Karım Beni Evden Kovdu

[KemalZ]

Merhaba,

Benim epey ilginç bir hikayem var. Yanlış yapmamak adına bilenlere danışmak istedim.
Ben yalnızca bir aylık evliyim. Daha önce hiç evlenmemiştim. Öncesinde resmi olarak bir kez evlenip boşanmış ve bu evliliğinden bir çocuk sahibi olmuş bir bayanla evlendim. Evlenmeden evvel kazandığım tüm birikimim bu evlilik için harcandı. Ev kurmak için bir çok eşya alındı nikah öncesinde malumunuz. Bu eşyaların tüm faturaları mevcut ve benim üzerime. Evlilik gerçekleştikten kısa süre sonra maddi anlamda problemler yaşadık. Evlilik için hazır birikmiş para bitti, üzerine borca da girildi. Hatta evlendiğim şahsın evlilik öncesi kredi kartı borçları falan da varmış. Buna rağmen karım para konusunda çok savurgan davrandı, daha çok borca girmemi istedi. Bana daha fazlası için kredi çekmem konusunda baskı yaptı. Maddi anlamda yaşanan tartışmalar evliliğin diğer hususlarına da sıçradı. İşten geldiğimde önüme yemek dahi konulmadı. Evimde yediğim akşam yemeği sayısı çok azdır. Buna rağmen karım tüm suç bendeymiş gibi evde huzursuzluk çıkardı ve sürekli kavga ettik. Nitekim ben boşanmak istedim. Ancak eşim anlaşmalı boşanmaya yanaşmadı. Nafaka ve tazminat isteyeceğini söyledi. Ben hiç evi terk etmedim, yatağımı dahi ayırmadım, sabrettim. Ancak o yatak odasında benimle yatmayıp salonda uyumaya başladı.

Her gün tartışır olduk; sürekli onu gezdirmediğimden, yemeğe çıkarmadığımdan ve maddi problemleri çok fazla kafaya taktığımdan şikayet etti. Bu tartışmalarda hep sessiz kaldım ancak o sürekli "g. z.kalı", "bencil" gibi hakaretler savuruyordu. Beni evden kovduğu gün evimizde misafirler vardı. Zaten bu akşamdan önce boşanma istemiyle dava dilekçesini adliyeye vermiş. Evdeki misafirler tüm tartışmaya şahit oldular. Tartışma boyunca "Git buradan, defol, yüzünü dahi görmek istemiyorum." dedi. Bu tartışma yaşanırken telefonun kamerasıyla tüm sözlerini de kayda aldım. Bu video bir delil olarak kullanılır mı bilmiyorum ama bu sözlere şahitlik edecek evde kendi annesi dahil dört kişi vardı. Hakaretleri çok ağrıma gitti, bir erkek olarak gururum son derece incindi. Akşama kadar çalışıp kirasını ödediğim evden kovuldum. Daha açmak istiyorum ben de. Tazminat ve nafaka vermek istemiyorum. Üstelik evlilik öncesinde alınan ve faturası benim üzerime olan tüm eşyalarımı da almak istiyorum. Karımın aklındaki (kendi tabiriyle) hem evdeki tüm eşyaları almak, hem tazminat hem nafaka almak. Ben yapıcı olmaya çalıştığım halde yürütemedim. Nasıl bir yol izlemeliyim?

Epeyce uzun oldu, biraz da içimi dökmüş gibi oldu gerçi bu soru. Cevabını esirgemeyenlere şimdiden teşekkürler.

[Erdoğan Kırcalı]

Ben yalnızca bir aylık evliyim..

Bütün bunlar , 1 ay içinde mi oldu?????

[KemalZ]

Bütün bunlar , 1 ay içinde mi oldu?????

Şaşırmanız gayet doğal. Üzücü bir durum benim açımdan. Herkes ne kadar insan sarrafı olduğu ile övünür, ben maalesef bunun tam tersiyle yeriniyorum. Zira ben bu şahısla evlilik öncesinde de dört yıldır tanışıyordum. Öyle görücü usulü bir evlilik değil anlayacağınız. Benim de hatalarım elbette olmuştur ancak yapıcı davranmaya çalışan taraf da benim. Evlendiğimizin ertesi günü tartışmalar başladı neredeyse maddi açıdan. Şahsın tüm derdi para imiş. Evlenir evlenmez ilk işi benim ailem ile arasını bozmak oldu. Artık benim de tek derdim maddi açıdan yukarıda bahsettiğim koşullar ile boşanabilmek. Bu kadın bana eş olmadı. Dolayısıyla ne nafaka ne tazminat vermek istiyorum. Nikah öncesi edinilen eşyaların da bende kalmasını istiyorum.

[Erdoğan Kırcalı]

Nikah öncesi edinilen eşyalar konusunda şansınız var elbette, ancak nafaka ve tazminat konusunda işiniz çok zor , neredeyse imkansız. 1 yılı doldurmadan zaten boşanamzsınız , görünen o ki çekişmeli boşanma davası olacak ve nafaka da %99,99 olacak
Bir avukatla yüz yüze görüşmeniz sizin yararınıza olur.

[KemalZ]

Nikah öncesi edinilen eşyalar konusunda şansınız var elbette, ancak nafaka ve tazminat konusunda işiniz çok zor , neredeyse imkansız. 1 yılı doldurmadan zaten boşanamzsınız , görünen o ki çekişmeli boşanma davası olacak ve nafaka da %99,99 olacak
Bir avukatla yüz yüze görüşmeniz sizin yararınıza olur.

