herkese merhaba ;
2015 yılında 3 parsel arsamı müteahhite kat karşılığı verdim.müteahhit iflas etti kaçtı gitti.biraz bekledim sonra delil tespiti yaptırdım.arsa sahibine yapılan binaların tümü yüzde 50 seviyenin altında karar verildi müteahhit ortada olmadığından dolayı itirazda etmedi tebliğde yapıldı.ayrıca not olarak düşeyim mahkeme yoluyla fesih düşünmedim çünkü daire satın alıp tapusunu alanlar mağdur olmasın yıllarca ileriye geriye fesih ile uğraşmayalım,ayrıca hak ediş usulü tapu devri yaptığımızdan elimde kalan inşaat üretimi verdiğim tapuyu karşılıyor diye fesih yolunu sadece noter kanalıyla yaptım,müteahhit sonuç itibariyle bana dava açacak durumda değil zaten açmadı da defalarca ihtar çektim alacağın varsa gel al yoksa da gel sözleşmeyi tasfiye edelim diye ihtar çeksemde hepsi cevapsız kaldı.sonuç itibariyle müteahhitin hakkını fazlasıyla verdim o konuda içim rahat.ancak sorun bundan sonra başlıyor sözleşme ile daire satın alanlar tüketici mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde tapu iptal ve tescili davası açtılar.ve dosyadaki deliller sadece adi a4 kağıdından yapılmış sözleşmeler makbuzlarda banka üzerinden değil elden makbuz başka hiç bir delilleri yok.devamında mahkeme ön inceleme duruşmasına kadar ihtiyati tedbir kararı verdi ön inceleme duruşmasında da itirazlarımızı kabul etmedi.teminatsız bir şekilde ihtiyati tedbirin devamına karar verildi.bizde itirazlarımızda sözleşmelerin geçerli olmadığını bizimde mağdur olduğumuzu ellerindeki sözleşmeler borç temliki olarak düşünülse bile yargıtay kararlarında tarafların edinimlerini yerine getirmediği takdirde borcunu temlik etse bile arsa sahibine karşı yükümlülüğünü yerine getirmediğinden dolayı arsa sahibi yönünden davanın reddini ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasını aksi takdirde yüzde yirmiden az olmamak kaydı ile teminat istedik ön inceleme duruşmasında hiç biri kabul edilmedi.ayrıca itirazlarımızdaki yargıtay kararlarında arsa sahibine düşen binaların yüzde 85 seviyesinde olan ve reddedilen bozulan kararları koyduk ,delil tespiti dosyasındaki yüzde elli seviyede olan binaların tespit kararını koyduk ama yinede ne teminat alındı nede tedbir kalktı.sizce burada adil yargılama zedenlenmiş olmuyor mu? davacıların bütün talepleri karşılanmış ama arsa sahibi olarak ben haklı çıktığımda zararımı tazmin edebileceğim bir teminat alınmamış.mahkemeye sunduğum tüm deliller resmi olmasına rağmen sadece bir a4 kağıdından oluşan sözleşme ile bütün işlerimi kilitledi daireleri kendi imkanlarımla tamamlamaya çalışıyorum satacağım tedbir var diye satamıyorum.tabiki istinaf yoluna başvuracağım ama sorularım şunlar; yargıtay kararlarında yüzde seksen beş seviyelerde dahi bu tür davalar reddedilmiş olmasına rağmen,müteahhitin hakkını vermiş olmama rağmen vermesem bile delil tespitinde yüzde elli seviyede olan binalara rağmen,sözleşmede üçüncü kişi veya kurumlara olan borç ve yükümlülükler arsa sahibini bağlamaz yazmasına rağmen,bu sözleşme üçüncü kişi veya kurumlara devredilemez demesine rağmen (yani iznimiz olmadan sözleşme ile satış yapmış yada borç temlik etmiş mantığına göre sözleşmedeki bu maddeyi belirtiyorum),daire satın alanların sözleşmelerinin resmi geçerliliği olmamasına rağmen ve ben bütün iddiaları bertaraf etmeme rağmen,iddasını ortaya atan ispatlayamamasına rağmen hakim neden ihtiyati tedbir ve taminatsız ihtiyati tedbirde neden bu kadar inat eder yada direnir? yada ben ne yapmaylıyım.sizce istinaf aşamasında da bu karar mı çıkar? acele etmeye çalışıyorum çünkü işlerim berbat oldu işçilerim ücretlerini alamıyor büyük zarardayım ama hakim bunu anlamıyor.ne yapmalıyım.notat karşılığı sözleşmem noterdendir.