MEB de kamuyu zarara uğrattığım gerekçesi ile yürütülen bir idari inceleme soruşturması sonucu neticesinde ilgili MEB İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü soruşturma raporunu ek yaparak şahsıma bir üst yazı gönderdi. Üst yazı borcu ya ödeyin ya da kanuni yollarla alalım diyordu. ben de 12 ay taksit yaptırdım aylık olarak ödüyorum. itiraz dilekçesi verdim ret edildi İlçe MEM tarafından. ben de konuyu idari mahkemeye taşıdım. idari mahkeme "incelenmeksizin ret" kararı verdi. alıntı yapıyorum:


TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren, ..İdare Mahkemesi'nce,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 14.maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği düşünüldü:
Dava, kamuyu zarara uğrattığı gerekçesiyle 2.018,73 TL'sı ödenmesine ilişkin ... İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ......2018 tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile ödemiş olduğu miktarın yasal faizi birlikte tarafına ödenmesi istemiyle açılmıştır.
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Yasası'nın 71. maddesinin 5436 sayılı Yasanın 10. maddesiyle değişik 3. fıkrasında; kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararının, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edileceği, 5628 sayılı Yasanın 4. maddesiyle değişik 5. fıkrasında; kamu zararının, bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diğer gerçek ve tüzel kişilerden tahsiline ilişkin usûl ve esasların Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
5018 sayılı Yasa uyarınca çıkarılan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğinin "Kamu zararından doğan alacağın tebliği ve takibi" başlıklı 10/6 maddesinde "Kamu zararı alacaklarının yapılan tebligata rağmen sorumlular ve/veya ilgililerce süresinde rızaen ödenmemesi halinde ilgili alacak takip dosyası, sürenin bitiminden itibaren 5 iş günü içerisinde, alacağın hükmen tahsili için, strateji geliştirme birimi veya taşradaki ilgili takip birimince kamu idaresini temsile yetkili hukuk birimine gönderilir.", "Rızaen ve sulh yolu ile tahsilat" başlıklı 13. maddesinde; "(1) Kamu zararından doğan alacaklar, sorumluları ve/veya ilgilileri tarafından rızaen veya ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde sulh yoluyla ödenebilir. (2) Oluştuğu tarih itibarıyla 16 yaşından büyükler için tespit edilen asgarî ücretin bir aylık brüt tutarının yarısını geçmeyen alacaklar, merkezde üst yöneticinin, taşrada ise idarenin en üst yöneticisinin izni ve sorumlunun ve/veya ilgilinin kabul etmesi koşuluyla, tebliğ tarihini izleyen aybaşından itibaren aylığından kesilerek rızaen tahsil edilir. (3) Bu tutarları aşan alacağın ödenmesinin ilgili mevzuat çerçevesinde sulh yolu ile sağlanması halinde, sulh işleminin kesinleştiği tarihi izleyen aybaşından itibaren sorumlunun ve/veya ilgilinin aylığından kesilerek tahsil edilebilir. (4) Aylıklardan yapılacak kesinti tutarı, sorumlulara ve/veya ilgililere yapılan her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dahil 1 aylık net ödemelerinin 4'te 1'inden az, 3'te 1'inden çok olamaz.", 22. maddesinde, “Kamu zararından doğan alacakların takip ve tahsilinde aşağıda belirtilen hükümlere uyulur. a) Kamu zararından doğan alacakların sorumlularca ve/veya ilgililerce rızaen veya sulhen ödenmemesi halinde alacak takip dosyası, genel hükümlere göre takibat yapılmak ve dava açılmak üzere, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerince o yerdeki muhakemat müdürlüğü veya hazine avukatlığına gönderilir. Hazine avukatı bulunmayan yerlerde dava ve icra işleri kamu idaresi yöneticileri tarafından takip edilir. Genel bütçe dışındaki diğer kamu idarelerinde söz konusu dosya hukuk birimine gönderilir. b) Alacağın takibinden sorumlu birim yöneticileri, Mahkemeye veya icraya intikal ettirilen alacakların takibinin hangi aşamada olduğunu ilgili hukuk birimleri nezdinde izlemek, icra dairelerince tahsil edildiği bildirilen paraların muhasebe biriminin veznesine veya banka hesabına yatırılmasını ve sorumluların ve/veya ilgililerin borçlarına mahsubunu sağlamak zorundadırlar.” düzenlemeleri yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; .... Lisesinde ... müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken,..... Lisesi'nde aşçı olarak çalışan ........, iş akdinin hiç bir sebep gösterilmeksizin çalıştığı kurum tarafından fesedildiği iddiaları ile Bakanlık aleyhine açılan davada, ... İş Mahkemesi'nin kararı gereği yapılan ödeme üzerine açılan soruşturma sonucu düzenlenen soruşturma raporunda, imza föyü tutulmadığından bahisle ....'ya fazla ödeme yapıldığı, yapılan ödeme farkının ise fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücretinden kaynaklı olduğu tespit edildiğinden bahisle anılan fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücretinden kaynaklı yapılan ödemenin yersiz olduğu ve kamu zararı oluşmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle 1.926,73 TL'sı yasal faizi ile birlikte 2.018,73 TL'sı ödeme çıkarıldığı, bu bedelin 23/08/2018 tarihine kadar Sarıçam Mal Müdürlüğü'ne ödenmesi ve dekontun strateji geliştirme hizmetleri şube müdürlüğüne gönderilmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı yolundaki dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgelere göre, kamu zararının tespiti halinde sorumlu ve / veya ilgililere rızaen ödeme daveti içeren bir tebligat yapılacağı, davetin kabulü halinde gerekirse taksitlendirme de yapılarak tahsil edileceği, davetin reddi halinde genel hükümlere göre hükmen tahsil yoluna gidileceği, bu içeriğe sahip olan ödemeye davet yazısının bilgilendirici ve sulhe davet içeren bir ön işlem olup idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin varlığından söz edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacı adına çıkarılan 2.018,73 TL tutarındaki kişi borcunun tahsili amacıyla düzenlenen .....2018 gün ve .... sayılı işlemin idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlem niteliğinde bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Nitekim Konya Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin 18.09.2018 gün ve E: 2018/281, K:2018/1181 sayılı kararı da bu yöndedir.
Açıklanan nedenlerle, davanın incelenmeksizin reddine, aşağıda dökümü yapılan 142,80TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.090,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine, kullanılmayan 59,10 TL yürütmenin durdurulması harcının ilgilisince istemi halinde Çukurova Vergi Dairesi Müdürlüğünce, artan posta ücretinin ise davacıya iadesine, 2577 sayılı Yasa'nın 45/1. maddesine göre kesin olmak üzere 07/12/2018 tarihinde karar verildi.

Bu durumda bu karara itiraz edebiliyor muyum? tebligattan sonra ne kadar sürem var?
Evet ise nereye itiraz edeceğim?
İtiraz edemiyorsam temyiz edebiliyor muyum?
En önemlisi de: Bu kararın hukuki dayanağı var mı? Sonuçta icra yoluyla kamu zararı tahsil edilmesin, okul müdürüyüm, okul müdürü olarak maaşına haciz geldi dedirtmemek için yaptığım ödeme nasıl oluyor da dava konusunun önünde engel olarak karşıma çıkıyor. mahkeme davanın esasına hiç geçmemiş, ben ilçe milli eğitimin inceleme soruşturma sürecindeki hukuksuzluğu mahkemeye taşıdım.
Yardımlarınızı acil olarak bekliyorum.