TBB duyurusu - Cumhuriyet Hukuku Savunmasız Değildir!

[admin]

CUMHURİYET HUKUKU SAVUNMASIZ DEĞİLDİR...!

Türkiye; tarihinin en bunalımlı günlerinden geçmektedir.

Bağnazlık ve yolsuzluktan beslenen keyfi ve otoriter anlayış, Türkiye'yi yönetemez hale gelmiştir.

Siyasetin nefret üreten ayrıştırıcı dili, Ülkemizi çıkmaza sürüklemektedir.

Ulusal varlık ve değerlerimiz, devlet içinde yuvalanmış hırsızlık şebekelerice yağmalanmaktadır.

Emsali görülmemiş bir yozlaşma, yönetim sistemini kanser gibi sarmış, toplumsal düzen paramparça olmuştur.

Çıkartılan yasalar, polis uygulamaları ve telefon dinlemeleri yoluyla özel hayatın gizliği ortadan kalkmış, temel insan hakları kullanılmaz hale gelmiştir.

Medya baskı altındadır. Halkın haber alma özgürlüğü engellenmekte, kamuoyu yönlendirilmektedir.

Cumhuriyet'in temsil ettiği kurum ve değerlere karşı açılan savaş, ürkütü boyutlara ulaşmıştır. Teokratik bir diktatörlük hızla inşa edilmektedir.

Yargı, siyasal hesaplaşmanın aracı haline gelmiş; tarafsızlığını ve işlevini yitirmiştir. Toplumda yargıya güven ciddi şekilde sarsılmıştır.

Bugün bunlardan daha vahim olmak üzere, siyasal iktidar; yargıya doğrudan müdahale etmekte; beğenmediği yargı kararlarını uygulamayacağını açıkça söyleyerek, hukuka aykırı davranışlarında ısrar etmektedir.

Bu dutum, hukukun hiçe sayılması anlamındadır.

İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DURUMU ASLA HAK ETMİYORUZ...!

Laik ve Demokratik Cumhuriyetimiz, sağlam temeller üzerine inşa edilmiştir.

Olup bitenler karşısında karamsarlığa yer yoktur.

Temiz toplum, dürüst ve demokratik yönetim; en doğal hakkımızdır.

Özgürlük, eşitlik, bağımsızlık ve aydınlanma değerlerinin ürettiği adalet arayışı, büyük ölçüde zarar gören hukuk düzenini yeniden ayağa kaldırmaya yetecektir.

Avukatlar dimdik ayakta; hukuku egemen kılma azim ve kararlılığındadır...!

CUMHURİYET DEVRİMLERİ VE HUKUKU SAVUNMASIZ DEĞİLDİR...!

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

http://www.barobirlik.org.tr/Detay23418.tbb

[Av.Emrah Yavuzcan]

Her zaman buradayız ve burada olacağız. Sahip çıkacağımıza and içtik!

[Av.Feyz Pazarbaşı]

Biz hukukçulara soruyorlar; Neden hükümet ile uğraşıyorsunuz diye? Neden mi? Hiçbir partiye üye olmamama rağmen bir hukukçu olarak yasama-yürütme-yargı fonksiyonlarının bağımsız olması gerektiği şartının ihlal edilmesi nedeniyle son çıkan yasaları doğru bulmuyorum. Hakimler bağımsız olmalı. Dünyanın heryerinde yargıç bağımsızlığı adil bir Adalet düzeninin 1.numaralı şartı. Hakime etki edebilen bir kişi veya iktidar ona baskı yaparak hakkındaki veya tanıdığı hakkındaki davanın sonucunu değiştirirse insanlar bundan memnun olur mu? Memnun oluruz, bizim davamızda karşı tarafın politik yakınları varmış, hakimi ikna etmişler, davayı kaybettik deyip de bundan kaç kişi memnun olacaksa buraya yazsın.

Polis, Savcının emrindedir kuralı da artık yokolmuş durumda. Savcılar, hukuk fakültesini bitirmiş, hukuku bilen kişiler. Polis ise kısmen hukuk eğitimi alır. Doğal olarak bir soruşturmayı savcı yapar, polis de delil ve zanlı toplar. Savcıyı kaale almayan bir polis, yarın hakkınızda takipsizlik kararı verilen bir suçtan dolayı dinlemez, gelir sizi evinizden alır. Polis arkadaşlara hep şunu söylemişimdir. Kişileri darp etmeyin. Ama dövüyorsanız da Adli mercilere götürmeyin. Çünkü cezasını siz verdiniz demektir. O zaman mahkemeye çıkarmaya gerek yok. Ama mahkemeye çıkaracaksanız da dövmeyin. Bir suça 2 kez ceza verilmez!

Medya mı? Başarılı bir iktidarın sırrı basın-yayın organlarını ele geçirmektir ki yapılmıştır. Politik amirinin işine geleni yazan, işine gelmeyeni örtbas eden medyayı sevdiniz mi? Örneğin İngiliz TV.leri yarın oynanacak Chelsea-Galatasaray maçını yayınlamasa ve tüm dünyaya bu sonucun yayınlanmaması için yasaklar koysa hoşunuza gider mi? İnternette fellik fellik Chelsea-GS maçını arayıp durmayacak mısınız?

Laiklik? Çok önemli diyorduk. Fethullah hocaya kızıyor hükümet. Neden? Kurumları ele geçirmişler diye. Neymiş o zaman? Cemaat, tekke, zaviye vs. dini örgütlerle yönetilemezmiş. Buna ne denirmiş? Laiklik! Öğrendiniz mi şimdi ne dediğimizi?

