaması mahiyetinde olduğundan eleştiri sınırları aşılmadığından ve hukuka aykırılık bulunmadığından yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı doğrudur. Onanması görüşü ile saygılar sunarım.

    Kamil Kancabaş

    Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Üyesi

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

tülay tuğcu

tulay tugcu

tulay tugcu kimdir

Forum

Benzer Konular :

  1. Çanakkale Baro Başkanı Av. Tülay ÖMERCİOĞLU - Çanakkale Barosu
    KAMUNUN GÜNDEMİNE SIKINTI VEREN, UNUTULAN, SÜMEN ALTI EDİLEN sorunları dile getiren, bunlara karşı çıkan hükümetlerin, muhalefetin, büyük şirketlerin...
    Yazan: Hukuk Habercisi Forum: Barolar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 06-04-2011, 22:20:05
  2. Çanakkale Baro Başkanı Av.Tülay ÖMERCİOĞLU ve Yönetim Kurulu Üyeleri Türkiye Barolar Birliğini ziyaret etti. - Çanakkale Barosu
    . Çanakkale Baro Başkanı Av.Tülay ÖMERCİOĞLU ve Yönetim Kurulu Üyeleri Türkiye Barolar Birliğini ziyaret etti. ile ilgili bu haberin...
    Yazan: Hukuk Habercisi Forum: Barolar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 07-01-2011, 23:20:14
  3. Çanakkale Baro Başkanı Av. Tülay ÖMERCİOĞLU ve Yönetim Kurulu Üyeleri Türkiye Barolar Birliğini ziyaret etti. - Çanakkale Barosu
    Çanakkale Baro Başkanı Av. Tülay ÖMERCİOĞLU ve Yönetim Kurulu Üyeleri Türkiye Barolar Birliğini ziyaret etti. ile ilgili bu haberin ayrıntılarını...
    Yazan: Hukuk Habercisi Forum: Barolar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 07-01-2011, 11:20:06
  4. Baro Başkanı Av.Tülay ÖMERCİOĞLU - Çanakkale Barosu
    Evrensel ceza yargılaması ilkeleri bağlamında ve “suçsuzluk karinesi” uyarınca tutuklama, ceza niteliğinde olmayan, istisnai nitelikte olan, sadece...
    Yazan: Hukuk Habercisi Forum: Barolar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 05-01-2011, 23:00:07
  5. Anayasa Mahkemesi Başkanı Kızdı
    Anayasa Mahkemesi'nin kendisine yapılan başvurularda her türlü siyasi düşüncenin ve çekişmenin dışında kalarak Anayasa'da ve diğer yasalarda...
    Yazan: commodore1tr Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 5
    Son İleti: 02-05-2007, 20:02:51

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.