Bence hukuki değil ne dersiniz

[commodore1tr]

Malumlarınız belediye seçimleri yaklaşıyor. Tüm partiler istisnasız yalanlarını ve vaatşerini sıralıyor. Politikacının iyisi destekli atanıdır bence. Ama sataşma ve atmaların etiğe ve adalete uygun olması gerekiyor.

Örneğin 'ben sizin ananızım bacınızım ' diye ortaya çıkan bir politikacımız 'herkese iki anahtar' vaadiyle oy toplamıştı basın ve halk yorumla bu iki anahtarın 'ev ve araba' olarak yorumlanması bu bacımızın suçu olmadığı gibi o bu konuyu dillendirmedi . Bellki kastettiği 'ülkemizde çilingirler vardır. herkes anahtarını çoğalttırsın !!' idi. Ortaya çıkan yanlış anlaşılmadan bacımız sorumlu olamazdı.

Bir diğer örnek te ülkemize bir türlü 'ağır sanayi hamlesini ' laf dışında getiremeyen 50 mt arayla bir uçak bir tank fabrikası temellerini atabilen politikacımız gerek yargı organlarının gerek yargıtayıbn ve gerekse yüce divan kararlarının 'kendisini ve partisini bağlamayacağını ' söyleye söyleye politika yaptı ve dediği kısmen doğru çıktı. Çünkü karar onları bağlamamasına bağlamadı ama yüksek seçim kurulunu bağladı seçim oy listelerinden silindiler. Sanıyorum bu kararda onları bağlamadı ama halkı bağladı oy veremediler.

Bunların hepsi komik trejikomik biraz esprili örnekler ama ama bu seçimler de özellikle İzmirde olanlar hiçbirine benzemiyor.

Seçimler belirli kanunlar çerçevesinde yapılır. Ve girmeye hak kazanan parti ve kişiler yarışır halk kimi seçerse o kazanır. Ancak İzmir de AKP nin seçim çalışma ve konuşmaları etik plarak yanlış olduğunu kesin biliyorum da hukuk olarak ta çok tehlikeli sanıyorum.

Hükümet partisinin iki en üst düzey bakanının izmir konuşmalarında 'hükümet biziz maliye bizde demekki parada bizde bizi seçerseniz yatırım gelir . Nedemek istediğimizi anlamışsınızıdır.' şeklinde konuşmalarının kanunlara aykırı olduğunu vede gerek seçim kanunu ve gerekse ceza kanunlarına çok aykırı bir durum sanıyorum. Çünkü burada halkı yani bir kitleyi tehtit etme tehit yolu ile zoraki oy toplama olduğunu düşünüyorum.

Sizce bu suç mudur? değil midir?

Yazımı seçimlerle ilgili bir anektot la bitireyim. 23 mart 2004 yer istanbul moda. İki parti arabası sokak arasında bağıra bağıra dolaşıyor. MHP arabasından bir anda alışık olmadığımız bir anonsss ' Meral Akşener gelecekkkkkk sokak arası porno satışı biteceeeekkkkk' çaprazında duran AKP arabasından yanıt geliyor hemen ' Ne o ana caddeleremi indireceksinizzzz?' o sırada da tam köşede muhtemelen korsamn müzik cd si satan bir genç varr MHP arabası onu görüyor başlıyor bağırmaya 'İşte köşede işte köşede sizin zamanınınzda inmiş bileeeee....' dostça kalın aydınlık Türkiyenin gençleri ama yorumları yazın lütfen...

Saygılarımla...
İyi Günler.

[çoban]

Çok geç kalmış olmakla birlikte, hukuki yönünü de bilemem fakat bence de etik değil, laf salatası işte... 2009 seçimlerinde de partinin biri izinsiz şarkı kullandığı için davalık oldu.

Kazalar , maddi-manevi hasarlar , çevre kirlililiği ve nihayet ölümler...

Eskiden halkla iletişimi sağlamak için bu bir zorunluluktu belki ama ya şimdi?!

Teknoloji çağındayız demeye bin şahit gerek... Halka seslenmek için illaki sokaklara dökülmek mi lazım. Ne gereği var ki, kursun her parti kendi sitesini, anlatsınlar projelerini vs. lerini... İnsanlar da oradan takip etsin, dolayısıyla oy verme işlemi kararı da zamana yayılmış olur ki günü geldiğinde rahatlıkla kime ne için oyunu vereceğine hazır olsun.

Değişimse herşeyde olsun değişim! Eski usül bağırmalarla , şarkılarla ve en önemlisi de dünya kadar masrafa ne gerek var! Boşa akan çeşmelerin önüne , o çok düşündükleri halk için birer küp koysalar daha iyi olmaz mı?

Ben adaylığımı koyarsam eğer halk için küp doldurmayı vaad ediyorum , :p kendi küpüm için halkın çeşmesini boşa akıtmayı değil...

Yanlış mıyım sayın commodore?

