Selamlar sevgili Avukatlar,

Sizlere "TCK 184 İmar Kirliliğine Neden Olma" suçu yargılanmamla ilgili bir şey sormak istiyorum.

Öncelikle herhangi bir sabıkam yok, sicilim temiz ve yıllardır işsizim dışardan parça başı ufak tefek işlerle geçiniyorum. Yıllar önce Tekirdağ Şarköy'de rahmetli babamın emekli maaşı ile annem için aldığımız bir yazlığın derdi bu. Yazlık aldığımızda döküntüydü, bir şeyler yaptık sonra da zar zor zararına sattık.

Satmadan önce yazlık bloğunun (bizim parselde bulunan ) ortak betonarme merdiveninin kum-kun uflanıp / dökülüp yıkılması sonrasında (site yöneticisinin "yetki bende, yapabilirsiniz" diyerek gaz vermesiyle ve onun gözetiminde) yaptırdığımız bireysel merdivenleri mülk sahipleri olarak değişik (demirden ve yönleri farklı şekilde) yaptık. Herkes merdivenin girişini 1 metre ilerden ve yanlamasına yaptı. Başka bir komşuyla ihtilaf sebebiyle bu merdiven tadilatımız belediyeye şikayet edildi. Belediyeden bir ceza geldi, tüm ceza gelenler ödedi. Ceza sonrası, tam da uzun zamandır satmaya çalıştığımız yazlığa tesadüfen bir alıcı çıktı ve sattık. Belediye'de İmar İşlerindeki ilgili müdüre sattığımızı söyledik, "Siz sattıysanız bundan sonrası sizi ilgilendirmeyecek, mülkü alan ilgilenecek" dedi. Mülkü alan da bu şekilde bir şey çıkabileceğini bilerek aldı.

Buna rağmen, biz sattıktan sonra belediye personeli Şarköy Cumhuriyet Savcılığı'na resmi yolla şikayette bulunmuş ve 2018'de Şarköy Asliye Ceza mahkemesinde aleyhime dava açıldı. Kırklareli'de oturmam sebebiyle (1 tanesi hariç) dava celselerine katılmadım uzaktan savunmalarda bulundum.

Davanın ilk zamanları İmar Barışı veya İmar Affı denen ve 2-3 kez uzatılan döneme denk geldi ve mülkün yeni sahibi (ve diğer komşular) teker teker başvuruda bulunup YAPI KAYIT BELGESİ aldı. Aslında yasaya göre mülkün Hisse tapu (Arsa tapusu) olması sebebiyle tüm maliklerin (3 ayrı blokta toplam 26 malik -- çoğu vefat etmiş ve muris maliklerin tespit edilmesi yıllarca sürer) başvurması gerekiyormuş. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tekirdağ İl Müdürlüğü bireysel başvurularını da kabul etmiş, gerekli prosedür işletilmiş ve bu şekilde de olsa başvuran herkese birer yeni Yapı Kayıt Belgeleri verilmiş. Mahkeme ise bu yeni Yapı Kayıt Belgesini asla göremedi, çünkü hep hakimler değişti, kimse dikkatli okumadı, benim mülkü çoktan satmış olduğum asla görülmedi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tekirdağ İl Müdürlüğü'nden yeni Yapı Kayıt Belgesi edinen mülk sahipleri ve Belgeleri istendi ama gelen dokümanlarda hep benim adıma bakıldı, yeni mülk sahibi adına ise hiç bakılmadı. Bu konuda yazdığım ek savunmalar ve katıldığım 1 celsede bizzat izahatim sonrasında bu görüldü, ancak duruşma sırasında Şarköy Belediyesi Avukatı ile aramızda hararetli bir tartışma başlatma gafletinde bulunma hatam yüzünden hakim "Beraat verecektim ama (sana inat) uzatıyorum." dedi ve birtakım araştırmalar için birkaç celse daha uzattı.

Bu celselerde alınan Yapı Kayıt Belgesi'nin hâlâ geçerli olup olmadığını araştırma istedi. Belediye bu işi tespit heyeti için bütçesinin olmadığını belirtti, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ise başvurunun yasaya uygun olarak tüm parsel sahipleriyle birlikte yapılmaması sebebiyle uygun olmadığını belirtti.

Buna istinaden hakim yerinde tespit için heyet istedi. Heyet kuruldu, kendisi de dahil bir sürü insan gitti gördü, yapı aynen o şekilde duruyor, ve başvuru yapılan ve alınan Yapı Kayıt Belgesi'nin uygun alınmamasını tekrar yerinde(!) tespit ederek son celsede karar alındı ve yargılandım. Şimdi kararın KESİNLEŞMESİNİ ve bana Postacı yoluyla TEBLİĞ edilmesini bekliyorum. Bu arada, aslında yapılan keşifte gelen bilirkişinin hazırladığı Bilirkiş Raporu'nda kendimce uygunsuz birkaç unsur gördüm ama mahkeme onları kaale almadı veya beni haklı görmedi.

