Merhaba arkadaşlar. Günlerdir kafamı kurcalayan hatta uyuyamama sebep olan bir durumu anlatacağım. Çünkü 1 yıl sınava (ygs-lys) hazırlanma 4 yıl okul okuma ve 1 yılda kpss hazırlanma derken 6 sene gibi bir sürecin yok olup olmadığından bahsedeceğim.
2012 yılında uyuşturucu kullanmak suçundan dolayı bir hafta arayla iki kere gözaltı sürecim gerçekleşti. Gözaltı, savcılık ve mahkeme derken ilk olayım için denetimli serbestliğe tabi tutuldum. Denetim serbestlik kapsamında düzenlenen programlara dahil edildim. Bir sene boyunca sorunsuz gidip geldim ve dosyayı temiz kapattım. İkinci dosyamın tebligatı da olaydan birkaç ay sonra bizim eski evin adresine gitmiş. Denetimli serbestlik kurumu beni çağırmış. Tebligat bana gelmediği için geri dönüş alamamış. Bir süre sonra tekrar çağırmışlar. Yani ikinci uyarıyı da almışım. Fakat iki tebligattan da haberim yoktu. Denetimli serbestlikteki sosyoloğumun dediğine göre tebligat muhtara gitmiş. Muhtarın bana ulaşması gerekirken ulaşmamış. Ne yazık ki muhtarın sorumsuzluğunun cezası da bana yüklenmiş. Fazla uzatıp da değerli zamanınızı meşgul etmek istemiyorum. İkinci dosyam ihlal nedeniyle 2015 yılında denetimli serbestlik tarafından kapatılmış. Suç olarak bana 10 ay hapis cezası içeren HAGB verilmiş. HAGB 2020 yılında sona eriyor.
Şimdi sormak istediğim şudur: Bu durum güvenlik soruşturmasında sıkıntı çıkarır mı? Atamam seneye gerçekleşse bile HAGB sürecinde olmuş oluyorum. Bu durumda da öğretmenlik hayalim bitmiş midir?
Not: Şöyle bir somut kanıtı da buraya yazayım. Daha önce ilk dosyamın aynısı yani uyuşturucu kullanmaktan dosyası olan bir arkadaşım geçen sene öğretmen olarak atandı.

Araştırdığım ve okuduğum kadarıyla HAGB (yüz kızartıcı olmayan) memurluğa hatta milletvekilliğine dahi engel olmuyor. Sadece Adalet Bakanlığı bünyesinde memur olabilmenin yolu kapanıyor. Ayrıca polis, asker olamıyorum. Fakat Milli Eğitim Bakanlığı bu kurumlar kadar katı değil imiş…