+ Konuyu Yanıtla
1 / 13 Sayfa 1234567891011 ... SonSon
1 den 10´e kadar toplam 130 ileti bulundu.

Konu: AİHM-Türban

AİHM-Türban Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı AİHM-Türban

    İktidar, AİHM kararına öfkeli
    AKP'li milletvekilleri, AİHM'nin türban yasağını haklı bulmasına tepki gösterdi. Adalet Bakanı Çiçek ise 'AİHM kararları, hoşumuza gitse de gitmese de uymamız gereken kararlardır' dedi

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'de üniversitelerde uygulanan türban yasağını haklı bulması, AKP'lileri kızdırdı. Özellikle Milli Görüş kökenli AKP'liler ideolojik davranmakla suçladıkları AİHM'ye sert tepki gösterdi.
    Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise "AİHM kararları hoşumuza gitse de gitmese de uymamız gereken kararlardır" açıklamasını yaptı.
    Radikal'e konuşan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, AİHM kararının bağlayıcı olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti: "Türkiye ile ilgili verilmiş bir karar. Bizi bağlayıcı bir yanı var. AİHM kararlarının bağlayıcılığını kabul ettik. AİHM kararları hoşumuza gitse de gitmese de uymamız gereken kararlardır. Bunu kendi içimizdeki bir yüksek mahkeme kararı gibi uygulamak durumundayız. Gerekçeli kararı okuyunca ayrıntılı açıklama yapabilirim."
    AİHM'nin kararına AKP içerisnden gelen tepkiler ise şöyle:
    Burhan Kuzu (Anayasa Komisyonu Başkanı): Mahkemenin bir yanılgısı var. Deniyor ki, 'Laik okulda okumayı kabul eden bir öğrenci o kurallarla okumayı kabul eder'. Avrupa'da kiliseye bağlı okullar var, laik okullar var. Yani tercih hakkı var. Oysa Türkiye'de tercih hakkı yok. Türkiye'de laik olmayan okul yok.
    AİHM Türkiye'deki okulların yapısını yeterince bilmiyor. Ya davacı daha sağlıklı bilgi verecek ya savunucu. Bilgi eksikliği var.
    Salih Kapusuz (Grup Başkanvekili): Kararın gerçeklerle örtüşmediğini düşünüyorum.
    Cavit Torun (Diyarbakır Milletvekili): AİHM, İslam ulemasından rapor alıp bu insanların argümanlarına başvurdu mu acaba? Başörütsü dinin emri. Karar yanlış ve Türkiye'nin Avrupa'ya bakışındaki güveni sarsar.
    Nimet Çubukçu (İstanbul Milletvekili): AB içindeki hiçbir ülkede başörtüsüne ilişkin bir yasak yok. Kendilerinde olmayan bir yasağı Türkiye için hangi hukuki gerekçelerle aldılar acaba?
    Nurettin Aktaş (Gaziantep Milletvekili): AİHM, Müslümanları ilgilendiren konularda tarafgir davranıyor, adalete gölge düşürüyor. Bu, demokrasiyi zaafa uğratan bir karar. Gözden geçirilmesinde çok büyük fayda var.
    Avni Doğan (Kahramanmaraş Milletvekili): Karar yanlış. AİHM zaman zaman insan haklarına aykırı davranıyor. Uluslararası terörizmin etkisinde kalınarak verilmiş bir karar.
    Ömer Çelik (Adana Milletvekili): Karardan sonra hukuk devleti çerçevesinde kamu alanı, kamusal alan, özel alan nedir bunların yeniden tartışılması ve bir tanıma oturtulması gereği ortaya çıkmış olmaktadır.

    01.07.2004
    Kaynak: RADİKAL





    ceteris paribus



    Hukuki NET Güncel Haber

    AİHM-Türban konulu yargıtay kararı ara
    AİHM-Türban konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bekir COŞKUN (Hürriyet 07.07.2004)
    Geri vites...

    BENCE bugünlerde Başbakan’ın kafası karışık.

    Geri vitesle ileri gitmek istiyor, gidemiyor.

