Geçen günlerde kadastro kayıt ya da tescillerine, yolsuz tescillere, memur hatalarına karşı hak sahiplerinin, 10 yıl tamamlandıktan sonra, dava açamadığını, itiraz edemediğini öğrendim.
Ve yine bu hata kamuya ait arazilerle ilgili olunca, devlete, başlangıçta dava açma ve itiraz yolunun açık olduğunu ancak, vatandaşın ilgili mahkemelere giderek bu kanunu vatandaşa da devlete de eşit olacak şekilde iptal ettirmiş olduğunu öğrendim.

Buna yakın bir durum da devlet memurları kanunda vardır. 65 yaşını dolduranlar emekli edilir. Ki bu genelde normal olarak kabul edilebilir.

İnsan doğası gereği, belli bir yükselme aşamasından sonra, her anlamda gerilediği gibi, iş verimi olarak da geriler. Diğer yandan 65’i bile beklemeden emekli olup yerini bırakanlar, genç insanlara yer açarak fayda sağlamaktadırlar.

Fakat yetersiz gelir nedeni ile 65’ine kadar çalışıp, kanun mecburiyeti ile emekliye ayrılan sayısı da oldukça çoktur.

65 yaşa kanunların ve iş dünyasının yaklaşımı da dikkatimi çekmiştir. Bir şirkette müdür iseniz, gençler “emekli olun” demese de bunu zaman zaman sezdirir, gündeme getirirler.

Noterliğe bir işlem için gittiğinizde, önem arz eden bir iş ise katip ya da katibe akıl sağlığınızla ilgili çapraz sorgulamalar yapar. Uygun görmeyince ilgili doktordan alınan raporla işlem yapar.

Bu yaş ve üstündeki bireyler gayrimenkul satışı, anlaşma gibi akçeli işleri raporsuz yapmışsa varisleri ortaya çıkıp işlemin iptalini bile talep edebilirler.
Yine 65’ten sonra bazı araçları kullanmak tamamen, diğerlerini kullanmak ise rutin kontrole tabidir.

Fakat başta açtığımı konudan anlamışsınızdır. Politikacıya bir çok alanda uygulanmayan kriterler, 65 yaş uygulamaları söz konusu olduğunda da karşımıza çıkmaktadır. Yalnızca ülkemizde değil, bir çok ülkede 65 yaşından çok daha büyük politikacılar hala koltuklarındadır. Hatta bazen ihtiyaçlarını karşılayamayacak halde olanların dahi siyaset yaptığını görmüşsünüzdür. Bu ne büyük iş aşkıdır? Joe Biden kaç yaşındadır mesela?

Bir çoğu yaşları nedeni ile zamanla belli kesimlerden, çağdan kopuk hale gelmekte, dünyayı gençliklerindeki dünya sanmaktadır. Oysa her 20 yılda bir yaşam devinir. Kuşaklar değişir.
Örneğin ben üniversitede iken cep telefonları henüz duyulmaya başlanmıştı. Aradan çok geçmemesine rağmen bu alanda müthiş bir çalkalanma olmuş ve belli yaşın üstündekiler bu gelişime ayak uyduramamıştır. Çok yaşlı olmamama rağmen, Windows işletim sistemlerin, takibi, öğrenmeyi 7 versiyonundan sonra bıraktım.

Cevap aradıklarım şunlardır:
Ülke yönetmek, ülkenin iç, dış politikasını, bütün ülke vatandaşlarının aktardığı vergilerin biriktiği bütçeyi yönetmek herhangi bir dairede memur olarak çalışmaktan daha mı hafif bir iştir acaba?

Yine kocaman bir ülke üstünde yaşayan insanların geleceği ile ilgili kararlar almak mı basit bir iştir acaba?

Onca yaşlarına rağmen politikacılar niçin çekilip yerlerini daha dinamik, aktif kararlar alabilecek, güncel, vasıflı, çoğunluk nüfusu anlayabilecek bireylere yerlerini bırakmazlar?

Kadastro kanunundaki devlet ayrıcalığının iptal edilmesi gibi memurlara yönelik olan bu uygulamanın, politikacılara da uygulanması gerekmez mi? İlgili mahkemelere başvurarak böyle bir uygulama gündeme getirilemez mi?