184'deki minimum ceza olan 1 yıl verildi. 10 aya indirildi, ertelendi ama HAGB verilmedi. Sanırım bu da sabıkama işlenecek. Üstelik heyet giderleri ve dava giderleri benden isteniyor. Bunlar da 6000 TL yi geçiyor. Benim gibi işsiz birisi için bu kriz ortamında bu tam bir işkence...

Kısaca, itiraz etmeyi düşünüyorum. İtirazlarım pek kaale alınmadı, bazı savunmalarım UYAP sistemine sayfa-sayfa eklenmemiş girilmedi veya göremedim. Özellikle 184/5'te açıklanan yolların sanığın mülkün halen sahibi olmasını öngörmesi ve mülkü sattıysa bunları uygulayamaması sebebiyle "bir mülkü satmış olmanın cezalandırma sebebi olması" veya "mülkü satmış olma sebebiyle cezalandırma sonucu olması" gibi saçma bir durum oluşması sebebiyle bence bu itiraz Yargıtay'a gitmeli, Yargıtay bir içtihat oluşturmalı veya bir şekilde bu yasa er ya da geç bir şekilde değişmeli ve bu özel durum oluşmalıdır.

Şimdi sorularım:

1-) Neden HAGB verilmedi ? İtirazımda buna itiraz etsem fayda eder mi?

2-) "Ertelenmiş Hapis Cezası" sabıka kaydına / sicile / gbt'ye işlenir mi?

3-) 184 kapsamında ben dava öncesinde mülkü satmış olup 184/5 kapsamında hiçbir yolu uygulayamaz hale gelmeme rağmen, hakim hiçbir yasal inisiyatif kullanmadı, takdir hakkını cezalanamam yolunda kullandı. Buna itiraz edip, daha adil, tarafsız ve geniş kapsamlı, büyük resme bakan bir yargılanma talep edebilir miyim ? Edersem başarılı olur muyum?

4-) Şarköy Belediyesi İmar Müdürlüğü çalışanları kendi merdivenlerini yapan tüm ruhsatsızları Şarköy Cumhuriyet Savcılığına şikayet edeceğiz dediği halde sadece beni ettiklerini, diğerlerinin takibini bile bıraktıklarını (bizzat komşularımdan) öğrendim. Bu itirazda yer alabilecek ve bana avantaj sağlayabilecek bir konu mudur?

5-) İtirazda sadece 1 konuya mı yoksa birkaç konuya mı itiraz edebilirim?

6-) Yasal dile uygun olmayan bir dilde itiraz dilekçesi vermem aleyhime bir durum teşkil eder mi?

7-) İtirazda yargıcın "Beraat verecektim ama sana inat davayı uzatıyorum" sözlerine eşim de şahittir. Bunu belirtmem leyhime veya aleyhime olur mu?

8-) İtiraz edersem ve itirazımda haksız bulunursam, hapis Cezasını AZALTMA veya ERTELEME durumundan feragat mı etmiş oluyorum?

9-) İtirazı göndereceksem, daha önce savunmaları gönderdiğim Kırklareli Adliyesi Tevzi Bürosu veya Asliye Ceza Kalemi'nden mi göndermeliyim? Yoksa Şarköy Asliye Ceza Kalemi'ne gidip bizzat vermem daha mı iyi olur ?

10-) İtirazın özel bir formatı var mı? Şarköy Asliye Ceza Mahkemesi'ne mi hitap etmeliyim? İtirazda itiraz sebeplerimi detaylıca açıklamam olumlu mu olur, yoksa (itiraz konuları saçma veya hukuki duruma aykırı ise) olumsuz mu olur?

11-) Anladığım kadarıyla üst mahkemeler birden fazla. Ben bunların sadece ilkinde mi itirazımı iletebiliyorum, ondan sonrakilerde de dilekçe verme, (olası) itirazlarımı iletme şansım olur mu?

12-) İtirazda bulunmanın bana ekstra maddi kaybı olur mu?

13-) Sizce bu iş sonunda Yargıtay'a kadar gider mi, içtihat olur mu, yasa değişir mi?

14-) Yargıtay'a gidip içtihat oluşması veya yasanın değişmesi ile sonuçlanması ihtimali göz önünde bulundurulduğunda, bu işi PRO-BONO yani ÜCRETSİZ üstlenebilecek birisi var mı?

Gerekirse kişisel bilgilendirici kısımları bulanıklaştırılmış hali ile karar belgesini de gönderebilirim.

Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkürler.

Saygılarımla,
Scruelth