    Dreksiyona oturuyor, kontağı çeviriyor, vitese takıyor, sinyal veriyor, ayağını pedaldan kaldırıyor.

    Aracın öne doğru gitmesini bekliyor.

    Ama geri gidiyor.

    Çünkü geri vitesle geriye gidilir.

    Nitekim türban konusunda toplumu suçlaması, ‘Toplum bize destek olup tepki göstermedi’ diyerek onları sokağa dökülmemekle suçlaması bundan.

    Tabanına ‘İttirin’ diyor.

    ‘Bedel ödenmesi gerektiğini’ söylemesi ise; bu devirde geri vitesle ileri gitmek isteyen tuhaf şoförleri ittirmeye kalkmanın riskidir; altında kalır insan.

    *

    Daha bir hafta önce Amerikalılara ‘Go home dedik de ne oldu’ diyerek toplum refleksini küçümseyen sanki bendim.

    AKP’lilere ‘Biz söyledik bir şey oldu mu?’ diye sorduğunda, milletvekilleri hep birlikte, bir ağızdan cevap vermişlerdi:

    ‘Bir şey olmadı...’

    Şimdi....

    Gerici dayatmaları için toplumun tepkisini istiyor.

    Direksiyona oturmuş, geri vitese takıyor, çıkış sinyali veriyor, hayırlı yolculuklar diliyor, ayağını pedaldan kaldırıyor.

    Geri gidiyor.

    *

    Bu geri vitesle ileri olmuyor.

    Ters otursa?..

    Nitekim tersliğe bakın; vergi kaçıranı, hırsızı, uğursuzu, soyguncuyu affederken... Kayıp trilyonların hesabını vermemek için dokunulmazlığın arkasına gizlenirken... Kendi yaptıkları kanunlarla kendi kendilerini affederken ‘toplumun tepkisi-desteği’ gerekmiyordu, kolayca karar alabildiler de, türbanda-mürbanda niye gerekiyor?

    Çünkü; vites sorunudur bu...

    Kamuoyunun desteğini de arkasına alarak, geri vitesle ileri gitmeyi deneyecek şoför.

    Ama olmuyor...

    Vitese takıyor, sinyal veriyor...

    ‘Hayırlı yolculuklar, selametle...’ diyor...

    Gaza basıyor...

    Ayağını pedaldan kaldırıyor...

    Geri...




    ceteris paribus

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Jan 2004
    Nerede
    istanbul, Türkiye.
    İletiler
    168
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Uzun süredir site forumlarına vakit bulup cevap yazamıyorum. Fakat üstadım öyle bir konuya parmak basmış ki bir iki laf etmek istedim. Takiye dolu tavır, davranış ve icraatlarından şikayetçi olduğum sözde ilerici demokrat- gerçekte gerici hükümeti laiklik karşıtı girişimlerini şiddetle kınayarak, gözü kapalı halkımızın gözünü açması için Bekir Coşkun'un şu yazısına da göz atmalarını diliyorum.

    Bekir COŞKUN
    Siz bilirsiniz...

    BİLİYORSUNUZDUR; AKP yeni bir tasarı getirdi eclis'e.
    Yolsuzluk-hırsızlık-rüşvet-sahtekárlık yapanlar, ihaleye fesat karıştıranlar, devleti dolandıranlar, hayali ihracatçılar, sahte faturacılar, çaldıklarını geri verdiklerinde sanki suç işlememiş gibi olacaklar.

    Bu bir af...
    Çok sayıda AKP'li bakan ve milletvekilini de kurtarıyor tasarı.

    Tasarının adı şöyle:'Yolsuzluklarla Mücadele Tasarısı...'

    Zaten ben 'çağdaş eğitim'den söz ettikleri zaman daha çok imam yetiştirmekten söz ettiklerini anlarım.

    'İleri medeniyet seviyesi' dediklerinde, bunun türbanlı-tesettürlü Türkiye görüntüsü olduğunu bilirim.

    Yok eğer 'Söz milletindir' diyorlarsa, bu laik cumhuriyete bir tekme daha demektir.

    'Doğa ve çevreyi korumak amacıyla' kanun yaptılarsa?

    Hah...

