Eğitim sözleşmesi ve işten çıkış durumunda talep edilen ücret

[Akbulutsss]

Merhaba,
Yardımcı olacak herkese şimdiden teşekkür ederim. Şirketimiz özel bir üniversite ile anlaşmalı olarak çalışanlarına yüksek lisans yapma şartı koşuyor ancak bu şart sözleşmelerde yazılı değil müdürler çalışanlara baskı yapıyor. Eğitim sözleşmesini imzalatıp yüksek lisans bitiminden itibaren 2 yıl şirkette çalışacağımızı eğer işten ayrılırsak ta bu parayı ödeyeceğimizi kabul ettik.
Sorun şu ki şirket yüksek lisans süresini uzatmak için her dönem maksimum 2 ders alabileceğimizi söyledi(elektronik posta kaydı mevcut) ki bu yök yasasının belirlediği süreye aykırı. Haliyle 2 yıllık yüksek lisans süresi en az 5 dönem oluyor bunun yanında da dersleri cuma ve cumartesi planladıkları için genel olarak cuma günü derse katılım sağlamak imkansız oluyor mutlaka tamamlanması gereken iş oluyor dolasıyla derslere verimli şekilde katılım sağlanmıyor.hal böyle olunca yüksek lisansımı derslere sağlıklı katılım sağlayamadığım için geç bitirdim şimdi yeni bir iş buldum işten ayrılacağım ancak bu 2 yolluk sürenin dolmasına 6ay kaldı. Şirket inanılmaz bir ücret istedi, ders günleri iş yaptığıma dair elimde elektronik postalar var. Bunları kanıt olarak gösterip bu tazminatı ödememe imkanım var mıdır?
Tekrar yardım edeceklere teşekkürü borç bilirim

[Dr.BurhanettinDemircioğlu]

Merhaba,
Böyle bir konuda bilgi almak adına Hukuki Net’i seçmeniz den bana göre doğru olmuş. Bilgilenmek istediğiniz ve yukarıda yazmış olduğunuz konuya aşağıda vermiş olduğum cevaplar sizin daha doğru bir şekilde ilerlemenizi ve farklı düşünmenizi sağlayacak benim naçizane bir bilgilendirme tavsiyem olduğunu baştan belirtmek istiyorum.

Esasında sorunuzda tam doğru anlatım ve belgelendirme olmadığından yukarıdaki bilgilere göre yorumlarımı yaptığımı bilmenizi isterim. En azından sözleşmeyi görmek isterdim.

Daha önce bir yazımda da belirtmiştim İş Kanunu ağırlıklı olarak işveren tan danslı olmasına rağmen sorun çıktığında mahkemelerde çoğunlukla işçiler kazanmakta olduğunu yazmıştım. Hatta mahkemelerin çalışanlara daha yakın durduğunu işveren sitemleri ve söylemleri bulunsa da (ben buna kesinlikle katılmıyorum) Bu tamamen şirketlerin, işverenlerin ya da şirket yöneticilerinin insan kaynakları (HR) departmanları için seçim yaparken kariyer planlama, eğitim vb. konularda yetişmiş kişileri hatta ismi büyük iyi okulları bitirenleri tercih ettiklerinden ve şirketlerdeki “MUHİK” entegrasyonunun bulunmamasından, dişlilerin tam çalışmamasından kaynaklanmaktadır.

İnsan kaynakları departmanının en önemli işlevi “Personel Yönetimi” ( Şirket Anayasası, Personel Yönetmeliği, Sözleşme işlemleri, hukuk ve muhasebe destekli işler) dir. Kariyer planlama ve eğitim de önemli olmakla birlikte bunlardan sonra gelir.

Bu yazımdaki üsteki iki paragraf, sizin şirketiniz de de (şirketinizi belirtmediğiniz halde) durum yukarıdaki iki paragrafa aynen uyduğuna ön yargılı bir biçimde söyleyebilirim. Tersi olsaydı sizin başınıza gelen durum meydana gelmezdi.

