+ Konuyu Yanıtla
1 den 8´e kadar toplam 8 ileti bulundu.
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    May 2005
    Nerede
    HATAY, DÖRTYOL, Turkey.
    İletiler
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Mal beyanı cezası 10 gün hapis mi, para cezası mı?

    Selamlar
    Öncelikle site yöneticilirine ve kurucularına hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimi iletmek istiyorum.

    Benim sorunum ; şu an 4 bankadan kredi kartından dolayı icarlık durumdayım.iki kartım bir dolandırıcılık sonucu kullanıldı ve banka itirazlarımı kabul etmeyerek borcu bana yükledi.diğer kartlarımla bu borcu kapatayım derken onlarda yüksek faizlerden dolayı kabardı ve ödeyemedim.

    İki bankaya mal beyanında bulundum diğer ikisine bulunamadım.Ve şu an mal beyanında bulunmadığımdan dolayı her iki dosyadan da farklı ceza almış bulunuyorum.
    Biri 10 hapis cezası diğeride 10 gün karşılığı 200 ytl para cezası . Bu kararları verende farklı mahkemeler. savcılık hakkımda arama emri çıkarmış .şu an aranıyorum bulunduğumda hapse gireceğim.

    Merak ettiğim konu aynı suçtan iki farklı ceza verilebilirmi.10 gün hapis yerine para cezası uygulaması kaldırıldımı.Şunu belirteyim para cezası kararı hapis cezasından önce verildi..
    Bu hapis cezasına itiraz edersem para cezasına çevirlebilirmi.itiraz yürütmeyi durdururumu.

    Şimdiden yardımlarınız ve cevaplarınız için teşekkürler.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Mal beyanı cezası 10 gün hapis mi, para cezası mı? konulu yargıtay kararı ara
    Mal beyanı cezası 10 gün hapis mi, para cezası mı? konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    48
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Kimi mahkeme 10 gün hapis, kimisi 200 YTL ceza veriyor... Şu anda iki farklı uygulama var Türkiye'de...

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Aug 2006
    Nerede
    Antalya, Merkez, Turkey.
    İletiler
    1.019
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bence yanlış olan, ama lehinize içtihat, aşağıdadır. Devamında; konuyla ilgili Yasalar ve çeşitli içtihatlar ışığında, gerçek değerlendirme yer alamktadır.


    T.C.
    YARGITAY
    16. HUKUK DAİRESİ
    E. 2005/12708
    K. 2006/565
    T. 9.2.2006
    #8226; DİSİPLİN HAPSİ ( Mal Beyanında Bulunmamak Suçundan Yargılanan Sanığın Lehine Olduğundan Yaptırımın 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 24. Maddesine Göre İdari Para Cezası Olarak Belirlenmesi Gereği )
    #8226; LEHE KANUN UYGULAMASI ( Mal Beyanında Bulunmamak Suçundan Yargılanan Sanığın Lehine Olduğundan Yaptırımın 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 24. Maddesine Göre İdari Para Cezası Olarak Belirlenmesi Gereği )
    #8226; MAL BEYANINDA BULUNMAMAK SUÇU ( Yaptırımın 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 24. Maddesine Göre İdari Para Cezası Olarak Belirlenmesi Gereği )
    #8226; İDARİ PARA CEZASI ( Mal Beyanında Bulunmamak Suçundan Yargılanan Sanığın Lehine Olduğundan Yaptırımın 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 24. Maddesine Göre İdari Para Cezası Olarak Belirlenmesi Gereği )
    2004/m.337
    5237/m.7
    5252/m.3,7/1
    5326/m.24
    ÖZET : 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 7/1. maddesi ile kanunlardaki hafif hapis veya hafif para cezaları idari para cezasına dönüştürülmüş, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 337. maddesindeki değişiklikle de 337. maddede düzenlenen mal beyanında bulunmamak suçunun yaptırımı disiplin hapsine çevrilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. maddesi gözönüne alındığında, 5252 sayılı Kanundaki düzenleme, mal beyanında bulunmamak suçundan yargılanan sanığın lehine olduğundan yaptırımın 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 24. maddesine göre idari para cezası olarak belirlenmesi gerekir.

    DAVA : Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık Nurullah'ın yargılaması sonucunda 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı TCK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 5349 sayılı Yasa ile değişik 7/1. maddesi uyarınca eylemin yaptırımının idari para cezasına dönüştürüldüğü ve görevli makamın Cumhuriyet Başsavcılığı olduğundan bahisle, gereğinin takdir ve yerine getirilmesi için dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine dair, ( İzmir Sekizinci İcra Ceza Mahkemesi )nin 15.06.2005 gün ve 2005/112-1298 sayılı kararı ve dosyası incelendi;

