Sayın HUKUKİ forum üyeleri ve yöneticileri bir konu hakkında görüş almak için yazıyorum,

Türk vatandaşı ile yabancı uyruklu vatandaş arasında ki boşanma davası hakkında.

Türk vatandaşıyım, Azerbaycan vatandaşı ile boşanmak için barodan adli yardım talepli avukat talep ettim ilgili evrakları baroya sundum ve talebim kabul edildi ve şahsıma avukat atandı.

Atanan avukat bey dava açıp mahkemeye adli yardım talepli duruşma yapılıp karar verilmesi içi başvuru yaptı.

Mahkeme hakimi duruşma öncesi beni adasına çağırdı, adli yardım talebiyle ilgili beni görmek istediğini ve kanaat olarak 32 yaşındasın neden çalışmıyorsun yardım talebinde bulunuyorsun diye azarlayıp görüşmemiz sonlanmıştır deyip beni gönderdi. Adli yardımlı duruşma talebimizi reddedip duruşma yapılmadan çalışabilir durumda diye talebi reddetti.

Üst mahkemeye başvurduk. Fakirlik belgesi, araç tescil belgesi, belediye kayıtlı konut belgesi, sigortadan çalışma durumu gösteren belge vs, tüm belgeler ile ve örnek Yargıtay kararı ile başvurduk. Üst mahkeme daha önceden sigortam olduğunu(32 yaşındayım tüm ssk dökümüm 60 gün 2014 yılından) belirterek talebimi reddetti.

Avukat bey davanın bu şekilde ilerleyemeyeceğini bu yurt dışı tebligatlar olduğundan masrafları karşılayamayacağını davanın reddedilmesini ve bizim istinaf mahkemesine giderek kararın oradan verilmesini istedi. Bu seferde mahkeme hakimi benim kararımı nasıl istinaf edersini diye avukata çıkıştı. İlerleyen süreçte mahkeme hakimi istinaf harcının yatırılmasını talep etti. Avukat bey itiraz edip bu paranın mahkeme tarafından istenemeyeceği kararı istinafın vermesini ilgili örnek kararlar ile söylemesine rağmen masrafları ödemezseniz dosyayı göndermem dedi. Süreç ilerledi biz masrafı yatırdık 250 veya 300 TL civarında. 22.05.2018 tarihinde istinaf gittiği düşündük. Aynı zamanda hakimler savcılar kuruluna şikayette bulunduk.

29.11.2018 tarihinde 6 ay sonra bir tebligat geldi. Tebligatta bende yurt dışı mektup masrafı talep ediliyordu. Avukat bey durumu incelediğinde mahkeme hakiminin istinaf dosyasını 11.06.2018 tarihin karşı tarafa tebliğ için Baku büyükelçiliğine gönderdiği, büyük elçilik ise 15.07.2018 tarihinde geri göndererek bizim yetkimizde değil dışişleri bakanlığı aracılığı ile yurt dışına tebliğ edin diye geri gönderdiğini anlamış olduk. Biz istinafta zannettiğimiz dosyamız büyük elçiliğim 7.ci ayda dosyayı göndermesine rağmen bize 11.ci ayda tebliğ edildi.


Sayın grup üyeleri, avukat beyin söylediği durumun çok ilginç ve örnek bir dava olduğu.

Adli yardım talebinin tarafı var mıdır? Bu sorunun cevabı bulunamamaktadır. Karşı tarafa bildirilen nedir? Karşı taraftan gelecek cevap vs nedir?

Mahkemenin hakimi değişti. Yeni gelen hakime gidip mağdur olduğumu dosyamın kin ve garezle aylardır bekletildiği ve biran önce istinafa gönderilerek mağduriyetimin giderilmesi istedim.

Sayın yargıç haklı olduğu burada ciddi bir hak ihlali olduğunu ancak usul gereği yurt dışının karşı tarafa tebliğ edilmeden istinafa dosyanın gönderilemeyeceğini beni anladığını ancak usul gereği böyle olduğunu söyledi. Bende sayın hakime bu benim adli yardım talebim dava ile ilgili durum değil, neyi tebliğ edeceksiniz diye sordum, yapılacak bir şey yok dedi.

Mahkeme ilgili belgeleri bana verdi Azerbaycan diline çevirtip mahkemeye getirmemi istedi.avukat bey itiraz etti, bu talebin tarafı yok, tak taraflı bir istekdir, süreç mahkemenin dosyayı yurt dışına göndereceğini bununda birkaç ay süreceğini, dosya geldikten sonra istinafta 4ila5 ay sürse ortalama 1 yıl olacağını söyledi. Ama mahkeme hakimi reddetti. Çevirmemi istediği evraklar 26 sayfa ortalama 1000 tl civarında. Şikayet edecek mercii yok, hakimler savcılar kurulu var ilk şikayetim 7 olmasına rağmen hala cevap gelmedi. İstinafa gidemiyorum evrakları çevirtmem gerek. Kalma kal bir durumdayım. Adli yardım talep ediyorum kabul ve reddedilmeden binlerce tl masrafla karşılaşıyorum.

Saygıdeğer avukatlar ve grup üyeleri durum bundan ibarettir. Öneriniz var ise, özellikle adli yardım talepli istinaf dilekçesinin karşı tarafa tebliği gerekip, gerekmediği ve bu talebin tarafı olup olmadığı hakkında örnek bir kar emsal teşkil eden bir karar var mıdır.

Saygılarımla herkese teşekkür ederim.