Maya

[monica]

ONURLU DAVRANIŞ
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak'ı severdik, şimdi daha çok sevdik.
Mesut Bey, ulusal onurumuzu her şeyin üstünde tutan saygın bir vatan sever.
İsrail'in Türkiye Büyükelçisi Gabi Levi ve İstanbul Başkonsolosu Mordehai'nin İstanbul Üniversitesi Rektörü Mesıt Parlak'ı ziyareti başlamadan bitti.

Sebep, İsraillli iki diplomatın, Mesut Parlak'ın makam odasına korumalarıyla birlikte girmek için ısrar etmeleri!
Nasıl bir şımarıklıktır bu, anlamak mümkün değil...
Sen, Türkiye'nin en büyük üniversitesinin rektörü ile görüşmek isteyeceksin, o da nezaketen kabul edecek ama makam odasına, silahlı korumalarla birlikte girmek isteyeceksin.
Olacak iş mi bu? Böyle saygısızlık olur mu?
İsrail elçisi ile başkonsolosu madem rektöre güvenmiyorlar ya da popolarıdan korkuyorlar, neden onunla görüşmek istiyorlar?

İsrailli şımarıkların bu densizliğine Rektör Mesut Parlak gereken cevabı verdi:
"Randevu talebi sizden geldi. Bu koşullarda, bu konuşma burada bitmiştir.
Geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Güle güle baylar!"
Böyle diyen Rektör, onlara kapıyı gösredi.
"Eger bu kadar ürkeklik varsa, niçin, beni ziyarete geliyorlar? Kusura bakmasınlar, burası Türkiye Cumhuriyeti ve İstanbul Üniversitesi" diyen Rektör Mesut Parlak'ın bu hareketi onurlu bir davranıştır, İsrailli saygısız diplomatlara hak ettikleri dersi vermiştir.
SÖZCÜ 27-Kasım-2008
M.E.S: Düzene karşı duran düsüncesinden ödün vermeyen ulusal onurumuzu ve Cumhuriyet'imizi koruyan aydınlarımızı saygıyla selamlıyorum.

[monica]

Tayyareci Vecihi
Bugün pazar... Yolunuz Beyoğlu tarafına düşer mi? O zaman Galatasaray Lisesi’nin karşısındaki Galatasaray Müzesi’nde açılan Vecihi Hürkuş sergisini mutlaka geziniz. Tanıtma filmini izleyiniz. Bu kahraman tayyareciyi yakından tanıyınız... Vecihi Hürkuş’u yaşatmak ve tanıtmak için ömrünü seferber eden Bahattin Gürer’in emeklerini paylaşınız.
Tayyareci Vecihi henüz 19 yaşındayken yedekte uçarken kazaya uğrar, ağır yaralanır. Ama yılmaz. Birinci Dünya Savaşı’nda kahramanca uçuşlar yapar. Kafkas cephesinde uçağı düşürülür. Yakar uçağı, teslim etmez. Esir kampından kaçıp yurda döner, tekrar uçar... Kendi uçağını yapar ama Ankara’da bin bir zorluk çıkarır, güvenlik sertifikası vermezler. Söker uçağı, trene yükler, Çekoslovakya’ya götürür. Orada yaptığı uçuşlarla göz kamaştırır. Güvenlik sertifikasını alır, havadan uçarak Türkiye’ye döner. Pilot okulu kurar, zirai ilaçlama filosu kurar, yolcu taşıma filosu kurar. Uçmak ve gençleri uçmaya teşvik etmek için yeryüzünde onun kadar heves ve inat gösteren bir başka tayyareci var mıdır? Kimbilir... Galatasaray Müzesi’nin giriş katında 18 Haziran’a kadar her gün 10.00 - 18:00 arası gezebilirsiniz sergiyi...
Melih Aşık Açık Pencere
13 Haziran 2010 http://www.tayyarecivecihi.com/yasam_oykusu.asp

[monica]

Gül dikeni gibi battı
Yüreğime batan gün
Ne kasaptan et
Ne pazardan meyve
Uyan kızım
Sıcak ekmek getirdim
Sana yine
Her zerresinde terim var
Her zerresi helal
Doyur karnını...

"Namuslu İnsan,hakkını yerine getirdiği görevle ölcen İnsandır."