    Dosya kapsamına göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 337. maddesindeki yaptırım, disiplin hapsi olarak belirlenmiş olup aynı tarihte yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 5349 sayılı Kanun'la değişik 7. madde 1. fıkrasına göre, "Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür" şeklinde düzenleme yer almış ise de, her iki Kanunun da aynı gün yürürlüğe girdiği, ancak, Yürürlük Kanunu'nun 7. maddesindeki bu düzenlemenin, İcra ve İflas Kanunu dışındaki özel kanunlarda yer alan hafif hapis veya hafif para cezaları yönünden geçerli olduğu, İcra ve İflas Kanunu'nun yasa koyucu tarafından ayrık tutularak hafif hapis cezaları için disiplin veya tazyik hapsi cezaları öngörüldüğü, bu durumda İcra ve İflas Kanunu'nun 5358 sayılı Kanun'la değişik, 337. maddesi uyarınca eylemin yaptırımının mahkeme tarafından disiplin hapsi olarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 12.10.2005 gün ve 43135 sayılı Yazılı Emirlerine atfen Yargıtay C. Başsavcılığının 07.11.2005 gün ve Y.E.2005/182398 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,

    Gereği düşünüldü:

    KARAR : Dosya kapsamına göre, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 5349 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile değişik 7. maddesinin 1. fıkrası ile "Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür...", yine 1 Haziran 2005 tarihinde kabul edilip aynı gün mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 2004 sayılı İİK'da Değişiklik Yapılmasına Dair 5358 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile İİK'nın 337. maddesindeki eylemin müeyyidesi 10 gün disiplin hapsine dönüştürülmüştür. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi göz önünde tutulduğunda 5349 sayılı Yasa ile değişik 5252 sayılı Kanun'un 7. maddesi sanığın lehine olduğundan aynı maddenin 1. fıkra 1. cümlesi ve 5326 sayılı Kabahatler Yasası'nın 24. maddesine göre müeyyidenin İcra Ceza Mahkemesince İdari Para Cezası olarak belirlenmesi gerekir.

    SONUÇ : Bu nedenle, Yargıtay C. Başsavcılığının yazılı emre atfen düzenlediği tebliğname kısmen yerinde görülmekle ve Kanun'a aykırılık halinin giderilmesinin de başkaca halinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla İzmir Sekizinci İcra Ceza Mahkemesinin 15.06.2005 gün 2005/112 Esas ve 2005/1298 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), müteakip işlemlerin mahallinde ifasına, dosyanın Yargıtay C. Başsavcılığına ( TEVDİİNE ), 09.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    YÜKÜMLÜLÜKLERİN YERİNE GETİRİLMEMESİ:

    MADDE 337.- (Değişik madde ve başlığı: 5358 - 31.5.2005 / m.7) Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı beyanda bulunmayan borçlu, alacaklının şikayeti üzerine, on gün disiplin hapsi ile cezalandırılır. Alacaklının alacağını karşılayacak miktarda malın haczedilmesi veya borcun ödenmesi halinde, bu ceza düşer.

    162, 209 ve 216 ncı maddeler hükümlerine muhalefet edenler hakkında da iflas idaresinin vereceği müzekkere üzerine, aynı ceza verilir. Bu maddelerde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi halinde, verilen ceza düşer.

    [u]CEZALARIN TECİL EDİLEMEMESİ VE PARA CEZASINA ÇEVRİLEMEMESİ</u>
    MADDE 352/b - (Ek: 3222 - 6.6.1985 / m.44) Bu Kanun uyarınca hükmolunan cezalar tecil edilemez, hürriyeti bağlayıcı cezalar 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı para cezasına ve tedbirlere çevrilemez, failleri hakkında Türk Ceza Kanununun 19 uncu maddesi hükmü uygulanmaz. (*)


    [u]_____ MADDE 352/b - (...) (Madde 352/b, 1.6.2005 tarih ve 25832 sayılı Mükerrer R.G.'de yayımlanan, 31.5.2005 tarih ve 5358 sayılı Kanunun 23. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.) </u>

    KANUN NO: 5358
    İCRA VE İFLAS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
    Kabul Tarihi: 31 Mayıs 2005
    Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 1 Haziran 2005 - Sayı: 25832 (1. Mükerrer)


    MADDE 23.- İcra ve İflas Kanununun "Konkordato komiserinin sorumluluğu:" başlıklı 334/a, "Kendisine teslim edilen malları vermeyenler hakkındaki cezalar:" başlıklı 336/a, "Ceza kararnamesi:" başlıklı 352/a [u]ile başlıksız 352/b maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.</u>


    İTİRAZ:

    MADDE 353.- (Değişik madde ve başlığı: 5358 - 31.5.2005 / m.21) İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.

    İcra mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır.


    DAVANIN VE CEZANIN DÜŞMESİ

    MADDE 354 - Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikâyete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticelerile beraber ceza düşer.

    Ancak kendi temyizi neticesinde haksız çıkan borçlunun birinci fıkrada yazılı hallerde yalnız cezasının yarısı düşer. (...) (Madde 354 ün 2. fıkrası, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.' de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 103. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)

    (Ek fıkra: 5358 - 31.5.2005 / m.22) İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik veya disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilmez.