Bunları yazmamın sebebi konunun daha iyi anlaşılması ve diğer kişilerin, hukuki net üyelerinin de faydalanması içindir.

Gelelim sizin durumunuza, Öncelikle konuda bahsi geçen eğitim konusu daha gündeme gelmeden siz şirkete imzaladığınız bir sözleşme ile giriyorsunuz. Şirket yönetimi, bir karar alıyor ve çalışanlarının yüksek lisans öğrenimi almasını istiyor. Özel bir üniversite ile anlaşıyor ve Lisans mezunu personelini bu programa kayıt olmasını sağlıyor. (Üniversite adı ve programını da sorunuzda açıklamamışsınız. ) Bunun da önemli olduğunu bilsek iyi olurdu.

Buraya kadar düşünce sel olarak iyi diyebilirim. Ancak sırf sizi şirkette tutabilmek amacıyla (belli bir süre ) size yeni bir eğitim sözleşmesi imzalatma sının yapılan işin ruhuyla örtüşmemektedir.

Sizin durumunuz yani size uygulanan durum özel eğitim sözleşmesine girmez. “UMS” uluslararası muhasebe standartlarına ve ülkemizde uygulanan Türkiye Muhasebe Standartlarına “TMS” 19 ve 26 ya göre (inceleyebilirsiniz) çalışanlara sağlanan yardımlar kategorisine girer. Bu da yardım olması münasebetiyle size harcanan eğitim giderleri geri istenemez.

Zaten şirketlerin büyüklükleri TMS 19 ve 26 ya göre de, hatta sosyal sorumluluk vs. gibi konulardaki işlevleri ile kısaca çalışanlara sağlanan yardımlara göre değerlendirilmektedir.

Tekrar konunuza dönersek, Şayet şirket; şirkette yapılan işlerle ilgili olarak özel eğitimler aldırsaydı, eğitim harcamalarını geri istemekte haklı olabilirdi. Ancak sizin eğitim aldığınız yer özel bir üniversite olması dahi ; alınan eğitimin genel olarak Yüksek Öğretim Kurumu tarafından onaylanmış bir eğitim olması ve kamu genel eğitimleri içinde bulunması nedeniyle sadece ve sadece bir eğitim yardımıdır.

İşte insan kaynaklarının önemi, ya da yöneticilerin TMS 19 u iyi bilmemesi, yukarıda bahsettiğim sebepler nedeniyle konuyu net kavrayamamış olmalarından kaynaklanmaktadır.

Ayrıca burada ifade edemeyeceğim bazı düşüncelerim olmakla birlikte iş hukuku konusunda çalışan bir Avukatla birlikte hareket etmeniz durumunda bu sorunu aşabileceğinizi düşünüyorum. Konuya size ve bu konuyu okuyanlara değişik bir açıdan bir başka pencereden bakmanızı sağlamaya çalıştım. Umarım faydalı olur. Bilgi edinmenizi rica ederim.
Saygılar.
Dr. Burhanettin Demircioğlu

[Akbulutsss]

Burhanettin bey öncelikle çok teşekkür ederim. Sözleşmeyi gizlilik gereği paylaşmadım ama “gönüllü olarak yüksek lisansa başladığım “ ve “2 yıl zorunlu hizmet süresini tamamlamadan haklı nedenler olmaksızın ayrıldığı veya kusuruyla iş sözleşmesinin feshine neden olduğu halde kendi payıma düşeni ödeyeceğime” dair imzam ve onayım var. 2 avukattan fikir aldım ancak ikisinin yorumu farklı oldu. Sözleşmede sayısal olarak bir ücret yok işin kötüsü İK tüm hesaplamaları dolar üzerinden yapıyor, malum dolar son 1 sene içinde yükseldiği için miktar çok fazla artmış. Daha önce ödemeyi kabul etmeyen personelede ilamsız icra takibi açmışlar, bu bilgiyi öğrendim. Ancak aldığım yüksek lisans eğitiminin işimle hiç bir ilgisi yok( elektronik mühendisiyim, yüksek lisansımı endüstri mühendisliğinde yaptım)