+ Konuyu Yanıtla
1 den 2´e kadar toplam 2 ileti bulundu.
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Feb 2016
    Nerede
    Istanbul
    İletiler
    164
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Thumbs up Tapu iptal ve mirasçilari adina yeniden tescil davasi

    Daha önceden yılarca babanın tapusuz yaşadığı yere kadastro uygulaması gelir. Orada bulunan heyet mevta babanın evlatlarından birinin adına bu yeri kaydeder. Adına tescili alan da başkasına satar. Tapuyu adına tescil ettiren de diğer kardeşler gibi başka şehirde yaşmaktadır...

    Kardeşleri öğrenince dava yoluna gitmek istemektedir.
    10 yıl süre aşımı sorunu yok. Ancak bu konuya uygun emsal karara gereksinimim var. Paylaşan, yardımcı olanlara şimdiden teşekkür ederim..



    Hukuki NET Güncel Haber

    Tapu iptal ve mirasçilari adina yeniden tescil davasi konulu yargıtay kararı ara
    Tapu iptal ve mirasçilari adina yeniden tescil davasi konulu hukuk haber
    Konu Traffo tarafından (02-06-2021 Saat 14:03:20 ) de değiştirilmiştir.

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Feb 2016
    Nerede
    Istanbul
    İletiler
    164
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Tapu iptal ve mirasçilari adina yeniden tescil davasi

    Hadi kendim yanıtlayayım.

    Daha evvel tapulama işlemine tabi olmayan yere kadastro gelmesi ile bir heyetle kayıtlar alınır. İlgili yerlerde yayın ve askı yapılır. 1 ay geçince itiraza kapanır. 3 ay içinde de kadastro kaydı olur. sonra tapu çıkar. Maalesef ekibe köyden vatandaşın, muhtarın bayanı yetmektedir. O nedenle bu durumlarda ayık olmalısınız.

    Diyelim ki yer Ahmet'in. Hasan kendi adına kaydettirdi. Ahmet de askıya, kadastro kayıtlarına itiraz edip delil, şahit vermedi. Ve işleri vardı 10 yıl bekledi. Aklına yeri geldi. Ahmet'e geçmiş olsun!

    Ama 10 yıl dolmadan Tapu iptal Tescil davası açtı. Ve şahitle, kanıtla davada bunu kanıtladı. Bu durumda Hasan'ın iş sakat..

    Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. (Ek cümle: 25/2/2009-5841/2 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 12/5/2011 tarihli ve E.: 2009/31, K.: 2011/77 sayılı Kararı ile.)

    3402 sayı Kadastro Kanunun 12 nci maddesi, 5841 sayılı Yasa’nın 2 nci maddesi ile eklenen ve iptali istenen tümceyi de içeren cümle ile şu şekli almıştır:
    “Madde 12 - 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.
    Kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir.
    Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır”


