Merhaba,
Başlıkta belirtmiş olduğum sevk maddelerinden mahkemeye çıkacağım bunların sonucunda nasıl bir ceza alırım, aşağıda anlattığım olaydan meşru müdafa dan yararlanma şansım var mı ve savunmam nasıl olmalı ? yardımcı olursanız çok memnun olacağım.


1- Şahsım olarak 1987 doğumlu, üniversite lisans mezunu, özel bir fabrikada başarılı bir şekilde Satınalma Uzman Yardımcısı olarak çalışmaktayım. Aynı zamanda 2. Kademe Antrenör ve Sosyoloji öğrencisiyim. Sosyal çevremde, iş hayatımda ve aile yaşantımda çok sevilen, dürüstlüğüm ile tanınan biriyim. İş bu dosyada konuya bahis Basit yaralama suçundan yüce mahkemenizde yargılanmakta olmak şahsımı derin bir üzüntüye ve yaşanan talihsiz olaydan dolayı utanca itmektedir. Şöyle ki;
2 - Olay günü eşim ve şahsım motorlu bisiklet diye tabir edilen taşıtımız ile ,,,,,,,,,,,,, Mahallesinden ,,,,,,,,,,,, doğru seyretmekteyken arkamızdan gelen araç sollama yapmak suretiyle yanımızdan geçerken karşı taraftan başka bir aracın gelmesi ile aracı önümüze sürerek hayatımızı tehlikeye atmıştır. Anın heyecanı ve korkusu ile aracın arkasından ‘’yanlış sollama yaptın hayatımızı tehlikeye soktun’’ anlamında korna çaldım. Önümüzden uzaklaşan araçtan bir el çıkarak hakaret etme anlamına gelen bir takım hareketlerde bulundu ve önümüzden hızlıca uzaklaştı. Müştekinin beyefendinin belirttiği şekilde onları takip etmemiz şahsıma ait olan motorlu bisiklet ile imkânsız olduğunu belirtmek isterim ki Motorlu Taşıtlar Yönetmeliğinde 50 CC Motorlu Bisiklet olarak yer almaktadır. Yani en yüksek hızı 50 km’yi geçmemektedir ve konuya bahis olan müşteki beyefendin de içinde bulunduğu araç lüks sınıfında bir araçtır.
Akabinde akşam yemeği için davet edildiğimiz adrese doğru gitmekteyken, girdiğimiz sokakta aracı gördük ve araçtan müşteki beyefendi ile birlikte 3 kişi indiler ve bize hakarette bulundular. Bizde motorlu bisikletimizden inip yol üzerinde bizi hatalı solladıklarını ve hayatımızı tehlikeye soktuklarını anlatmaya çalışırken olay münakaşaya ardından da talihsiz bir arbedeye dönüşmüştür. Etrafta bulunan kişiler, şahısların adreslerinin bu bölgede olduğunu ve ‘’akrabaları gelir konu uzar eşinize ve size zararları dokunur’’ diye uyardılar. Bunun üzerine eşim ile birlikte olay yerinden uzaklaştık.
Müştekinin adli tıp raporu aldığı konu ise şahsımı ve işimi zarar görmemek için müdafaa etmek amacıyla yaşadığımız talihsiz arbede sonucunda meydana geldiğini kanaatindeyim ve kimseyi kasten yaralamadığımı, asla öyle bir düşünce içerisinde bulunmadığımı belirtmek isterim.
Ayrıca yaşanan talihsiz olaydan dolayı yaşadığım üzüntü ve pişmanlığımı, müşteki beyefendiden ise tahlisiz olaydan ötürü özür dilemeyi ve esas hakkında sonuç ne olursa olsun el sıkışarak ayrılmak istediğimi belirtmek ve yüce mahkemenizin vicdanına sığındığımı ifade etmek isterim.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz etmiş olduğum nedenler ile esas hakkındaki savunmamın kabulünü ve yaşanan tüm talihsiz olayların eşimi ve kendimi müdafaa etmek amacıyla gerçekleştiği, şahıs ve şahıslara karşı yaşantılarını ve hayatlarını tehlikeye atacak bir eylemde bulunmadığımı ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 25. maddesindeki Meşru Savunma ve Zorunluluk Hali bulunması nedeni ile şahsıma beraat kararı verilmesini yüce mahkemenizden talep ederim.