    T.C.
    YARGITAY
    CEZA GENEL KURULU
    E. 2006/16-123
    K. 2006/127
    T. 25.4.2006
    #8226; DİSİPLİN HAPSİ ( Kabahat Olarak Düzenlenen Eylemler Nedeniyle Verilen Kararlar İcra ve İflas Yasasının 353/1. Maddesi Uyarınca İtiraz Yasa Yoluna Tabi Olacağı )
    #8226; TAZYİK HAPSİ ( İcra Ceza Mahkemesince Taahhüdün Geçersiz Olduğu Gerekçesiyle Verilen Eylemin Tazyik Hapsini Gerektirmediği Yönündeki Saptamayı İfade Eden Karar Teknik Anlamda Beraat Hükmü Sayılmadığı )
    #8226; İTİRAZ YASA YOLU ( Kabahat Olarak Düzenlenen Eylemler Nedeniyle Verilen Kararlar İcra ve İflas Yasasının 353/1. Maddesi Uyarınca Olacağı )
    #8226; DİSİPLİN VE TAZYİK HAPSİNİ GEREKTİREN EYLEMLERDEN DOLAYI VERİLEN BERAAT KARARI ( Temyiz Yoluna Değil İtiraz Yoluna Başvurulması Gereği - Taahhüdü İhlal )
    #8226; TAAHHÜDÜ İHLAL ( Disiplin ve Tazyik Hapsini Gerektiren İİK'daki Eylemlerin Suç Niteliğinin Bulunmaması - Klasik Beraat Kararı Niteliği Bulunmayan Beraat Hükmünün Temyiz Yoluna Değil İtiraz Yoluna Tabi Olacağı )
    #8226; TEMYİZ YOLUNA DEĞİL İTİRAZ YOLUNA BAŞVURULMASI GEREĞİ ( Disiplin ve Tazyik Hapsini Gerektiren Taahhüdü İhlal Eyleminin Suç Değil Kabahat Niteliğinde Olması - Sadece Cezaya İlişkin Karara Değil Beraat Kararına Karşı da İtiraz Yoluna Başvurulabileceği )
    #8226; BERAAT KARARI DEĞİL DİSİPLİN VEYA TAZYİK HAPSİNE YER OLMADIĞINA KARAR VERİLMESİ GEREĞİ ( İcra Mahkemesinin Görev Alanına Giren ve Suç Niteliği Bulunmayan Eylemlerden Dolayı - Taahhüdü İhlal Eylemi Hakkında Verilen Beraat Kararına Karşı da Temyiz Değil İtiraz Yoluna Başvurulacağı )
    #8226; İTİRAZ YOLUNA BAŞVURULMASI GEREĞİ ( Tahhüdü İhlal Eyleminden Dolayı Verilen Beraat Kararına Karşı - Bu Kararın Klasik Beraat Kararı Niteliğinde Olmaması/Disiplin veya Tazyik Hapsini Gerektiren Eylemlerden Dolayı Verilen Her Türlü Karara Karşı İtiraz Yoluna Başvurulacağı )
    2004/m.340,346,353
    5252/m.7
    5271/m.223
    5320/m.8
    ÖZET : Uyuşmazlık, tazyik ve disiplin hapsini gerektiren eylemler yönünden verilen kararların temyiz yasa yoluna mı, yoksa itiraz yasa yoluna tabi olacağına ilişkindir.

    Suç olarak düzenlenen eylemler nedeniyle verilen hükümlerle ilgili olarak 5271 sayılı Yasanın yasa yollarına ilişkin hükümleri uygulanacağından, bu suçlar nedeniyle beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararları ile adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı temyiz yasa yoluna tabi olacaktır.

    Kabahat olarak düzenlenen eylemler nedeniyle verilen kararlar ise, İcra ve İflas Yasası'nın 353/1. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olacaktır.

    Diğer yönden, İcra Ceza Mahkemesince, taahhüdün geçersiz olduğu gerekçesiyle verilen eylemin tazyik hapsini gerektirmediği yönündeki saptamayı ifade eden karar teknik anlamda beraat hükmü sayılmadığından, CMY'nin 223. maddesinde belirtilen hükümlere yasa yolu açısından bağlanan sonuçların bu karara bağlanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.

    Somut olayda; itiraz yasa yoluna tabi bulunan karara yönelik başvurunun, Özel Dairece de, 5320 sayılı Ceza Yargılama Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasa'nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY'nin 317. maddesi uyarınca reddi ile itiraz konusunda karar verilmek üzere, dosyanın icra mahkemesinin yargı çevresi içinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.

    DAVA : Ödeme şartını ihlal etmekten sanığın beraatına ilişkin ( Beyoğlu Birinci İcra Ceza Mahkemesi )nce verilen 30.06.2005 gün ve 3106/450 sayılı karar, şikayetçi vekilince 07.07.2005 tarihinde temyiz edilmekle, temyiz istemi karar mahkemesince itiraz olarak, itiraz mercii olan Beyoğlu Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesince ise; verilen beraat kararının hüküm niteliğinde ve dolayısıyla temyize tabi olduğu gerekçesiyle temyiz incelemesi yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

    Temyiz mercii olarak dosyayı inceleyen Yargıtay Onaltıncı Hukuk Dairesince de, 01.03.2006 gün ve 12557/1330 sayı ile; verilen kararın İİY'nin 366. maddesi uyarınca onanmasına karar verilmiştir.