[litigation]

Herkesin, hatta çocukların bildiği bir şeyi şimdi suç mu sayacaksınız?
Herkes iktidar partisinin belediye adayı kazanırsa o belediyenin daha çok kayırılacağını çok iyi bilir. Şimdi sırf bunu açıkça söyledi diye suçlu saymayı iyice düşünmek gerek. (akp ağzı)

[ayazoglum]

Malumlarınız belediye seçimleri yaklaşıyor. Tüm partiler istisnasız yalanlarını ve vaatşerini sıralıyor. Politikacının iyisi destekli atanıdır bence. Ama sataşma ve atmaların etiğe ve adalete uygun olması gerekiyor.

Örneğin 'ben sizin ananızım bacınızım ' diye ortaya çıkan bir politikacımız 'herkese iki anahtar' vaadiyle oy toplamıştı basın ve halk yorumla bu iki anahtarın 'ev ve araba' olarak yorumlanması bu bacımızın suçu olmadığı gibi o bu konuyu dillendirmedi . Bellki kastettiği 'ülkemizde çilingirler vardır. herkes anahtarını çoğalttırsın !!' idi. Ortaya çıkan yanlış anlaşılmadan bacımız sorumlu olamazdı.

Bir diğer örnek te ülkemize bir türlü 'ağır sanayi hamlesini ' laf dışında getiremeyen 50 mt arayla bir uçak bir tank fabrikası temellerini atabilen politikacımız gerek yargı organlarının gerek yargıtayıbn ve gerekse yüce divan kararlarının 'kendisini ve partisini bağlamayacağını ' söyleye söyleye politika yaptı ve dediği kısmen doğru çıktı. Çünkü karar onları bağlamamasına bağlamadı ama yüksek seçim kurulunu bağladı seçim oy listelerinden silindiler. Sanıyorum bu kararda onları bağlamadı ama halkı bağladı oy veremediler.

Bunların hepsi komik trejikomik biraz esprili örnekler ama ama bu seçimler de özellikle İzmirde olanlar hiçbirine benzemiyor.

Seçimler belirli kanunlar çerçevesinde yapılır. Ve girmeye hak kazanan parti ve kişiler yarışır halk kimi seçerse o kazanır. Ancak İzmir de AKP nin seçim çalışma ve konuşmaları etik plarak yanlış olduğunu kesin biliyorum da hukuk olarak ta çok tehlikeli sanıyorum.

Hükümet partisinin iki en üst düzey bakanının izmir konuşmalarında 'hükümet biziz maliye bizde demekki parada bizde bizi seçerseniz yatırım gelir . Nedemek istediğimizi anlamışsınızıdır.' şeklinde konuşmalarının kanunlara aykırı olduğunu vede gerek seçim kanunu ve gerekse ceza kanunlarına çok aykırı bir durum sanıyorum. Çünkü burada halkı yani bir kitleyi tehtit etme tehit yolu ile zoraki oy toplama olduğunu düşünüyorum.

Sizce bu suç mudur? değil midir?

Yazımı seçimlerle ilgili bir anektot la bitireyim. 23 mart 2004 yer istanbul moda. İki parti arabası sokak arasında bağıra bağıra dolaşıyor. MHP arabasından bir anda alışık olmadığımız bir anonsss ' Meral Akşener gelecekkkkkk sokak arası porno satışı biteceeeekkkkk' çaprazında duran AKP arabasından yanıt geliyor hemen ' Ne o ana caddeleremi indireceksinizzzz?' o sırada da tam köşede muhtemelen korsamn müzik cd si satan bir genç varr MHP arabası onu görüyor başlıyor bağırmaya 'İşte köşede işte köşede sizin zamanınınzda inmiş bileeeee....' dostça kalın aydınlık Türkiyenin gençleri ama yorumları yazın lütfen...

Saygılarımla...
İyi Günler.

ama anlayamadığım birşey daha var insanlar kendi ilçe yada illerinde ikdidar tarafından belirlenmiş başkan adayları seçilmediğinde kendi bulundukları beldenin diğer beldelere göre daha az yardım alacağını bile bile iktidarın başkan adaylarına niye oy vermemekte direnir.....

seçim yasaları daha yarışın başında ikdidara bir avantaj sağlamakta.
asıl hukuksuzluk burdan başlamaktadır.
buna rağmen seçimlerde insanlar bu avantajı dikkate almadanmı oylarını atıyor.?
yoksa o avantajın abartıldığı kadar etkisi yokmudur.?

yada 100 birim üzerinden oyların %70 nin zaten dağılımı sabit te geriye kalan % 30 luk kısımmı seçim sonuçlarını belirliyor.?

bana kalırsa; belediye seçimlerinde
oyların % 99 nun nereye gideceği zaten belli de sandığa gitmeyenlerle geçersiz atılan oylar belirliyor seçim sonuçlarını.

çokmu abarttım.?

ayazoglum