Değerli avukatlar, stajyerler ve arkadaşlar...
Forum kurallarında anlatıldığı gibi oldukça detaylı anlatacağım ve bireyleri farklı şekillerde sembolleyerek anlatacağım.

(Şu an da başıma gelen durum aynı zamanda)

Ben evin satıcısıyım. Bir aracı var (hikâyenin başında kendisi emlakçı değil, yani komisyon vesaire konuşmaları yok) ve bir de satıcı ve satıcı çevresi var.
Satıcı çevresi yaklaşık 3,4 kişi ve bunlar genellikle tartışıp karar almaya çalışırlar.

Hikâyeye başlıyorum. Ben Aracı ile ilk başta görüşmemi yapıyorum ve evi kendisi için almak istiyor. Yani en başta kendisi de aracı sıfatında değil.
Kızı için almak istediği evi, küçük bulunca ve hisseli tapu olduğunu öğrenince bir tanıdığım var ona evi göstersem olur mu diyor.
Tabii ki diyorum, (bu bölümde benden komisyon istediğini ve emlakçı olduğunu belirtmiyor.) ardından ben evdeki kiracı ile görüşme sağlayıp kendisinden de izin aldığım bir gün için randevu ayarlıyorum. Eve gidip evi alıcılar almaya karar veriyorlar. Aracı şahıs bu noktada biraz ortalığı karıştırıyor, kiracıyı çıkarmak istiyorlar, biz de en başından beridir evde kiracı olduğunu ve çıkaramayacağımızı belirtiyoruz, kendilerine yasa dışı bir şey de yapmayacağımızı ve 10. yıllarında olduklarını belirtiyorum. Yani alıcı evi aldıktan sonra (1,2 ay'a sözleşmemiz bitiyor kiracı ile ve kendileri ihbarname ile sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildireceklerini söylüyorum. Tabii eğer isterlerse...) Sonrasında bu kişiler bu şartları uygun bulmuyorlar, biz de yapabileceğimiz bir şey yok yasaların izin verdiği ölçüde bir işlem yapabiliriz diyoruz vs. vs. Evi almak istiyorlar.

Şimdi diğer bölüm: Evi almaya karar verdiklerinde bizi İstanbul'a çağırıyorlar, bende kapora vermedikleri taktirde gelmeyeceğimi söylüyorum. Çünkü canları sıkılıp cayarsalar ben işimden aldığım izinle, harcadığım parayla ve boşa giden vaktimle baş başa kalacağımı düşündüğümü belirtiyorum.

Sonra ben tapu'nun üzerine sorgulama yapınca, (gitmeden son durum nedir diye bakıyordum, şerh vs. var mı diye) yaklaşık 8 bin lira civarlarında bir haciz olduğunu görüyorum.
Onlarda böyle bir durumda kapora vermeyeceklerini söylüyorlar, haklı buluyorum ve yanlarına gidip birlikte tapu sorgulamasını yapıp hacizi birilikte de kontrol ediyoruz. Sonra ben evi almak istiyorsanız, haciz bedeli kadar bana kapora verin hacizi ödeyeyim ve verdiğiniz parayı satış bedelinden düşelim diyorum. Çünkü yanıma o kadar para almadım. Daha doğrusu öyle bir para yoktu elimde, yeni mezun, düzeni oturtmaya çalışan birisiyim.

Bölüm 3: Kaporayı aldım (kaporayı alırken kendi el yazımla bir kâğıda 10 bin tl aldım diye yazı yazıp imzaladık.) ve hacizi ödedim temyiz kâğıdını da aldım. Sonra bunlar evi almaktan vazgeçtiklerini söylediler. Ben de dedim ki, iyi güzel söylüyorsunuz da bu kaporayı size veremem.
Alıcı tarafı niye dedi, ben de çünkü sizden hacizleri ödemek için bu parayı aldım ve sizin de bildiğiniz üzere hacizi kaldırdım. Siz evi alın diye yaptığım şeylerdi bunlar. Ayrıyeten para toplam bedelden düşülecek. Dediler ki kiracıyı çıkartırsan alırız yoksa almayız. Bende öyle bir şeyi ben yapamam. Sözleşme bitiş tarihinde çıkartabilirim bu da birkaç ay sürer ve eğer böyle bir fikriniz vardı neden başta söylediğim şartları kabul ettiniz? dedim.