    Orman alanlarını satıyorlar...

    'Dürüst özelleştirme' dedikleri an, demek ki kamu malı ölü eşek fiyatına bir dinci holdinge gidiyor.

    'Siyasi ahlak'tan söz edildiği gün, Başbakan'ın şirket sayısının dörde çıktığını...

    'Ekonomide ithalat ve ihracatın memleket menfaatine düzeltilmesi' dediklerinde Maliye Bakanı'nın oğlunun tavukları için indirimli mısır ithali yapıldığını...

    'Yolsuzluklara damardan girdik' dediklerinde, söz verdikleri milletvekili dokunulmazlığını unutup, soruşturma dosyalarını dört yıl sonraya attıklarını...

    Bilirim...

    İşte artık siz de bilmelisiniz:

    'Yolsuzluklarla Mücadele Tasarısı' dedikleri; ne kadar devleti dolandırmış, yetim hakkını yemiş, çocukların mama parasını, yaşlıların ilacını çalmış, hırsız-dolandırıcı-sahtekár-düzenbaz-utanmaz varsa 'af' edecekler.

    'Siyasi ahlak', 'dürüst yönetim', 'damardan girdik', 'yolsuzluklarla mücadele' diye diye.

    Yok eğer tüm bunlar yine de sizin için bir şey ifade etmiyorsa, hálá bunlara inanıyorsanız...

    Bunu ben bilemem. Siz bilirsiniz...


    https://www.hukuki.net

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Cüneyt ÜLSEVER (10 temmuz 2004 Hürriyet Gazetesi)
    AİHM kararı karşısında diğerleri ne yapmalı?

    e-posta

    Eğer, AİHM kararı ardından toplumsal uyum arayacak isek; başını örtmeyen ‘diğerlerine’ de önemli görevler düşmektedir.

    AİHM kararı; onların türbanı tehdit algılaması olarak görmesine saygı duyuyor ve müeyyide getiriyor ama diğerleri de İslami hassasiyelerini belli eden/gösteren insanlarımızı dışladıklarını kabul etmek durumundalar.

    * * *

    Bir kere şu konuda anlaşmak zorundayız.

    Örtünmeyi Kuran emri olrak görenler haklıdırlar.

    * * *

    Nur süresi Ayet 31:

    ‘Mümin kadınlara da söyle:

    Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/ziy-netlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar... Ey müminler, Allah’a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz!’ (Diyanet meali)

    * * *

    Ayrıca yine devletin Diyanet İşleri’ne bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplarda her seferinde ‘başı örtmenin Kuran emri’ olduğunu teyit etmiştir.

    * * *

    O halde; ‘diğerleri’ başlarını Allah emri olarak görüp örtenlerden başlarını açmalarını isteyemezler.

    Ancak sadece; perşembe günü ifade ettiğim üzere, tüm dünyada siyasi bir sembol olarak algılanan türban modasına uyarak başını örtenlerden başka bir örtünme yolu seçmelerini isteyebilirler.

    Türban modası dışında başlarını örtenlerin; değil üniversitede, her türlü ortamda hüsnü kabul görmelerini temin etmek de ‘diğerlerinin’ görevidir.

    * * *

    ‘Diğerleri’; çeşitli ortamlarda başını örten insanları dışladıklarını da kabul etmek zorundalar.

    Dışlama eylemi sadece ortak alanları bu insanlardan esirgemek değildir.

    Birbirlerini benimsemeyen insanların bazen bir bakışı bile dışlama eylemi için yeteri kadar ipucu verebilir.

    * * *

    Bu yazıda; kullanılan teknik gereği ‘diğerleri’ olarak nitelenen insanlarımız ‘ne yapalım; onlar da bizi dışlıyor!’ demek hakkına ise hiç sahip değildirler.

    Zira, ülkenin genel dengesi gözetildiğinde güçlü olanlar onlardır.

    ‘Diğerlerinin’, ‘İslami hassasiyeti yüksek’ insanlarımızı dışlaması çapraz dışlamadan çok daha güçlüdür ve daha vahim sonuçlar yaratmaktadır.