    Yargıtay C. Başsavcılığınca 07.04.2006 gün ve 162977 sayı ile; ( ... Beyoğlu Birinci İcra Ceza Mahkemesinin 30.06.2005 gün ve 2004/3106 Esas, 2005/450 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, sanık aleyhine Beyoğlu Beşinci İcra Müdürlüğünün 2004/2754 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğu, borçlu sanığın 29.04.2004 tarihli haciz işlemi sırasında ödeme taahhüdünde bulunduğu ancak taahhüdüne uymadığı, bu nedenle cezalandırılması için süresinde dilekçe ile başvurulduğu, şirket yetkililerinin müşterek imza ile işlem yapabileceği, ancak taahhüdün tek yetkili tarafından yapılmış olması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesi ile sanığın beraatına karar verildiği, müşteki vekili tarafından 07.07.2006 günü temyiz isteminde bulunulduğu, sözkonusu talep mahkemesince itiraz dilekçesi olarak kabul edilip dosyanın ilgili Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği ancak Beyoğlu Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesince, temyize tabi kabul edilen hükmün mahkemesine iade edildiği ve mahkemesince gönderilen dosyada Yüksek Yargıtay Onaltıncı Hukuk Dairesince onama kararı verildiği anlaşılmıştır.

    765 sayılı TCK'nın 1. maddesinin 2. fıkrasında, "suçlar cürüm ve kabahattir" denmesine rağmen, 5237 sayılı TCK'da bu ayrıma son verilerek tüm suçlar cürüm olarak kabul edilmiş ve aynı Kanunun 45. maddesinde, suç karşılığında uygulanacak yaptırımlar hapis ve adli para cezası olarak belirlenmiştir.

    01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren, 5349 sayılı Yasanın 3. maddesi ile değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 7. maddesi ile Kanunlarda hafif hapis ve hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür.

    Aynı tarihte yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 2. maddesinde "Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır" denmek suretiyle kabahatlerin tanımı yapılmıştır.

    Kanunun 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğu belirtilmiştir.

    Kanunun 29. maddesinde ise, mahkemece verilecek kabahatlere ilişkin kararlara karşı itiraz yoluna gidilebileceğini düzenlemiştir.

    01.06.2005 tarihinden önce işlenen ve bu tarih öncesinde müeyyidesi hafif hapis olarak düzenlenen, 2004 sayılı İcra ve İflas Yasasının 340. maddesinde düzenlenen ödeme şartını ihlal suçunun cezası idari para cezasını gerektirmekte ve verilen karar itiraz yasa yoluna tabi bulunmaktadır.

    5358 sayılı Yasa ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Yasasının 340. maddesi, 01.06.2005 tarihli mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak "111. madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde karşılaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez" şeklinde ve öncesinde hafif hapis olan müeyyidesi de tazyik hapsi olarak değiştirilerek düzenlenmiştir.

    5252 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi uyarınca, 2004 sayılı İcra ve İflas Yasasında 5358 sayılı Yasa ile yapılan ve 01.06.2005 tarihli mükerrer gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan değişiklik ile müeyyidesi hafif hapis ve hafif para cezası olan suçlar, disiplin hapsi-tazyik hapsi ve hapis cezası olarak yeniden düzenlenmiştir.

    5358 sayılı Kanunla değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Yasasının 346. maddesinde, "Bu Kanun hükümlerine göre disiplin veya tazyik hapsine icra mahkemesi karar verir. İcra Mahkemesinin görevine giren bu işler, diğer mahkemelerde görülen ceza davaları ile birleştirilemez.

    Bu bapta yer alan suçlarla ilgili davalara, İcra Mahkemesinde bakılır." denmek suretiyle müeyyidesi disiplin ve tazyik hapsi olarak belirlenen eylemler suç olarak nitelendirilmemiştir.

    5358 sayılı Yasa ile değişiklik yapılmadan önce "Şikayet süresi" başlıklı 347. madde "Tetkik merciince bakılan suçlardan dolayı şikayet hakkı..." şeklinde düzenlenmiş olmasına karşın değişiklik sonrası, "Bu bapta yer alan fiillerden dolayı şikayet hakkı..." denilmek suretiyle disiplin ve tazyik hapsini içeren eylemleri de kapsayacak şekilde daha geniş bir düzenlemeye yer verilmiştir.

    5358 sayılı Yasa ile yeniden düzenlenen 348. madde "Bu bapta yer alan fiillerden dolayı yetkili İcra Mahkemesi...." demek suretiyle, bu yasada düzenlenen disiplin tazyik hapsi ve hapis ve adli para cezalarını kapsayacak ve disiplin-tazyik hapsi cezalarını suç nitelendirmesi dışında bırakacak yeni bir düzenleme getirmiştir.

