Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde uzun yıllar değişik taşeron firmalar aracılığı ile Bakanlık görev alanına giren projeler kapsamındaki işlerde çalıştırıldım.696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ nin 127. Maddesi ile; 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ ye eklenen Geçici 23. Madde gereğince daimi işçi kadrosuna geçişimin yapılması talebi ile yapmış olduğum başvuru gereğince sınava alınmam gerekirken, sınava girecek işçiler listesinde yer verilmediğimi Bakanlık internet sitesinde yayınlanan duyurudan öğrendim.
Söz konusu başvurumun reddedilmesi 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ve buna dayanılarak çıkarılan 01 Ocak 2018 tarihli ve 30288 sayılı R.G yayımlanarak yürürlüğe giren Tebliğ hükümlerine aykırı olmasıyla birlikte, yayınlanan duyuru kapsamında duyuru da belirtilen süre ve yere itirazımı gerçekleştirdim, oluşturulan tespit komisyonu kararında, çalıştığım genel müdürlüğün .... sayı .... tarih yazısını gösterererk 10 ar kişilik listeler halinde çalışmıyor olduğumu belirtip reddetmişti.01/05/2018 tarihinde görevli olduğunu söyleyen memurun aracılığıyla tespit komisyonu kararını almam gerektiği söylendi.04/05/2018 tarihinde teslim aldım ve o kağıdı aldığıma dair bir teblüğ tebelli belgesi imzalatılmış(ben tespit komisyonu kağıdını aldığımı düşünerek imzaladım). fotokopi şeklinde tespit komisyonu kararı tarafıma verilirken tebliğ tebellüğ belgesi verilmedi.Kuruma verdiğim dilekçede durumumu gösteren açıklamaları çalıştığım başkanlığı ek listesinde o tarihte çalıştığım durumu gösterir Hizmet dökümünü sunmama rağmen tespit komisyonu bunların hiç birini dikkate almadan ortak bir metin belirlemiş.RESMİ GAZETE DE KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA "KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMI SÖZLEŞMELERİ KAPSAMINDA ÇALIŞTIRILMAKTA OLAN İŞÇİLERİN SÜREKLİ İŞÇİ KADROLARINA VEYA MAHALLİ İDARE ŞİRKETLERİNDE İŞÇİ STATÜSÜNE GEÇİRİLMESİNE İLİŞKİN 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN GEÇİCİ 23 VE GEÇİCİ 24 ÜNCÜ
MADDELERİNİN UYGULANMASINA DAİR USUL VE ESASLARDA TESPİT KOMİSYONU KARARI KESİNDİR İTİRAZ EDİLEMEZ DİYE BİR HÜKÜM VAR,
Anayasa'nın "Temel hak ve hürriyetlerin korunması" başlıklı 40. maddesine, 03.10.2001 tarih ve 4709 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen ikinci fıkrada ise, "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." düzenlemesi yer almıştır.

Bu ek fıkranın gerekçesinde, değişikliğin, bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkan sağlanması amacıyla ve son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesinin hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk haline gelmesi nedeniyle yapıldığına değinilmiştir.
Tarafıma verilen tespit komisyonu kararında, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve süreleriyle ilgili bir açıklama yok red gerekçesi gösterilen genel müdürlüğün yazısı da tebliğ edilen belgede yer almıyor.
aynı durumda olduğum arkadaşlardan biri , (tespit komisyonu kararında da aynı listedeyiz aynı gerekçe sunulmuş birebir aynı herşey) idare mahkemesine dava açıyor ve davayı kazanıyor. Şimdi bende yapılan işlemin hatalı olduğunu öğrendiğim için emsal gösterip dava açmak istedim 60 günlük idari dava açma süresi olduğunu söylediler.Şu anda kurumdan 2018 de ki tespit komisyonu kararını almayanlar için yarın gidip alsa kazanma şansının olduğunun benim davamın idari dava açma süresine takılacağını söylüyorlar.

1- İdare bu şekilde bir tebligat işlemi istediği zamana göre keyfi uygulama yapabilir mi ? Bu eşitsizliğe yol açmıyor mu?
2- Ben idari dava açma süresi olduğunu , resmi gazete deki tebliğ hükümlerinde tespit komisyonu kararı kesindir ifadesi yer aldığı için ve tarafıma verilen tespit komisyonu kararında hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve süreleriyle ilgili bir açıklama yazmadığı için kullanmadım. Kesin zaman aşımı reddi alır mıyım?
3- Emsal gösterebileceğim bir kararı olan var mı? Anayasa'nın "Temel hak ve hürriyetlerin korunması" başlıklı 40. maddesine, 03.10.2001 tarih ve 4709 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen ikinci fıkrada ise, "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır. olan madde benim durumumu kapsar mı?
Teşekkürler.