    O halde dışlama eylemine son vermek için ilk gayret onlardan gelmek zorundadır.

    * * *

    Şahsi kanıma göre AİHM kararı bize son bir şans vermiştir:

    Bir tarafta ‘tehdit algılaması’ duygusu, diğer tarafta ‘dışlanma’ duygusu içindeki insanlarımızın birbirlerinin negatif duygularını ortadan kaldırmak ve medeni hayatın temel öğesi olan huzur içinde bir arada yaşamak ve toplumların nihai hedefi olan toplumsal uyuma ulaşmak için gayret göstermelerinin şimdi tam zamanıdır.

    Dayatarak bir yere varamayacağımızı artık kavrayalım!

    ceteris paribus

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    AİHM'nin türban kararı (2)

    Gündüz Aktan (Radikal Gazetesi)

    10/07/2004 (273 defa okundu)

    AİHM'nin üniversitelerde türban yasağı konulabileceği kararına karşı çıkanlar, liberal demokrasiye aykırılığını vurguluyorlar. Onlara göre, özgürlükler evrensel olduğundan her şart altında uygulanmalı; özgürlük talebinin içeriği kimseyi ilgilendirmemeli; talebin izhar edilmesi, yerine getirilmesine yetmeli; liberal demokraside devlet toplumsal ve bireysel taleplere karşı eşit mesafede olmalı; özgürlüklerin kullanılması halinde kamu düzeninde vukuu muhtemel bozulmayı önlemek için yasaklama yerine, farklılıklara karşı hoşgörü ortamı yaratılmalı vb.
    AİHS 9. maddesi; düşünce, vicdan ve din özgürlüğünün, kamu düzeni.. ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla, demokrasinin gerektirdiği kadar, sınırlandırılabileceğini öngörüyor. Liberal kesim ise bu sınırlamaların hiç olmaması gerektiğini savunuyor. Böylece özellikle farklılıklara ilişkin özgürlüklere, sadece evrensellik değil, ahlak kurallarının da ötesinde mutlak bir nitelik kazandırmak istiyor.
    Özgürlüklere böyle mutlak bir değer kazandırma eğilimi, PKK ile mücadele döneminde ortaya çıktı. Avrupa Parlamentosu (AP) ile bazı AB çevreleri insan hak ve özgürlüklerinin evrenselliğini, yani çatışma ortamında dahi uygulanması gerektiğini savundular. Böylece moral açıdan PKK'yı desteklediler ve PKK terörizmini adeta meşru gösterdiler. AİHS madde 15'e göre 'bir ulusun hayatını tehdit eden olağanüstü hal durumlarında' özgürlüklerden derogasyonun mümkün olduğu gözlerden kaçırıldı.
    Doğal olarak, PKK için benimsenen özgürlük yaklaşımının şimdi türban konusunda terk edilmesinden rahatsız olanlar var. Ancak AP'den farklı olarak, AİHM kararlarının PKK ve türban konularında belli bir tutarlılık içinde kaldığı söylenebilir.
    Bundan önceki yazımda da belirttiği gibi, AİHM Türkiye'de tehlikeli aşırı dinci akımların varlığından hareket ediyor. Yasağın uygulanmasında bunların yarattığı 'toplumsal şartları' göz önüne aldığını vurguluyor (para. 103).
    AİHM'nin amacı demokrasi içinde farklı dinlerin (inançların) barış içinde yaşamasını sağlamak. Bu çerçevede din özgürlüğüne mutlak değil izafi değer atfediyor ve ulusal otoritelerce sınırlandırılabileceğini kabul ediyor. Çeşitli grupların 'çıkarlarını' bağdaştırmayı ve herkesin inancına saygı gösterilmesini istiyor (97, Refah davası 95).
    Böylece özgürlüğün çıkara hizmet ettiğini de kaydetmiş oluyor. Çıkar ise müzakere edilebilir izafi bir kavram.
    Dini inanca göre türbanın mecburi olup olmadığı saptamak AİHM'nin görev alanı dışında kalmakla beraber, karardan bu konuda kuşkuları olduğu hissediliyor.
    İslam içinde farklı örtünme uygulamaları olduğuna dair atfı başka türlü anlamak mümkün değil.
    Kararda türbanın sadece üniversitelerde yasaklandığı; öğrencilerin dışarıda türban takabildikleri; üniversitelerde türban dışında din özgürlüğüne herhangi bir kısıtlama olmadığı belirtilmek suretiyle, şikâyetin alanı daraltılıyor (111).
    Türbanın dini bir sembol olduğu vurgulanırken, Türkiye'deki köktendinci akımların buna siyasi nitelik kazandırdığına işaret ediliyor (108). Bu durumda türban takılmasına izin vermenin takmayanlar üzerinde, baskıya dönüşebilecek (99), etkilerine dikkat çekiliyor. Dahlap davasına atfen, 'Güçlü bir dış sembol'ün başkaları üzerinde 'din değiştirme' gibi bir etkisi olabileceğine değiniliyor. Aslında bir hukukçu-yazarın kullandığı 'Müslümanlar için özgürlük yok' ibaresinden bile, türban takmayanların Müslüman olmadığının düşünüldüğü anlaşılıyor. Aynı şekilde türban bir iffet sembolü olarak alınırsa, takmayanların iffetsizliğine hükmedilmesi gibi bir haksızlık da söz konusu.
    Öte yandan AİHM, türbanı Kuran'ın kadınlar üzerinde bir emri gibi görmenin, erkek-kadın eşitliğiyle bağdaşmasının zor olduğunu söylemekle, özgürlük talebinin niteliği konusunda da mütalaa vermiş oluyor.
    Kısaca AİHM'ye göre, diğer özgürlükler gibi din özgürlüğü de mutlak olmadığından, kamu düzeni, laik hayat tarzı, erkek-kadın eşitliği, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması, dini ve siyasi sembol olması açılarından eğitim kurumlarında yasaklanabiliyor.