    Rize 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/346 Esas, 2017/203 Karar sayılı dava dosyasında verilen Tapu İptali ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) talebinin reddine karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, yapılan inceleme sonucunda;
    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
    İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu olan Rize, merkez İslampaşa Mah. 957 ada, 2 nolu parsel, İslampaşa Mah. 925 ada, 6 nolu parsel ile İslampaşa 925 ada, 9 nolu taşınmazların davacıların murisleri olan İ. G.na ait olduğunu, kendisinin 1942 de vefat ettiğini, daha sonra kadastro tespiti geçerken muvazaalı bir şekilde dava konusu taşınmazda K. G. ve anneleri H. H. G.'na tespit edildiğini, yapılan tescilin yolsuz olduğunu, davacılarında bu yerde miras hakları olduğunu, yolsuz tescil nedeniyle dava konusu taşınmazlarda davalılara ait payların iptali ile muris İ. G.'nun mirasçıları olan davacılar adına mirastaki payları oranında tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    SAVUNMA: Davalı H. G. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu parsellerin kadastro tarihi itibariyle 1988 tarihlerinde tutanakların kesinleştiğini, açılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, öncelikle davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini, esasa girilecekse ilgili parsellerin K. ve H. G.na ait olduğunu belirterek davanında esastanda reddini talep etmiştir.
    Davalı İ. G. vekili duruşmadaki beyanın da, açılan davanın 3402 Sayılı Yasanın 12/3 md.si gereğince hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, öncelikle davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Duruşmaya katılan davalılar da, davanın reddini savunmuştur.
    İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Dava konusu taşınmazların kadastro öncesi ve sonrasına ait tüm tapu kayıtları, işlem dayanakları ve işlem dosyaları, tanık beyanları, keşif ve bilirkişi incelemesi.
    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Rize 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/346 Esas, 2017/203 Karar sayılı kararında: Kadastro Kanunu 12. Maddesinin 3. Fıkrasına göre kadastro tespitinden 10 yıl geçmekle tespitten önceki sebeplere dayalı dava açılamayacağı, bunun hak düşürücü süre olarak belirlendiği, davaya konu taşınmazların tapu kayıtları ve tedavülleri istendiğinde dava konusu 925 ada 6 parselin 20/04/1987 tarihinde diğer parsellerinde 10/06/1988 tarihinde kadastro tutanaklarının kesinleştiği, davacınınsa bu tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak dava açıldığını, hak düşürücü süre resen araştırılması gereken bir süre olup kamu düzenini ilgilendirdiğini, davanın Kadastro Kanunu 12/3 Maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle HMK 142. Maddesi gereği tahkikat aşamasına girilmeden. Davanın Kadastro Kanunu 12/3 Maddesi uyarınca ve HMK 142. Maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süre yönünden reddine, karar verilmiştir.
    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ:
    Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Davacıların muris dedeleri olan İ. G.'nun 1942 yılında vefat ettiğini. Murisin eşi B., çocukları olan davalıları babası K. ile kız evlatları davacıların anneleri H. ve F. adında 3 evladını mirasçı olarak bıraktığını, murisin eşi Binnaz'ında 1977 yılında vefat ettiğini. Ancak mirasın intikal işlemleri yasal olarak vuku bulmadığından. 1988 yılında kesinleşen kadastro çalışmalarına göre ilgili parsellerin davalıların babası K. G. adına tescil edilmesi işlemi yasal dayanaktan yoksun olduğunu. Bu işlemin kız çocuklarını miras dışı bırakmayı amaçlayan muvazaalı bir işleme dayandığının açıkça ortada olduğunu. K. G. yasal mirasçılardan biridir. Tek başına yasal mirasçı olmadığını. Taşınmazların kadastro öncesi tapulu ve malikleri belli olan yerler olduğunu. 1988 yıllında yapılan kadastro işleminin tesis kadastrosu olmayıp tespit niteliğinde olduğunu. Taşınmazların murisin çocukları arasında paylaştırılması gerekirken yolsuz işlem neticesinde tamamının erkek evlat davacıların babası K. G. adına tescil edilmiş olduğunu. Miras hakkına sahip olup buna hiçbir kadastro işleminin engel teşkil etmediğini. Yolsuz şekilde başkasının adına tescil edilen bir kadastro işleminin tesis kadastrosu olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını. İstinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkemenin kararının kaldırılarak davaların kabulüne karar verilmesi için istinaf başvurusu ile itiraz etmiştir.
    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Rize 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/346 Esas, 2017/203 Karar sayılı dava dosyasında verilen Tapu İptali ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) talebinin reddine karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, yapılan inceleme sonucunda;
    Dava, murisi muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
    Davacılar vekili, tarafların ortak murisinden kalan dava konusu olan üç adet taşınmazın kadastro tespiti geçerken muvazalı bir şekilde davalıların muris babaları K. G. ve anneleri H. H. G.'na tespit edildiğini, yapılan tescilin yolsuz olduğunu. Buna göre davalılara ait payların iptali ile muris İ. G.'nun mirasçıları olan davacılar adına mirastaki payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ile bir kısım davalılar vekilleride, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine aksi halde esastan davanın reddini karar verilmesini beyan etmişlerdir. Mahkemece, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından istinaf başvurusu ile itiraz edilmiştir.
    Dava konusu olayda, uyuşmazlığın çözümünde temel teşkil eden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun “Kadastro Tutanaklarının Kesinleşmesi ve Hak Düşürücü Süre” başlıklı 12.maddesinin (3) üçüncü fıkrasında; ”...Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.(Ek cümle: 25/02/2009-5841 S.K./2.mad) Bu hüküm, (Anayasa Mah.12.5.2011 Tarih ve 2009/31 E. 2011/27 (Yürürlüğü Durdurma) s.k.)* yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
    Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve dava açılamaz.
    Hemen belirtmek gerekir ki; muris muvazaası, sahtecilik, vekaletin kötüye kullanılması iddiasına dayalı davaların, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasız olmasına rağmen, bu haller kadastro tespitinden önce ise ve 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise buna ilişkin itiraz ve davalar dahi dinlenemez. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25/05/2011 tarihli 2011/2-295 Esas, 2011/359 Karar sayılı ilamı)
    Somut olayda; dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; Mahkemece, Kadastro Kanunu 12. Maddesinin 3. Fıkrasına göre kadastro tespitinden 10 yıl geçmekle tespitten önceki sebeplere dayalı dava açılamayacağı, bunun hak düşürücü süre olarak belirlendiği, davaya konu taşınmazların tapu kayıtları ve tedavülleri istendiğinde dava konusu 925 ada 6 parselin 20/04/1987 tarihinde diğer parsellerinde 10/06/1988 tarihinde kadastro tutanaklarının kesinleştiği, davacınınsa bu tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak dava açıldığını, hak düşürücü süre resen araştırılması gereken bir süre olup kamu düzenini ilgilendirdiğini, davanın Kadastro Kanunu 12/3 Maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle HMK 142. Maddesi gereği tahkikat aşamasına girilmeden. Davanın Kadastro Kanunu 12/3 Maddesi uyarınca ve HMK 142. Maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süre yönünden reddine, karar verilmiştir.
    Bu durumda, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince verilen davanın hak düşürücü süre yönünden reddi kararın da usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun duruşma açmadan HMK.nun 353/(1)-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
    HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
    1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/(1)-b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
    2-Davacılar tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
    3-İstinaf başvurusu ile birlikte yatırılan gider avansından, kullanılmayan kısmın HMK.nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
    4-Davacıdan alınan istinaf karar harcı yeterli olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
    5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
    Tarafların iş bu hükmü tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay'a sunulmak üzere dairemize veya temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine yada ilk derece mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz edebileceğine,
    Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 31/10/2017



