Merhaba meslektaşlarım,

Bir kişi şehir dışındayken akrabasına (avukat değil) işlerini yürütmesi, kendi adına işler yapması için vekalet veriyor. Bir iş yeri kiracısıyla sözlü olarak anlaşıp kira kontratını yenilemek istiyorlar, vekalet verilen akraba kiracıyla sözleşme yapmaya gidiyor ancak önceki sözleşmeden farksız diye konuştukları için sözleşmeyi okumadan imzalıyor. Sözleşmede önceki sözleşmeden ve konuştuklarından farklı kısımlar var ve bunu vekil akraba da asil de sonradan fark ediyor.

Bu durumda yapılması gereken; hem önceden hatırladığım borçlar hukuku bilgilerinden yararlandığımda hem de yaptığım araştırma sonucu Hile (Aldatma) hükümleri gereği karşı tarafa bir ihtarname çekip sözleşmenin geçersiz olduğunu bildirmek. Fakat bu noktada aklıma takılan sıralı 3 soru var. Öncelikle burada avukata vekalet verecek olan kim olmalı? Sadece vekil (avukat olmayan) akraba vekalet verse yeterli olur mu yoksa asil mi vermeli veya her ikisi de mi? Bu nokta kısmen daha net diyebiliriz yani kanımca asil vekalet gönderse şehir dışından bu ihtarname çekip sözleşmeyi feshetmek için yeterli olacaktır. Ya da vekilden vekalet alınıp (alt vekalet) ihtarname çeksek geçerli olur mu?

Yukarıdaki sorularım bir şekilde halledilebilir diye düşünüyorum ancak ihtarnameden sonra izlenecek yol ne olmalı ve olay dava aşamasına gelirse tam olarak kimden vekalet alınmalı, davacı/lar kim olmalı ve dava türü ne olmalı? Asıl kafama takılan kısım burası. Siz meslektaşlarımın değerli görüşleri ve tavsiyeleri bu noktalara muhakkak ışık tutacaktır. Eksik gördüğünüz yerler varsa da lütfen ekleme yapmaktan geri durmayın. Şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.

Selamlar.