    ceteris paribus

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Türbanda ara formül
    Erdoğan, Kanal D'deki 'Teke Tek' programında konuştu: Türban yasağı devlet okullarında sürsün, ama özel ve vakıf üniversitelerinde kaldırılsın

    10/07/2004

    RADİKAL - ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerdeki türban yasağıyla ilgili yeni bir öneri gündeme getirdi: "Devlette olmuyor, ama hiç olmazsa özel sektör üniversitelerinde, vakıf üniversitelerinde serbest bırakalım. Tamam, devlette görev verme, ama hiç olmazsa üniversitesini bitirmiş kızlarımız özel sektörde çalışsın."
    Başbakan Erdoğan önceki gece Kanal D'de yayımlanan 'Teke Tek' adlı programda Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı. Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
    Meslek liseleri sahiplenilmedi: Meslek lisesi ifadesi bizden çıktığı zaman, hemen bunu 'imam-hatip' yapıyorlar. Söylediğim, bedel ödemek, ödememek değil, ben bu bedeli öğrencilere, halkıma ödettirmem. Vatandaşımın bu işe önce kendisinin sahiplenmesi lazım. Bu konunun sadece imam-hatip meselesi olmadığını göstermek için gayret sarfediyorum. Beklediğim desteği göremeyince, zamana bırakılmasının daha faydalı olacağına inanıyorum.
    Bilmeden konuşuyorlar: İlgisi alakası olan olmayan, din, diyanet bilmeyen konuşuyor. Bir toplumun dini değerlerle ilgili ihtiyacı var. Devletin en önemli görevlerinden biri de halkına dini eğitim-öğretim vermek. Siz bunu vermezseniz o zaman bu işi illegal yapanlar devreye girer.
    Cami semtine uğramazlar: Bizde ülkenin ileri gelenleri caminin semtine uğramaz. Endişe niye? Yahu kardeşim ben senin yaşadığın gibi yaşamaya mecbur değilim. Ben sana ne kadar saygı duyuyorsam, sen de bana o kadar saygı duy.
    Cumhuriyet'in kendine has değerlerine de sahip çıkmak suretiyle, ülkemizin o arzuladığımız muasır medeniyetler seviyesine çıkmasına mecburuz, başka yol yok.
    Türban özelde olsun: Türkiye'de devlet, özel sektör veya vakıf okulları var. Devlet okullarında YÖK olarak bunu sürdürüyorsun. Mesela tutturmuşlar kamusal alan. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde böyle bir kavram yok. Devlette okutturmuyorsun, özel sektörün üniversiteleri var, buralara gitsin. Ama maalesef burada da kaskatı bir tavır. Bu nasıl aşılır? Toplumsal mutabakat dediğim konu bu... Netice almayacağım şeyi zorlayamam, toplum geriliyor. Devlette olmuyor, ama hiç olmazsa özel sektör üniversitelerinde, vakıf üniversitelerinde serbest bırakalım. Devlette görev verme, ama hiç olmazsa üniversitesini bitirmiş kızlarımız özel sektörde çalışsın.
    Eşsiz davete alıştık: Bu işlere maalesef artık alıştık. Dolmabahçe Sarayı kamusal alan değil. Kamusal alanın sınırının açılımının tam yapılması gerek. Kaldı ki bu bir devlet başkanları ve başbakanların katıldığı davet. Burada sabretmemizin gerekli olduğuna inandım. Sağ olsun eşim de bu noktada o olgunluğu gösterdi.
    Artık bunları aşmamız lazım. Bu durum halkı da üzüyor. Çünkü halk seçmiş buraya getirmiş. Ben başı açık olanı da örtülü olanı da korumakla mükellefim. Dere yatağında akar, yatağını değiştirmeye kalkmayın. Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Başı örtülüsüyle açığıyla. Birbirimize şüpheyle bakmanın anlamı yok, güvenle bakmalıyız.