    5271 sayılı CMK'nın 2. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendinde disiplin hapsi tanımlanmış olup, İzzet Özgenç TCK. Şerhinde "hapis cezasından farklı olarak, disiplin hapsinin kişi hakkında, belli bir süreye kadar hürriyetinden yoksun bırakılmasının dışında, hak yoksunluğu gibi başka herhangi bir hukuki sonucu bulunmamaktadır." demek suretiyle bu tür cezaların suç kavramı dışında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

    5358 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2004 sayılı icra ve İflas Yasasının başlığı "itiraz" olarak düzenlenen 353. maddesinde, bu yasa uyarınca verilen kararlara karşı gidebilecek kanun yolları düzenlenmiş olup, kanun teklifinde adı geçen madde,

    "Madde 19- İcra ve İflas Kanununun 353. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

    İtiraz:

    Madde 353- ( 1 )İcra Mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, yargı çevresinde bulunduğu Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.

    ( 2 )İcra Mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği idari para cezası ile ilgili olarak 31.03.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.

    ( 3 )İcra Mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 04.12.2004 tarihli 5271 sayılı Ceza Mahkemesi Kanununun Kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır." şeklinde düzenlenmiş olup,

    Madde gerekçesinde de;

    "Maddeyle İcra ve İflas Kanunun 353. maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Maddenin birinci fıkrasında tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara Ağır Ceza Mahkemesinde itiraz edilebileceği, ikinci fıkrasında idari para cezasıyla ilgili olarak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulanacağı ve üçüncü fıkrasında suçlardan dolayı verilen hükümlerle ilgili olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesinin Kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. " Denilmek suretiyle bu kanunda müeyyideye bağlanan eylemleri, Kabahatler Kanunu kapsamında idari para cezası, disiplin ve tazyik hapsini gerektiren eylemler ile suçlar olarak üçe ayırmış olup, disiplin ve tazyik hapsine bağlanan eylemleri suç olarak nitelendirmemiştir.

    Madde, tasarı ve Adalet Komisyonu raporu gerekçeleri ile birlikte değerlendirildiğinde, suç olarak nitelendirilen eylemler için temyiz; kabahat, yaptırımı disiplin ve tazyik hapsi olarak belirlenen eylemler için itiraz yasa yolunun benimsendiği anlaşılmaktadır.

    Adalet Komisyonu tarafından, İcra ve İflas Kanunun 16. Bap kapsamında tanımlanan fiiller karşılığında idari para cezasının verilmesinin uygun olmayacağı düşüncesiyle ikinci fıkranın metinden çıkarılması suretiyle madde kabul edilmiştir.

    Kabul edilen maddenin birinci fıkrasında "İcra Mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı... itiraz edilebilir" denmek suretiyle müeyyidesi tazyik ve disiplin hapsi olarak düzenlenen eylemlerden dolayı verilecek tüm kararlara karşı ( niteliğine bakılmaksızın )itiraz kanun yoluna gidileceği kabul edilmiştir. Aksi düşünce, disiplin hapsi ve tazyik hapsi ile cezalandırılma durumunda itiraz yasa yoluna gidilerek, kararın bağlı bulunulan Ağır Ceza Mahkemesine, beraat kararı verilmesi durumunda ise temyiz yasa yoluna gidilerek Yargıtay'a gönderilmesi anlamına gelecektir. Ayrıca; müeyyidesi disiplin veya tazyik hapsi olarak belirlenen eylemlerden dolayı yargılama sonucu mahkemece verilen "beraat" kararı da 5271 sayılı CMK'nın 223/2. fıkrası kapsamında bir beraat kararı niteliğinde olmayıp, eylemin sübut bulmaması halinde "disiplin-tazyik" hapsi verilmesine yer olmadığı" veya "talebin reddi" niteliğindeki bir karardır. Çünkü beraat kararı suçlar nedeniyle yapılan yargılama sonucunda verilebilen bir hükümdür.

    Maddenin ikinci fıkrasında, İcra Mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 5271 sayılı CMK'nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Ancak, 2004 sayılı icra ve İflas Yasasının 340. maddesi müeyyidesi itibariyle suç olarak düzenlenmediği için bu fıkranın olayımızda uygulanma olanağı bulunmamaktadır.

    Müeyyidesi disiplin ve tazyik hapsi olarak belirlenen ve yukarıdaki açıklamalar ışığında suç olarak nitelendirilmeyen eylemlerden dolayı ( 01.06.2005 tarihinden sonra verilen kararların, "Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2005 gün ve 2005/16 HD-746 Esas, 2005/139 Karar sayısı ilamında da belirtildiği üzere )yasa değişikliğinde geçici düzenlemeyle aksi belirtilmediği için 5358 sayılı Yasanın 353/1. fıkrası uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olması gerekmektedir... )gerekçeleriyle itiraz yasa yoluna başvurularak;

    Özel Dairenin 01.03.2006 gün ve 12557/1330 sayılı kararının kaldırılarak, Beyoğlu Birinci İcra Ceza Mahkemesinin 30.06.2005 gün 3106-450 sayılı hükmü hakkında, itiraz mercii olan Ağır Ceza Mahkemesince bir karar verilmesi için incelenmeksizin mahalline gönderilmesine karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.

    Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle itiraz, Ceza Genel Kurulunca değerlendirildi, gereği konuşulup düşünüldü:

    KARAR : Sanık aleyhine Beyoğlu Beşinci İcra Müdürlüğünün 2004/2754 esas sayılı dosyasında yapılan icra takibinde, borçlu sanığın 29.04.2004 tarihli haciz sırasında ödeme taahhüdünde bulunup, ancak taahhüde uymaması nedeniyle, cezalandırılması istemiyle yapılan başvuru üzerine, Beyoğlu Birinci İcra Ceza Mahkemesince, taahhüdün geçersiz olduğu gerekçesiyle verilen beraat kararına karşı yasa yoluna başvurulması üzerine, istemin karar mahkemesince itiraz, itiraz mercii olan Beyoğlu Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesince ise; verilen beraat kararının hüküm niteliğinde ve dolayısıyla temyize tabi olduğu, hükmü inceleyen Onaltıncı Hukuk Dairesince de, istemin temyiz niteliğinde olduğu kabul edilerek, temyiz incelemesi yapılan somut olayda, Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, tazyik ve disiplin hapsini gerektiren eylemler yönünden verilen kararların temyiz yasa yoluna mı, yoksa itiraz yasa yoluna tabi olacağı noktasında toplanmaktadır.

    5237 sayılı TCY'de, cürüm-kabahat ayrımı ve buna bağlı olarak da yaptırım sisteminde yer alan ağır-hafif hapis ayrımına son verilmesi üzerine, yasada kabahat olarak öngörülen bir kısım eylemler 5326 sayılı Kabahatler Yasası ile idari yaptırımı gerektiren eylemler olarak düzenlenmiş, bir kısım eylemler ise suç haline getirilmiş, bu sistem ve yaptırım değişikliğinin zorunlu sonucu olarak, özel Yasalardaki yaptırım sisteminin de 5237 sayılı Yasaya uyarlanması amacıyla 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe konulan, 5252 sayılı Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasanın 7. maddesi ile yasalarda, yaptırımı hafif hapis ve hafif para cezası olarak öngörülen eylemler ve buna bağlı olarak, İcra ve İflas Yasası'nda, yaptırımı hafif hapis olarak öngörülen eylemler idari para cezası gerektiren kabahatlere dönüştürülmüştür.

    Ancak bu genel uyarlama hükmünün yetersiz olduğunu gören yasa koyucu, 01.06.2005 gün ve 25832 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren, 31.05.2005 gün ve 5358 sayılı Yasa ile İcra İflas Yasasında yer alan eylemler ve yaptırımları yeniden düzenlemiş, bu kapsamda bir aydan üç aya kadar hafif hapis cezasını gerektiren İcra İflas Yasasının 340. maddesi de; "111. madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." şeklinde değiştirilmiş, ayrıca 337, 338/2, 339, 341, 343 ve 344. maddelerdeki eylemler kabahat olarak düzenlenip, disiplin hapsi veya tazyik hapsi şeklinde yaptırımlara bağlanmış, 331, 332, 333, 333/a, 334, 335, 336, 337/a, 338/1, 342, 345/a, 345/b, maddelerindeki eylemler ise suç olarak düzenlenip, hapis cezası veya adli para cezası biçiminde yaptırımlara bağlanmıştır.

    Anılan Yasanın 5358 sayılı Yasa ile değişik 346. maddesinde; "Bu Kanun hükümlerine göre disiplin veya tazyik hapsine icra mahkemesi karar verir.

    İcra mahkemesinin görevine giren bu işler, diğer mahkemelerde görülen ceza davaları ile birleştirilemez.

    Bu Bapta yer alan suçlarla ilgili davalara, icra mahkemesinde bakılır." hükmüne yer verilip, "İtiraz" başlıklı 353. maddesinde ise; "İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.

    İcra mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 04.72.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır." hükmü getirilmiştir.

    Anılan maddenin değişiklik gerekçesinde; "Maddenin birinci fıkrasında tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara ağır ceza mahkemesinde itiraz edilebileceği, ikinci fıkrasında idari para cezasıyla ilgili olarak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulanacağı ve üçüncü fıkrasında suçlardan dolayı verilen hükümlerle ilgili olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir." şeklinde açıklamalara yer verilmiş, Adalet Komisyonunca, İcra ve İflas Yasasının 16. Bap kapsamında tanımlanan fiiller karşılığında idari para cezasının verilmesinin uygun olmayacağı düşüncesiyle sözkonusu maddenin ikinci fıkrası metinden çıkarılmıştır.

    Görüldüğü gibi, İcra ve İflas Yasasının 16. Bap kapsamındaki fiiller ikili bir ayrıma tabi tutularak, bir kısım eylemler suç olarak düzenlenip, hapis ve adli para cezası şeklinde yaptırımlara bağlanmış, diğer bir kısım eylemler ise, kabahat olarak düzenlenmek suretiyle, yaptırımları disiplin veya tazyik hapsi şeklinde belirlenmiştir.