    Kadastro işlemine itiraz süresi kaçmış ise bazı hak düşürücü süreler vardır. Örneğin, kadastrodan önceki döneme ait hak sahipliği iddiası için kadastronun yapılmasından itibaren 10 yıllık bir hak düşürücü süre vardır. Başkası adına tescil edilen veya Kadastro işlemine itiraz süresi kaçmış ise bazı hak düşürücü süreler vardır. Örneğin, kadastrodan önceki döneme ait hak sahipliği iddiası için kadastronun yapılmasından itibaren 10 yıllık bir hak düşürücü süre vardır. Başkası adına tescil edilen veya sınırları yanlış çizilen taşınmaz için tapu iptal ve tescil davası açılmadan önce zamanaşımı olgusu öncelikle değerlendirilmelidir.

    - - - Güncellendi - - -

    Kadastro tutanaklarının düzenlenmesi sırasında sahibi olmadığı taşınmaz malı kendi veya başkası adına kaydettirmek veyahut bir kimseye ait taşınmaz malı başkası adına yazdırmak için bilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar, Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesine göre cezalandırılır.

    Kadastro tutanaklarının düzenlenmesi sırasında bir kimse sahibi olmadığı bir taşınmaz malı hile ile veya kendisine ait olmayan kayıt ve belgeler kullanarak, kendisi veya başkası adına kaydettirirse, Türk Ceza Kanununun dolandırıcılık veya belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır.

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Tapu iptali ve tescil davasi
    Öncelikle kolay gelsin, Noter sözleşmesinde aldigimiz 8 ila 11 nolu daireleri arsa sahibi müteahhitle kendi yaptigi sozlesmede binanin girişini...
    Yazan: Brook_218 Forum: Diğer Hukuki Sorular
    Yanıt: 0
    Son İleti: 09-02-2017, 22:19:32
  2. Tapu İptali ve Tescil Davasi Bilirkisi Raporu
    Oncelikle kolay gelsin Olayi kisaca ozetliyorum. Babam dubleks daire karsiliginda 2 daire aldi bunuda noter sozlesmesi ile yapti ve...
    Yazan: Brook_218 Forum: Kat Mülkiyeti Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 30-10-2016, 12:46:49
  3. Tapu iptal ve tescil
    değerli arkadaşlar babam 1990 da vefat etti ablamla resmi nikahı olmayan enişte 1995 te zilliyetlik davası açıyor bende ablama vekalet verdim davaya...
    Yazan: hanefi Forum: Gayrimenkul Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 01-05-2014, 18:37:33
  4. Tapu iptal -Tescil
    Selam.. bundan bir ay önce bir arkadaşımla anlaşarak.. daireyi sattım. Daireyi tapuda devir teslim ettim. Güya tapu dairesindençıkınca bankadan...
    Yazan: Karay Forum: Miras Hukuku
    Yanıt: 13
    Son İleti: 10-03-2008, 19:58:06

İlgili Hukuk terimleri

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.