    ceteris paribus

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Aslında bu türban filan hikaye malumunuz amaç başka bakınız kaç sene önce ulu önder ATATÜRK neden laik devlet kararı vermiş bugünde değişmedi bu kuralll
    Mustafa Kemal, kurulacak devletin şekli ile ilgili toplumun her kesiminden insanlarla görüşmeler yaparken sıra, mollalar, şeyhler ve din büyüğü geçinen kişilere gelir. Mustafa Kemal bunlara haber göndertip, gelecek hafta kendileriyle bu konuyu görüşeceğini ancak konuşmalarının bir temeli olarak katılacak olan herkesin Bakara suresini 288. ayetine kadar okumalarını rica eder. Toplantı günü gelip çattığında, Mustafa Kemal kürsüye çıkar ve sorar:
    "Arkadaşlar, buraya gelmeden önce hepinizden Bakara suresini 288'e kadar okumanızı rica etmiştim. Kimler okudu Bakara'yı 288'e kadar?"
    Salondaki bütün eller istisnasız olarak bu ricayı yerine getirdiklerini belirtmek için havaya kalkar. Bunu üzerine Mustafa Kemal sözlerine devam eder:
    "Beyler işte, kuracağımız devletin neden din temeline dayanamayacağının açıklaması: Bakara yalnızca 286 ayettir."
    Yahu İran da hareket başladı ileriye bizimkilerde çırpınıyor geriye...


    bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Apr 2004
    Nerede
    Türkiye.
    İletiler
    243
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bu konuda nasil bir cozume ulasilinacak ben dusunemiyorum. Sanki bir taraf memnun kalmayacak gibi geliyor.

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    13.07.2004
    Bekir COŞKUN

    Özgür kadın...


    GERİCİ, özgür kadını istemez.

    Çünkü özgür kadın onun sonudur.

    Özgür kadın kültür demektir.

    Özgür kadın; sanat, resim, edebiyat, kitap, dergi, gazete, heykel, sinema, tiyatro, müzik demektir.

    *

    Özgür kadın; akıl demektir...

    Öyle şeyh-meyh uçmaz...

    Özgür kadın dürüsttür.

    Şeyh uçmadığı zaman zaten ‘Hani uçmadı... Niye uçtu diyecek mişim?...’ der özgür kadın.

    *

    Özgür kadın; modern yaşamdır.

    Çatal-bıçak demektir.

    Çağdaş kadın için; insanın karnında zikir edecek diye her gün bulgur yenilmez.