    Suç olarak düzenlenen eylemler nedeniyle verilen hükümlerle ilgili olarak 5271 sayılı Yasanın yasa yollarına ilişkin hükümleri uygulanacağından, bu suçlar nedeniyle 5271 sayılı Yasanın 223. maddesinde hüküm olarak belirtilen "beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararları ile adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca temyize ilişkin hükümleri yürürlükte bulunan 1412 sayılı Yasanın 305 vd. maddelerindeki koşulların da bulunması halinde temyiz yasa yoluna tabi olacaktır.

    Kabahat olarak düzenlenen eylemler nedeniyle verilen kararlar ise, İcra ve İflas Yasası'nın 353/1. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olacaktır. Anılan fıkradaki "İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir." şeklindeki düzenleme tek başına ele alındığında, tazyik ve disiplin hapsine karar verilmesi halinde, bu kararlara karşı itiraz yasa yoluna başvurulabileceği yolunda yorumlara yol açabilmekte ise de, hükmün konuluş amacı, 5358 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikler ve getirilen yeni sistem ve 353. maddenin 2. fıkrasındaki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, yasa koyucunun yalnızca verilen tazyik veya disiplin hapsine ilişkin kararları değil, disiplin veya tazyik hapsini gerektiren fiiller nedeniyle verilen her türlü kararı itiraz yasa yoluna tabi kılmayı amaçladığı açıkça anlaşılmaktadır. Aksi kabul aynı eylem nedeniyle, daha ağır sonuç doğuran "disiplin ve tazyik hapsi" kararlarının itiraz yasa yoluna, daha lehe sonuç doğuran kararların ise temyiz yasa yoluna tabi kılınmasını sonuçlayacaktır. Böyle bir kabul ise yasanın dayandığı sisteme aykırı olacağı gibi hüküm sonucuna bakılarak yasa yolunun saptanmasına yol açacak ve verilen hükme bağlı olarak başvurulacak yasa yolu değişeceğinden hukuki istikrarı zedeleyecektir.

    Diğer yönden, Beyoğlu Birinci İcra Ceza Mahkemesince, taahhüdün geçersiz olduğu gerekçesiyle verilen beraat kararının da, 5271 sayılı CMY'nin 223. maddesi anlamında hüküm sayılmasına olanak bulunmamaktadır. Zira 5271 sayılı Yasanın 223. maddesinde anılan hükümler, ceza yasası veya özel ceza yasalarında ve bu bağlamda İcra ve İflas Yasasında suç olarak düzenlenen eylemler bakımından yapılan yargılama sonucu verilen kararları ifade etmektedir. Bu nedenle eylemin tazyik hapsini gerektirmediği yönündeki saptamayı ifade eden karar teknik anlamda beraat hükmü sayılmadığından, CMY'nin 223. maddesinde belirtilen hükümlere yasa yolu açısından bağlanan sonuçların bu karara bağlanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.

    Somut olayda; itiraz yasa yoluna tabi bulunan karara yönelik başvurunun, Özel Dairece de, 5320 sayılı Ceza Yargılama Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasa'nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY'nin 317. maddesi uyarınca reddi ile itiraz konusunda karar verilmek üzere, dosyanın 5271 sayılı Yasanın 264 ve İcra ve İflas Yasası'nın 353/1. maddeleri uyarınca icra mahkemesinin yargı çevresi içinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken onama kararı verilmesi isabetsizdir.

    Bu itibarla Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.

    Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri, mahkemece verilen beraat kararının 5271 sayılı Yasanın 223 ve 1412 sayılı Yasanın 305. maddesi uyarınca temyiz yasa yoluna tabi bulunduğu gerekçesiyle, Yargıtay C. Başsavcılığının itirazının reddi yönünde oy kullanmışlardır.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle,

    1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının ( KABULÜNE ),

    2- Yargıtay Onaltıncı Hukuk Dairesinin 01.03.2006 gün ve 12557-1330 sayılı onama kararının ( KALDIRILMASINA ),

    3- Şikayetçi vekilinin temyiz inceleme isteminin CMUY'nin 317. maddeleri uyarınca ( REDDİNE ).

    4- Dosyanın, 5271 sayılı Yasanın 264 ve İcra ve İflas Yasasının 353/1. maddeleri uyarınca icra mahkemesinin yargı çevresi içinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine gönderilmek üzere, Yargıtay C. Başsavcılığına tevdiine, 25.04.2006 günü yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.

    T.C.
    YARGITAY
    16. HUKUK DAİRESİ
    E. 2005/12995
    K. 2006/1233
    T. 23.2.2006
    #8226; MAL BEYANINDA BULUNMAMAK ( Sanıkların Disiplin Hapsiyle Cezalandırılmalarına Dair Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvurammayacakları - Ağır Ceza Mahkemesine İtiraz Edilebilecekleri )
    #8226; TEMYİZ YOLUNA BAŞVURAMAMAK ( Sanıkların Disiplin Hapsiyle Cezalandırılmalarına Dair Karar/Ağır Ceza Mahkemesine İtiraz Edilebilecekleri - Mal Beyanında Bulunmamak Suçu )
    #8226; DİSİPLİN HAPSİ ( Mal Beyanında Bulunmamak Suçu - Sanıkların Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvurammayacakları/Ağır Ceza Mahkemesine İtiraz Edilebilecekleri )
    2004/m. 337, 353
    ÖZET : 5358 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile değiştirilen İcra ve İflas Kanununun 353. maddesi uyarınca, icra mahkemesinin disiplin hapsine ilişkin kararlarına karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yargı çevresindeki Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edilir. Mal beyanında bulunmamak suçundan yargılanan sanıkların disiplin hapsiyle cezalandırılmalarına dair karara karşı temyiz yoluna başvurulması yerinde değildir.

