:


Antalya`da, 9 bin dönümlük Hazine arazisinin mirasçısı olan 400 hissedar, haklarını alabilmek için 3 ayrı dava açmak zorunda. Harç bedeli olan 105 milyon YTL için ise sponsor aranıyor.

Antalya`da, kamu kuruluşları, oteller ve 100 bin kişinin yaşadığı iki mahalleyi de içine alan 9 bin dönümlük Hazine arazisinin mirasçısı oldukları iddiasıyla 56 yıldır mücadele veren 400 hissedar, varlık içinde yokluk çekiyor.

`Miraszedeler`, hisse dağılımı yapılmadan önce arazilerinin bugünkü değerlerinin belirlenmesi amacıyla açılacak davaların harç bedeli olan yaklaşık 105 milyon YTL için sponsor arıyor.

2 bin 400 dönümlük arazi mahkeme kararıyla özel mülkiyete geçince, kamuoyu `şanslı mirasçıları` merak etmeye başladı. Onlarca hissedar avukatından ikisi olan Turan Aydoğan ve Necati Yılmaz, davada gelinen noktayı anlattı.

Avukatların verdiği bilgiye göre, Bakırcı Yorgi, Arap Süleyman ve Hacıbekirzade Hacı Mehmet Ağa söz konusu arazinin tapulu hissedarlarıydı. Arazi tapuları da Hicri 1264, Miladi 1848 tarihli. 1957-1958 yıllarında devlet bu arazide kadastro çalışması yaparken buraları Hazine adına tescil etmeye kalktı. Bunun üzerine üç ortağın torunları, 1958`de Hazine`ye karşı sonucunu göremeyecekleri davayı açtı. Duruşmalar ertelenirken kamulaştırma da sürdü. Arazinin büyük bölümüne kooperatifler aracılığıyla evler yapıldı. Ortaya iki büyük mahalle çıktı. Araziye adliye, hastane, okul, lüks oteller kuruldu.

Dava 22 yıl Asliye Hukuk Mahkemesi`nde devam etti, 1980`den itibaren de görevsizlik kararıyla Kadastro Mahkemesi`ne geçti. İlk davacılarla birlikte, davanın ilk avukatları da yıllar içinde hayatını kaybetti. Dava dosyaları ancak 3 büyük çuvala sığabilecek duruma geldi. Sonunda temyize de giden dava 2006 yılında hissedarlar lehine sonuçlandı. Bakırcı Yorgi`nin mirasçısı olmadığı için, tahmini değeri 1.5 milyar dolar olan 2400 dönümlük arazinin üçte biri Hazine`nin olacak.

Davanın sonucunun medyaya yansıması üzerine, talihli mirasçıların kim olduğu üzerine tahminler yürütülmeye başlandı. Önce orta yaşlı bir kadının birden trilyoner olduğu haberi yayıldı. Sonra mirasçının orta yaşlı bir kadın değil, köylü, işçi, memur yaklaşık 400 kişi olduğu ortaya çıktı.

Şehir efsanesi çıktı

Bakırcı Yorgi`nin mirasçısı yoktu ama Arap Süleyman ve Hacıbekirzade Hacı Mehmet Ağa soyundan gelme yüzlerce hissedar vardı. Dava ilk açıldığında 14 yaşında olan çocuklar bugün 64 yaşına ulaşmıştı. Simsarlar, `Dava uzun sürer, 200 milyar verelim, tapunu alalım` diyordu.

Hissedarların avukatları:

Devletin yaptığı hukuk zulmüdür

Oturdukları evin kirasını ödemekte zorlanan hissedarlar, devlete `müdahalenin önlenmesi`, `kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası` ve arazinin bugünkü değerinin tahmini kullanım bedeli için `ecr-i misil` davası açacaklar. Ancak 400 mirasçının 3 ayrı dava için toplam 75 milyon dolar (yaklaşık 105 milyon YTL) harç yatırması gerekiyor. N&T Hukuk Bürosu avukatları Turan Aydoğan ve Necati Yılmaz, `Şu an başını sokacak evi olmayan bu hissedarlar, kendilerine mülk kaldığı için yoksul sayılmıyorlar ve 1 trilyon civarında harç yatırmaları gerekiyor. Bu harç bedeli için sponsor arıyoruz. Devletin burada yaptığı hukuk zulmüdür` dediler.

Kaynak: Milliyet