    Ne de sadece erkeğin canının istediği bir cuma gecesi sevişmenin kerameti vardır.

    *

    Özgür kadın temizdir.

    Öyle kirli çorapları, kokan ayakları, tıraşsız yüzü, gülyağından parfümü olan erkeği sokmaz yatağına.

    *

    Özgür kadın demokrasidir.

    Köle olmaz.

    Mirasını ister, birey olarak tanınmak ister, söz hakkı ister, eşitlik ister.

    Dayak yiyip, aşağılanıp, itilip-kakılmak istemez.

    *

    Özgür kadın çağdaşlıktır.

    Çünkü özgür kadının doğurup büyüttüğü çocuklar gericiye asla ümmet olmazlar.

    Ne dergahlara müşteri çıkar özgür kadının yetiştirdiği çocuklardan, ne tarikatlara mürit, ne de gericiye oy verecek saflar...

    *

    Bu yüzden; gerici özgür kadını sevmez.

    Kadın özgür olsun istemez.

    Ve onu örtmek, kapatmak, susturmak, bastırmak için çarşafa-türbana sarmak ister.

    ‘Türban’ diye tutturmaları bu yüzdendir.

    Gericinin sonudur özgür kadın...


    ceteris paribus

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Apr 2004
    Nerede
    Türkiye.
    İletiler
    243
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Erdoğan, Kamusal alan, devletin alanı değildir dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, türban yasağıyla ilgili tartışılan kamusal alanla ilgili görüşlerini açıklarken, kamusal alanın devlete ait ve devlet görevlilerinin içinde yeraldığı alan olmadığını savundu. Kamusal alanın siyasetin zeminiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Kamusal alan hiçbir zaman yekpare bir topluluğu ifade etmez. Tek tip insan ve fikirlerden oluşmaz. Çünkü tornadan çıkmış bir mamül değildir. Farklı fikirlerin, toplumsal kesimlerin medeni bir şekilde bir arada bulunmasına imkan veren bir alandır. Özgürlüklerin hayata geçirildiği, yaşandığı bir alandır, yokedildiği bir alan değildir. İnsanların birbirinden etkilenerek yaşadığı, farklılıkların kendine hayat bulduğu bir alandır."

    Millet Meclisi, Kamusal alan mi oluyor?

+ Konuyu Yanıtla
1 / 13 Sayfa 1234567891011 ... SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Türban Krizi
    Hukuk portalına yeni bir kaynak eklendi. Konu: https://www.hukuki.net/content.php?539-Yargıtay-Başsavcısı-ndan-türban-açıklaması
    Yazan: Mehtap Deniz Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 26
    Son İleti: 21-03-2011, 01:01:11
  2. Başörtüsü mü? Türban mı?
    Bir çok iletide okuduyorum. Kelime "BAŞÖRTÜSÜ" Niçin kelimelerin anlamları bilmeden kullanılıyor. BAŞÖRTÜSÜ= Tülbent, Yazma, Eşarp Bir...
    Yazan: Saltuk Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 20
    Son İleti: 07-09-2008, 20:31:38
  3. Türban AB Raporunda
    AK Partililer Türkiye'yi AB'ye şikayet edince, türban da AB raporuna girdi. AKP'li milletvekillerinin başörtüsü yasağı konusunda Türkiye'yi...
    Yazan: şirine Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 2
    Son İleti: 20-07-2008, 12:36:53
  4. Türban
    Çıkarmısın türbanmısın ? Bez parçası falanmısın ? Balonmusun yalanmısın ? Sen neyimişsin bre türban. Yasama yürütme yargı. Hukuk senden duyar...
    Yazan: Kurban Forum: Üyelerimizin Şiirleri
    Yanıt: 5
    Son İleti: 14-02-2008, 23:53:31
  5. Türban Üstü Kep
    Radikal Gazetesi'nin beğenerek okuduğum köşe yazarlarından Prof. Dr. Türker Alkan'ın "Türban Üstü Kep" başlıklı yazısını aşağıdaki linkten sizlerle...
    Yazan: Av.Abbas Bilgili Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 3
    Son İleti: 08-02-2008, 19:39:33

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.