Dini ayrıştırma amacı ile kullanmak bu ülkede öyle komik bir durum ki. Bu ülkeye İslamın gelişi yeni değil, camiiler de son 12 yılda yapılmadı. Yüzyıllardır Müslüman bu halk. Biz hukukçuları da hükümete itiraz ediyoruz diye ya komunist ya da ateist olarak yaftalamaya çalışanlar bırakın bizlerin dinini sorgulama hakkını, hak (=Allah, hukuk, adalet) önünde hesap vermekten kaçmak için yasalar uyduruyorlar. 1789 Fransız ihtilalinden sonra dünya DİN, DİL, IRK ayrımını bir kenara bırakmışken 2014 yılında hala bu gerekçelerle ayrıştırılıyoruz, bölünüyoruz. Yanın ilkel halimize.

Yok biz çok memnunuz halimizden diyorsanız biz hukukçular da uğraşmayalım. Söyleyelim hükümete, Padişahlıkla yönetilmek için REFERANDUM yapsın da herkes rahatlasın. Adı demokrasi, cumhuriyet ... kendi padişahlık gibi yönetilen bir ülke olamaz.

Saygılar.

[4/BPaxmahnhob]

Çoğu hukuk insanının sizin gibi düşündüğünü biliyorum, gözlüyorum ama tam tersi olanlarda var. Bu işler birden olmadı, yıllarca planlı programlı olarak ilerledi. Arkadaşım vardı eskiden lisede, kendi başka bir meslek istiyorken, dershaneden abileri ablaları onu hukuğa yönlendiriyorlardı, çünkü orda adamları yoktu. Tüm kurumlara kendi zihniyetlerindeki insanları yavaş yavaş yerleştirdiler. Önce İmam hatipte beyinleri yıkadılar, ilk iş orda Atatürk ve devrimlerini sahte tarih yaratarak kötülemek oldu, sonra hangi kurumda "dini bütün" az varsa oraya yönlendirdiler. Başaramayanlarıda hile ile hurda ile sahtecilikle soktular. (çalınan sınav soruları). Refah partisi zamanında açık veya normal bir üniversiteye gitmemiş ama üniversite diploması olan tanıdığım var.. Şuan ikiye bölünmüş olmaları (iktidar-cemaat) önemli değil. İktidar devrilse ne olacak? Bütün kurumları nasıl temizliycez? Hadi hile ile girenleri aldık görevlerinden, diğerleri ne olacak? Bütün imam hatiplileri işlerinden mi alıcaz? Bazen merak ediyorum Talat Aydemir'in 63teki darbe girişimi başarılı olsaydı (aslında yazanlara göre başarılı idi ama kendi vazgeçti ya) şuan nasıl bir Türkiye olacaktı? Çünkü amaç irticanın kökünü kurutmaktı. Vaziyet yüzünden neredeyse darbeleri savunur halde geldik.. Son olarak birşey söylemek istiyorum, kimse yanlış anlamasın ve bu dediğim yüzünden bu boyutta tartışma çıkmasın ama; Müslüman bir ülkede irticanın kökünü kurutmak sanırım ütöpya.

[kılıçmakina]

Gerçekten çok iyi bir karar adalet için her zaman burdayız ve burda olacağız. bu arada site çok güzel olmuş ben çok beğendim herkeze hayırlı günler :D

[yakupp]

burda olmaya devam

[RuTH]

Acaba neyin kafası bu?
Soma'daki maden işçilerinin ölümlerinden bile siyasi bir çıkar elde etme derdindeki feyzioğlunun başında olan bir birlikten başka ne beklenirdi ki =\

[4/BSzopen]

Acaba neyin kafası bu?
Soma'daki maden işçilerinin ölümlerinden bile siyasi bir çıkar elde etme derdindeki feyzioğlunun başında olan bir birlikten başka ne beklenirdi ki =\

Arkadaşın seviyeye uygun olarak anca böyle bir cevap verebiliyorum, kimse kusura bakmasın.

[RuTH]

İfadenizi geri alın, terbiyesizleşmeyin !!
VPN den bağlanıp, size ... küfür etmesini de bilirim ama sizin seviyenize inmeyeceğim

[Av.Engin Oğuz]

İkinizin de yaptığı doğru değil birlikler başkanlarıyla değerlendirilmez kişiler gelip geçicidir başkan da olsa kişilerin görüşleri beyanları kendilerini ve kendileri gibi düşünenleri ifade eder bir kimseyi de salt bir konuşması beyanıyla da değerlendirmemek gerekir sayın Feyzioğlunun güzel değerlendirmeleri de olmuştur şahsen aile bakanı ve bakanlığı hakkındaki söylem ve tavrı benim çok takdirimi toplamıştır. Muhalif sesler olmalı ülkede daha iyiye güzele ulaşmak adına usul ve uslup hataları gözardı edilebilir unutulabilir şeylerdir başbakanın son çıkışıyla ilgili olarak mevzunun büyümemiş olması sevindiricidir ilerleyen zamanda iki tarafın da birlikte güzel işlerde buluşacakları kanaati var bende. Cumhuriyete gelince milletin iliklerine kadar işlemiş benimsenip sevilmiş kimsenin cumhuriyetle bir derdi yok bence lafla savunulmaz cumhuriyet hizmetle savunulur bu bir hizmet yarışıdır bir iktidar savaşı değildir gün gelir eksen kayar millet başka bir partiye teveccüh edebilir 2002 de olduğu gibi diğerleri şaşakalır kimse bana daha karada ölüm yok ben burda bakiyim demesin.