Hukuku benden elbette daha iyi biliyorsunuz ancak söyledikleriniz hiç mantığıma yatmadı. Siz tabii ki kanunu söylüyorsunuz ama bir eş diğerine evliliği zindan ediyorsa diğer eş buna bir sene boyunca katlanmak zorunda mı? Eşim bana hakaret edecek, evden kovacak ve ben onu boşayamayacağım, üstelik boşamak istediğimde de her şeye rağmen benden nafaka ve tazminat alacak. Bunun bir istisnası olmalı diye düşünüyorum. Saygılar.

[Abdullah Yaman]

Boşanma davasını eşiniz açtığına göre;
- Eğer haksız bulunursa aynı sebeple 3 yıl dava açamayacaktır.
- Evde yokken evi açın, kilitini değiştirin, eve almayın. Ya da o hengamede evi boşaltın yeni bir ev tutup eşyalarınızla oraya taşının. O düşünsün.
- Mahkemeye başvurup size saldırdığını, hakaret ettiğini gerekçe göstererek tedbir kararı isteyin.
- Nasıl olsa dava süresince tedbir nafakası ödeyeceksiniz, hiç olmazsa kendi evinizde kendi eşyalarınız arasında kalın.
- Dava aşamasında elinizde bulunan ses kaydı vs ne varsa hepsini delil olarak kullanabilirsiniz.
- Eşinizin anne baba ve kardeşleri ile olaylara tanıklık edecek dediğiniz kişilere de çok güvenmeyin, iş mahkemede tanıklık yapmaya gelince herkes yan çizer.
- Eşinizin aramaları, mailleri , sms leri ne varsa (önceki ve sonrakileri de dahil) asla silmeyin saklayın.
- Karşılıklı görüşme olursa mutlaka güvendiğiniz bir arkadaşınızla gidin ki tanıklık edilebilsin, ses kaydı almayı da unutmayın.
Ve
-Mutlaka bir avukat tutun..
Geçmiş olsun..

[Engin Ünalmış]

Evet evlenenler 1 yıllık süreye (oda anlaşmalı boşanırlarsa) katlanmak zorunda.Evlilik çocuk oyuncağına çevirilmesin, bir haftada evlendik hayatı bana zindan etti 1 hafta da boşanalıma iş dönmesin diye evlenen kişiler en erken 1 yıl içinde anlaşmalı boşanabilir.Çekişmeli boşanma söz konusu olursa bu davasına göre 3-5 seneye kadar sürebilir.Siz kendinize göre hayatı bana zindan etti diyorsunuz, ona sorsak oda sizden için benzer şeyler söyleyecek.Yani sizin bu iddianız sizin haklı olduğunuzu göstermez.Muhtemelen boşanmanız çekişmeli olursa ki açılan dava çekişmeli boşanma davasıdır 3 yıla kadar sürecek karşı taraf çalışmıyorsa bu süre boyunca tedbir nafakası ödeyecek sonunda da altınları karşı taraf alacak(beraber harcadıysanız bile parasını alacak), çalışmıyorsa kesin nafaka alacak, tazminat alıp almayacağıda mahkeme seyrine göre belirlenecek.İnsan sarraflığı konusundaki yerinmeniz yakında hukuk konusundaki bilgi ve öngörülerinizi yermeye döneşebilir.Bu süreçte yaşananların sizin mantığınza yatıp yatmamasının bir önemi yok.Zaten kadına pozitif ayrımcılık yapan ve boşanmalara erkeği 3-0 geriden başlatan hukuk sistemimiz bu durumlarda hiç bir erkeğin mantığına yatmıyor.Avukat yardımı almanız kayıplarınızı minimize etmeniz açısından önemli.Kolay gelsin.

[xyxcyp]

Bu noktada ben bir parantez acmak istiyorum ses-video kayitlari hakkind bilindigi uzere gizli kayitlar normal davalarda delil kabul edilmiyor hatta bu kayitlati almak dahi suc teskil ediyor. Tabii bosanma davalarinda durum farkli ancak asagidaki linkte enteresan bir karar var:http://m.hurriyet.com.tr/Haber?id=27680043 . Bu haberdeki karara gore evlilikte de özel hayat var. O halde bu ses kayitlarini mahkemeye sunmak hem davanin ya da delilin reddi ile sonuclanabilir mi? Daha da onemlisi dosyaya delil eklemek isteyen es bir anda kendini ele vererek ceza davasiyla muhattap olabilir mi? Ses-video kayitlari sanki biraz tehlikeli sularda yüzmek gibi.

[Abdullah Yaman]

Sayın üye..
Eşler arasında özel hayattan bahsedilemez, evliliğin kendisi zaten özel hayattır. Neyin özeli kimin özeli..
Yargıtayın bu konudaki onlarca kararı var.
Ayrıca ses kaydının suç teşkil edip etmediği başka bir dava konusudur. bu konuda sıkıntısı olan gider dava açar.
Ancak sizin boşanma davanızda haklılığınızı ortaya koyabileceğiniz başkaca bir delil yok.. Mecburen ses kaydını kullanacaksınız. ve de kullanın.
Sanki başkaca çareniz var..

[xyxcyp]

Syn. Abdullah Yaman,
Yuakrıdaki haberde bahsi geçen karara ne diyorsunuz? Hiç dikkate almadan evlilikte özel hayat olmaz demişsiniz. Ancak sizden farklı görüşte olan mahkemelerde var. Bu konu çok riskli görünüyor, bu kadar keskin yönlendirmeler yapmadan bence bu kararı tartışmak gerek.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/27680043.asp