    DAVA : Mal beyanında bulunmamak suçundan sanıklar Selahaddin ve Ogün'ün İİK'nın 337. maddesi gereğince 10'ar gün disiplin hapsi ile cezalandırılmalarına karar verilmiş, hüküm, yasal süresi içerisinde yerel C. Savcısı tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C. Başsavcılığınca dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak gereği görüşüldü:

    KARAR : 31.05.2005 gün ve 5358 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile değiştirilen İcra İflas Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edilebileceği açıkça hükme bağlandığı gözetilmeden temyiz yoluna başvurulması isabetsizdir.

    SONUÇ : Bu nedenle temyiz isteminin ( REDDİNE ), 23.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.




  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Sep 2006
    Nerede
    şanlıurfa, viranşehir, Turkey.
    İletiler
    3
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    hapis cezası vepara cezası olarak uygulanmıyor. yeni infaz yasası ile 10 gün disiplin hapsi olarak uygulanıyor

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Sep 2006
    Nerede
    şanlıurfa, viranşehir, Turkey.
    İletiler
    3
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    hapis cezası vepara cezası olarak uygulanmıyor. yeni infaz yasası ile 10 gün disiplin hapsi olarak uygulanıyor

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Feb 2008
    İletiler
    10
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mal beyanı cezası 10 gün hapis mi, para cezası mı?

    SN Dincer SAYAN Yeni infaz yasası demişşiniz bu yasa ne zaman çıktı ve yürürlüğe girdi bilgi verirseniz sevinirim

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Jun 2007
    İletiler
    292
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mal beyanı cezası 10 gün hapis mi, para cezası mı?

    Dosya'daki suç 01.06.2005 tarihinden önce meydana gelmişse 10 gün'lük hapis cezası günlük 20 YTL üzerinden paraya çevriliyor (idari para cezası).

    Yazılan tarihten sonra oluşan suçlar için paraya çevrilmez. Hapis cezası 2 yıllık zaman aşımına tabi.

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Feb 2008
    İletiler
    10
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mal beyanı cezası 10 gün hapis mi, para cezası mı?

    MADDE 19. — İcra ve İflas Kanununun 347 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
    Madde 347. – Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.
    diyor ödeme emrinin yazılış tarihi 26/02/2007 şimdi burdaki bir yıl ne zaman doluyooo yada halen geçerlimi hapis cezası karara varıldığı zaman bile bir yılı doldurarak kaçıldığı zaman bu bir yıldan yararlanabiliyormu ilginize teşekkürler

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

icrada mal beyanı bulunmama suçu nasıl farkedilir

Forum

Benzer Konular :

  1. Ertelemeli hapis cezası ve adli para cezası?
    Merhaba ertelemeli olarak hapis cezası almak ve artı olarak adli para cezası almak hakkında merak ettiğim birşey var hapis cezası ertelemeli fakat...
    Yazan: HayaliPanda Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 16-10-2018, 13:29:47
  2. Mal beyanı, hapis cezası
    Merhabalar, 9 kasımda elime mal beyanını 1 gün geciktirdiğim için hakkımda şikayette bulunulmuş ve 21 kasımda duruşma oldu hakim hiç sorgulamadan...
    Yazan: D OKUR Forum: İcra ve İflas Hukuku
    Yanıt: 30
    Son İleti: 19-05-2014, 14:02:32
  3. Darp, hakaret ve tehdit suçu ile yargılanan biri suçları sabit görülürse para cezası mı hapis cezası mı yoksa hagb mı?
    evet arkadaşlar eşim tarafından bu konularda şikayet edildim. bu suçlar sabit görülürse ne tür bir ceza alırım. önceden h,içbir sabıkam yok. eşimin...
    Yazan: aaaa200 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 17-01-2012, 13:00:10
  4. Mal beyanı hapis cezası
    değerli üyeler muhtelif bankalara icralık olmuşum danıştığım avukat arkadaşlar mal beyanı vermemin gereksiz olduğunu mal beyanı vermiyen ceza...
    Yazan: arzuuhalci Forum: İcra ve İflas Hukuku
    Yanıt: 10
    Son İleti: 24-03-2010, 17:52:11
  5. Hapis cezası mı veya adli para cezası mı?
    Tedit ve Hakaret davalarında hapis cezasımı veya adli para cezasımı verilecegine nasıl karar veriliyor? Hiç suc işlmemiş bir kişi "seni deserim...
    Yazan: hukukmeraki Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 01-11-2009, 23:58:48

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.