Bölüm 4: Dolandırıcılık belirtileri ve ufak tefek sorunlar.
Bunlar bana bu nedenden dolayı vazgeçtiklerini söylediler ben de kaporayı veremeyeceğimi söyledim. Çünkü ben satmaktan vazgeçmiyordum dedim, siz almaktan vazgeçiyorsunuz ve ben siz alabilin diye buraya geldim bir maaliyetin ve zaman harcamasının altına girdim. Bunların bir bedeli var dedim.
Bu noktalarda aracımız alıcıya ve benim bir arkadaşıma da ağır küfür ve ithamlarda bulunmuş. (sadece bu kısmı telefon konuşmasında yapmış)

Bölüm 5: Dolandırılma belirtileri gerçeğe dönüştü.
Şimdi bu noktalar benimde şüphelendiğim noktalar olduğu için, telefon görüşmelerini cevaplamayıp yazışmayı tercih ediyordum. Yazılı olarak söylemek istediklerini söylemelerini sağlıyordum. Dolayısıyla bu bölümdekiler tamamen yazılı konuşmalar. (whatsapp üzerinden.)
Bu noktada ise, aracımız, alıcı ile görüşüp yalancı şahitlik yapmaya karar vermişler ve bana whatsapptan ilk başta alıcı sana 50 bin tl göndermiş, bende buna kefilim, eve ipotek bağlayacağız gibi söylemlerde bulunuyor. (bu söylemleri aracı yapıyor, ama alıcıların da yanında olduğunu söylüyor. Hemfikirler yani...)
Sonra ben cevap vermiyorum çünkü kendi kendilerine rezillikleriyle kendi ayaklarına sıkıyorlar.
Ardından 1 gün sonra fikir değiştirip ne hikmetse 61 bin tl aldığımızı söylüyorlar ve bunun 50 bin tl sinin elden aldığımı belirtiyorlar. (bunları muhtemelen delil olarak kullanmak için yapıyorlar.)

Şimdi tam bu noktada sadece benim bulduğum çelişkiler:
1) Banka hesabımıza 10 bin tl yatmış ve bu adam ilk başta 50 bin aldığımı belirten mesaj atmış. Şimdi de 61 bin tl diyor. Ancak 50 bin tl sini elden aldığımı söylüyor. Durum böyle olunca benim banka hesabıma 11 bin tl yatmış olması gerekiyor.
2) Kaporadaki sözleşmesindeki meblağı değiştireceklerini kastediyorlar sanırsam. Böyle bir durumda mürekkepten, el yazımdan bu durum anlaşılır diye düşünüyorum.
3) Bunlar benim hâlâ dün de bugünde yani 27 ve 28 ağustosta'da İstanbulda olduklarımı sanıyorlardı. Ben halbuki 1 günlüğüne istanbul'un dışındaki akrabalarımı görmeye gitmiştim ve bunu ispatlayabilecek şahitlerim var. Yani ilk başta verdik de diyebilirler ancak banka hesabı bu durumu çürütür çünkü sanırım arkadaşların hesap makinesi yok.
4) Peki ya ben yanılıyorsam diye de düşünüyorum. Peki ya kanunlar benim gördüğüm gibi bakmıyorsa bu durumlara diye bir nebze de olsa kendimi sorguluyorum.

Dediğim gibi bu birkaç günlük olan şeyler. Gerçekten bilginize ve tecrübenize ihtiyacım olacak. Bana mutlaka bir şeyi kesinlemenize gerek yok ihtimalleri de sıralayabilirsiniz veya olayın bu detaylarıyla bir şeyi kesinleyebiliyorsanız bunu da yapabilirsiniz.


Benim 1. Sorum: Whatsapp'daki yazılı görüşmeler delil olarak kabul edilir mi?
2. Sorum: Bu berbat durumun içerisinden nasıl en doğru şekilde kurtulabilirim?
3. Sorum: Kendilerine hakaret, iftira ve karalama ile ilgili suç duyurularında bulunabilir miyim? ve en doğrusu nasıl olmalı?
4. Sorum: Bunlar'ın benden bu kendi kafalarına göre değiştirip belirledikleri parayı almasını nasıl engelleyebilirim?
5. Sorum: Alıcı tarafı Surliyeli ama Türkiye vatandaşlığı da var. Kendilerine de iftira ve karalama konusunda suç duyurusunda bulunursak neler olur?